Diyelim başınıza istemediğiniz bir olay geldi.Yıkık, perişansınız. Kimse
ile görüşmek istemiyorsunuz.Çoğunluk size küsmüş gibi. Yalnızsınız.Herkes
benden uzak, herkes bana kırgındüşüncesi içinde çöküntü
yaşıyorsunuz.Yalnızlığınızın karanlık mağarasına şu ayet bir güneş gibi
doğuyor:“Rabbin sana ne darıldı, ne de seni bıraktı”(Duha-3)Kim kırılırsa
kırılsın, kim darılırsa darılsın, kim terk ederse etsin.Rabbim terk
etmiyor, kırılmıyor ya,ne gam! .. Bu ne büyük ferahlık değil mi?
..Başınızda ağır bir dert var. Sanki hiç bitmeyecek gibi geliyor.Sanki bu
sorun hayatınızın sonunu hazırlıyor gibi.İşte o an ayet yetişiyor
imdada:“Demek ki, zorluğun yanında bir kolaylık mutlaka var! Zorluğun
yanında birkolaylık muhakkak var! ” (İnşirah-5/6)Garantiyi veren Allah!
..Hem de ne garanti, her zorlukla beraber bir de kolaylık geleceği“mutlaka”
ifadesi ile pekiştirilip ikna olalım diye iki kere tekrarlanıyor.Ayet;
kolaylığın zorluk içinde saklı olduğunu,çözümün sorunda gizli olduğunu da
fısıldıyor.Bu manayı duymuş olan Niyazi Mısri(k.s) şöyle demiş:“Derman
aradım derdime, derdim bana derman imiş”Maddi sıkıntınız hat safhada.
Yoksul düştüğünüzü hissediyorsunuz.İflas ettiniz.. Sıfırı tükettiniz
yani.Nasıl ayağa kalkarım düşüncesi içinde boğulurken ayet size yeni bir
ümitveriyor:“Eğer yoksulluktan korkarsanız, ALLAH dilerse lütfuyla sizi
zengin kılar.Şüphesiz ALLAH hakkıyla bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.”
(Tevbe-28 )
Bir yakınınız ölümcül hastalıkla yatağa düştü.Doktorlar fazlaca
ümit vermiyorlar.Çoğu kere Onu nasıl teselli edeceğinizi dahi
bilemiyorsunuz.Gerçek ortada iken moral vermeye çalışmak sanki sahte
davranmak gibigeliyor size.Ciddi bir delil olmalı ki hastanıza siz de
inanarak moral verebilesiniz.Eyyub Nebi var Kur’an’da...Hastalıkların,
dertlerin en ağırına müptela olmuş ama sıhhate kavuşmuş.Onun hali size
dayanak oluyor ulumuz Eyyub u da an, o zaman Rabbine şöyle nida
etmişti:“Bak bana, meşekkat ve acı ile şeytan dokundu! Ve ona,
bütünailesini ve beraberlerinde bir misli daha tarafımızdan bir
rahmetolarak bahşettik ki, temiz akıllılar için bir ibret olsun.
(Sa’d-41/43)Ama yine de bazı şeyleri yediremiyorsunuz kendinize.Bir tutamak
arıyorsunuz. Ayet el veriyor size:“Olur ki, siz bir şeyden hoşlanmazsınız;
oysa o, hakkınızdahayırlıdır. Olur ki, siz bir şeyi seversiniz; ama o,
sizin hakkınızda birfenalıktır.ALLAH bilir, siz bilmezsiniz.
(Bakara-216)
Rabbimiz ALLAH, Rasülümüz Muhammed(s.a.v) ,Kitabımız Kur’an,
Yolumuz Sırat-ı Müstakim! .. Bizden bahtiyarı yok dünyada!Her ne olursa
olsun, ne yaşanırsa yaşansın zafer ve başarı bizim.Bunu da kafadan
söylemiyoruz, Kur’an konuşuyor:Vel Akıbetü lil Müttakin (Kasas-83): Akıbet
(hayırlı son, güzel sonuç)Müttakiler (takvayı kuşananlar, korunanlar,
inanca sarılanlar) içindir! ..