Akraba İle Alâkayı Kesmek
Allah Taâlâ buyurdu:
«Kendisi (nin adını öne sürmek suretiy)le biribirinize dileklerde bulunduğunuz Allah'tan ve akrabalık (bağlarını kırmak) tan sakının.»
(Nisa: 1).
Allah Taâlâ buyurdu:
«Demek idareyi ve hakimiyyeti ele alırsanız hemen yer (yüzün) de fesad çıkaracak, akrabalık münasebetlerinizi bile parçalayıp keseceksiniz öyle mi? Onlar öyle kimselerdir ki Allah kendilerini rahmetinden tard etmiş de (kulaklarım) sağır, gözlerini kör yapmışdır» (Muhammed/22, 23).
Allah Taâlâ buyurdu:
«Onlar ki Allah'ın ahdini yerine getirirler, misakı bozmazlar, onlar ki Allah'ın ulaştırılmasını (idame ve riayet edilmesini) emrettiği şeyi ulaştırırlar. Rablerinden korkarlar, bilhassa kötü hesapdan endişe ederler.» (Ra'd: 20,21).
Allah Taâlâ buyurdu:
«Allah onunla bir çoğunu şaşırtır, yine onunla bir çoğunu yola getirir, onunla fasıklardan başkasını şaşırtmaz. O (fasık) lar ki Allah'ın
(kitaplarında Hz. Muhammed'e iman etmeleri hakkındaki) ahid (ve emri)ni —onu te'kit de ettikten sonra— bozarlar, Allah'ın birleştirilmesini emrettiği şeyi (hısımlık rabıtalarını, cemiyet birliğini) keserler, yer yüzünde bozgunculuk yaparlar. îşte onlar hüsrana (maddî ve manevî en büyük zarara) uğrayanların ta kendileridir.» (Bakara: 26, 27). Kul ile Allah arasındaki ahid ve misakm en büyüğü Allah'ın kuluna yaptığı ahiddir(M ceza ve mükâfatı da o nisbettedir).
Buharî ve Müslim Sahih'lerinde Efendimiz'den şöyle rivayet olunu¬yor:
«Hısım bağını koparan cennete giremez».
Kim ki, düşkün yakınları ile ilgisini keser, onları terkeder, kendilerine üstünlük taslar, iyilik ve ihsanı ile —zengin olduğu halde— yardım etmez o, bu tehdid-i Peygamberî'ye dâhil olur, cennete girmekten mahrum kalır. Meğer ki Allah'a dönüş yapıp (tevbe edip, iyi yola girip) akrabalarına yardımda bulunur.
Bir hadîste şöyle buyurulur:
«Her hangi bir ferdin zayıf yakınları bulunur da onlara yardım etmez ve sadakalarmı başkalarına verirse Allah sadakasını kabul etmez, kıyamet günü de kendisine iltifat buyurmaz.» (9S).
Şayet fakir iseler kendilerini ziyaret etmek ve durumlarını araştırmakla haklarına riayet edilmelidir. Çünkü Peygamberimiz: «Yakınlarınızla, selâm göndermekle de (mektup yazmakla da) olsa ilgileniniz» buyurmuştur.
Resûlullah buyurdu:
«Kim Allah'a ve âhiret gününe iman etti ise sılâ-i rahimde bulunsun (akrabalarının hakkını gözetsin, onlarla alakalansın).» (Mün-zirî).
Resûlullah buyurdu:
«Kendisine yapılan iyiliğe karşı İyilik ve ihsan ile mukabelede bulunan kişi yakınlarına gerçek sıla-i rahmetmiş kişi değildir. Şu kadar ki, hakiki sılacı kendisinden karın yakınlığı sılası kesildiğinde sılada bulunan kimsedir.» (97).
Resûlullah, Allah Taâlanın kudsî bir hadiste şöyle buyurduğunu bildirir:
«Ben Rahmanım, Rahman da hısımlıktır. Her kim ki ona (sıla-i rahme) bağlı bulunursa ben de onu (rahmetime) erdiririm. Kim ki ondan alakasını keserse ben de ona rahmetimi keserim.» (98).
Ali b. Hüseyn'in oğluna şöyle nasihat ettiği rivayet edilmiştir: «Oğulcağızım, akraba ziyaretini kesenle arkadaş olma. Çünkü ben onun Kur'anın üç yerinde lanetlendiğini tesbit ettim...»
(96)Taberant Ebu Hüreyreden.
(97)Buhari Ebu Davud, Tirmizi.
(98)Ebû Davud, Tirmizi. Tirmizi Hasenün sahihün demiştir.
Kaynak Kitabım
İmam Zehebi (KİTABÜ'L-KEBAİR)
İslam Şeriatinde Büyük Günahlar
Allah Taâlâ buyurdu:
«Kendisi (nin adını öne sürmek suretiy)le biribirinize dileklerde bulunduğunuz Allah'tan ve akrabalık (bağlarını kırmak) tan sakının.»
(Nisa: 1).
Allah Taâlâ buyurdu:
«Demek idareyi ve hakimiyyeti ele alırsanız hemen yer (yüzün) de fesad çıkaracak, akrabalık münasebetlerinizi bile parçalayıp keseceksiniz öyle mi? Onlar öyle kimselerdir ki Allah kendilerini rahmetinden tard etmiş de (kulaklarım) sağır, gözlerini kör yapmışdır» (Muhammed/22, 23).
Allah Taâlâ buyurdu:
«Onlar ki Allah'ın ahdini yerine getirirler, misakı bozmazlar, onlar ki Allah'ın ulaştırılmasını (idame ve riayet edilmesini) emrettiği şeyi ulaştırırlar. Rablerinden korkarlar, bilhassa kötü hesapdan endişe ederler.» (Ra'd: 20,21).
Allah Taâlâ buyurdu:
«Allah onunla bir çoğunu şaşırtır, yine onunla bir çoğunu yola getirir, onunla fasıklardan başkasını şaşırtmaz. O (fasık) lar ki Allah'ın
(kitaplarında Hz. Muhammed'e iman etmeleri hakkındaki) ahid (ve emri)ni —onu te'kit de ettikten sonra— bozarlar, Allah'ın birleştirilmesini emrettiği şeyi (hısımlık rabıtalarını, cemiyet birliğini) keserler, yer yüzünde bozgunculuk yaparlar. îşte onlar hüsrana (maddî ve manevî en büyük zarara) uğrayanların ta kendileridir.» (Bakara: 26, 27). Kul ile Allah arasındaki ahid ve misakm en büyüğü Allah'ın kuluna yaptığı ahiddir(M ceza ve mükâfatı da o nisbettedir).
Buharî ve Müslim Sahih'lerinde Efendimiz'den şöyle rivayet olunu¬yor:
«Hısım bağını koparan cennete giremez».
Kim ki, düşkün yakınları ile ilgisini keser, onları terkeder, kendilerine üstünlük taslar, iyilik ve ihsanı ile —zengin olduğu halde— yardım etmez o, bu tehdid-i Peygamberî'ye dâhil olur, cennete girmekten mahrum kalır. Meğer ki Allah'a dönüş yapıp (tevbe edip, iyi yola girip) akrabalarına yardımda bulunur.
Bir hadîste şöyle buyurulur:
«Her hangi bir ferdin zayıf yakınları bulunur da onlara yardım etmez ve sadakalarmı başkalarına verirse Allah sadakasını kabul etmez, kıyamet günü de kendisine iltifat buyurmaz.» (9S).
Şayet fakir iseler kendilerini ziyaret etmek ve durumlarını araştırmakla haklarına riayet edilmelidir. Çünkü Peygamberimiz: «Yakınlarınızla, selâm göndermekle de (mektup yazmakla da) olsa ilgileniniz» buyurmuştur.
Resûlullah buyurdu:
«Kim Allah'a ve âhiret gününe iman etti ise sılâ-i rahimde bulunsun (akrabalarının hakkını gözetsin, onlarla alakalansın).» (Mün-zirî).
Resûlullah buyurdu:
«Kendisine yapılan iyiliğe karşı İyilik ve ihsan ile mukabelede bulunan kişi yakınlarına gerçek sıla-i rahmetmiş kişi değildir. Şu kadar ki, hakiki sılacı kendisinden karın yakınlığı sılası kesildiğinde sılada bulunan kimsedir.» (97).
Resûlullah, Allah Taâlanın kudsî bir hadiste şöyle buyurduğunu bildirir:
«Ben Rahmanım, Rahman da hısımlıktır. Her kim ki ona (sıla-i rahme) bağlı bulunursa ben de onu (rahmetime) erdiririm. Kim ki ondan alakasını keserse ben de ona rahmetimi keserim.» (98).
Ali b. Hüseyn'in oğluna şöyle nasihat ettiği rivayet edilmiştir: «Oğulcağızım, akraba ziyaretini kesenle arkadaş olma. Çünkü ben onun Kur'anın üç yerinde lanetlendiğini tesbit ettim...»
(96)Taberant Ebu Hüreyreden.
(97)Buhari Ebu Davud, Tirmizi.
(98)Ebû Davud, Tirmizi. Tirmizi Hasenün sahihün demiştir.
Kaynak Kitabım
İmam Zehebi (KİTABÜ'L-KEBAİR)
İslam Şeriatinde Büyük Günahlar