Siyahgulsevdalisi
Kayıtlı Kullanıcı
- Katılım
- 20 Haz 2006
- Mesajlar
- 2,046
- Tepki puanı
- 0
- Puanları
- 0
Demek oğlum vefat etti
30 Eylül 2005 Cuma
Bandırma’da yaşayan Velilerden “Kerpiçli Dede”nin küçük oğlu hastalandı bir gün. İsmi “Necati” idi ki, günden güne ağırlaştı çocuk. Bir gün Kerpiçli Dede dergahta iken, küçük Necati ruhunu teslim eti.
Ailesi telaşa kapıldılar. Zira bu haberi nasıl söyleyeceklerdi babasına. Bu, gayet güç bir işti onlar için. Nihayet yakınlarından biri üstlendi bu vazifeyi ve koştu dergaha. O esnada mübarek, tatlı tatlı sohbet ediyor, “Ölüm”den bahsediyordu hem de. Haberci girdi içeri, ama bir türlü veremedi bu haberi.
Kerpiçli Dede baktı o gelene:
- Hoşgeldin kardeşim.
- Hoş bulduk hocam.
- Ne o, bir haber mi var?
- Evet hocam.
- Hayırdır, ne oldu?
Bir türlü diyemiyordu
- Şeyy hocam...
- Söyle kardeşim, ne var?
- Efendim, şeyy...
- Haa anladım. Necati vefat etti diyeceksin.
- E, evet hocam.
Kerpiçli Dede, “İnna lillah...” ayetini okuduktan sonra,
- “Eee, ne yapalım?”, buyurdu. “Hepimizin akıbeti bu. Hepimiz öleceğiz. Cenab-ı Hak son nefeste iman selameti versin hepimize”.
Sonra kalkıp birlikte eve gittiler. Oğlunu bizzat kendisi yıkayıp, namazını kıldırdı ve defnetti kabrine. Gözlerinden akan yaşlar toprağı ıslattı.
Ancak razıydı Rabbinin işinden. İsyan etmedi. Çünkü bu evlat nimetini veren de O idi, alan da.
***
Bir gün de,
- Muvaffak olmak neye bağlıdır? diye sordular bu zata.
Başarı, tevazuya bağlı
Buyurdu ki:
- Muvaffakıyet, mütevazı olmaya bağlıdır.
Dinleyenler şaşırdı.
- Mütevazı olmaya mı?
- Evet, buyurdu. Tevazu göstereni Hak teala yükseltir. O tevazu ettikçe daha da yükselir.
Sordular:
- Ya kibirli olanlar hocam?
- Kibredeni alçaltır Hak teala. O kibirlendikçe daha da alçalır.
- Mahşerde de böyle midir? diye sordular.
Buyurdu ki:
- Elbette. Kibirli olanlar, mahşer gününde, küçük karıncalar gibi mahşer halkının ayakları altında kalıp helak olacaklardır.
30 Eylül 2005 Cuma
Bandırma’da yaşayan Velilerden “Kerpiçli Dede”nin küçük oğlu hastalandı bir gün. İsmi “Necati” idi ki, günden güne ağırlaştı çocuk. Bir gün Kerpiçli Dede dergahta iken, küçük Necati ruhunu teslim eti.
Ailesi telaşa kapıldılar. Zira bu haberi nasıl söyleyeceklerdi babasına. Bu, gayet güç bir işti onlar için. Nihayet yakınlarından biri üstlendi bu vazifeyi ve koştu dergaha. O esnada mübarek, tatlı tatlı sohbet ediyor, “Ölüm”den bahsediyordu hem de. Haberci girdi içeri, ama bir türlü veremedi bu haberi.
Kerpiçli Dede baktı o gelene:
- Hoşgeldin kardeşim.
- Hoş bulduk hocam.
- Ne o, bir haber mi var?
- Evet hocam.
- Hayırdır, ne oldu?
Bir türlü diyemiyordu
- Şeyy hocam...
- Söyle kardeşim, ne var?
- Efendim, şeyy...
- Haa anladım. Necati vefat etti diyeceksin.
- E, evet hocam.
Kerpiçli Dede, “İnna lillah...” ayetini okuduktan sonra,
- “Eee, ne yapalım?”, buyurdu. “Hepimizin akıbeti bu. Hepimiz öleceğiz. Cenab-ı Hak son nefeste iman selameti versin hepimize”.
Sonra kalkıp birlikte eve gittiler. Oğlunu bizzat kendisi yıkayıp, namazını kıldırdı ve defnetti kabrine. Gözlerinden akan yaşlar toprağı ıslattı.
Ancak razıydı Rabbinin işinden. İsyan etmedi. Çünkü bu evlat nimetini veren de O idi, alan da.
***
Bir gün de,
- Muvaffak olmak neye bağlıdır? diye sordular bu zata.
Başarı, tevazuya bağlı
Buyurdu ki:
- Muvaffakıyet, mütevazı olmaya bağlıdır.
Dinleyenler şaşırdı.
- Mütevazı olmaya mı?
- Evet, buyurdu. Tevazu göstereni Hak teala yükseltir. O tevazu ettikçe daha da yükselir.
Sordular:
- Ya kibirli olanlar hocam?
- Kibredeni alçaltır Hak teala. O kibirlendikçe daha da alçalır.
- Mahşerde de böyle midir? diye sordular.
Buyurdu ki:
- Elbette. Kibirli olanlar, mahşer gününde, küçük karıncalar gibi mahşer halkının ayakları altında kalıp helak olacaklardır.