Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

“Diyalogcu” Ebu Lehep’ti, Hz. Muhammed (as) ‘mübelliğ’di (1 Kullanıcı)

نعىمة

Yasaklı Kullanıcı
Katılım
2 Ara 2007
Mesajlar
2,969
Tepki puanı
3
Puanları
0
Yaş
40
Hz. Peygamberin görevi tebliğdi.
Ve bu tebliğ görevini; beşir/müjdeci ve nezir/korkuyu haber verici olmak üzere iki başlık altında yapardı.
İman edip “salih amelle/Allah rızasını gözeterek” yapılan kulluğu hangi güzelliklerin beklediğini müjdelerdi.
İman etmeyip şirk içinde olanları da hangi kötü akıbetin beklediğini anlatarak iman etmemeleri durumunda başlarına gelecek korkunç sonu anlatırdı.
Hz. Peygamber (as) bu tebliğ görevini, hangi halde ve şartlarda olursa olsun, muhatabının konumu ne olursa olsun, başına ne gelecekse gelsin, kısaca hiçbir hesap içinde olmadan yapmaktan bir an bile sarf–i nazar etmemiştir.
Gün geldi muhatabı yaşadığı çağın süper gücü Bizans’ın kralı oldu, O’na bu tebliği yaptı.
Gün geldi bir bedevi oldu muhatabı, O’nu İslam’a/Tevhid’e davet etti.
Günü geldi Ebu Cehl’e gitti, O’nu imana davet etti.
Ama imana davet etti!
“Diyalog” yapmadı.
Biri bana şunu ispat etsin bütün iddialarımdan vazgeçeceğim.
Papalığın tasarlayıp uygulattığı “Dinlerarası Diyalog” sürecinde İslam’ı temsilen bulunanlardan herhangi biri, yapılan onca toplantının herhangi birinde “gayr–i Müslim” katılımcılara, ya da bir ferde; “bak beyefendi, şirk içindesin, bulunduğun hal küfürdür, iman et kurtul” diye bir tebliğinin, bir konuşmasının olduğunu bana biri ispat etsin, yanlış yaptığımı, hata işlediğimi peşinen kabul edeceğim.
Böyle bir şeyi kimse ispat edemez. Çünkü böyle bir şey asla ve kat’a ve dahi hiçbir yerde yapılmadı.
Yapılması da mümkün değildir.
Niye?
Çünkü bu çalışmalar, İslam’ın hak din olduğu, Hz. Muhammed’in (as) Allah’ın son peygamberi olduğu hakikati üzerine bina edilmedi.
“İbrahimî din, üç semavî din” gibi kavramlar üzerine bina edildi.
Türkiye dışında yapılanların adı ise “yeryüzü dinleri diyalogu” şeklindedir.
Peki sıkışınca “Hz. Peygamber (as) 33 kere (bu rakamı nereden buldularsa) Ebu Cehl’e gitti” diyen zavallılara sorum; gidince ne söyledi Ebu Cehl’e?
Mekke–Medine barışı ne olacak mı?
Gel seninle İbrahimî dinlerde anlaşalım mı?
Senin dinin de hak benimki de, gül gibi geçinip gidelim mi?
Yoksa şunu mu dedi: “İslam yanlış anlaşılan bir din olmuştur, bunda da en çok suçlanacak olan ashabımdır, vakitli bir gayretle İslam’ın bu yanlış anlaşılmasını kaldırıp atabiliriz.”
Bunlardan hiçbirini demedi Hz. Peygamber.
Sadece şunu dedi:
“Seni bir olan, eşi ve benzeri bulunmayan Allah’a, benim de onun elçisi olduğuma imana davet ediyorum.”
Yani Ey Cehl’in Babası! Söyle! “Eşhedü en la ilahe illellah ve eşhedü enne Muhammeden abduhü ve resulühû.”
Ey diyalogcular, karşınızdaki hahamlara–papazlara böyle bir şey söylettiniz mi?
Söyletmediniz. Çünkü “diyalog sürecinde en büyük dinsizlik taraflardan birinin ‘benim dinim haktır’ demesidir.” Bu sözün sahibini biliyorsunuz.
Son diyalog toplantısını haber yapan Zaman’da da böylesi bir cümle vardı; “din üstünlüğü taslamak.”
Şimdi gelelim başlığa.
Başlık bir hakikati ifade ediyor.
Nasıl ki, Papalığın başlattığı “dinlerarası diyalog” İslam’ın yeryüzüne yayılmasını önlemeyi ana gaye edinmişse, Asr–ı Saadet’te de bu görevi şirkin başını çeken Ebu Lehep ve benzerleri yapmıştır.
Aynen bugün olduğu gibi, İslam’ın yayılmasını önlemek, Hz. Peygambere engel olmak için Ebu Lehep ve avanesi, Mekke’nin civarında ikamet eden “ehl–i kitap” kabilelerle diyalog içindeydiler. Alın bakın İslam tarihine.
Bir de şunu yapın.
Girin google’ye. Ve yazın “millionen gegen Mohammed.” Karşınıza şöyle bir Almanca metin çıkacak; "Der Vatikan will weltweit die Ausbreitung des İslam stoppen. Eine kaum bekannte Organisation gibt dafür Riesensummen aus." (inşallah imlası yoktur. Sonra bir Alamanca bilene bunu tercüme ettirin.
Bulamazsanız ben tercüme ettirmiştim, onunla iktifa edin: “Vatikan, İslam’ın dünya üzerinde yayılmasını durdurmak istiyor. Tanınmış büyük bir teşkilat bu uğurda büyük harcamalar yapıyor.”
Bu büyük teşkilatı siz büyük bir cemaat olarak da tercüme edebilirsiniz.
Anladınız mı papalık misyonunu?
Ebu Lehep’in misyonu gibi. Hatta daha da etkili.
Dinlerarası diyalogun İslam’a duble ihaneti var.
Bir; Müslümanları Hıristiyan yapmak/Hıristiyan muhibbi yapmak.
İki; Bu dinden İslam’a girmeyi düşünenlere “sakın ha! Sizin dininiz de hak, ne farkı var İslam’dan” telkinini yapıp Müslüman olmalarını önlemek.
Tahmin mi?
Olaya bizzat şahit olan anlattı.
Müslüman zekatıyla kurulan bir okula bu niyetle giden bir İsevî çifte, işte yukarıdaki cümlenin aynısı söylenmiş ve Müslüman olmaları engellenmiş.
Olaya şahit olanın ifadesi.
Bize gönderdikleri e–mail’lerde bugünkü Hıristiyanlığın da hak olduğunu savunanlar kalkıp bunu yalanlarsa kendilerini yalanlamış olacaklarını ifade edeyim.
Aynı anda yeryüzünde iki hak din olursa tabi ki birinden diğerine geçmeye ne gerek var.
Halk otobüsünden belediye otobüsüne geçmeye benzemez bu.
Tam bir “ahir zaman” süreci yaşıyoruz.
Allah sonumuzu hayretsin!

Müslim Karabacak
 

نعىمة

Yasaklı Kullanıcı
Katılım
2 Ara 2007
Mesajlar
2,969
Tepki puanı
3
Puanları
0
Yaş
40
Nasıl ki, Papalığın başlattığı “dinlerarası diyalog” İslam’ın yeryüzüne yayılmasını önlemeyi ana gaye edinmişse, Asr–ı Saadet’te de bu görevi şirkin başını çeken Ebu Lehep ve benzerleri yapmıştır.

ve diyalogcu olduktan sonra hangi "kardeşlikten" söz edilebilir ,hmm ? ....? insan dünyada kiminle dost olduysa kıyamette de onunla olacaktır...
 

نعىمة

Yasaklı Kullanıcı
Katılım
2 Ara 2007
Mesajlar
2,969
Tepki puanı
3
Puanları
0
Yaş
40
“Allah'a ve Resulüne karşı gelenler, kendilerinden öncekilerin alçaltıldığı gibi alçaltılacaklardır. Biz apaçık âyetler indirmişizdir. Kâfirler için küçük düşürücü bir azap vardır.” (Mücadele, 5)



“Şüphesiz ki, inkâr edenler, Allah yolundan menedenler ve kendilerine doğru yol açıkça belli olduktan sonra Peygamber'e karşı gelenler Allah'a hiçbir zarar veremeyeceklerdir. Allah onların yaptıklarını boşa çıkaracaktır. * Ey iman edenler! Allah'a itaat edin, Peygamber'e itaat edin ve amellerinizi boşa çıkarmayın. (Muhammed, 32-33)


“Müminler ancak, Allah'a ve Resulüne gönülden inanmış kimselerdir. ” (Nur, 62)


“Ey iman edenler! Eğer babalarınız ve kardeşleriniz imana karşılık küfürden hoşlanıyorlarsa, onları dost edinmeyiniz. Sizden her kim onları dost edinirse işte onlar da zalimlerin ta kendileridir. Onlara de ki; eğer babalarınız, oğullarınız, kardeşleriniz, kadınlarınız, akrabalarınız, kabileniz, elde ettiğiniz mallar, kesada uğramasından korktuğunuz ticaret, hoşlandığınız evler ve meskenler, size Allah ve Resulünden ve Allah yolunda cihattan daha sevimli ise, artık Allah'ın emri gelinceye kadar bekleyin. Allah böyle fasıklar topluluğuna hidayet nasip etmez.” (Tevbe, 23-24)
 

نعىمة

Yasaklı Kullanıcı
Katılım
2 Ara 2007
Mesajlar
2,969
Tepki puanı
3
Puanları
0
Yaş
40
“Şüphesiz ki Allah'a ve Resulü'ne eziyet verenlere Allah hem dünyada, hem ahirette lânet etmiştir. Onlara aşağılayıcı bir azap hazırlamıştır.” (Ahzap, 56-57)
 

mavci

* ZİKİR * FİKİR * ŞÜKÜR *
Yönetici
Katılım
14 Eyl 2007
Mesajlar
32,425
Tepki puanı
7,773
Puanları
163
Yaş
53
Konum
Alanya
...

...

Ya hayır söyleyin ya da susun... Hadis-i Şerif
 

Delete

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Mar 2008
Mesajlar
6,076
Tepki puanı
15
Puanları
38

Esselamun aleyküm ve rahmetullahi ve berekatüh.
Allah razı olsun kardeşim, emeklerinize sağlık,
Allah'a emanet olun,
Selam ve baki dua ile kalın.

motor1hr9.gif
kuranpf3.gif
atlxi8.gif


gif078tw8jw5.gif

Kedi, aslangiller familyasındandır. Ama 40 tane kedi bir araya gelse, bir tane aslan etmez.
 

KatrePare

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
12 Tem 2011
Mesajlar
4,014
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
28
Allah razi olsun kardesim..
Cok degerli bir yazi..
Diyalogmus hah!
Tebligle ayni kefeye konulmasi bile cehalet !
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt