Bu günün bazı mü'minleri bu gibi hadisler ya da cihat ayetlerini esas alarak, ya da Filistin’den, Çeçenistan’dan esinlenerek bu tür şehadet saldırılarının her yerde yapılabileceği kanısına varmıştır.
Oysa hangi fıkhî kaide Türkiye'nin veya Türkiye gibi mozaik bir toplumun olduğu bir coğrafyada böyle bir eyleme müsade edebilir?
Ve yahut hangi masum ehl-i kitabın öldürülmesini onaylar?
Kâfirin ve mü'mi'nin belli olmadığı, safların ayrılmadığı, mü'minlerin çoğunlukta olduğu bir coğrafyada akl-ı selim bir mü'min nasıl olur da böyle bir cinayete ortak olabilir?
Bu cinayetleri ancak; İslamî hareketi, cihad ve kıtalden ibaret zanneden, cennete girmenin tek yolunun şehadet olduğunu zanneden ya da en kestirme yol addeden, tebliğ ve İslamî yaşantı metodunun uzun ve yorucu yolculuğuna katlanamayan, sabırsız ve kandırılmış, fıkhı bilmeyen, coğrafyaları birbirine karıştıran birileri işleyebilir.
Naksibendi adlı üyeden alıntı...
Allah CC. razı olsun kardeşim...
Niyetleri bilen ancak Allah CC.'dır...
Bizler her halükarda Hüsn-i niyetli olalım inşallah...