Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

çanakkalenin geçilmezliğine dair (1 Kullanıcı)

gulyurek

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
22 Mar 2007
Mesajlar
6
Tepki puanı
0
Puanları
0
B)Bugün bizden vatan razı olacak!

B)Nefer şehit,ordu gazi olacak!



Allah'ın selamı rahmeti,bereketi ve yardımı,müslümanlar üzerine olsun...

hüsnü zannımdırki hepimiz bir çanakkale esintisine bürünmüş durumdayız...
(birkaç akıllı uslu kanalda)belgesellere,gazete ve dergilerde konuyla alakalı pek çok yazıya rastladım.
yurt genelinde çok güzel etkinliklere imza atılmış.maalesef hiçbirine katılma şansım olmadı,sadece istanbul belediyesinin çanakkale çadırına(eyüp/ feshane yanı) uğrayabildim.mermi kalıntıları,asker eşyaları,ve maket cephelerle ortam çok mükemmel hazırlanmıştı.(hafta boyunca tiyatro etkinlikleriyle beraber çadır ziyarete açıktır)ancak beni en çok etkileyen şehitlerimizin anılarının, hikayelerinin anlatıldığı panolardı...Ve zafere dair içimi titreten hatıraların birkaçıını paylaşmadan geçemiyeceğim

KURUFASÜLYE
Edremitli Halil Çavuş Çanakkale savaşı başladığında 47-48 yaşlarındaydı. Oğlu Ali
19-20 yaşlarındadır. Ve Çanakkale cephesindedir. Bir gün halil Çavuşun
hanımı dükkana gelir kocasına” Bey, eve iki asker geldi. Seni askerlik
şubesinden istiyorlar” dedi. Halil Çavuş hanımına “ Ben şimdi gider, ne için
çağırdıklarını anlar,dönerim. Canım kurufasulya çekti. Sen eve git pişir,ben
geliyorum” der. Askerlik Şube Başkanı Komutan,” Sen nerde kaldın? Yürü,
Edremitliler Çanakkaleye gidiyor. Koş yetiş”. “Aman bey, eve varayım haber
verip helalleşeyim”. “Mümkün değil, kafileden kopma koş yetiş.Biz eve haber
veririz. Gerçektende eve haber verirler. Oğlu Ali savaştan sonra eve geri
döner. Fakat Halil Çavuştan bir daha haber alınamamıştır. Hanımı hayatı
boyunca her akşam kurufasulye pişirmeye devam etti. Fakat asla bir lokmasını
ağzına komadı. Her akşam sofraya bir boş tabak koydu,kaldırdı. Ve her
akşam,hep ama hep kocasını gelecek diye bekledi...Bir ömür boyu...
alıntıdır

ALLAHIM BENİ SAĞ GÖNDER!
uzaktan akrabam olur o iki şehit...Üçüncüsüde gazi!Üç kardeş arkalarında ana,bacı,eş,çocuk ne varsa bırakır cepheye koşarlar.İki kardeş savaşta şehit düşer.Üçüncü kardeş dışında ailede erkek kalmamıştır.
O da canla başla savaşmaktadır lakin aklı hep ölürse arkasında kalacak yetim çocuklarda,gelinciklerdedir.
asker dua eder,Allahım beni sağ gönder,ben de dönmessem,üç ailede sefil düşer diye...

öylede olur...asker aldığı onca yaraya rağmen şehit düşmez ve ailesinin çanakkaleden tek hatırası olarak yaşlanır gider.

R.B.Ç
SİLAHINI BIRAKMAYAN ASKER!
Bir askerimiz silahına öyle bir kuvvet ve aşkla sarılmıştırki,arkadaşları şehadetinden sonra silahını elinden alamazlar.komutanının emriyle silahıyla beraber defnolunur.

Şehit Futbolcular(Gerçek fanatizm...)
Savaşı bırakıp sahaya giren, sahayı bırakıp savaşa dönen dünyanın en ilginç futbolcusunun Türk olduğundan haberimiz yok.(fenerbahçeli arif)Ne yazık!Üniversite mezunu futbolcular, birer birer şehit düşüyor!Yurtsever Türk futbolcularının, gönüllü olarak cepheye koşunca,kulüpleri, çok büyük ölçüde güç kaybına girdi. Bu üzücü gelişmeyi bir de,"Türksever" dergisinin, 1930 yılında yayınladığı 20 haftalık dizisinden okuyalım: "Harbin o acı, yürekleri yakıcı faaliyetleri başladı... Bunu anlıyoruz. İlk ağızda, Galatasaray'dan kaleci Hamdi,Hasnun Galip, ikinci takımdan Halit Çanakkale'de şehit düşmüştü. Beşiktaş'tan da Şair Kazım, Asım, Rıdvan Beylerin de, aynı cephede şehit oldukları haberi geldi. Aşağı yukarı bütün spor kulüpleri boşalıyordu. Kafkas Cephesi'nde de Galatasaraylı futbolculardan Abdurrahman Robenson, Beşiktaşlı Doktor Ali, Doktor Mehmet, Muallim Sadi Beyler'in öldüklerini duyduk. Bu ne felaketti!..." Yukarıda yer alan şehitler listesindeki doktor, muallim sıfatlarına bakıp, bunların idareci olduklarını sanmayın... O dönemlerde, bütün futbolcular yüksek tahsilli, iyi meslekli ve lisan bilen insanlardı.Bu konuda çok belirgin bir fikir verebilmek için, Fenerbahçe'nin 1923 yılındaki kadrosunun eğitim durumunu vermemiz yeter... Çünkü kadrodaki tüm futbolcular, yüksek tahsilliydi. İşte inanılmaz kadro:

http://www.canakkaleonline.com/canakkale_gecilmez/sehitfutbolcular.htm

okunması gereken bir yazı,görülmesi gereken bir sayfa!fenerbahçeli arifin hikayesinide burda bulabilirsiniz.
bu futbolcumuz cepheyle saha arasında mekik dokumuş...ve son maçına kendisi değil şehit haberi yetişmiş.formasını asmışlar ve fenerbahçe bel kemiği arifi kaybettiği gün sanki o sahadaymışcasına tarihi bir zafer kazanmış
-----------------11-1--------------------


Bizden derleyip sunmak,rahmet Allah'tan(cc) şefaat o yüce ruhlardan inş...
R. Betül Çetin

www.zerreitoz.blogcu.com
 

uzeyr

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
8 Ara 2006
Mesajlar
826
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
37
Konum
ESKİŞEHİR
RE: çanakkalenin geçilmezliğine dair

emeğine sağlık kardeşim Allahcc razı olsunB)
Allahcc Rahmeti Tüm Şehitlerimizin üzerine olsun(amin)
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt