
Epeyce bir araştırmama rağmen bu hususta net bir şey bulamadım:
Borsa helal midir, değil midir?
Her şirketin hissesini alabilir miyim?
Bir de kâr payı meselesi var. Bunun hükmü nedir?
Para yatırıp aldığımız kâr payını gönül rahatlığı ile yiyelim mi?
(Rumuz: Borsa)
Borsada işlem gören hisse senetlerini, kâğıtları genel hatlarıyla iki şekilde değerlendirmek mümkün.
Birincisi:
Üretimi, pazarlaması, ticareti ve satışı meşru/caiz olan şirketlerin hisse senedini almaktır. Borsada kâğıt alan kaç hisse almışsa, hissesi oranında o şirkete ortak olur, kârına ve zararına katılır.
İstediği zaman bu hissesini bir başkasına devreder.
Bu hisse senedi kâğıdını almakta bir sakınca söz konusu değildir.
İkincisi de, adını taşıdığı şirketten bağımsız olarak hareket eden, sadece kâğıt üzerinde kazanıp kaybeden hisse senetleri vardır.
Bu kâğıtlar eldeki parayı değerlendirmek, borsadaki inişleri çıkışları takip ederek para kazanmaya yönelik olarak alınır satılır.
Bu şekilde borsada işlem yapmak bir anlamda piyangoya benziyor.
Kâğıtlar gerçek değerinden farklı olarak artıyor veya düşüyor.
Üretime ve ekonomiye bir katkısı olmadığı halde kazanılıyor, kaybediliyor.
Bu şekilde borsada "oynama"yı sağlam/makbul bir ticaret olarak görmek problemli, oldukça zor ve şüpheli bir işlem olarak görülüyor.
***
Diğer yandan bugün borsada işlem gören hisse senetlerini alıp satmanın İslamî kurallara uygun olup olmadığını anlamak için şu prensiplere bakmak gerekiyor:
Birincisi:
Banka ve banker gibi doğrudan faiz işlemleri yapan, faiz işleriyle uğraşan şirketlerin hisselerini alıp satmak bütünüyle faizli işleme ortak olmak sayıldığından faizli bir kazançtır, dolayısıyla caiz olmuyor.
İkincisi:
Dinen üretimine ve ticaretine izin verilmeyen ve dini açıdan "mütekavvim olmayan/değer taşımayan" şarap ve bira gibi alkollü içki vb. malları üreten, pazarlayan, ticaretini yapan şirketlerin kâğıtlarını alıp satmak da caiz değildir.
Üçüncüsü:
Üretilmesi, pazarlaması ve alınıp satılması dini bir sakınca taşımamakla beraber, alım satım esnasında içine faiz karışan ve elde edilen kârın yarısı veya daha fazlası faiz olan şirketlerin hisse senetlerini almak da aynı şekilde caiz olmuyor.
Yoksa şirketlerin borsaya açılması, Türkiye piyasasında ve dünya çapında iş yapması dünya ölçeğinde çok büyük bir önem arz ediyor.
Özellikle kazancına dikkat eden, harama girmemek için hassas davranan, faizden uzak duran şirket ve kurumların borsaya girmesi ve bu alanda hizmet görmesi teşvik edilen bir gelişmedir.
Adını verdiğiniz şirketler yukarıdaki ölçülere dikkat ediyor, ticari kurallara uyduğu kadar dinen mahzur/sakınca taşıyan işlerden uzak duruyorsa, bir sorun teşkil etmez.
***
Kâr zarar ortaklığı esasına göre çalışan, İslam hukukunda yer alan mudarebe ve murabaha gibi kurallara göre çalışan şirketlere paranızı yatırarak sermayeniz kadar ortak olmak meşru, mubah ve helal bir kazanç yoludur.
Böyle bir ortaklık katılım bankaları aracılığıyla olduğu gibi, diğer sınaî ve ticarî şirketlerle de pekâlâ yapılır, yapılıyor.
Böyle bir ortaklığa girdiğinizde sadece kâra ortak olmuyorsunuz, zarara da ortak oluyorsunuz.
Fakat şirketin çalışmasında, işlemlerinde, ticari faaliyetlerinde bazı noktalarda şüpheler seziyor, zihninizde birtakım sorunlar oluşuyorsa, yetkilisiyle, müdürüyle bizzat gidip görüşmeli, ona göre hareket etmelidir.
Alıntı: Mehmet Paksu