meryem.mm1
Kayıtlı Kullanıcı
- Katılım
- 25 Eki 2008
- Mesajlar
- 19
- Tepki puanı
- 0
- Puanları
- 0
- Yaş
- 34
49 / HUCURAT - 14
Kâletil a’râbu âmennâ, kul lem tu’minû ve lâkin kûlû eslemnâ ve lemmâ yedhulil îmânu fî kulûbikum, ve in tutîullâhe ve resûlehu lâ yelitkum min a’ mâlik um şey’â(şey’en), innallâhe gafûrun rahîm(rahîmun).
Araplar: “Biz âmenû olduk.” dediler. (Onlara) de ki: “Siz âmenû olmadınız (Allah'a ulaşmayı dilemediniz). Fakat: “Teslim olduk.” deyin. Kalplerinize (içine) îmân girmedi. Ve eğer Allah'a ve O'nun Resûlü'ne itaat ederseniz (Allah'a ulaşmayı dilerseniz), amellerinizden bir şey eksiltmez. Muhakkak ki Allah; Gafur'dur, Rahîm'dir.”
Sahabeye tevbe suresi 100. Ayetine baktığımız zaman,İHSANLA TABİ OLDUKLARINI
görüyoruz.İhsanlar Allah’a ulaşmayı dilediğimiz zaman ALLAH’IN HEDİYELERİ OLAN 12 İHSANDIR.
Ayrıca Kuran-ı Kerimde geçen<<ALLAH’A ULAŞMAYI>>
Eski Velilerde söylemişlerdir.
Hadislerdede Allah’a ulaşma kavramı geçmiştir.Ancak iblis Onların üzerini küllemeyi başarmış.
Kuranın dışındaki gerçekleri ya toptan kaldırmış yada metinleri doğru bırakmış meallerini değiştirtmiş Kuran’ın da Aslına dokunamayacağı cihetle MEAL VE TEFSİRİNDE değişiklik yaptırmıştır.
MİSAL OLARAK
1-)İCTİBA YOLU: Allah’u Tealaya ULAŞMAK için Peygamberlerin,Şeçilmiş evliyanın yoludur. Mürid değil MURADLAR ve MAHBUPLAR yoludur. İctiba yolunda RİYAZATLAR O’na(Allah’a) kavuşmak nimetine şükretmek içindir.
İMAM-I RABBANİ Türkiye Gazatesi Dini Terimler sözlüğü.
2-)ESKİ VELİLERDEN : Abdulkadir GEYLANİ Hz.<< Ancak Dünya ve Ahiret nimetleri kul ile Allah arasında bir perdedir.ASIL OLAN ALLAH’A ULAŞILMASININ AMAÇLANMASI HİÇ BİR ZAMAN UNUTULMAMASI GEREKEN BİR HAKİKATTIR>>
Kaynak: İslami ilimler ansiklobedisi-Diyanet işleri başkanlığı.
2-HADİSLER:
A- CİBRİL HADİSİ - Cebrail (a.s) Peygamber (S.a.v) efendimize iman nedir diye soruyor PeygamberS.a.v) efendimiz, iman odurki; Allaha ,Meleklerine,O’na Mülaki
Olmaya (yani dünya hayatını yaşarken Ruhunu Allaha ulaştırmaya-ölünce herkesin ruhu ulaşacak), Resullerine ve Öldükten sonra dirilmeye inanmaktır.
SAHİHİ BUHARİ-1 CİLT 58.SAYFA 47. HADİS
Metin aynen duruyor.(LİKAİHİ) fakat meal olarak mülaki fiilini yani Allaha ulaşma fiilini
Öldükten sonra Allahı görmek olarak almışlar.
B-Kim Allah’a ulaşmayı(Mülaki olmayı) muhabbetle arzu ederse ,Allah’ta onu muhabbetle
Kendisine ulaştırır(Mülaki kılar.) Kimde ulaşmayı kerih görürse(Ulaşmayı arzu etmezse )
Allah ‘ta onu kendisine ulaştırmaz.(Kerih Görür)
SAHİHİ BUHARİ -12.CİLT 2043 NOLU HADİS
3-KURAN-I KERİM MEALİ; Yunus suresi 7. ayetinin mealinide <<Allah ile karşılaşmayı
Ummayanlar>> olarak meallendirmişler.Mülaki fiili Karşılaşmak değil Ulaşmaktır,Kavuşmaktır ve bu dünya hayatını yaşarken ulaşmaktır.Kuran-ı Kerimde Allah(cc) hep bunu buyuruyor. Ve kişinin kendi serbest iradesiyle oluşan bir fiildir.
AYETİN ASIL MANASI ŞÖYLEDİR.
Lugatlarda LikaAllah: Allaha kavuşmak olarak açıklanır işte örnekleri
10 / YUNUS - 7
İnnellezîne lâ yercûne likâenâ ve radû bil hayâtid dunyâ vatme'ennû bihâ vellezîne hum an âyâtinâ gâfilûn(gâfilûne).
Muhakkak ki onlar, Bize ulaşmayı (hayatta iken ruhlarını Allah'a ulaştırmayı) dilemezler. Dünya hayatından razı olmuşlardır ve onunla doyuma ulaşmışlardır ve onlar âyetlerimizden gâfil olanlardır.
10 / YUNUS - 8
Ulâike me'vâhumun nâru bimâ kânû yeksibûn(yeksibûne).
İşte onların kazandıkları (dereceler) gereğince varacakları yer ateştir (cehennemdir).
29 / ANKEBUT - 5
Men kâne yercû likâallâhi fe inne ecelallâhi leât(leâtin), ve huves semîul alîm(alîmu).
Kim Allah'a mülâki olmayı (hayattayken Allah'a ulaşmayı) dilerse, o taktirde muhakkak ki Allah'ın tayin ettiği zaman mutlaka gelecektir (ruhu mutlaka hayattayken Allah'a ulaşacaktır). Ve O; en iyi işiten en iyi bilendir.
Her iki ayettede arzu etmek yani sadece DİLEMEK var daha sonrası yok bir DİLEK kişiyi
Ateşten kurtarıyor.gerisini Allah tamamlıyor çünkü Onun sözü var.
ŞURA 13;
Allâhu yectebî ileyhi men yeşâu ve yehdî ileyhi men yunîb(yunîbu).
Allah, dilediğini Kendisine seçer ve O'na yöneleni, Kendisine ulaştırır (ruhunu hayatta iken Kendisine ulaştırır).
RAD-27
Kul innallâhe yudillu men yeşâu ve yehdî ileyhi men enâb(enâbe).
Muhakkak ki Allah, dilediği kimseyi dalâlet te bırakır ve O'na yönelen(Ulaşmayı dileyen) kimseyi Kendine ulaştırır ( hidayet e erdirir).”
İşte ALLAH bu iki ayette verdiği sözü yerine getirecektir.
Sizde diyeceksinizki Mülaki olmak ulaşmaktır ENAB- MÜNİB temi ulaşmak
Ulaşmayı dilemek? Biz namazlarımızda Allahın evine Kabeye yönelmiyormuyuz.Bu dilemek değilmidir?
Hayır o otarafa doğrulmaktır. Yani Kıble etmek veya Arapça adıyla
<<Tevella>> dır. Münib olmak ise Allah a ulaşmak için niyettir.
Bir yere gitmek için niyetiniz ne ise o dur.
Namazda Duada bir hareket yok sadece Tevella O’na karşı durma
Tavır alma durumundasınız.
Mülaki,Münib,rucu fiillerinde O’na hareket etmek üzere(ruhunuzu Allaha
Ulaştırmak üzere ) harekete geçiyorsunuz.
Ayrıca Mülaki fiilinin bu dünya hayatında ve serbest iradeyle olacağına dair
Aşağıdaki ayetler size ışık tutacaktır.
18 / KEHF - 110
Kul innemâ ene beşerun mislukum yûhâ ileyye ennemâ ilâhukum ilâhun vâhid(vâhidun), fe men kâne yercû likâe rabbihî fel ya’mel amelen sâlihan ve lâ yuşrik bi ıbâdeti rabbihî ehadâ(ehaden).
De ki: “Ben sizin gibi sadece bir beşerim. Bana sizin ilâhınızın tek bir ilâh olduğu vahyolunuyor . O taktirde kim Rabbine mülâki olmayı (ölmeden evvel Allah'a ulaşmayı) dilerse, o zaman salih amel (nefs tezkiyesi) yapsın ve Rabbinin ibadetine başka birini (bir şeyi) ortak koşmasın.”
Mülaki olmak eğer kıyametten sonra Allah(c.c) ile karşılaşmak olsaydı.
1- Arzu etmek olmazdı.,kim ölümü arzu eder.Bir an arzu ettiğimizi düşünelim Allah’ın bunu yerine getireceğinimi zannediyorsunuz Hayır.
Çünkü ;
3 / AL-İ İMRAN - 145
Ve mâ kâne li nefsin en temûte illâ bi iznillâhi kitâben mueccelâ(mueccelen), ve men yurid sevâbed dunyâ nu’tihî minhâ, ve men yurid sevâbel âhirati nu’tihî minhâ, ve se neczîş şâkirîn(şâkirîne).
Ve Allah'ın izni olmadan, hiç kimse için ölmek yoktur. (Ölüm), süresi tayin edilmiş bir yazıdır. Kim dünya sevabı isterse, kendisine ondan veririz. Kim de ahiret sevabı isterse, kendisine ondan veririz. (Şükredenleri) ŞAKİR'leri yakında mükâfatlandıracağız.
2-Salih amel şartı olmazdı. O zaman Salih amel işlemeyenler,şirk
Koşanlar ölmüyecektir veya Allah(c.c) ile karşılaşmayacaklardır.toprak
Olup yok olacaklardır.
Peki kişi Hayattayken Allah’a ulaşmayı dilemezse ne olur? Kendine yazık eder pişman olur ama son pişmanlık fayda vermez. Yükleriyle
(Günahlarıyla) beraber olur.
6 / EN'AM - 31
Kad hasirellezîne kezzebû bi likâillâh(likâillâhi) hattâ izâ câethumus sâatu bagteten kâlû yâ hasretenâ alâ mâ farratnâ fîhâ ve hum yahmilûne evzârehum alâ zuhûrihim, e lâ sâe mâ yezirûn(yezirûne).
Allah'a mülâki olmayı (ölmeden evvel, dünya hayatını yaşarken ruhunu Allah'a ulaştırmayı) yalanlayan kimseler hüsrana düştüler. O saat aniden onlara gelince, sırtlarında yüklerini taşıyarak: “Orada (dünyada) aşırı gittiğimiz şeyler üzerine (günahlar sebebiyle) bize yazıklar olsun.” dediler. Yüklendikleri şey ne kötü, (öyle) değil mi?
10 / YUNUS - 45
Ve yevme yahşuruhum keen lem yelbesû illâ sâaten minen nehâri yete ârefûne beynehum, kad hasirellezîne kezzebû bi likâillâhi ve mâ kânû muhtedîn(muhtedîne).
Ve o gün (Allahû Tealâ), gündüzden bir saatten başka kalmamışlar (bir saat kalmışlar) gibi onları toplayacak (haşredecek). Birbirlerini tanıyacaklar (aralarında tanışacaklar). Allah'a mülâki olmayı (Allah'a ölmeden önce ulaşmayı) yalanlayanlar, hüsrandadır (nefslerini hüsrana düşürdüler). Ve hidayet e eren kimse(ler) olmadılar (ruhlarını ölmeden evvel Allah'a ulaştıramadılar).
Demek ki Dilemek var,Farz ve herkes bu görevi yerine getirebilecek özelliktedir. O zaman kişi ne yapacak
1-Allah ‘a(c.c) Ulaşmanın VAR olduğuna
2-Farz olduğuna
3-Kendisininde bu özelliğe sahip olduğuna kalben inanacak.
Ve Allah’a (c.c) <<Yarabbim Galu bela günü sana verdiğim sözü yerine getirmek istiyorum.Sana ruhumu ölmeden önce ulaştırmak istiyorum.
Takva sahibi olmak istiyorum. Taguttan insan ve cin şeytanlardan
Korunmak istiyorum Sana dönenlerin yoluna tabi olmak istiyorum.
Sana hidayet olmak istiyorum beni hidayete erdir. Maksadım Sana
Ulaşmak ve Senin rızana kavuşmak Sana Mülaki olmayı arzu ediyorum.
Diye dua edeceksiniz Namazlarınızda ve her aklınıza geldiğinde
42 / ŞURA - 16
Vellezîne yuhâccûne fîllâhi min ba’di mestucîbe lehu huccetuhum dâhıdatun inde rabbihim ve aleyhim gadabun ve lehum azâbun şedîd(şedîdun).
O'na (Allah'ın) davetine icabet edildikten sonra Allah hakkında tartışanlar; onların huccetleri (delilleri), Rab'lerinin indinde bâtıldır. Onların üzerinde (Allah'ın) gazabı ve şiddetli azap vardır.
31 / LOKMAN - 15
Ve in câhedâke alâ en tuşrike bî mâ leyse leke bihî ilmun fe lâ tutı’humâ ve sâhibhumâ fîd dunyâ magrûfen vettebi’ sebîle men enâbe ileyy(ileyye), summe ileyye merciukum fe unebbiukum bi mâ kuntum ta’melûn(ta’melûne).
Ve bilgin olmayan bir şey hakkında, şirk koşman için seninle mücâdele ederlerse, ikisine de itaat etme! Ve dünyada onlara güzellikle sahip ol. Bana yönelenlerin (ruhunu Allah''a ulaştırmayı dileyenlerin) yoluna tâbî ol. Sonra dönüşünüz Banadır. O zaman yaptığınız şeyleri size haber vereceğim.
Kâletil a’râbu âmennâ, kul lem tu’minû ve lâkin kûlû eslemnâ ve lemmâ yedhulil îmânu fî kulûbikum, ve in tutîullâhe ve resûlehu lâ yelitkum min a’ mâlik um şey’â(şey’en), innallâhe gafûrun rahîm(rahîmun).
Araplar: “Biz âmenû olduk.” dediler. (Onlara) de ki: “Siz âmenû olmadınız (Allah'a ulaşmayı dilemediniz). Fakat: “Teslim olduk.” deyin. Kalplerinize (içine) îmân girmedi. Ve eğer Allah'a ve O'nun Resûlü'ne itaat ederseniz (Allah'a ulaşmayı dilerseniz), amellerinizden bir şey eksiltmez. Muhakkak ki Allah; Gafur'dur, Rahîm'dir.”
Sahabeye tevbe suresi 100. Ayetine baktığımız zaman,İHSANLA TABİ OLDUKLARINI
görüyoruz.İhsanlar Allah’a ulaşmayı dilediğimiz zaman ALLAH’IN HEDİYELERİ OLAN 12 İHSANDIR.
Ayrıca Kuran-ı Kerimde geçen<<ALLAH’A ULAŞMAYI>>
Eski Velilerde söylemişlerdir.
Hadislerdede Allah’a ulaşma kavramı geçmiştir.Ancak iblis Onların üzerini küllemeyi başarmış.
Kuranın dışındaki gerçekleri ya toptan kaldırmış yada metinleri doğru bırakmış meallerini değiştirtmiş Kuran’ın da Aslına dokunamayacağı cihetle MEAL VE TEFSİRİNDE değişiklik yaptırmıştır.
MİSAL OLARAK
1-)İCTİBA YOLU: Allah’u Tealaya ULAŞMAK için Peygamberlerin,Şeçilmiş evliyanın yoludur. Mürid değil MURADLAR ve MAHBUPLAR yoludur. İctiba yolunda RİYAZATLAR O’na(Allah’a) kavuşmak nimetine şükretmek içindir.
İMAM-I RABBANİ Türkiye Gazatesi Dini Terimler sözlüğü.
2-)ESKİ VELİLERDEN : Abdulkadir GEYLANİ Hz.<< Ancak Dünya ve Ahiret nimetleri kul ile Allah arasında bir perdedir.ASIL OLAN ALLAH’A ULAŞILMASININ AMAÇLANMASI HİÇ BİR ZAMAN UNUTULMAMASI GEREKEN BİR HAKİKATTIR>>
Kaynak: İslami ilimler ansiklobedisi-Diyanet işleri başkanlığı.
2-HADİSLER:
A- CİBRİL HADİSİ - Cebrail (a.s) Peygamber (S.a.v) efendimize iman nedir diye soruyor PeygamberS.a.v) efendimiz, iman odurki; Allaha ,Meleklerine,O’na Mülaki
Olmaya (yani dünya hayatını yaşarken Ruhunu Allaha ulaştırmaya-ölünce herkesin ruhu ulaşacak), Resullerine ve Öldükten sonra dirilmeye inanmaktır.
SAHİHİ BUHARİ-1 CİLT 58.SAYFA 47. HADİS
Metin aynen duruyor.(LİKAİHİ) fakat meal olarak mülaki fiilini yani Allaha ulaşma fiilini
Öldükten sonra Allahı görmek olarak almışlar.
B-Kim Allah’a ulaşmayı(Mülaki olmayı) muhabbetle arzu ederse ,Allah’ta onu muhabbetle
Kendisine ulaştırır(Mülaki kılar.) Kimde ulaşmayı kerih görürse(Ulaşmayı arzu etmezse )
Allah ‘ta onu kendisine ulaştırmaz.(Kerih Görür)
SAHİHİ BUHARİ -12.CİLT 2043 NOLU HADİS
3-KURAN-I KERİM MEALİ; Yunus suresi 7. ayetinin mealinide <<Allah ile karşılaşmayı
Ummayanlar>> olarak meallendirmişler.Mülaki fiili Karşılaşmak değil Ulaşmaktır,Kavuşmaktır ve bu dünya hayatını yaşarken ulaşmaktır.Kuran-ı Kerimde Allah(cc) hep bunu buyuruyor. Ve kişinin kendi serbest iradesiyle oluşan bir fiildir.
AYETİN ASIL MANASI ŞÖYLEDİR.
Lugatlarda LikaAllah: Allaha kavuşmak olarak açıklanır işte örnekleri
10 / YUNUS - 7
İnnellezîne lâ yercûne likâenâ ve radû bil hayâtid dunyâ vatme'ennû bihâ vellezîne hum an âyâtinâ gâfilûn(gâfilûne).
Muhakkak ki onlar, Bize ulaşmayı (hayatta iken ruhlarını Allah'a ulaştırmayı) dilemezler. Dünya hayatından razı olmuşlardır ve onunla doyuma ulaşmışlardır ve onlar âyetlerimizden gâfil olanlardır.
10 / YUNUS - 8
Ulâike me'vâhumun nâru bimâ kânû yeksibûn(yeksibûne).
İşte onların kazandıkları (dereceler) gereğince varacakları yer ateştir (cehennemdir).
29 / ANKEBUT - 5
Men kâne yercû likâallâhi fe inne ecelallâhi leât(leâtin), ve huves semîul alîm(alîmu).
Kim Allah'a mülâki olmayı (hayattayken Allah'a ulaşmayı) dilerse, o taktirde muhakkak ki Allah'ın tayin ettiği zaman mutlaka gelecektir (ruhu mutlaka hayattayken Allah'a ulaşacaktır). Ve O; en iyi işiten en iyi bilendir.
Her iki ayettede arzu etmek yani sadece DİLEMEK var daha sonrası yok bir DİLEK kişiyi
Ateşten kurtarıyor.gerisini Allah tamamlıyor çünkü Onun sözü var.
ŞURA 13;
Allâhu yectebî ileyhi men yeşâu ve yehdî ileyhi men yunîb(yunîbu).
Allah, dilediğini Kendisine seçer ve O'na yöneleni, Kendisine ulaştırır (ruhunu hayatta iken Kendisine ulaştırır).
RAD-27
Kul innallâhe yudillu men yeşâu ve yehdî ileyhi men enâb(enâbe).
Muhakkak ki Allah, dilediği kimseyi dalâlet te bırakır ve O'na yönelen(Ulaşmayı dileyen) kimseyi Kendine ulaştırır ( hidayet e erdirir).”
İşte ALLAH bu iki ayette verdiği sözü yerine getirecektir.
Sizde diyeceksinizki Mülaki olmak ulaşmaktır ENAB- MÜNİB temi ulaşmak
Ulaşmayı dilemek? Biz namazlarımızda Allahın evine Kabeye yönelmiyormuyuz.Bu dilemek değilmidir?
Hayır o otarafa doğrulmaktır. Yani Kıble etmek veya Arapça adıyla
<<Tevella>> dır. Münib olmak ise Allah a ulaşmak için niyettir.
Bir yere gitmek için niyetiniz ne ise o dur.
Namazda Duada bir hareket yok sadece Tevella O’na karşı durma
Tavır alma durumundasınız.
Mülaki,Münib,rucu fiillerinde O’na hareket etmek üzere(ruhunuzu Allaha
Ulaştırmak üzere ) harekete geçiyorsunuz.
Ayrıca Mülaki fiilinin bu dünya hayatında ve serbest iradeyle olacağına dair
Aşağıdaki ayetler size ışık tutacaktır.
18 / KEHF - 110
Kul innemâ ene beşerun mislukum yûhâ ileyye ennemâ ilâhukum ilâhun vâhid(vâhidun), fe men kâne yercû likâe rabbihî fel ya’mel amelen sâlihan ve lâ yuşrik bi ıbâdeti rabbihî ehadâ(ehaden).
De ki: “Ben sizin gibi sadece bir beşerim. Bana sizin ilâhınızın tek bir ilâh olduğu vahyolunuyor . O taktirde kim Rabbine mülâki olmayı (ölmeden evvel Allah'a ulaşmayı) dilerse, o zaman salih amel (nefs tezkiyesi) yapsın ve Rabbinin ibadetine başka birini (bir şeyi) ortak koşmasın.”
Mülaki olmak eğer kıyametten sonra Allah(c.c) ile karşılaşmak olsaydı.
1- Arzu etmek olmazdı.,kim ölümü arzu eder.Bir an arzu ettiğimizi düşünelim Allah’ın bunu yerine getireceğinimi zannediyorsunuz Hayır.
Çünkü ;
3 / AL-İ İMRAN - 145
Ve mâ kâne li nefsin en temûte illâ bi iznillâhi kitâben mueccelâ(mueccelen), ve men yurid sevâbed dunyâ nu’tihî minhâ, ve men yurid sevâbel âhirati nu’tihî minhâ, ve se neczîş şâkirîn(şâkirîne).
Ve Allah'ın izni olmadan, hiç kimse için ölmek yoktur. (Ölüm), süresi tayin edilmiş bir yazıdır. Kim dünya sevabı isterse, kendisine ondan veririz. Kim de ahiret sevabı isterse, kendisine ondan veririz. (Şükredenleri) ŞAKİR'leri yakında mükâfatlandıracağız.
2-Salih amel şartı olmazdı. O zaman Salih amel işlemeyenler,şirk
Koşanlar ölmüyecektir veya Allah(c.c) ile karşılaşmayacaklardır.toprak
Olup yok olacaklardır.
Peki kişi Hayattayken Allah’a ulaşmayı dilemezse ne olur? Kendine yazık eder pişman olur ama son pişmanlık fayda vermez. Yükleriyle
(Günahlarıyla) beraber olur.
6 / EN'AM - 31
Kad hasirellezîne kezzebû bi likâillâh(likâillâhi) hattâ izâ câethumus sâatu bagteten kâlû yâ hasretenâ alâ mâ farratnâ fîhâ ve hum yahmilûne evzârehum alâ zuhûrihim, e lâ sâe mâ yezirûn(yezirûne).
Allah'a mülâki olmayı (ölmeden evvel, dünya hayatını yaşarken ruhunu Allah'a ulaştırmayı) yalanlayan kimseler hüsrana düştüler. O saat aniden onlara gelince, sırtlarında yüklerini taşıyarak: “Orada (dünyada) aşırı gittiğimiz şeyler üzerine (günahlar sebebiyle) bize yazıklar olsun.” dediler. Yüklendikleri şey ne kötü, (öyle) değil mi?
10 / YUNUS - 45
Ve yevme yahşuruhum keen lem yelbesû illâ sâaten minen nehâri yete ârefûne beynehum, kad hasirellezîne kezzebû bi likâillâhi ve mâ kânû muhtedîn(muhtedîne).
Ve o gün (Allahû Tealâ), gündüzden bir saatten başka kalmamışlar (bir saat kalmışlar) gibi onları toplayacak (haşredecek). Birbirlerini tanıyacaklar (aralarında tanışacaklar). Allah'a mülâki olmayı (Allah'a ölmeden önce ulaşmayı) yalanlayanlar, hüsrandadır (nefslerini hüsrana düşürdüler). Ve hidayet e eren kimse(ler) olmadılar (ruhlarını ölmeden evvel Allah'a ulaştıramadılar).
Demek ki Dilemek var,Farz ve herkes bu görevi yerine getirebilecek özelliktedir. O zaman kişi ne yapacak
1-Allah ‘a(c.c) Ulaşmanın VAR olduğuna
2-Farz olduğuna
3-Kendisininde bu özelliğe sahip olduğuna kalben inanacak.
Ve Allah’a (c.c) <<Yarabbim Galu bela günü sana verdiğim sözü yerine getirmek istiyorum.Sana ruhumu ölmeden önce ulaştırmak istiyorum.
Takva sahibi olmak istiyorum. Taguttan insan ve cin şeytanlardan
Korunmak istiyorum Sana dönenlerin yoluna tabi olmak istiyorum.
Sana hidayet olmak istiyorum beni hidayete erdir. Maksadım Sana
Ulaşmak ve Senin rızana kavuşmak Sana Mülaki olmayı arzu ediyorum.
Diye dua edeceksiniz Namazlarınızda ve her aklınıza geldiğinde
42 / ŞURA - 16
Vellezîne yuhâccûne fîllâhi min ba’di mestucîbe lehu huccetuhum dâhıdatun inde rabbihim ve aleyhim gadabun ve lehum azâbun şedîd(şedîdun).
O'na (Allah'ın) davetine icabet edildikten sonra Allah hakkında tartışanlar; onların huccetleri (delilleri), Rab'lerinin indinde bâtıldır. Onların üzerinde (Allah'ın) gazabı ve şiddetli azap vardır.
31 / LOKMAN - 15
Ve in câhedâke alâ en tuşrike bî mâ leyse leke bihî ilmun fe lâ tutı’humâ ve sâhibhumâ fîd dunyâ magrûfen vettebi’ sebîle men enâbe ileyy(ileyye), summe ileyye merciukum fe unebbiukum bi mâ kuntum ta’melûn(ta’melûne).
Ve bilgin olmayan bir şey hakkında, şirk koşman için seninle mücâdele ederlerse, ikisine de itaat etme! Ve dünyada onlara güzellikle sahip ol. Bana yönelenlerin (ruhunu Allah''a ulaştırmayı dileyenlerin) yoluna tâbî ol. Sonra dönüşünüz Banadır. O zaman yaptığınız şeyleri size haber vereceğim.