abdulvedud
Kayıtlı Kullanıcı
- Katılım
- 29 Mar 2009
- Mesajlar
- 144
- Tepki puanı
- 0
- Puanları
- 0
- Yaş
- 36
3. Eller Semaya Açılmalı ve Dua Sonunda Yüze Sürülmeli
Peygamber Efendimiz (s.a.s.), dua ettiği zaman koltuk
altları görünecek kadar ellerini semaya kaldırmıştır. Sahabeden
Ebû Mûsâ el-Eş’arî,
دَعَا النَّبِيُّ صَلَّى الٰهّلُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ ثُمَّ رَفَعَ يَدَيْهِ وَرَأَيْتُ بَيَاضَ إِبْطَيْهِ
“Hz. Peygamber, dua etti ve ellerini kaldırdı. Ben koltuk
altlarının beyazlığını gördüm” demiştir. (Buhârî, De’avât, 22)
Yine sahabeden Enes (r.a.);
كَانَ النَّبِيُّ يَرْفَعُ يَدَيْهِ فِي الدُّعَاءِ حَتَّى يُرَى بَيَاضُ اِبْطِه۪
“Hz. Peygamber, duada ellerini (semaya) koltuk altlarının
beyazı görününceye kadar kaldırırdı” demiştir. (İbn Hıbbân,
Ed’ıye, No: 877)
GİRİŞ
73
Sahabeden Abdullah ibn Abbâs, Peygamberimizin
şöyle buyurduğunu bildirmiştir:
اِذَا سَأَلْتُمُ الٰهّلَ فَاسْئَلُوهُ بِبُطُونِ اَكُفِّكُمْ وَلَا تَسْأَلُوهُ بِظُهُورِهَا وَامْسَحُوا
بِهَا وُجُوهَكُمْ
“Allah’tan bir şey istediğiniz zaman avuçlarınızın içi ile
isteyin, ellerinizin tersi ile istemeyin ve ellerinizi (dua sonunda)
yüzünüze sürün.” (Hâkim, De’avât, I, 536)
Sahabeden Sehl b. Sa’d;
كَانَ يَجْعَلُ اِصْبِعَيْهِ بِحِذَاءِ مَنْكِبَيْهِ وَ يَدْعُو
“Hz. Peygamber (s.a.s.), parmaklarını omuz hizasına kadar
kaldırır ve öyle dua ederdi” demiştir. (Hâkim, De’avât, I, 536)
Hz. Ömer;
كَانَ رَسُولُ الَّهلِ صَلَّى الٰهّلُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ إِذاَ رَفَعَ يَدَيْهِ فِي الدُّعاَءِ لَمْ
يَحُطَّهُمَا حَتَّى يَمْسَحَ بِهِمَا وَجْهَهُ
“Hz. Peygamber, duada ellerini semaya kaldırdığı zaman
yüzlerine sürmeden indirmezdi” demiştir. (Tirmizî, De’avât, 11)
Dua ederken mümkünse kıbleye dönülür (Buhârî, De’avât,
24), ellerin içi / avuç açılır, parmaklar omuz hizasına kadar,
başı geçmeyecek (İbn Hıbbân, Ed’ıye, No: 878) ve koltuk altları görünecek
şekilde kaldırılır, dua sonunda eller yüze sürülür.
Dua esnasında gözler semaya dikilmez. Peygamberimiz,
“Birtakım kimseler namaz kılarken ve dua ederken gözlerini
semaya kaldırmalarından ya vazgeçerler ya da gözleri
kör olur” (Müslim, Salât, 118) buyurmuştur.
Peygamber Efendimiz (s.a.s.), dua ettiği zaman koltuk
altları görünecek kadar ellerini semaya kaldırmıştır. Sahabeden
Ebû Mûsâ el-Eş’arî,
دَعَا النَّبِيُّ صَلَّى الٰهّلُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ ثُمَّ رَفَعَ يَدَيْهِ وَرَأَيْتُ بَيَاضَ إِبْطَيْهِ
“Hz. Peygamber, dua etti ve ellerini kaldırdı. Ben koltuk
altlarının beyazlığını gördüm” demiştir. (Buhârî, De’avât, 22)
Yine sahabeden Enes (r.a.);
كَانَ النَّبِيُّ يَرْفَعُ يَدَيْهِ فِي الدُّعَاءِ حَتَّى يُرَى بَيَاضُ اِبْطِه۪
“Hz. Peygamber, duada ellerini (semaya) koltuk altlarının
beyazı görününceye kadar kaldırırdı” demiştir. (İbn Hıbbân,
Ed’ıye, No: 877)
GİRİŞ
73
Sahabeden Abdullah ibn Abbâs, Peygamberimizin
şöyle buyurduğunu bildirmiştir:
اِذَا سَأَلْتُمُ الٰهّلَ فَاسْئَلُوهُ بِبُطُونِ اَكُفِّكُمْ وَلَا تَسْأَلُوهُ بِظُهُورِهَا وَامْسَحُوا
بِهَا وُجُوهَكُمْ
“Allah’tan bir şey istediğiniz zaman avuçlarınızın içi ile
isteyin, ellerinizin tersi ile istemeyin ve ellerinizi (dua sonunda)
yüzünüze sürün.” (Hâkim, De’avât, I, 536)
Sahabeden Sehl b. Sa’d;
كَانَ يَجْعَلُ اِصْبِعَيْهِ بِحِذَاءِ مَنْكِبَيْهِ وَ يَدْعُو
“Hz. Peygamber (s.a.s.), parmaklarını omuz hizasına kadar
kaldırır ve öyle dua ederdi” demiştir. (Hâkim, De’avât, I, 536)
Hz. Ömer;
كَانَ رَسُولُ الَّهلِ صَلَّى الٰهّلُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ إِذاَ رَفَعَ يَدَيْهِ فِي الدُّعاَءِ لَمْ
يَحُطَّهُمَا حَتَّى يَمْسَحَ بِهِمَا وَجْهَهُ
“Hz. Peygamber, duada ellerini semaya kaldırdığı zaman
yüzlerine sürmeden indirmezdi” demiştir. (Tirmizî, De’avât, 11)
Dua ederken mümkünse kıbleye dönülür (Buhârî, De’avât,
24), ellerin içi / avuç açılır, parmaklar omuz hizasına kadar,
başı geçmeyecek (İbn Hıbbân, Ed’ıye, No: 878) ve koltuk altları görünecek
şekilde kaldırılır, dua sonunda eller yüze sürülür.
Dua esnasında gözler semaya dikilmez. Peygamberimiz,
“Birtakım kimseler namaz kılarken ve dua ederken gözlerini
semaya kaldırmalarından ya vazgeçerler ya da gözleri
kör olur” (Müslim, Salât, 118) buyurmuştur.