Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Cehenneme girenler (1 Kullanıcı)

emengen

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
21 Haz 2006
Mesajlar
121
Tepki puanı
0
Puanları
0
Selamun Aleykum,

Sevgili kardeslerim, Maalesef bidatlar, hurafeler o kadar cok ki. Bunlardan bir tanesi de 'cehenneme girenin gunahlarini odedikden sonra cikip cennnete nail olacagidir'

Biliyoruz ki Kurani Kerim de tam 29 ayet var, Cehenneme girenin ebedi kalacagina dair. Bunlari ekleyebilirmiyiz insaalah sevgili kardeslerim..

Allah razi olsun..

NOT: Allah hepimizi cennetine davet ediyor. Bir tek dilek karsiliginda.. 'Allahim ruhumu olmeden evvel sana ulastirmayi diliyorum. Ben de senin evliyalarin gibi senin ermis kullarindan olmak istiyorum'

Yada;

'Bunca senin ermis evliyalarin var, bu bunca ermis evliyalar onlar ruhlarini sana erdirmislerse ben de onlar gibi ruhumu sana ulastirmak istiyorum..'

Seklinde bir dilegin, talebin karsiligin da Cennet ile mujdeleniyorsunuz. Cunku bu dilekden , talepden sonra gerisini, yapmaniz lazim gelen ibadetleri Allahu Teala zevk haline getiriyor, yaptiriyor..

Ama kucuk bir nokta var.. Bu nokta , bu dilegi kalben yapmalisiniz. Sadece diliniz soylerse Allahu Teala bu Talebi kabul etmiyecektir. Ornek verelim. Peygamber Efendimiz savasa ciktiginda bir takim munafiklar savasa cikmiyor . Savas bitince diyorlar ki , Ey Allahin resulu biz gelemedik ve cok uzulduk ama bundan sonra ki savasta mutlaka gelecegiz.. Allahu Teala da diyor ki 'Habibim' diyor ' Onlar sana kalplerinde olmayan talebi soyluyor'

Anlasil di mi? Iste sizin de Eger kalbiniz de varsa boyle bir talep, ALLAH'a ruhunuzu ulastirmayi, Allahin evliyalari gibi olmayi kalben diliyorsaniz, Allahu Teala sizi hidayet uzere yapar ve hidayete erdirir. Bunu Allah yapar. Dileyin ve gorun..

CEHENNEMDE DEVAMLI KALACAKLAR


Esselamualeykümverahmetullahveberakatuhu
Hiç birşeyin eksik bırakılmadığı kuran da bi tane ayet yok ki cehennemde yandıktan sonra cennete gidileceğine dair
Sakın iblisn tuzağına düşmeyelim
Bu cümle Allah ın cümlesi olamaz çünki insanları günaha teşvik etmekte ve bir tane dahi ayet yok
Ama aksini iddia eden onlarca ayet var 29 tanesi ni asağıda yazdım inşaallah
Kim zerre kadar iyilik yaparsa veya kötülük yaparsa karşılığını görür ayeti cehennemde yandıktan sonra çıkış vardır sözünü desteklemez
Dünyadada azab vardır mükafat vardır kabierdede azap vardır mü kafat vardır
Ama cehennem azabı ebedidir
Iblisin Oyununa gelmeyelim ve Allah a ulaşmayı dileyelim inşaallah

1. 7/A'RAF-36) Vellezîne kezzebû bi âyâtinâ vestekberû anhâ ulâike ashabun nâr(nâri), hum fîhâ hâlidûn(hâlidûne).
Ve âyetlerimizi yalanlayan kimseler ve onlara karşı kibirlenenler, işte onlar ateş ehlidirler ve onlar, orada kalanlardır (kalacaklardır).

2. 33/AHZAB-64) İnnallâhe leanel kâfirîne ve eadde lehum seîrâ(seîren).
Gerçekten Allah, kâfirleri lânetlemiş ve onlar için çılgın bir ateş hazırlamıştır.

33/AHZAB-65) Hâlidîne fîhâ ebedâ(ebeden), lâ yecidûne velîyen ve lâ nasîrâ(nasîren).
Orada ebedî olarak kalıcıdırlar. Onlar ne bir velî, ne bir yardımcı bulamayacaklardır.

3. 3/AL-İ İMRAN-116) İnnellezîne keferû len tugniye anhum emvâluhum ve lâ evlâduhum minallâhi şey’â(şey’en), ve ulâike ashâbun nâr(nâri), hum fîhâ hâlidûn(hâlidûne).
Hiç şüphesiz o kâfirlerin, ne malları ve ne de evlâtları, onlara; Allah’tan (gelecek bir cezaya) bir şey’e, (karşı koymaya) yetmez. İşte onlar, ateş ehlidir. Orada devamlı kalacaklardır.

4. 2/BAKARA-39) Vellezîne keferû ve kezzebû bi âyâtinâ ulâike eshâbun nâr(nârı), hum fîhâ hâlidûn(hâlidûne).
Ve (Bizi) inkâr edip, âyetlerimizi yalanlayanlara gelince; işte ateş halkı onlardır ve orada ebedî kalacaklardır."

5. 2/BAKARA-81) Belâ men kesebe seyyieten ve ehâtat bihî hatîetuhu fe ulâike ashâbun nâr(nâri), hum fîhâ hâlidûn(hâlidûne).
Hayır. (Durum hiç de onların anladığı ve iddia ettiği gibi değil), kim, günah kazanmış da, hataları kendisini kuşatmışsa; işte onlar, ateş halkıdır ve içinde de devamlı kalacaklardır.

6. 2/BAKARA-217) Yes’elûneke aniş şehril harâmi kıtâlin fîh(fîhi), kul kıtâlun fîhi kebîr(kebîrun), ve saddun an sebîlillâhi ve kufrun bihi vel mescidil harâmi ve ihrâcu ehlihî minhu ekberu indallâh(indallâhi), vel fitnetu ekberu minel katl(katli), ve lâ yezâlûne yukâtilûnekum hattâ yeruddûkum an dînikum inistetâû ve men yertedid minkum an dînihi fe yemut ve huve kâfirun fe ulâike habitat a’mâluhum fîd dunyâ vel âhireh(âhireti), ve ulâike ashâbun nâr(nâri), hum fîhâ hâlidûn(hâlidûne).
Sana haram (hürmetli) ay’dan ve onun içinde yapılan savaştan soruyorlar. De ki: "O ay'ın içinde (savaşmak) büyük bir (günah)tır. (Fakat insanları) Allah yolundan saptırmak (alıkoymak) ve O’nu inkâr etmek, (mü’minlere) Mescid-i Haram’ı (yasaklamak) ve kendi halkını oradan (Mekke’den sürüp) çıkarmak ise Allah katında daha da büyük (günah)tır. Fitne, adam öldürmekten daha da büyük (bir suç ve günah)tır. Eğer onların güçleri yetse (de yapabilseler), sizi dîninizden döndürünceye kadar sizinle savaşmaktan geri kalmazlar. Sizden kim dîninden döner de, (bu halde) ölürse, o kâfir (olarak ölmüş)tür. O taktirde onların amelleri dünyada ve ahirette boşa gitmiştir. İşte onlar, ateş halkıdır ve onlar orada ebedî kalacaklardır.


7. 2/BAKARA-257) Allâhu velîyyullezîne âmenû, yuhricuhum minez zulumâti ilen nûr(nûri), vellezîne keferû evliyâuhumut tagûtu yuhricûnehum minen nûri ilaz zulumât(zulumâti), ulâike ashâbun nâr(nâri), hum fîhâ hâlidûn(hâlidûne).
Allah, îmân eden o kimselerin dostu (ve yardımcısı)dır. Onları (onların nefslerinin kalplerini) zulümattan nura çıkarır. O kâfir kimseler ki; onlar tagutun (şeytanın) dostlarıdır. Onlar (onların nefslerinin kalpleri) nurdan zulümata çıkarılırlar. İşte onlar, ateş halkıdır. Onlar, orada ebedî kalıcıdırlar.

8. 2/BAKARA-275) Ellezîne ye’kulûner ribâ lâ yekûmûne illâ kemâ yekûmullezî yetehabbetuhuş şeytânu minel mess(messi), zâlike bi ennehum kâlû innemal bey’u mislur ribâ, ve ehallallâhulbey’a ve harramer ribâ fe men câehu mev’izatun min rabbihî fentehâ fe lehu mâ selef(selefe), ve emruhu ilâllâh(ilâllâhi), ve men âde fe ulâike ashâbun nâr(nâri), hum fîhâ hâlidûn(hâlidûne).
O kimseler ki; faiz yerler, onlar kabirlerinden ancak şeytan çarpmış (deliliğe tutulmuş) bir kimse gibi kalkarlar. İşte onların bu duruma düşmeleri: "Şüphesiz ki alışveriş faiz gibidir." demelerindendir. Oysa Allah, alışverişi helâl, faizi haram kılmıştır. Artık (bundan böyle) Rabbinden bir öğüt gelir de (ona uyarak) faizden vazgeçerse, artık geçmişi kendisine, işi de Allah’a kalmıştır (affeder), kim de (faize) döner (önceki gibi, faizciliğe devam eder)se; işte onlar, ateş ehlidir. Ve onlar orada ebedî kalacaklardır.

9. 98/BEYYİNE-6) İnnellezîne keferû min ehlil kitâbi velmuşrikîne fî nâri cehenneme hâlidîne fîhâ, ulâike hum şerrul beriyeh(beriyyeti).
Şüphesiz, kitap ehlinden ve müşriklerden inkâr edenler, içinde sürekli kalıcılar olmak üzere cehennem ateşindedirler. İşte onlar, yaratılmışların en kötüleridir.

10. 72/CİN-23) İllâ belâgan minallâhi ve risâlâtih(risâlâtihî), ve men ya’sıllâhe ve resûlehu fe inne lehu nâre cehenneme hâlidîne fîhâ ebedâ(ebeden).
Allah tarafından olan tebliğ ve O’nun (verdiği) risaleti hariç. Her kim, Allah’a ve resûlüne karşı gelirse, isyan ederse, onun cezası cehennem ateşidir. Orada ebediyyen kalırlar.

11. 21/ENBİYA-99) Lev kâne hâulâi âliheten mâ veradûhâ, ve kullun fîhâ hâlidûn(hâlidûne).
Eğer onlar gerçekten ilâhlar olsaydılar, oraya (cehenneme) girmeyeceklerdi. Ve hepsi orada ebediyyen kalacak olanlardır.

12. 59/HAŞR-17) Fe kâne âkıbetehumâ ennehumâ fîn nâri hâlideyni fîhâ, ve zâlike cezâûz zâlimîn(zâlimîne).
Sonunda onların akıbetleri, şüphesiz ateşin içinde ikisinin de süresiz olarak kalıcı olmalarıdır. İşte zalim olanların cezası budur.

13. 58/MUCADELE-17) Len tugniye anhum emvâluhum ve lâ evlâduhum min allâhi şey’â(şey’en), ulâike ashâbun nâr(nâri), hum fîhâ hâlidûn(hâlidûne).
Ne malları, ne çocukları onlara, Allah'a karşı hiçbir şeyle yarar sağlamaz. Onlar, ateşin halkıdır, içinde süresiz kalacaklardır.

14. 47/MUHAMMED-15) Meselul cennetilletî vuidel muttekûn(muttekûne), fîhâ enhârun min mâin gayri âsin(âsinin), ve enhârun min lebenin lem yetegayyer ta’muh(ta’muhu), ve enhârun min hamrin lezzetin liş şâribîn(şâribîne), ve enhârun min aselin musaffâ(musaffen), ve lehum fîhâ min kullis semerâti ve magfiretun min rabbihim, ke men huve hâlidun fîn nâri ve sukû mâen hamîmen fe kattaa em’âehum.
Takva sahiplerine vaadedilen cennetin misali (şudur): İçinde bozulmayan sudan ırmaklar, tadı değişmeyen sütten ırmaklar, içenler için lezzet veren şaraptan ırmaklar ve süzme baldan ırmaklar vardır. Ve orada onlar için meyvelerin her türlüsünden ve Rab'lerinden bir mağfiret vardır. Hiç (böyle mükâfatlanan bir kişi), ateşin içinde ebedî olarak kalan ve bağırsaklarını "parça parça koparan" kaynar sudan içirilen kimseler gibi olur mu?

15. 23/MU'MİNUN-103) Ve men haffet mevâzînuhu fe ulâikellezîne hasirû enfusehum fî cehenneme hâlidûn(hâlidûne).
Ve kimin mizanı (sevap tartıları), hafif gelirse işte onlar, nefslerini hüsrana düşürenlerdir. Onlar, cehennemde ebediyyen kalacak olanlardır.

16. 40/MU'MİN-76) Udhulû ebvâbe cehenneme hâlidîne fîhâ, fe bi’se mesvel mutekebbirîn(mutekebbirîne).
İçinde ebedî kalıcılar olarak cehennemin kapılarından girin. Artık, mütekebbirlerin konaklama yeri ne kötüdür.

17. 16/NAHL-29) Fedhulû ebvâbe cehenneme hâlidîne fîhâ fe lebi’se mesvel mutekebbirîn(mutekebbirîne).
Haydi, orada ebediyyen kalmak üzere cehennemin kapılarından girin. Kibirlenenlerin (büyüklük taslayanların) kaldığı yer, ne kötüdür.

18. 78/NEBE-21) İnne cehenneme kânet mirsâdâ(mirsâden).
Gerçekten cehennem, bir gözetleme yeridir.

78/NEBE-22) Lit tâgîne meâbâ(meâben).
Taşkınlık edip azanlar için, son bir varış yeridir.

78/NEBE-23) Lâbisîne fîhâ ahkâbâ(ahkâben).
Bütün zamanlar boyunca içinde kalacaklardır.


19. 4/NİSA-14) Ve men ya’sıllâhe ve resûlehu ve yeteadde hudûdehu yudhılhu nâren hâliden fîhâ ve lehu azâbun muhîn(muhînun).


20. 4/NİSA-93) Ve men yaktul mu’minen muteammiden fe cezâuhu cehennemu hâliden fîhâ ve gadıballâhu aleyhi ve leanehu ve eadde lehu azâben azîmâ(azîmen).
Ve kim, bir mü’mini taammüden (kastederek) öldürürse, onun cezası, içinde ebediyyen kalacağı cehennemdir ve Allah’ın gazabı ve lâneti onun üzerinedir. Allah, onun için büyük azap hazırlamıştır.

21. 4/NİSA-169) İllâ tarîka cehenneme hâlidîne fîhâ ebedâ(ebeden), ve kâne zâlike alâllâhi yesîrâ(yesîren).
Sadece cehennem yoluna ulaştırır. Onlar orada ebediyyen kalacaklardır. Ve bu, Allah için kolaydır.

22. 13/RAD-5) Ve in ta’ceb fe acebun kavluhum e izâ kunnâ turâben e innâ le fî halkın cedîd(cedîdin), ulâikellezîne keferû bi rabbihim, ve ulâikel aglâlu fî a’nâkıhim, ve ulâike ashâbun nâr(nâri), hum fîhâ hâlidûn(hâlidûne).
Eğer acayip buluyorsan (şaşıyorsan) (bil ki;) asıl onların: “Biz toprak olduğumuz zaman mı, gerçekten, mutlaka yeniden mi halkedileceğiz (yaratılacağız)?" sözleri acayip (şaşılacak şey)dir. İşte onlar, Rab’lerini inkâr eden kimselerdir. Ve işte onlar, boyunlarında demir halkalar olanlardır ve işte onlar ateş ehlidir. Onlar orada ebedî kalanlardır.

23. 64/TEGABUN-10) Vellezîne keferû ve kezzebû bi âyâtinâ ulâike ashâbun nâri hâlidîne fîhâ ve bi’sel masîr(masîru).
İnkâr edip âyetlerimizi yalanlayanlara gelince; onlar da içinde sürekli kalıcılar olmak üzere, ateşin halkıdırlar. Ne kötü bir dönüş yeridir O.

24. 9/TEVBE-17) Mâ kâne lil muşrikîne en ya'murû mesâcidallâhi şâhidîne alâ enfusihim bil kufr(kufri), ulâike habitat a'mâluhum ve fîn nâri hum hâlidûn (hâlidûne).
Müşriklerin, Allah’ın mescidlerini imar etmeleri olmaz. Kendilerinin (nefslerinin) küfürlerine (inkârlarına, kâfirliklerine) şahitler iken. İşte onların amelleri heba olmuştur. Ve onlar ateşte ebedî kalacak olanlardır.

25. 9/TEVBE-63) E lem ya’lemû ennehu men yuhâdidillâhe ve resûlehu fe enne lehu nâre cehenneme hâliden fîhâ, zâlikel hızyul azîm(azîmu).
Allah ve O’nun resûlüne karşı, kim haddi aşarsa, artık onun için mutlaka orada ebediyyen kalacağı cehennem ateşinin olduğunu bilmiyorlar mı? İşte bu, büyük rüsvalıktır (rezilliktir).

26. 9/TEVBE-6 Vaadallâhul munâfikîne vel munâfikâti vel kuffâre nâre cehenneme hâlidîne fîhâ hiye hasbuhum, ve leanehumullâh (leanehumullâhu) ve lehum azâbun mukîm (mukîmun).
Allah, münafık erkeklere ve münafık kadınlara ve kâfirlere orada ebedî kalacakları cehennem ateşini vaadetti. O (cehennem), onlara yeter. Ve Allah, onlara lânet etti. Ve onlar için ikame edilmiş olan (devamlı kılınan) bir azap vardır.

27. 10/YUNUS-27) Vellezîne kesebûs seyyiâti cezâu seyyietin bi mislihâ ve terhekuhum zilleh(zilletun), mâ lehum minallâhi min âsım(âsımin), ke ennemâ ugşîyet vucûhuhum kıta’an minel leyli muzlimâ(muzlimen), ulâike ashâbun nâr(nâri), hum fîhâ hâlidûn(hâlidûne).
Seyyiat kazanan kimselerin seyyiatlerinin cezası onun misli kadardır. Ve onları bir zillet kaplar. Ve onların Allah’a karşı bir koruyucusu yoktur. Onların yüzleri karanlık geceden bir parça ile kaplanmış gibidir. İşte onlar, ateş halkıdır. Onlar, orada devamlı kalanlardır (kalacak olanlardır).

28. 39/ZUMER-72) Kîledhulû ebvâbe cehenneme hâlidîne fîhâ, febi’se mesvel mutekebbirîn(mutekebbirîne).
Dediler ki: "İçinde ebedî kalıcılar olarak cehennemin kapılarından (içeri) girin. Büyüklüğe kapılanların konaklama yeri ne kötüdür."

29. 43/ZUHRUF-74) İnnel mucrimîne fî azâbi cehenneme hâlidûn(hâlidûne).
Şüphesiz suçlu günahkarlar, cehennem azabı içinde süresiz kalacaklardır...



fussilet_19...



selam ve dua ile...B)
 

mtekik

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
26 Ağu 2006
Mesajlar
2,702
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
53
Web Sitesi
islamiportal.net
RE: Cehenneme girenler

s.a. kardeşim,
Paylaşımın için çok teşekkür ederim, gerçekten çok güzel bir konu allah c.c. razı olsun, emeklerine sağlık.
Kardeşim şimdi cehenneme gidenlerin ebediyyen orda kalacaklarından bahsediyorsun. Peki bana söylerimisin müslüman olan ama günahkar olan kimseler ebediyyen cehennemdemi kalacaklar,
Eğer evet dersen, bana söylermisin,

Abdullah Radıyallahu anh'dan rivayetle Rasulullah Sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur;
"Kalbinde bir hardal tanesi kadar kibir olan cennete geremez. Kalbinde hardal tanesi kadar iman olan da cehenneme girmez."

İbn Mace, Sünen, Zühd, 16. H.No; 4173.
bu hadise nuhattab olanlar kimlerdir.

Şimdi sözün yalanı olmaz, yanlışı olur diye düzeltelim inşallah.

k.s.e.o.
 

emengen

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
21 Haz 2006
Mesajlar
121
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: Cehenneme girenler

Değerli kardeşim ben müslümanın ebediyen cehennemde kalacak diye birşey söylemedim.Ama En iyisini Allah bilir.Çünkü biz nerden biliyoruz ki hemen girip çıkacak.Sen her hadisin söylendiğine inanırmısın sizin söylediğiniz hadis belki kulaktan hadistir.Çünkü kurana baktığımızda müslümanların cehenneme girecek ve hemen çıkacak diye bir kayda yoktur.Hadis sahihi buharide yazıyormu.Sende biliyorsun ki bu devirde çok hadis uydurulmuştur.En önemlileri ise hahamlar tarafından uydurulmaktadır.Umarım kardeşimi aydınlatmışımdır...


selam ve dua ile...
 

mtekik

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
26 Ağu 2006
Mesajlar
2,702
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
53
Web Sitesi
islamiportal.net
RE: Cehenneme girenler

emengen yazdı:
Değerli kardeşim ben müslümanın ebediyen cehennemde kalacak diye birşey söylemedim.Ama En iyisini Allah bilir.Çünkü biz nerden biliyoruz ki hemen girip çıkacak.Sen her hadisin söylendiğine inanırmısın sizin söylediğiniz hadis belki kulaktan hadistir.Çünkü kurana baktığımızda müslümanların cehenneme girecek ve hemen çıkacak diye bir kayda yoktur.Hadis sahihi buharide yazıyormu.Sende biliyorsun ki bu devirde çok hadis uydurulmuştur.En önemlileri ise hahamlar tarafından uydurulmaktadır.Umarım kardeşimi aydınlatmışımdır...


selam ve dua ile...

Çok değerli kardeşim, ben senin ızdırabını çok iyi anlıyorum. Evet günümüzde israliyat hadisler pek çoktur, elbette bunlara dikkat etmemiz gerekir.
ama ben bu hadisin kaynağı ile birlikte verdim, ve bu hadis kırk hadis içinde geçer.
Ve diyorsun ki, ben müslümanları kastetmedim. Ama yazını okuyan herkes benim anladığım gibi anlar diyorum.
Şimdi kardeşim elbette cehennem gerekli, cennet dahi ucuz değil. Biz yaratılış olarak günaha meyilli olarak yaratılmışız, ama en büyük özelliğimizde tevbe itiğfar etmemizdir.
Kardeşim elbette müslümanların günahkârlarıda cehenneme gidecek ve günahlarının karşılığı olan cezayı çektikten sonra cennete koyulacaktır. Araf suresinin tefsirlerine bakarsanız ayet numarası şu an aklımda değil ama orada bu konuyla ilgili gerekli kayıtları bulabilrsiniz.
Sözün özü kardeşim şu;
Kâfirler cehennemde ebedi kalacaklardır, Müslimanların günahkarları ise cezalarını çektikten sonra ebedi cennete konacaktır. (allah c.c. en doğrusunu bilir)
k.s.e.o.
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt