Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Dinde üç temel ve delilleri (1 Kullanıcı)

kuranvesünnet

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
12 May 2012
Mesajlar
16
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
40
KULUN RABBİNİ BİLMESİ​


Sana rabbin kim? diye sorulduğu zaman şöyle cevap ver:

Benim Rabbim Allah'tır. O ki beni ve bütün yaratılmışları (alemleri) nimeti ile terbiye eden, yetiştiren Allah'tır. O benim kendisine ibadet ettiğim, O'ndan başka hiç bir ilahın olmadığı Allah'tır. Buna delil ise Yüce Allah'ın şu sözüdür:

"Hamdın her türlüsü alemlerin Rabbi olan Allah içindir. (Fatiha Suresi: 2) Allah'ın dışındaki her şey (yaratılmış) bir alemdir. Bende bu alemden (yaratılmışlardan) biriyim.

Sana Rabbini ne ile, nasıl tanıdın, bildin? diye sorulduğu zaman şöyle cevap ver:

O'nu (varlığına delalet eden) eylemleriyle ve mahlukatlarıyla bildim. Gece, gündüz, güneş ve ay onun ayetlerindendir. Yedi kat gök ve yedi kat yer ve aralarındaki her şey onun mahlukatlarındandır. Buna delil ise Yüce Allah'ın şu sözüdür:

"Gece ile gündüz, güneş ile ay (Allah'ın varlığına delalet eden) onun ayetlerindendir. Güneş ve ayı (Rabler edinip) secde etmeyin. Onları yaratan Allah'a secde edin. Eğer Allah'a ibadet ediyorsanız." (Fussilet Suresi 37. ayet)

Ve şöyle buyurmuştur:

"Muhakkak ki sizin Rabbiniz olan Allah, gökleri ve yeryüzünü altı günde yaratmış ve sonrada arşın (tahtın) üstüne yükselmiştir. Gündüzün aydınlığını, onu süratle takip eden gece ile örten, güneşi, ayı ve yıldızları emrine boyun eğdiren O'dur. Böyle de her şeyi yoktan var etmek ve yarattıkları üzerinde tasarruf ve hüküm sahibi olma hakkı (yalnızca) Allah'ındır. Alemlerin Rabbi olan Yüce Allah hayrı bol olandır." (Araf Suresi 54. ayet)

Rab; ibadet edilendir. Buna delil ise yüce Allah'ın şu sözüdür:

"Ey insanlar! Sizi ve sizden öncekileri yaratan Rabbinize ibadet edin. Umulur ki (böylece Allah'ın azabından) kurtulmuş olursunuz. O Rab ki sizin için yeryüzünü bir döşek, gökyüzünü de sağlam bir çatı yaptı. Gökyüzünden yağmuru indirip onunla sizin için çeşitli meyveleri rızık olarak çıkardı. Öyle ise siz bunları bildiğiniz halde Allah'a ortak koşmayın." (Bakara Suresi 21-22. ayetler)

(Büyük tefsir alimlerinden) İbn-i Kesir (Allah ona rahmet etsin) şöyle buyurmuştur. İbadete müstahak olan bu kadar çeşitli mahlukatı yaratan, Allah'tır.

İbadet Çeşitleri:​

Allah'ın yapılmasını emrettiği; islamın şartları, imanın şartları ve ihsan gibi ibadetlerdir. Öyle ise dua, korku, ümit etmek, tevekkül etmek, isteyerek yönelmek, çekinerek korkmak, itaat ederek sakınmak, bilerek korkmak, yönelmek, yardım dilemek, sığınmak, imdat dilemek, kurban kesmek, adak adamak, yardımını beklemek hep ibadet çeşitlerindendir. Bunlar gibi Allah'ın emrettiği bütün ibadetler yalnızca Allah için yapılır. Bu ibadetlere deliller ise Yüce Allah'ın şu ayetleridir.

Dua: "Muhakkak ki mescitler (ibadet yerleri) yalnızca Allah'a aittir. Dolayısıyla Allah'tan başka birine dua (ederek ibadet) etmeyin."(Cin Süresi: 18)

Kim Allah'tan başkasına dua eder yada duasında Allah'la beraber başkasını da ortak koşarsa, yada duasının bir kısmını başka bir şeye niyazda bulunmak için harcarsa şirke düşer, kafir olur. Buna delil ise Yüce Allah'ın şu sözüdür:

"Kim Allah'la beraber başka bir ilaha (mabuda), ilahlığına hiç bir delili olmadığı halde dua edecek olursa, muhakkak ki onun cezası (hesabı) Rabbin katında olacaktır. Şüphesiz ki kafirler iflah olmayacaklardır." (Müminun Suresi: 117)

Peygamber efendimiz (sallallahu aleyhi vesellem) şöyle buyurmuştur:"Dua ibadetin beyni (özü)'dür."

Ve Yüce Allah şöyle buyurmuştur: "Sizin Rabbiniz buyurdu ki; Bana dua edin de dualarınıza cevap vereyim, icabet edeyim. Muhakkak ki bana ibadet etmekten kibirlenenler hakir ve küçük düşürülmüş olarak cehenneme gireceklerdir." (Gafir Suresi 60. ayet)

Korku: Bu ibadete delil ise Yüce Allah'ın şu ayetidir:

Eğer iman eden kimseler iseniz, onlardan (kafirlerden) değil benden korkun" (Ali İmran Suresi: 175. ayet)

Ümit Etmek: Bu (ibadetin) delili ise Yüce Allah'ın şu sözüdür:

"Kim Rabbi ile karşılaşmayı ümit ederse salih amel işlesin ve Rabbine yapmış olduğu ibadetlerde ona kimseyi ortak koşmasın" (Kehf Suresi 110. ayet)

Tevekkül Etmek: Bu ibadetin delili ise Yüce Allah'ın şu sözüdür:

"Kim Allah'a tevekkül ederse Allah ona yeter" (Talak Suresi 3. ayet)

İsteyerek Yönelmek, Çekinerek Korkmak, İtaat Ederek Sakınmak: Bu ibadetlere delil ise Yüce Allah'ın şu sözüdür:

"Şüphesiz ki Onlar hayırlı işleri yapmada acele ederler, ve bize korku ve istekle dua ederler. Onlar bize karşı (emirlerimize) itaat ederek sakınırlar"

Bilerek Korkmak: Bu (ibadete) delil ise Yüce Allah'ın şu sözüdür: "Onlardan değil, asıl benden bilerek (gerektiği gibi) korkun" (Bakara Suresi:150. ayet)

(Allah'a) Yönelmek: Bu (ibadetin) delili ise Yüce Allah'ın şu sözüdür:"(Her işinizde) Rabbinize yönelin ve (nefislerinizle) O'nun (emirlerine, dinine) teslim olun." (Zümer Suresi 54. ayet)

Yardım Dilemek: Bu (ibadete) delil ise Yüce Allah'ın şu sözüdür: "Yalnız sana ibadet eder ve yalnızca senden yardım dileriz" (Fatiha Suresi 5. ayet)

Peygamber efendimiz bir hadisinde şöyle buyurmuştur: "Yardım dilediğin zaman Allah'tan yardım dile"

Sığınmak: Bu (ibadetin) delili ise Yüce Allah'ın şu sözüdür:"De ki: İnsanların Rabbi ve Hükümranı olan Allah'a sığınırım" (Nas Suresi 1-2. ayet)

İmdat Dilemek: Bu (ibadetin) delili ise Yüce Allah'ın şu sözüdür: "Rabbinizi imdada çağırdınız da (O da hemen akabinde) sizin bu çağrınıza cevap vermişti(karşılık vermişti). (Enfal Suresi 9. ayet)

Kurban Kesmek: Bu (ibadetin) delili ise Yüce Allah'ın şu sözüdür:"De ki: Benim namazım, kestiğim kurban, hayatım ve ölümüm alemlerin Rabbi olan Allah içindir. O'nun (bu ibadetlerde) hiç bir ortağı yoktur. Ben bununla (bu ibadetleri yapmakla) emrolundum ve ben ilk Müslüman olanım." (Enam Suresi 162-163. ayetler)

(Peygamber efendimiz) sünnetinde şöyle buyurmuştur:" Allah kendinden başkası için kurban kesene lanet etmiştir."

Adak Adamak: Bu (ibadetin) delili ise Yüce Allah'ın şu sözüdür:"Onlar adaklarını yerine getirirler ve şerri, kötülüğü yaygınlaşmış olan (o) günden korkarlar" (İnsan Suresi 7. ayet)
 

kuranvesünnet

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
12 May 2012
Mesajlar
16
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
40
İKİNCİ ESAS KULUN İSLAM DİNİNİ DELİLERİ İLE BİLMESİ​



İslam'ın Tarifi:

İslam: Kulun Allah'ı (bütün yapmış olduğu ibadetlerde) birleyerek ona teslim olması, (emirlerine, yasaklarına) boyun eğerek itaat etmesi, şirkten ve onun ehlinden kendini uzak tutması, beri kılması demektir.

İslam üç mertebedir. Bu mertebeler şunlardır:


İslam

İman

İhsan


Her mertebesinde kendine göre rükünleri vardır.

BİRİNCİ MERTEBE: İSLAM​

İslam'ın Rükünleri:

1- Kelime-i Şehadet getirmektir. Yani Allah'tan başka hakkı ile gerektiği gibi ibadet edilecek hiçbir mabud, ilah yoktur ve Muhammed onun elçisidir demektir.
2- Namaz kılmak
3- Zekat vermek
4- Oruç tutmak
5- Hacca gitmek (Allah'ın evini haccetmek)


Kelime-i Şehadetin delili ise Yüce Allah'ın şu sözüdür:"Allah O'ndan başka hakkı ile ibadet edilecek hiç bir ilah olmadığına şahitlik etmiştir. (Öylede) Melekler ve ilim ehli olanlar dosdoğru ve adaletli olarak buna şahitlik etmişlerdir. O izzet ve hüküm sahibinden başka hakkı ile ibadet edilecek bir ilah yoktur." (Ali İmran Suresi 18. ayet)

(Şehadetin) manası ise: Allah'tan başka hakkı ile gerektiği gibi ibadet edilecek başka bir ilah yoktur demektir. "Başka bir ilah yoktur" sözü; Allah'ın dışındaki bütün ibadet edilen her şeyi iptal eder (hükmünü kaldırır). "Allah'tan başka" sözü; bütün ibadet çeşitlerinin yalnızca, tek olarak Allah'a ait olması demektir. O'nun ibadetlerde kendisinin bir ortağı olmadığı gibi mülkünde de bir ortağı yoktur. Bu şehadetin açıklaması ve tefsiri Yüce Allah'ın şu sözleridir.

"Hani İbrahim babasına ve kavmine beni yaratan Allah hariç sizin ibadet ettiklerinizden beriyim. Muhakkak ki O, beni doğruya iletecektir. (Allah) İbrahim'in bu sözünü kendisinden sonra gelecek olanlar belki hakka, doğruya yönelirler, dönerler diye baki kılmıştır." (Zuhruf Suresi 26-28. ayetler)

Ve şöyle buyurmuştur:

"De ki: Ey kitap ehli! (Yahudiler ve Hıristiyanlar) sizinle bizim aramızda ortak olan kelimeye geliniz. (O kelime ki) Allah'tan başkasına ibadet etmeyeceğimiz, ona herhangi bir şeyi ortak koşmayacağımız, Allah'ın dışında birbirimizi Rabler edinmeyeceğimiz (Kelime-i tevhittir). Eğer yüz çevirir, gerisin geriye dönerlerse (onlara) şahit olun! Biz Müslüman olanlarız deyin" (Ali İmran Suresi 64. ayet)

Muhammed (sallallahu aleyhi ve sellem)'in Allah'ın Resulü, elçisi olduğuna delil ise, Yüce Allah'ın şu sözüdür:

"Muhakkak ki size kendinizden öyle bir peygamber gelmiştir ki; sizin sıkıntıya uğramanız ona çok ağır gelir. O size çok düşkün, müminlere karşı çok şefkatli, merhametlidir." (Tevbe Suresi 128. ayet)

"Muhammed Allah'ın Resulü" şehadetinin manası ise şudur: Emrettiği şeyleri yerine getirmek, haber verdiği şeyleri doğrulamak, yasakladığı ve nehyettiği şeylerden kaçınmak, Allah'a onun getirdiğinden başka bir şeyle ibadet etmemek demektir.

Namazın, zekatın ve tevhidin tefsirine delil ise, Yüce Allah'ın şu sözüdür:

"Onlar yalnızca Allah'a ibadet etmek ve dini (ibadeti) sadece ona halis kılmak, batıldan hakka meyleden kişiler olmak, Namazı dosdoğru kılmak, zekatı vermekten başka bir şeyle emrolunmamışlardır. Zira dosdoğru inanç ve din işte bu dindir." (Beyyine Suresi 5.ayet)

Oruç ibadetinin farziyetine delil ise, Yüce Allah'ın şu sözüdür:

"Ey İman edenler! Sizden öncekilere yazıldığı (farz kılındığı) gibi size de oruç yazılmıştır.Umulur ki (Allah'ın azabından) korkarsınız, sakınırsınız." (Bakara Suresi 183. ayet)

Hac ibadetinin farziyetine delil ise, Yüce Allah'ın şu sözüdür:

"Allah'ın kulları üzerinde evine gitmeye gücü yetenler için hac etmeleri bir hakkıdır. Eğer kim inkar eder, küfrederse Muhakkak ki Allah bütün alemlerden müstağnidir (onlara ihtiyacı yoktur). (Ali İmran Suresi 97. ayet)
 

kuranvesünnet

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
12 May 2012
Mesajlar
16
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
40
İKİNCİ MERTEBE İMAN​


İman yetmiş küsur şubedir. En yücesi, üstünü La İlahe İllallah (Allah'tan başka hakkı ile ibadet edilecek hiç bir ilah yoktur) demek, en aşağısı ise yolda bulunan rahatsız edici şeyleri yok etmek, imha etmektir. Haya etmek imanın şubelerinden biridir. İmanın altı şartı vardır.

İMANIN ŞARTLARI:

Allah'a inanmak
Meleklere inanmak
Kitaplara inanmak
Peygamberlere inanmak
Ahiret gününe inanmak
İyi ve kötü yönleriyle kadere inanmak.


Bu ibadetlere delil ise yüce Allah'ın şu sözüdür: "İyilik yüzlerinizi doğuya ve batıya doğru çevirmek değildir. Ve lakin gerçek iyilik Allah'a, Ahiret gününe, meleklerine, kitaba ve peygamberlere iman edenin iyiliğidir." (Bakara Suresi 177. ayet)

Kadere inanmaya delil ise Yüce Allah'ın şu sözüdür:" Muhakkak ki biz her şeyi belli bir kadere göre yarattık." (Kamer Suresi 49. ayet)
 

kuranvesünnet

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
12 May 2012
Mesajlar
16
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
40
ÜÇÜNCÜ MERTEBE: İHSAN​



İhsanın tek bir rüknü vardır. O da Allah'a sanki onu görüyormuş gibi ibadet etmektir, sen onu görmesen de O seni görmektedir. İhsanın delili ise Yüce Allah'ın şu sözüdür.

"Muhakkak ki Allah, takva sahipleri (haramlardan Allah'tan korkarak kaçınanlar) ve ihsan edenlerle (kulluklarını hakkı ile yerine getirenler) (ilmi,yardımı ile) beraberdir." (Nahl Suresi 128. ayet)

Ve Yüce Allah şöyle buyurmuştur:"İzzet ve rahmet sahibi olana (Allah'a) tevekkül et. O ki seni namaza kalktığın zaman ve secde edenler arasındaki değişmeni görür. Şüphesiz ki O her şeyi işiten ve bilendir." (Şuara Suresi 217-220. ayet)

Ve Yüce Allah şöyle buyurmuştur: "Ne işte olursan ol, ona dair Kuran'dan ne okursan oku, (Ey insanlar!) ne amel işlerseniz işleyin siz ona daldığınız sırada mutlaka, muhakkak ki biz sizin üzerinize şahit oluruz."(Yunus Suresi 61. ayet)

Bu konuya Peygamber efendimizin sünnetinden delil ise meşhur Cibril hadisidir:

" Ömer bin Hattab (Radıyallahu anh)'dan rivayet olunan bir hadisi şerifte şöyle buyurmuştur:


" Biz peygamberin (sallallahu aleyhi ve sellem) yanında oturuyor iken üzerimize bembeyaz elbiseli, simsiyah saçlı, üzerinde yolculuk eseri gözükmeyen içimizden onu kimsenin tanımadığı bir adam çıka geldi ve peygamberin dizlerine dizlerini dayayarak iki elini bacaklarının üstüne koyarak oturdu ve Peygamber efendimize -Ey Muhammed! Bana İslamdan haber ver dedi?
-O da Allah'tan başka hakkı ile ibadet edilecek ilah yoktur ve Muhammed onun elçisidir demen, namazı kılman, zekatı vermen, orucu tutman, gitmeye gücün yeterse hacca gitmen, demişti.
- O da: Doğru söyledin dedi. Biz onun hem soru sorup hemde doğrulamasını acayip bir şey olarak karşıladık.
Sonra O: Bana imandan haber ver dedi.
- Peygamber efendimizde O'na "İman Allah'a, Meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, ahiret gününe, iyi ve kötü yanlarıyla kadere inanmandır" dedi.
- Daha sonra bana ihsandan haber ver dedi.
- Peygamber efendimizde İhsan; senin Allah'ı görmediğin halde Allah'ı görür gibi ibadet etmendir. Şüphesiz ki Allah seni görmektedir.
- (Sonra) bana kıyamet saatinden haber ver dedi. (Peygamber efendimizde ona): Soru sorulanın soruyu sorandan daha fazla bu konuda bir bilgisi yoktur dedi.
- (Cibril) Bana emarelerinden, alametlerinden haber ver dedi.
- (O da) Köle kadının kendi sahibini doğurması, ayakları ve kendileri çıplak fakir koyun çobanlarının yüksek binalar dikmekte birbirleriyle yarışmaları (emaretleridir) dedi. -Sonra çekip gitti. Uzun bir müddet bekledikten sonra peygamber efendimiz Ey Ömer! Soru soranın kim olduğunu biliyormusunuz diye sordu. Bizde Allah ve Resulü daha iyi bilir dedik. Bu kişi Cibril'dir, size dininizi öğretmek için geldi dedi."
(Müslim c:1 sh:37)
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt