RE: CAYNİZM NEDİR?
Batı dünyasında ilgi çekmek veya farklı olduklarını göstermek isteyen kişiler Uzakdoğu kaynaklı bazı sapkın felsefelere yönelmektedirler. Birer din gibi benimsenen bu felsefeler günümüz puta tapıcılığının örneklerindendir. Uzakdoğu'ya ait sapkın felsefelerin neden çözüm olamayacağının anlatıldığı bu yazı dizimizin önceki bölümlerinde Hinduizm ve Budizm'i incelemiştik. Bu sayımızda ise batıl Uzakdoğu dinlerinden Caynizm ve Şintoizm inceleyeceğiz. (Harun Yahya, İslam ve Uzak Doğu Dinleri)
Caynizm: Kendi Kendine Eziyet Dini
Hindu dinindeki üst kastlara birçok ayrıcalık sağlayıp diğer insanları köle haline getiren baskıcı sosyal düzen, kadınlara yönelik vahşi uygulamalar ve putlara yapılan kurban törenleri, tarih boyunca Hint toplumunun bazı kesimlerinde rahatsızlık oluşturdu. Bu nedenle de zaman zaman Hinduizme tepki olarak birçok yerel akım ortaya çıktı. Bunlar, Hinduizmin tepki oluşturan bölümlerini dışladılar, bazı uygulamalarını kabul ettiler ve aynı zamanda yeni öğretiler de ürettiler.
Caynizm (ya da Caynacılık, Jainizm) de Budizm ile aynı dönemlerde ortaya çıkan ve bu batıl dinle çok büyük benzerlikler taşıyan akımlardan biridir.
"Canlılara Acı Vermeme" Adı Altında Şizofren Uygulamalar
Bir Caynistin hayatının temel kuralı "Ahimsa"dır. Ahimsa "acı vermemek, şiddetsizlik, hiçbir canlıya zarar vermeme" anlamlarında kullanılmaktadır.
Ahimsa anlayışı nedeniyle Caynalar hiçbir canlı varlığa zarar vermemeye çalışırlar. Bu inanış ilk duyulduğunda güzel bir ahlaki prensip olarak anlaşılsa da gerçekte Ahimsa Caynalar için bir şizofreniye dönüşmüştür. Her canlının farklı boyutlarda ruhları olduğuna inandıkları için Ahimsa'nın kapsamına hayvanları, böcekleri, bitkileri, mikroskobik canlıları da alırlar. Örneğin Caynalar nefes alırken herhangi bir canlıyı öldürmemek için ağızlarına maske takarak dolaşırlar. Mikropları öldürmemek için ilaç veya dezenfektan kullanımı yasaktır. Ayrıca meyve, bal ve et yemek yasaktır. Katolik Ansiklopedisinde (The Catholic Encyclopedia) Ahimsa hakkında şu örnek verilir:
Cayna münzevi öldürmektense, sinekler ya da diğer böcekler tarafından ısırılmayı tercih eder...
Örneğin 1834'de Kutch tapınak hastanesinde 5000 tane fare bulunmaktaydı (Jainism, Catholic Encyclopedia) .
Caynaların kendilerine yaptıkları zulüm, sadece açlık ya da sefaletle de sınırlı değildir. Bir Cayna, fiziksel nedenlerle yeminlere uymayacak hale geldiğinde, ya da bir an önce ruhunu "kurtuluşa" ulaştırmayı istiyorsa, kendini aç bırakarak gönül rızasıyla ölmelidir. Çünkü Caynizme göre, aç kalarak ölmek en büyük erdemdir.
Kısacası Caynizm intiharı teşvik eden, insanların sözde ilahlık makamına yükselmek için bir an önce hayatlarına son vermeleri gerektiğini söyleyen, insanı pislik içinde yaşamaya mahkum eden, temizliği, rahatlılığı, güzel yiyecekleri yasaklayan baskıcı bir dindir. Oysa Allah'ın Kuran ayetlerinde de bildirdiği gibi insan, Allah'ın en güzel surette yarattığı, yeryüzünde halife kıldığı, temiz nimetlerle rızıklandırdığı, bir varlıktır. Beyyine Suresi'nde ise iman edip salih amellerde bulunan insanları Rabbimiz "yaratılmışların en hayırlıları" (Beyyine Suresi, 7) olarak isimlendirmektedir.
Caynizm Ateist Bir İnanıştır
Caynizmin en önemli özelliği tüm kainatı yoktan var eden Yüce Allah'ın varlığını (Haşa) inkar eden, ateist bir din olmasıdır. Caynalar (Caynistler) evrenin sonsuz olduğuna, varlıkların bir başlangıcı ya da sonu olmadığına inanırlar. Onlara göre evrendeki bütün maddeler ve varlıklar sonsuzdur, kainat ise kendi kozmik kanunlarıyla işlemektedir. 20. yüzyılda ise bu materyalist düşünce bilimsel yöntemlerle çürütülmüş, maddenin sonsuzdan beri var olduğu düşüncesi, evrenin yoktan var edildiğini ispatlayan Big Bang teorisi ile yıkılmıştır.
Caynizm ateist bir dindir, ancak içerisinde putperest inançlar da bulunmaktadır. Caynalar kendi yaptıkları putlara saygı gösterilerinde bulunur, çeşitli yiyecekler, kokular ve çiçekler sunarlar. Onlara dua eder, zenginlik, uzun ömür, erkek çocuk gibi isteklerde bulunurlar. Oysa Allah, Kuran ayetlerinde taştan, tahtadan putlara tapanların durumunu şu şekilde bildirmektedir:
"Onların yürüyecek ayakları var mı? Ya da tutacakları elleri mi var? Veya görecek gözleri mi var? Yoksa işitecek kulakları mı var? De ki: "Ortak koştuklarınızı çağırın, sonra bir düzen (tuzak) kurun da bana göz bile açtırmayın." (Araf Suresi, 195)
Günümüzde batıl inanışların etkisi altında olup, cahilce kendilerine zulmeden, hayatın tüm gerçeklerinden uzaklaşıp melankolik bir kabusun içinde yaşayan tüm Caynistlerin ne kadar büyük bir yanılgı içinde olduklarını bir an önce fark etmeleri gerekmektedir. İslam'ın çağrısı yanıbaşlarındadır ve bu çağrıları mutlaka dinlemelidirler. Allah Kuran'da bir kısım insanların bu çağrıya şu şekilde cevap vereceklerini haber vermektedir:
"Onlara: "Allah'ın indirdiğine ve elçiye gelin" denildiğinde, "Atalarımızı üzerinde bulduğumuz şey bize yeter" derler. (Peki,) Ya ataları bir şey bilmiyor ve hidayete ermiyor idilerse?" (Maide Suresi, 104)
Başka Bir Sapkın İnanç Şintoizm: Doğaya ve Ölülere Tapınma
Şintoizmin özü doğaya, ölülere ve put olarak kabul ettikleri milyonlarca farklı varlığa tapınmadır.
Şintoizmin temelini batıl "kami" inancı oluşturur. Kami kelimesi "üst ve yukarı" anlamlarına gelir, Şintoizmde ise "ilah, tanrı, tanrıça ve kutsal güç" anlamlarında kullanılır. Şintoizmin bir diğer adı da "kami no michi" yani "Kami Yolu"dur.
Şintoistler "kami"nin kainatın her yerinde bulunduğuna inanırlar. Onlara göre bir insan, kuş, hayvan, ağaç, taş, balık, çiçek, dağ, okyanus, su kaynağı, kılıç, tarak ya da ayna gibi bir nesne, "kami" yani "kutsal güçlere sahip hayali bir tanrı" olabilir (Allah'ı tenzih ederiz). Batıl Japon inanışlarına göre 8 milyon kadar kami vardır. Bu nedenle de Şinto "milyonlarca tanrılı din" olarak tanımlanmaktadır.
Ayetlerde haber verildiği üzere şirk koştukları insanları ya da cansız maddeleri kendilerine dost bilen, onlara güvenen, zor anlarında kendilerinin yardımına koşacağına inanan bu insanlar çok büyük bir gaflet içindedirler. Çünkü her şeyden çok severek bağlandıkları bu putlar da, ne kendilerine ne de bir başkasına yardım etmeye güçleri yetmeyen aciz ve muhtaç varlıklar, hatta birçoğu cansız maddelerdir. Ayette putlara tapan bu insanlar için haber verilen, "...Sanki o gökten düşmüş de onu bir kuş kapıvermiş veya rüzgar onu ıssız bir yere sürükleyip atmış gibidir" (Hac Suresi, 31) örneği, putlara tapınmanın insanı ne kadar yalnız, çaresiz ve aldanmış hale getireceğinin hikmetli bir ifadesidir. Allah'ın "iğrenç bir pislik" (Hac Suresi, 30) olarak tasvir ettiği bu putlar insanları Rabbimiz olan Allah'tan ayırarak, boş bir hayalin peşine düşürerek aldatmaktadır.