Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Cennetin Hanımefendisi (1 Kullanıcı)

نعىمة

Yasaklı Kullanıcı
Katılım
2 Ara 2007
Mesajlar
2,969
Tepki puanı
3
Puanları
0
Yaş
40
Peygamberimiz Efendimiz (sav); ahirete rihlet edeceğini, vefatından evvel bir sır olarak Hz. Fatıma validemize söylemişlerdi. Hz. Fatıma ise, bu sırrı Efendimizin vefatından sonra bilrdirmiştir

Âişe (rah) şöyle dedi:
Peygamber (sav)’in hanımları onun yanında otururlarken Fâtıma tıpkı Resûlullah (sav) gibi yürüyerek çıkageldi. Resûl–i Ekrem onu görünce sevindi ve “merhaba kızım” diyerek sağ veya sol yanına oturttu. Sonra Fâtıma’nın kulağına bir şeyler fısıldadı. Fâtıma yüksek sesle ağlamaya başladı. Onun aşırı üzüntüsünü görünce kulağına bir şey daha fısıldadı. Bu defa Fâtıma güldü. Fâtıma’ya:
– Hanımları yanındayken Resûlullah (sav) sadece sana bir sır verdi; sen de ağladın, dedim ve Resûlullah kalkıp gidince, ona: “Resûlullah (sav) sana ne söyledi?” diye sordum. Fâtıma:
– Resûlullah (sav)’in sırrını kimseye söyleyemem, dedi.
Resûlullah (sav) vefat ettikten sonra da:
– Senin üzerindeki analık hakkıma dayanarak Resûlullah’ın sana verdiği sırrı bana söylemeni istiyorum, dedim.
Fâtıma:
– Şimdi olabilir, dedi ve şunları söyledi: Resûl–i Ekrem kulağıma ilk defa bir şey söylediğinde, Cebrâil’in nâzil olan Kur’an âyetlerini baştan sona okumak üzere her yıl bir –veya iki– defa geldiğini, fakat bu yıl aynı maksatla iki defa geldiğini söyledi ve “Ecelimin yaklaştığını anlıyorum; Allah’a karşı saygıda kusur etme ve sabırlı ol! Benim senden önce gitmem ne iyi!” buyurdu. Bunun üzerine gördüğün gibi çok ağladım. Benim çok üzüldüğümü görünce, kulağıma tekrar bir şeyler fısıldayarak: “Fâtıma! Mü’min hanımların – veya bu ümmetin kadınlarının– hanımefendisi olmak istemez misin?” buyurdu. O zaman da gördüğün gibi güldüm.
(Buhârî, Menâkıb 25, Fezâilü ashâbi’n–nebî 12, Megâzî, 83, İsti’zân 43; Müslim, Fezâilü’s–sahâbe 97–99).

Allahü Teala bizleri şefaatinden mahrum eylemesin!
 

Yeni

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
10 Ara 2007
Mesajlar
12
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
38
paylaşım güzel.. teşekkür..
 

aliye_aliye

Altın Üye
Katılım
25 Eki 2006
Mesajlar
16,828
Tepki puanı
4
Puanları
38
Konum
~* پایتخت آن بهشت *~
Web Sitesi
www.fizikist.com
Amin amin inşallah..Selamün Aleyküm kardeşim..Tüm müslüman hanımların örneği, Hz. Fatıma'tü'z-Zehra (s.a) Validemizdir..Rabbimiz c.c cümle mümineleri, Cennet seyyidesinin şefaatine nail eylesin inşallah, Amin..Paylaşımınız güzeldi..Allah c.c razı olsun..Dua ile..



Şaşılacak Tebessüm!
Peygamber (s.a.a)’in durumu çok ağırlaşmıştı, başını Hz. Ali’nin dizine koydu ve bayıldı. Fatıma (a.s) babasının nâzenin yüzüne bakıyor, göz yaşı döküyor ve şöyle diyordu: “Âh, babamın bereketi ile rahmet yağmuru (vahiy) iniyordu. Öksüzlerin ve dul kadınların sığınağı idi.”
Resulullah (s.a.a), Fatıma’nın ağlama sesini işitince gözlerini açıp yavaş bir sesle:
“Aziz kızım! Şu ayeti oku: “Muhammed ancak bir resuldür. O’ndan önce nice resuller gelip geçmiştir. Şimdi o ölür veya öldürülürse gerisin geriye mi döneceksiniz ?” Ölümün çaresi yoktur,bütün peygamberler öldüğü gibi ben de öleceğim. Fakat niçin millet, benim hedefimi sürdürmüyor ve geri dönmek istiyor ?” buyurdu.
Bu sözler, Hz. Fatıma’yı daha da ağlattı. Resul-i Ekrem (s.a.a) aziz kızının perişan halini ve ağlar gözlerini görünce, ona teselli vermek istedi. Bundan dolayı Fatıma’ya: “Yakına gel” diye işaret etti. Başını babasına yaklaştırınca Peygamber (s.a.a) onun kulağına bir şeyler söyledi. Fatıma’nın tebessüm ettiğini gördüler ve şaşırdılar. Sebebini sorduklarında; “Babam hayatta olduğu müddetçe sırrını kimseye söylemem” dedi.
Fatıma (a.s) babasının ölümünden sonra; “Babam kulağıma: ‘Fatıma'cığım, senin de ölümün yakındır; bana kavuşacak olan ilk kişi sensin’ buyurdu.” dediğinde Hz. Fatıma’nın tebessümünün sebebi anlaşılmış oldu. (4)
Burada vesile arayanların münacatıyla sözümüze son veriyoruz:
“Allah’ım! Sana kavuşmam için Senin rahmet ve şefkatinden başka bir vesilem, alemlere rahmet olarak gönderilen ve ümmeti üzüntüden kurtaran Peygamber'inin şefaatinden başka bir aracım yoktur.
Allah’ım! Senin bağışına kavuşmam ve rızana erişmemde, bunları benim için vesile kıl. Benim umutlarım Senin kerem dergahına yönelmiş ve cömertliğinin kapısına arzularım serilmiştir. Öyleyse, Sana olan ümidimi kesme ve çabamı hayırla sonuçlandır. Beni cennetinde yerleştirdiğin, keramet evinde yer verdiğin, kıyamet gününde Sana (rahmetine) bakmakla gözlerini aydınlattığın ve kendi indinde doğruluk menzillerinde menzil verdiğin kimselerden eyle.
Ey kapısından daha keremli bir kapı bulunmayan; merhametinden daha üstün bir merhamet olmayan; ey yalnız kalanın arkadaşlık kurabileceği en hayırlı munis ve ey kovulanın sığınabileceği en şefkatli sığınak! Senin geniş affına ellerimi açmış ve kerem eteğine sarılmışım; eli boş olarak beni geri çevirme, hayal kırıklığı ve hüsrana uğratma; ey duayı işiten Allah; ey merhametlilerin en merhametlisi.”

Sibel Eraslan
 

نعىمة

Yasaklı Kullanıcı
Katılım
2 Ara 2007
Mesajlar
2,969
Tepki puanı
3
Puanları
0
Yaş
40
Amin amin inşallah..Selamün Aleyküm kardeşim..Tüm müslüman hanımların örneği, Hz. Fatıma'tü'z-Zehra (s.a) Validemizdir..Rabbimiz c.c cümle mümineleri, Cennet seyyidesinin şefaatine nail eylesin inşallah, Amin..Paylaşımınız güzeldi..Allah c.c razı olsun..Dua ile..



Şaşılacak Tebessüm!
Peygamber (s.a.a)’in durumu çok ağırlaşmıştı, başını Hz. Ali’nin dizine koydu ve bayıldı. Fatıma (a.s) babasının nâzenin yüzüne bakıyor, göz yaşı döküyor ve şöyle diyordu: “Âh, babamın bereketi ile rahmet yağmuru (vahiy) iniyordu. Öksüzlerin ve dul kadınların sığınağı idi.”
Resulullah (s.a.a), Fatıma’nın ağlama sesini işitince gözlerini açıp yavaş bir sesle:
“Aziz kızım! Şu ayeti oku: “Muhammed ancak bir resuldür. O’ndan önce nice resuller gelip geçmiştir. Şimdi o ölür veya öldürülürse gerisin geriye mi döneceksiniz ?” Ölümün çaresi yoktur,bütün peygamberler öldüğü gibi ben de öleceğim. Fakat niçin millet, benim hedefimi sürdürmüyor ve geri dönmek istiyor ?” buyurdu.
Bu sözler, Hz. Fatıma’yı daha da ağlattı. Resul-i Ekrem (s.a.a) aziz kızının perişan halini ve ağlar gözlerini görünce, ona teselli vermek istedi. Bundan dolayı Fatıma’ya: “Yakına gel” diye işaret etti. Başını babasına yaklaştırınca Peygamber (s.a.a) onun kulağına bir şeyler söyledi. Fatıma’nın tebessüm ettiğini gördüler ve şaşırdılar. Sebebini sorduklarında; “Babam hayatta olduğu müddetçe sırrını kimseye söylemem” dedi.
Fatıma (a.s) babasının ölümünden sonra; “Babam kulağıma: ‘Fatıma'cığım, senin de ölümün yakındır; bana kavuşacak olan ilk kişi sensin’ buyurdu.” dediğinde Hz. Fatıma’nın tebessümünün sebebi anlaşılmış oldu. (4)
Burada vesile arayanların münacatıyla sözümüze son veriyoruz:
“Allah’ım! Sana kavuşmam için Senin rahmet ve şefkatinden başka bir vesilem, alemlere rahmet olarak gönderilen ve ümmeti üzüntüden kurtaran Peygamber'inin şefaatinden başka bir aracım yoktur.
Allah’ım! Senin bağışına kavuşmam ve rızana erişmemde, bunları benim için vesile kıl. Benim umutlarım Senin kerem dergahına yönelmiş ve cömertliğinin kapısına arzularım serilmiştir. Öyleyse, Sana olan ümidimi kesme ve çabamı hayırla sonuçlandır. Beni cennetinde yerleştirdiğin, keramet evinde yer verdiğin, kıyamet gününde Sana (rahmetine) bakmakla gözlerini aydınlattığın ve kendi indinde doğruluk menzillerinde menzil verdiğin kimselerden eyle.
Ey kapısından daha keremli bir kapı bulunmayan; merhametinden daha üstün bir merhamet olmayan; ey yalnız kalanın arkadaşlık kurabileceği en hayırlı munis ve ey kovulanın sığınabileceği en şefkatli sığınak! Senin geniş affına ellerimi açmış ve kerem eteğine sarılmışım; eli boş olarak beni geri çevirme, hayal kırıklığı ve hüsrana uğratma; ey duayı işiten Allah; ey merhametlilerin en merhametlisi.”

Sibel Eraslan

Hz. Fatımaya (ra)kurban olurum
Allaha emenet olun
 

nesrin_77

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
13 Ağu 2007
Mesajlar
527
Tepki puanı
1
Puanları
16
Yaş
47
Konum
istanbul
Selam aleyküm.
Allah (cc) razı olsun .
Cümlemize şefaatlerine nail eylesin inşallah.
Allah'a ( cc ) ısmarladık.
 

nigdeli

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
2 Şub 2007
Mesajlar
4,908
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
38
selamun aleyküm kardeşim. Rabbul alemin razı olsun..dünyanın dört bir yanında irşad yapan seyyidlerin validesinin şefaatine nail eylesin Mevla Teala cümlemizi..O na (r.anha) layık olabilmek duasıyla..
selametle kalın..
 

نعىمة

Yasaklı Kullanıcı
Katılım
2 Ara 2007
Mesajlar
2,969
Tepki puanı
3
Puanları
0
Yaş
40
selamun aleyküm kardeşim. Rabbul alemin razı olsun..dünyanın dört bir yanında irşad yapan seyyidlerin validesinin şefaatine nail eylesin Mevla Teala cümlemizi..O na (r.anha) layık olabilmek duasıyla..
selametle kalın..

amın aleykum selam
 

avsar

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
22 Ocak 2007
Mesajlar
38
Tepki puanı
0
Puanları
0
Allahü Teala bizleri şefaatinden mahrum eylemesin!
 

beyazz

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Ara 2007
Mesajlar
112
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
47
Hz. Fâtıma hastalanıp yatağa düştüğünde bile İslâmî düzenin korunması için konuşuyordu. Kendisini ziyarete gelen bir kısım kadına; "...ömrüme yemin ederim ki bu yaptığınız işler gebedir, bekleyin. Bundan böyle rahatça oturun; tam inançla gitmeyi bekleyip durun. Müjde olsun size; kesip biçen kılıç geliyor, zâlimlerin her yönü kaplayan hükümleri yürüyor. Hakkınızı çarpıp almadalar, toplumunuzu darmadağın etmedeler. Size son pişmanlık gelip çatar, nice olur haliniz o zaman; ki, şimdi görmedikleriniz meydana çıkar..."

Hz. Fâtıma ile Hz. Ebû Bekir arasında Hz. Peygamber'den miras kalan Fedek arazisi yüzünden ihtilâf çıktı. Hz. Fâtıma'nın mirasın kendisine verilmesi isteğini Hz. Ebû Bekir, "Biz miras bırakmayız. Bıraktığım sadakadır. Ancak MUHAMMED'in ailesi bu maldan yer" hadis-i şerifini delil göstererek geri çevirir. Daha sonra Hz. Ömer bu araziyi Hz. Ali'ye verdi; Hz. Osman ise bu hurmalığı Hz. Ali'den alarak Nervan'a bağışladı. Muaviye ise bu araziyi üçe bölüp bir parçasını Hz. Osman'ın oğluna, bir parçasını Mervan'a diğer parçasını da oğlu Yezid'e vermiş; arazi ancak Ömer b. Abdülaziz döneminde gerçek sahiplerinin eline geçebilmiş ve Hz. Fâtıma'nın torunlarına iâde edilmiştir.

Hz. Fâtıma'nın hastalığının iyice arttığı bir dönemde kendisine gelen ziyaretçiler arasında Hz. Ebû Bekir de vardır ve Fedek arazisi yüzünden aralarında hafif bir kırgınlık devam etmektedir. Hz. Fâtıma Ebû Bekir'i kabul eder ve helâlleşirler. Fâtıma misafirlerinden izin alarak temizlenmek istediğini söyler, onlar ise şaşırır; çünkü Fâtıma her zaman temizdir, "Betül"dür; Kadınların özel halleri onda yoktur. Fatıma temizlenir, kokulanır giyinir ve misafirlerine dönerek; "Ben öleceğim" ...Ve son vasiyeti: "Ben şimdi öleceğim. Kimse yıkamasın beni; yıkandım. Kefenlemesinler beni; çünkü temiz elbiselerimi giydim. Ancak vasiyetim şu ki, beni kabrime babam Resulullah gibi gece defnetsinler." Bu sözlerinden sonra temiz örtüsünün üzerine, sağ elini kafasının altına koyarak yanı üzeri yatar ve kıbleye döner. Hz. Ali'ye de, "Ya Ali, benim üzerime kimsenin eli değmeden sen al götür Bakı mezarlığına göm." ...Ve Hz. Peygamber'in müjdesine kavuşur Fâtıma. Vasiyeti gereği gece Hz. Ali tarafından defnedildi. (3 Ramazan 1 1/22 Kasım 632). Cenaze namazı Hz. Ali -diğer bir rivâyette ise amcası Hz. Abbâs- tarafından kıldırılmıştır. Vasiyeti gereği Hz. Ali'nin gecenin karanlığında defnettiği yer konusunda da üç değişik rivâyet vardır: Bakî mezarlığındadır; Akil'in evinin avlusundadır; amcası Abbas için ileride yapılacak olan türbenin içindedir.


Kaynak: Şamil İslam Ansiklopedisi, Fedakar KIZMAZ
 

arzuersan

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
12 Ağu 2007
Mesajlar
140
Tepki puanı
0
Puanları
0
Allah razı güzel bir paylaşımdı .Allaha emanet olun...
 

Mekarim-i Ahlak

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
23 Ocak 2008
Mesajlar
515
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
44
selamünaleyküm kardeşim.

yine çok güzel ,değerli bir paylaışda bulunmuşsunuz.

mevlam razı olsun.

selam ve baki dua ile saygılarımla.
 

T.Nur

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
18 Tem 2007
Mesajlar
939
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
39
Güzel Bir Paylaşim Buna Benzer Başka Bir Yazi Okumuştum Emegine Sağlik
 

kasım hadi

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
4 Kas 2007
Mesajlar
5,714
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
56
SELAMUN ALEYKUM

RABBIM razı olsun.onların yoluna canımız feda.selametle.
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt