Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

DAVETÇİ KADIN VE DAVETTE SÜNNETULLAH (HADIS) (1 Kullanıcı)

ayşe

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
19 Şub 2006
Mesajlar
182
Tepki puanı
0
Puanları
0
DAVETÇİ KADIN VE DAVETTE SÜNNETULLAH


Mü’minlerin annesi Aişe (r.a) şöyle demiştir:


«Rasulullah (s.a.s)’in ilk vahiy başlangıcı uykuda sadık rüya görmekle olmuştur. Hiçbir rüya görmezdi ki sabah aydınlığı gibi apaçık gerçekleşmesin. Sonra ona yalnızlık sevdirildi. Hıra dağındaki mağarada yalnız kalıp, oradan ailesinin yanına gelinceye kadar belirli günlerde ibadet eder ve yine azık alıp giderdi. Sonra yine Hadice’nin yanına dönüp bir o kadar zaman için yine azık temin ederdi. Nihayet Rasulullah (s.a.s) Hıra dağında bulunduğu sırada Hak (yani vahiy) geldi. Şöyle ki: Ona melek gelip:


«Oku!» dedi. O da: «Ben okuma bilmem» diye cevab verdi. Rasulullah (s.a.s) dedi ki:


«O zaman melek beni alıp takatim kesilinceye kadar sıkıştırdı. Sonra beni bırakıp yine:


«Oku!» dedi. Ben de ona: «Okuma bilmem» dedim. Yine beni alıp ikinci defa takatim kesilinceye kadar sıkıştırdı. Sonra beni bırakıp yine:


«Oku!» dedi. Ben de: «Okuma bilmem» dedim. Nihayet beni alıp üçüncü defa sıkıştırdı. Sonra beni bırakıp:


«Yaratan Rabbinin adıyla oku. O, insanı kan pıhtısından yarattı. Oku! Rabbin kalem ile öğreten, insana bilmediğini bildiren en büyük kerem sahibidir» dedi.


Bunun üzerine Rasulullah (s.a.s) kendisine vahyolunan bu ayetlerden dolayı korkudan yüreği titreyerek döndü ve Hadice binti Huveylid’in yanına giderek:


«Beni sarıp örtünüz, beni sarıp örtünüz» dedi. Korkusu gidinceye kadar mübarek vücudunu sarıp örttüler. Ondan sonra Rasulullah (s.a.s) başına gelenleri Hadice’ye naklederek: «Kendinden korktum» dedi. Hadice (r.a):


«Öyle deme. Allah’a yemin ederim ki Allah hiçbir vakit seni utandırmaz. Çünkü sen akrabana bakarsın, işini görmekten aciz olanların ağırlığını yüklenirsin, fakire verir, kimsenin kazandırmayacağını kazandırırsın, misafiri ağırlarsın. Hak yolunda zuhur eden olaylar ve önemli şeylerde halka yardım edersin» dedi.


Bundan sonra Hadice, Rasulullah (s.a.s)’i alıp amcasının oğlu Varaka b. Nevfel b. Esed b. Abduluzza’ya götürdü. Bu zat cahiliyyet zamanında hristiyan olmuş bir kimse idi. İbranice yazı bilir ve Incil’den Allah’ın dilediği kadar öteberi yazardı. Varaka gözleri kör olmuş bir ihtiyardı. Hadice (r.a) Varaka’ya:


«Amcam oğlu dinle bak, kardeşinin oğlu ne diyor» diye sorunca Rasulullah (s.a.s) gördüğü şeyleri kendisine anlattı. Bunun üzerine Varaka dedi ki:


«Bu gördüğün Allah-u Teala’nın Musa (s.a.s)’e gönderdiği Namus-ı Ekber’dir. Ah! Keşke senin davet günlerinde genç olsaydım. Kavmin seni çıkaracakları zaman keşke sağ olsam!» Bunun üzerine Rasulullah (s.a.s):


«Onlar beni çıkaracaklar mı ki?» diye sordu. O da:


«Evet. Zira senin gibi bir dava getirmiş hiçbir kimse yoktur ki düşmanlığa uğramasın. Şayet senin davet günlerine yetşirsem sana son derece yardım ederim» cevabını verdi. Çok geçmeden Varaka vefat etti. Ve o esnada bir müddet için vahiy kesilmişti.» (Buhari-Müslim)


HADİSTEN NE İSTİFADE EDERİZ


1 - Vahyin geliş şekillerinden birisi de sadık rüyalar vasıtasıyla ilahi haberlerin rasullere bildirilmesidir.


2 - Cebrail’in «Okuma bilmem» demesine rağmen Rasulullaha: «Oku! » emrinde ısrar etmesinde tebliğ açısından mühim ve etkin bir metoda işaret vardır. Bu metod önemli bir konuda konunun ehemmiyetini vurgulamak ve tebliğe muhatab olanın mevzuyu daha iyi kavrayıp, öğrenebilmesini sağlamak için, o konu üzerinde ısrarla durmak ve muhatabı onun hakkında sıkıştırarak konuyu irdelemektir.


3 - Rasulullah’ın mağarada Cebrail ile olan karşılaşması anında ve bundan sonra eve giderken büyük bir heyecan ve korkuya kapılması; başına gelenleri hemen hanımı Hadice (r.a)’ya anlatması, daha önceden vahiy olayından haberi olmadığına ve vahiy diye bir şey beklemediğine delil dir.


4 - Hadice (r.a)’nın şahsiyeti ve kocasına karşı olan tavırları; davetçi kadınlar için gerçekten güzel bir örnektir.


Kocasının bilmediği bir sebeple günlerce mağarada inzivaya çekilmesi, çok nadir eve gelip sonra yeniden gitmesi ve en sonunda kendisine cin çarpmış olmasından korkarak heyecanlı ve rahatsız bir şekilde eve dönmesi karşısındaki olgun ve teskin edici tavrı, davetçi kadında bulunması gereken teslimiyet ve olgunluğu ortaya koyar.


5 - Rasulullah’ın risaletten önce sahib olduğu güzel ahlakın, insanların İslam’ı kabul etmelerindeki etkisi; davet çinin ahlak yapısını oluşturmasında göz önünde bulundurması gereken önemli bir ölçüdür.


6 - İnsanlık tarihinde, Allah’ın dini olan tevhidi getiren her Rasul ve her davetçinin önüne büyük ve zorlu engeller çıkmış; dayanılmaz işkence ve iftiralara maruz kalmışlardır. İşte bu, Allah’ın şu mübarek dinini tebliğ hususunda vazettiği sünnetidir. Bu yüzden geçmişte olan şimdi de, gelecekte de olacak ve her davetçi bu tür saldırılarla karşılaşacaktır. Ne mutlu bunlara rağmen Allah’a yönelenlere!
 

aliye_aliye

Altın Üye
Katılım
25 Eki 2006
Mesajlar
16,828
Tepki puanı
4
Puanları
38
Konum
~* پایتخت آن بهشت *~
Web Sitesi
www.fizikist.com
Selamün Aleyküm..
Faydalı, aydınlatıcı bir çalışmaydı.. Rahman razı olsun.. Hadisi, günümüze de endeksleyerek şerh etmek, Resulullah (s.a.v)'ı anlamamız için şüphesiz çok önemli.. Tevhid yolunun davetçilerinin, sünnetullah icabı karşılaşacakları da, yine Efendimiz (s.a.v) örneğiyle teskin kaynağı oluyor davetçilere.. Tevhid mücadelesini iyi özümsemek duası ile.. Emeğinize sağlık..
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt