_YUSUF_
Yönetici
- Katılım
- 26 Haz 2008
- Mesajlar
- 4,070
- Tepki puanı
- 1,043
- Puanları
- 113
- Yaş
- 43
Selamün Aleyküm
Gerek seleften olsun gerek daha sonra gelen alimler olsun farklı uygulamalar yapmıştır.Bunlar hep ictihad derecesinde olduğundan, bunlar yanlış yapsada ecir vardır.Fakat biz avamın böyle bir lüksü yok.Mevlamız ne buyurur. Bilmiyorsanız bilenlere sorun.Onlar ( yani alimler) biliyorlardı ve sormuyorlardı.Fakat bizler sormalıyız.
Mesheplerin oluşması, farklı farklı uygulamaların fazlalaşması ve ihtilafların fazlalaşması karşısında islami kuralları fıkhı bir metoda uydurmak kaidesi ile çıkmıştır.O nedenle eğer bizler ictihad edecek derecede değilsek bu motodlaşmış kurallara uymamız bizim açımızdan doğru bir tavır olacaktır.Çünkü bu metodlaşma süresinde vahiy ve sünnet sentezli oluşmuştur.
Bir çok alimlerde ictihad derecesinde olmalarına rağmen mesheplerin görüşleri ile amel etmişllerdir.Mesela İmam-ı Gazali müctehid olmasına rağmen şafi meshebini taklid etmiştir.Ama İmam-ı Gazali belkide bazı konularda Şafi mezhebinin dışına çıkmış olabilir.Bu onun yanlış yaptığı anlamına gelmez çünkü o her konudan hüküm çıkarabilecek düzeydedir.Fakat meshebin dışına çıktığı konularda kendi durumu ve bulunduğu şartlara göre yorumlayarak meshebin dışına çıkmıştır.Çıkmıştır çıkmıştır ama yapacağı farklı uygulamalarıda vahiy ve sünnet süzgeçinden geçirmiştir ve doğruyu yapmıştır.Çünkü buna ehil bir kişidir.
Bizler bu metodlaşmış kurallardan çıkarak kendi bulunduğumuz duruma göre vahiy ve sünneti süzgeçleyebilir ve konu hakkında farkı bir hüküm çıkarabiliyorsak.Bizlerden meshapleri o zaman taklit etmeyelim.Ama değilsek yanlış yapmama adına bunları taklit etmek daha doğru ve hayırlı bir yaklaşımdır
Selam ve dua ile
Gerek seleften olsun gerek daha sonra gelen alimler olsun farklı uygulamalar yapmıştır.Bunlar hep ictihad derecesinde olduğundan, bunlar yanlış yapsada ecir vardır.Fakat biz avamın böyle bir lüksü yok.Mevlamız ne buyurur. Bilmiyorsanız bilenlere sorun.Onlar ( yani alimler) biliyorlardı ve sormuyorlardı.Fakat bizler sormalıyız.
Mesheplerin oluşması, farklı farklı uygulamaların fazlalaşması ve ihtilafların fazlalaşması karşısında islami kuralları fıkhı bir metoda uydurmak kaidesi ile çıkmıştır.O nedenle eğer bizler ictihad edecek derecede değilsek bu motodlaşmış kurallara uymamız bizim açımızdan doğru bir tavır olacaktır.Çünkü bu metodlaşma süresinde vahiy ve sünnet sentezli oluşmuştur.
Bir çok alimlerde ictihad derecesinde olmalarına rağmen mesheplerin görüşleri ile amel etmişllerdir.Mesela İmam-ı Gazali müctehid olmasına rağmen şafi meshebini taklid etmiştir.Ama İmam-ı Gazali belkide bazı konularda Şafi mezhebinin dışına çıkmış olabilir.Bu onun yanlış yaptığı anlamına gelmez çünkü o her konudan hüküm çıkarabilecek düzeydedir.Fakat meshebin dışına çıktığı konularda kendi durumu ve bulunduğu şartlara göre yorumlayarak meshebin dışına çıkmıştır.Çıkmıştır çıkmıştır ama yapacağı farklı uygulamalarıda vahiy ve sünnet süzgeçinden geçirmiştir ve doğruyu yapmıştır.Çünkü buna ehil bir kişidir.
Bizler bu metodlaşmış kurallardan çıkarak kendi bulunduğumuz duruma göre vahiy ve sünneti süzgeçleyebilir ve konu hakkında farkı bir hüküm çıkarabiliyorsak.Bizlerden meshapleri o zaman taklit etmeyelim.Ama değilsek yanlış yapmama adına bunları taklit etmek daha doğru ve hayırlı bir yaklaşımdır
Selam ve dua ile