Evliyalardan birisine bir gün,
"Efendim, İhlas hususunda en çok
etkilendiğiniz bir olay yaşadınız mı?" diye sorarlar.
“Evet yaşadım” buyurur ve devam eder,
Mekke-i Mükerreme’de altın kesemi kaybetmiş, parasız kalmıştım.
Basra'dan para bekliyordum ama gelmemişti. Saçım sakalım çok
uzamıştı. Bir berbere girdim, (Param yok, Allah rızası için saçlarımı
düzeltebilir misin?) diye sordum.
Berber o anda birini tıraş ediyordu. Hemen adamın yanındaki boş
koltuğu gösterip, otur buraya dedi ve onu bırakıp beni tıraş etmeye
başladı. Adam itiraz etti. Berber, kusura bakmayınız efendim dedi, sizi
ücreti mukabilinde tıraş ediyorum. Ama bu genç Allah rızası için istedi,
Allah için olan işler önceliklidir ve bir bedeli yoktur yani Allah için
olan işin bedelini kullar ödeyemez ve bilemez dedi.
Berber tıraştan sonra, cebime zorla birkaç altın sokuşturdu, acil
ihtiyaçlarını karşılarsın, imkanım bu kadar kusura bakma dedi. Aradan
birkaç gün geçti, beklediğim para geldi. Ona bir kese altın götürdüm.
Asla alamam dedi ve ekledi, Allah için olan işin bedelini kullar ödeyemez
demedim mi ben, var git işine, Allah selamet versin.
Helalleşip ondan ayrıldım ama tam kırk senedir ona dua ediyorum,
ona dua etmeye doyamıyorum, gece kalkıp dua ediyorum
alıntı...
