Ünlü ekonomist ve düşünür(?) Karl Marks'ın ortaya attığı ve savunduğu"Din afyondur, uyuşturur" sözü ile ne anlatılmak isteniyor?
Din karşıtı görüşlerin savları şöyledir:
Eski toplumlarda henüz Roma tabanlı hukukun yaygınlaşmadığı devirlerden itibaren, insanlardaki suç unsurunu kontrol altına almak için dinlerin uyanık kişiler tarafından uydurulduğu iddia edilmektedir. Yine bu görüşe göre artık hukukun ve kanunların keskin olduğu toplumlarda dine ihtiyaç kalmamıştır. İddia edilen din, ilkel toplumların kontrol mekanizmasıdır. Dolayısı ile insan doğar büyür ve ölür-yok olur. Önemli olan, bu hayatta yaşarken insan gibi yaşamak (!), iyi yemek, içmek, siyaset yapmak, humanist olmak ve bütün insanların eşitliğine inanmak vs. anlamındadır. İnsanlık bir tesadüf eseri buradadır, bilim de bunu ispatlamıştır.
Halbuki, bunun böyle olmadığı dinin bilime de öncü olacak bir düşünce sistemi olduğu, 21. yüzyıldaki eserler ile bize ulaştırıldı. İnsan biyolojik olarak ölür, ancak kişisel ruh bedeniyle yaşamına devam eder. Ölümötesi yaşam ve gerçekleri mevcuttur. Bilimsel veriler, henüz bu noktalara girememiştir, dolayısıyla bu noktalar dinin temelini oluşturan inanç esasına dayanır.
Kaldı ki iddia edildiği gibi eğer insan bir bilgisayar gibi ise kapama tuşuna basıldığında elektriğini, aklını belleğini kaybediyorsa yani ölüm ile her şey bitiyorsa, insanlığın bu çabası niye?
Peki din afyon mudur? Şu anda insanlığın %99' unun bir İlaha inandığı düşünülüyor. Bu durumda, insanlığın %99' unun bu afyonun etkisi altında olduğunu farz etmek gerekir. Birçok peygamberle gelen dinler, o toplum insanlarını içinde bulunduğu çıkmazdan kurtarıp yeni bir bakış açısı getirmiştir. Toplumları kalıplardan kurtardıkları bir gerçektir. Onların getirdiği öğretiler toplumları uyuşturmamıştır, aksine uyandırma çabasıdır.
"Din afyon mudur?" sorusuna verilecek doğru yanıt "Evet afyondur" ya da "Hayır afyon değildir" demek olamaz. Bu soruya önce "siz hangi dinden sözediyorsunuz?" diyerek ilk yanıtı vermek gerekir. Marks'ın dediği gibi evet bazı dinler afyondur. Ama hangileri? İşte Marks'ın soramadığı bu soru onun çelişkisidir.
Kuran birçok ayette dini; çıkarları hesabına kullanan, değiştiren, ekleme ve çıkarma yapanlara dikkatimizi çekmektedir. Kuran'da hak dine karşı çıkanlar üç sınıfa ayrılmıştır:
a. Kendilerini Allah'ın yerine koyarak hüküm koyan veya onları saptıran din bilginleri...
b. Hak dinden dolayı çıkarlarını kaybeden, sömürü çarkları bozulan sermaye sahipleri
c. Hak dinin gelişiyle iktidarları yıkılan (veya yıkılacak olan) iktidar sahipleri
Şimdi insafla soralım;
İktidar sahiplerini yerlerinden eden, sömürücü sermaye sahiplerinin rahatını ve keyfini kaçıran, din yoluyla kendilerine çıkar sağlayanları uyaran ve onlara cehennemi müjdeleyen bir din (İslam) afyon olabilir mi?
Böyle bir dine afyon diyenin ya aklı ve vicdanı yoktur ya da afyonla uyuşmuştur.Yahut kendi yaptığı yeni bir din ile insanları uyuşturmak istemiştir.
İnsanları köleleştiren Mekke aristokrasisine başkaldırmayı emreden din mi afyondur? Köle olan Bilal'e efendisine! başkaldırma bilinci veren din mi afyondur? Sömürü düzenleri bozulmasın diye Peygambere para, kadın ve mevki teklif eden Mekke burjuva ve diktatörlerine, "Bir elime ayı, bir elime güneşi verseniz de ben bu dinden vazgeçmem" diyen Peygamber'in getirdiği din mi afyondur?
Kızını öldüren müşrik Ömer'den, adaletin zamanlar üstü örneği olan Hz.Ömer'i çıkaran din mi afyondur?
Hak ve adaletin yeryüzünde yayılması için bütün varlığını feda eden, kadınlık timsali Hz.Hatice'yi şekillendiren din mi afyondur?
15-20 yılda İran'ı, Bizans'ı, Afrika'yı sarsan ve fetheden insanları yetiştiren din mi afyondur?
Okuma-yazma öğretmeleri karşılığında savaş esirlerini serbest bırakan bir din mi afyondur?
(ALINTIDIR)
Din karşıtı görüşlerin savları şöyledir:
Eski toplumlarda henüz Roma tabanlı hukukun yaygınlaşmadığı devirlerden itibaren, insanlardaki suç unsurunu kontrol altına almak için dinlerin uyanık kişiler tarafından uydurulduğu iddia edilmektedir. Yine bu görüşe göre artık hukukun ve kanunların keskin olduğu toplumlarda dine ihtiyaç kalmamıştır. İddia edilen din, ilkel toplumların kontrol mekanizmasıdır. Dolayısı ile insan doğar büyür ve ölür-yok olur. Önemli olan, bu hayatta yaşarken insan gibi yaşamak (!), iyi yemek, içmek, siyaset yapmak, humanist olmak ve bütün insanların eşitliğine inanmak vs. anlamındadır. İnsanlık bir tesadüf eseri buradadır, bilim de bunu ispatlamıştır.
Halbuki, bunun böyle olmadığı dinin bilime de öncü olacak bir düşünce sistemi olduğu, 21. yüzyıldaki eserler ile bize ulaştırıldı. İnsan biyolojik olarak ölür, ancak kişisel ruh bedeniyle yaşamına devam eder. Ölümötesi yaşam ve gerçekleri mevcuttur. Bilimsel veriler, henüz bu noktalara girememiştir, dolayısıyla bu noktalar dinin temelini oluşturan inanç esasına dayanır.
Kaldı ki iddia edildiği gibi eğer insan bir bilgisayar gibi ise kapama tuşuna basıldığında elektriğini, aklını belleğini kaybediyorsa yani ölüm ile her şey bitiyorsa, insanlığın bu çabası niye?
Peki din afyon mudur? Şu anda insanlığın %99' unun bir İlaha inandığı düşünülüyor. Bu durumda, insanlığın %99' unun bu afyonun etkisi altında olduğunu farz etmek gerekir. Birçok peygamberle gelen dinler, o toplum insanlarını içinde bulunduğu çıkmazdan kurtarıp yeni bir bakış açısı getirmiştir. Toplumları kalıplardan kurtardıkları bir gerçektir. Onların getirdiği öğretiler toplumları uyuşturmamıştır, aksine uyandırma çabasıdır.
"Din afyon mudur?" sorusuna verilecek doğru yanıt "Evet afyondur" ya da "Hayır afyon değildir" demek olamaz. Bu soruya önce "siz hangi dinden sözediyorsunuz?" diyerek ilk yanıtı vermek gerekir. Marks'ın dediği gibi evet bazı dinler afyondur. Ama hangileri? İşte Marks'ın soramadığı bu soru onun çelişkisidir.
Kuran birçok ayette dini; çıkarları hesabına kullanan, değiştiren, ekleme ve çıkarma yapanlara dikkatimizi çekmektedir. Kuran'da hak dine karşı çıkanlar üç sınıfa ayrılmıştır:
a. Kendilerini Allah'ın yerine koyarak hüküm koyan veya onları saptıran din bilginleri...
b. Hak dinden dolayı çıkarlarını kaybeden, sömürü çarkları bozulan sermaye sahipleri
c. Hak dinin gelişiyle iktidarları yıkılan (veya yıkılacak olan) iktidar sahipleri
Şimdi insafla soralım;
İktidar sahiplerini yerlerinden eden, sömürücü sermaye sahiplerinin rahatını ve keyfini kaçıran, din yoluyla kendilerine çıkar sağlayanları uyaran ve onlara cehennemi müjdeleyen bir din (İslam) afyon olabilir mi?
Böyle bir dine afyon diyenin ya aklı ve vicdanı yoktur ya da afyonla uyuşmuştur.Yahut kendi yaptığı yeni bir din ile insanları uyuşturmak istemiştir.
İnsanları köleleştiren Mekke aristokrasisine başkaldırmayı emreden din mi afyondur? Köle olan Bilal'e efendisine! başkaldırma bilinci veren din mi afyondur? Sömürü düzenleri bozulmasın diye Peygambere para, kadın ve mevki teklif eden Mekke burjuva ve diktatörlerine, "Bir elime ayı, bir elime güneşi verseniz de ben bu dinden vazgeçmem" diyen Peygamber'in getirdiği din mi afyondur?
Kızını öldüren müşrik Ömer'den, adaletin zamanlar üstü örneği olan Hz.Ömer'i çıkaran din mi afyondur?
Hak ve adaletin yeryüzünde yayılması için bütün varlığını feda eden, kadınlık timsali Hz.Hatice'yi şekillendiren din mi afyondur?
15-20 yılda İran'ı, Bizans'ı, Afrika'yı sarsan ve fetheden insanları yetiştiren din mi afyondur?
Okuma-yazma öğretmeleri karşılığında savaş esirlerini serbest bırakan bir din mi afyondur?
(ALINTIDIR)