Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

biz hristiyanlarla ayni Isaya mi inaniyoruz? (3 Kullanıcı)

نعىمة

Yasaklı Kullanıcı
Katılım
2 Ara 2007
Mesajlar
2,969
Tepki puanı
3
Puanları
0
Yaş
41
Hz. İsa’nın (as) nüzulün’den, “tasaffî etmiş/yanlışlardan arınmış Hıristiyanlık” ya da “İslam–Hıristiyanlık ihtilatı/karışımı” gibi kavram ve iddialardan önce biz şunun cevabını bulmak zorunda değil miyiz?

Biz Müslümanların inandığı İsa (as) ile Ehl–i Kitap’ın/Hıristiyanların inandığı İsa aynı mı?

Ya da şöyle soralım;

Biz Müslümanların, Hıristiyanlarla Hz. İsa (as) konusundaki bu tarihî ihtilafı öncelikli olarak çözmemiz gerekmiyor mu?

Soruyu şu şekilde değiştirelim;

İslam dini, muharref/aslından uzaklaştırılmış İncil ve onun öğrettiği şeylerle mücadele ederek gelmemiş mi 14 asırdır?

Şu genellemeyi yapmanın hiç bir sakıncası yoktur; İslam, Kur’an ve Hz. Muhammed (as), muharref Hıristiyanlığın ortaya attığı, özellikle de Hz. İsa (as) hakkındaki bâtıl düşünceleri kaldırmak için gelmiştir.

Bu düşüncemizin en açık delili, mübahele/karşılıklı lanetleşme ayeti olan Al–i İmran 61. ayet–i kerimesidir. Kur’an’da bir başka konuda mübahele emri yoktur.

Ehl–i Kitapla aramızda var olan Hz. İsa (as) konusundaki farklı inanışlarımız, iman–küfür, tevhid–şirk ölçülerinde çok önemli, temel farklardır.

Bu farklara özet olarak değinirsek;

1– Biz Hz. İsa’nın (as) Allah’ın Meryem annemize üflediği bir kelime olduğuna inanırız. O bir kul, fani ve peygamber İsa’dır (as).

İşte Allah’ın beyanı:

“Allah nezdinde İsa’nın durumu, Âdem’in durumu gibidir. Allah O’nu topraktan yarattı. Sonra O’na “Ol!” dedi ve oluverdi.

Gerçek, Rabbinden gelendir. Öyle ise şüphecilerden olma.

Sana bu ilim geldikten sonra seninle bu konuda çekişenlere de ki: Geliniz, sizler ve bizler de dahil olmak üzere, siz kendi çocuklarınızı biz de kendi çocuklarımızı, siz kendi kadınlarınızı, biz de kendi kadınlarımızı çağıralım, sonra da dua edelim de Allah’tan yalancılar üzerine lânet dileyelim.

Şüphesiz bu (İsa hakkında söylenenler), doğru haberlerdir. Allah’tan başka ilâh yoktur. Muhakkak ki Allah, evet O, mutlak güç ve hikmet sahibidir.

Eğer yine yüz çevirirlerse, şüphesiz Allah, bozguncuları hakkıyla bilendir” (Al–i İmran, 3/59–63).

“Ey Ehl–i Kitap! Dininizde aşırı gitmeyin ve Allah hakkında, gerçekten başkasını söylemeyin. Meryem oğlu İsa Mesîh, ancak Allah’ın resûlüdür, (o) Allah’ın, Meryem’e ulaştırdığı ‘kün: Ol’ kelimesi(nin eseri)dir, O’ndan bir ruhtur. (O’nun tarafından gönderilmiş, yahut teyit edilmiş, yahut da Cebrail tarafından üfürülmüş bir ruhtur). Şu halde Allah’a ve peygamberlerine iman edin. ‘(Tanrı) üçtür’ demeyin, sizin için hayırlı olmak üzere bundan vazgeçin. Allah ancak bir tek Allah’tır. O, çocuğu olmaktan münezzehtir. Göklerde ve yerde ne varsa hepsi O’nundur. Vekil olarak Allah yeter” (Nisâ, 4/171).

Yukarıdaki ayetler bile, başka hiçbir delile gerek olmadan, Müslümanların Hz. İsa konusunda Hıristiyanlara asla aynı inancı paylaşmadıklarını ifade ediyor.

2–Hıristiyanlar Hz. İsa’yı teslis/üçleme inancının bir parçası kabul ederler. Bu inanış ise İslam akaidince şirktir/küfürdür.

“Andolsun ‘Allah, üçün üçüncüsüdür’ diyenler de kâfir olmuşlardır. Halbuki bir tek Allah’dan başka hiçbir tanrı yoktur. Eğer diye geldiklerinden vazgeçmezlerse, içlerinden kâfir olanlara acı bir azap isabet edecektir.

Hâla Allah’a tevbe edip O’ndan bağışlanmayı dilemeyecekler mi? Allah çok yargılayıcı, çok esirgeyicidir” (Maide,5/73–74).

“Allah: Ey Meryem oğlu İsa! İnsanlara, ‘Beni ve anamı, Allah’tan başka iki tanrı bilin’ diye Sen mi dedin, buyurduğu zaman o, ‘Hâşâ! Seni tenzih ederim; hakkım olmayan şeyi söylemek Bana yakışmaz. Hem Ben söyleseydim Sen onu şüphesiz bilirdin. Sen Benim içimdekini bilirsin, halbuki Ben Senin zâtında olanı bilmem. Gizlilikleri eksiksiz bilen yalnızca Sensin” (Maide, 5/116).

3– Biz, Hıristiyanların aksine, İsa’nın (as) o meşhur suikast sonucu ölmediğine inanırız.

“Ve ‘Allah elçisi Meryem oğlu İsa’yı öldürdük’ demeleri yüzünden (onları lânetledik). Halbuki O’nu ne öldürdüler, ne de astılar; fakat (öldürdükleri) onlara İsa gibi gösterildi. Onun hakkında ihtilâfa düşenler bundan dolayı tam bir kararsızlık içindedirler; bu hususta zanna uymak dışında hiçbir (sağlam) bilgileri yoktur ve kesin olarak O’nu öldürmediler.

Bilâkis Allah O’nu (İsa’yı) kendi nezdine kaldırmıştır. Allah izzet ve hikmet sahibidir” (Nisa, 4/157–158).

Hıristiyanlık inanışında “çarmıh/dört çivi” sembolündeki çivilenmiş, yani öldürülmüş Hz. İsa ile İslam’ın anlattığı İsa (as) aynı değildir. Bu da, Müslümanların Hz. İsa (as) konusunda Hıristiyanlarla çeliştiği bir başka konudur. Hz. İsa’yı öldürdüğünü iddia etmekle, Hz. İsa’nın (as) öldüğüne inanmak aynı şeydir.
 

kasirga

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Ara 2006
Mesajlar
142
Tepki puanı
0
Puanları
0
“Ve ‘Allah elçisi Meryem oğlu İsa’yı öldürdük’ demeleri yüzünden (onları lânetledik). Halbuki O’nu ne öldürdüler, ne de astılar; fakat (öldürdükleri) onlara İsa gibi gösterildi. Onun hakkında ihtilâfa düşenler bundan dolayı tam bir kararsızlık içindedirler; bu hususta zanna uymak dışında hiçbir (sağlam) bilgileri yoktur ve kesin olarak O’nu öldürmediler.

Bilâkis Allah O’nu (İsa’yı) kendi nezdine kaldırmıştır. Allah izzet ve hikmet sahibidir” (Nisa, 4/157–158).

Allah razı olsun kardeşim.

bu hususu kardeşlerime anlatmaktan bıkmadım lakin hep aynı şaşkınlıkla beni dinlemelerine üzülüyorum.

lise yıllarımda hiç unutmuyorum. din kültürü sınavında hocamız soru olarak hz. isa nın ölüm olayını anlatınız. malesef sınıfta bi doğru cevabı ben vermişim. 50 kişilik sınıftı. yazılıdan çıkınca arkadaşlar arasında sorular cevaplanır ya öyle yapmıştık. ben hz. isa çarmıha gerilmemiştir. bizim inancımızda bu yoktur. bilakis onu öldürmek isteyen yahudi onlara İsa aleyhisselam gibi gösterilmiş ve kendi adamlarını çarmıha germişlerdir, hz. isa nın öldürtülmesine Yüce yaradan izin vermemiştir. zaten Allah c.c. hiç bir peygemberine kötü ölüm vermemiştir demiştim. beni hayretle dinlemişlerdi. gerçekten mi demişlerdi?
ogün çok üzülmüştüm.
misyonerler demek bizden iyi çalışıyorlarki kendi inançlarını müslümanım diyene bile benimsetmişler. çok üzülmüştüm.
aradan yıllar geçti ama değişen olmamış. bugün bazı forumlara bakıyorum ve Hz. İsaya ilişkin yanlış söylemleri görüyorum ve yukarıdaki ayetlerle onları bu konuda aydınlatmaya çalıştığımda bana minnettarlıklarını bildirip, biz bunu bilmiyorduk diyorlar. hala çok üzgünüm...
milyonlar gerçeği bilmiyorrrrr...
misyonerlerden daha çok çalışmalıyız ve islamı anlatmalıyız.
okullardaki din eğitimi artık öldü desek yeridir.
bi şekilde sesimizi duyurmalıyız.

tekrar Allah razı olsun kardeşim.

selam ve dua ile...
 

نعىمة

Yasaklı Kullanıcı
Katılım
2 Ara 2007
Mesajlar
2,969
Tepki puanı
3
Puanları
0
Yaş
41
Allah razı olsun kardeşim.

bu hususu kardeşlerime anlatmaktan bıkmadım lakin hep aynı şaşkınlıkla beni dinlemelerine üzülüyorum.

lise yıllarımda hiç unutmuyorum. din kültürü sınavında hocamız soru olarak hz. isa nın ölüm olayını anlatınız. malesef sınıfta bi doğru cevabı ben vermişim. 50 kişilik sınıftı. yazılıdan çıkınca arkadaşlar arasında sorular cevaplanır ya öyle yapmıştık. ben hz. isa çarmıha gerilmemiştir. bizim inancımızda bu yoktur. bilakis onu öldürmek isteyen yahudi onlara İsa aleyhisselam gibi gösterilmiş ve kendi adamlarını çarmıha germişlerdir, hz. isa nın öldürtülmesine Yüce yaradan izin vermemiştir. zaten Allah c.c. hiç bir peygemberine kötü ölüm vermemiştir demiştim. beni hayretle dinlemişlerdi. gerçekten mi demişlerdi?
ogün çok üzülmüştüm.
misyonerler demek bizden iyi çalışıyorlarki kendi inançlarını müslümanım diyene bile benimsetmişler. çok üzülmüştüm.
aradan yıllar geçti ama değişen olmamış. bugün bazı forumlara bakıyorum ve Hz. İsaya ilişkin yanlış söylemleri görüyorum ve yukarıdaki ayetlerle onları bu konuda aydınlatmaya çalıştığımda bana minnettarlıklarını bildirip, biz bunu bilmiyorduk diyorlar. hala çok üzgünüm...
milyonlar gerçeği bilmiyorrrrr...
misyonerlerden daha çok çalışmalıyız ve islamı anlatmalıyız.
okullardaki din eğitimi artık öldü desek yeridir.
bi şekilde sesimizi duyurmalıyız.

tekrar Allah razı olsun kardeşim.

selam ve dua ile...
Senden de Allah razi olsun
ama zamanla yorucu geliyor olsa bile emri bil maruf nahiy anil munker vacibtir
 

نعىمة

Yasaklı Kullanıcı
Katılım
2 Ara 2007
Mesajlar
2,969
Tepki puanı
3
Puanları
0
Yaş
41
“Ve ‘Allah elçisi Meryem oğlu İsa’yı öldürdük’ demeleri yüzünden (onları lânetledik). Halbuki O’nu ne öldürdüler, ne de astılar; fakat (öldürdükleri) onlara İsa gibi gösterildi. Onun hakkında ihtilâfa düşenler bundan dolayı tam bir kararsızlık içindedirler; bu hususta zanna uymak dışında hiçbir (sağlam) bilgileri yoktur ve kesin olarak O’nu öldürmediler.

Bilâkis Allah O’nu (İsa’yı) kendi nezdine kaldırmıştır. Allah izzet ve hikmet sahibidir” (Nisa, 4/157–158).

meğer ki zamanımızda hala da 'İsa çarmıhaya gerildi 'diyenler varmış haşa tövbe bu yada
okuma yazma bilmeme sonucu derin bir cehalet ,ama sadece cahil olmak yetmez misyonerlerin kurbanı da olmak sözkonusu, yada açık bir ihanet !
Ayrıca Kurana muhalefet sözkonusu olduğu için Açık Bir Küfürdür!
 

نعىمة

Yasaklı Kullanıcı
Katılım
2 Ara 2007
Mesajlar
2,969
Tepki puanı
3
Puanları
0
Yaş
41
Konunun uzmanı olan ilim adamlarının yerinde tespitiyle; Hıristiyanlık, çarmıha gerilmiş İsa inancı üzerinde bina edilmiş bir dindir. İsa çarmıha gerilmedi şeklinde bir inanca sahip olan bir Hıristiyan’ın, Hıristiyan olduğunu söylemesi mümkün değildir. Yani, Hıristiyanlık inancı “çarmıha gerilmiş İsa” esasına oturur. Ne ilginçtir ki, Allah, hem bu iddiayı yalanlıyor, hem de iddia sahibini lanetliyor. Bu konunun gayet net anlaşılması için, bir tanesi bile yeterli olan bu üç ana başlığa başka şıklar da eklemek mümkün. Şöyle ki; Kur’an’da geçen “lanet” kavramı, özellikle Hıristiyanların Hz. İsa (as) hakkında yaptıkları iddialara, Allah’ın gösterdiği tepkinin sonucudur. Allah, kulu ve peygamberi İsa (as) hakkında yalan–yanlış iddialarda bulunanlara lanet ediyor. Bu konuda Al–i İmran 3/61, Nisa, 4/156–157, Tevbe, 9/30 ve Ahzab, 33/57 ayetlerini misal olarak vermemiz mümkündür. Bu konuda söylenecek başka şeyler de var. Mesela; Hadis–i şeriflerde geleceği haber verilen Hz. İsa Mesih’in (as) geldiği dünyada bazı “inkılapları” yapacağı da haber veriliyor. a–Haçı kıracak. b–Domuzu öldürecek. c–Kan ve gözyaşını dindirecek. Başka bazı şıkları da eklemenin mümkün olduğu bu üç başlık da Hıristiyanlığın değişmez değerleri değil mi? Haç, Hıristiyanlığın sembolüdür. Domuz eti yemek, Hıristiyanların inanç esasındandır. Dünyayı kan ve gözyaşına boğmak da Hıristiyanlığın özelliğidir. Dahası, bazıları bu zulümleri “tanrıyı kıyamete mecbur etme” inancıyla yapıyor. Eğer Hz. İsa (as) bu üç şeyi yeryüzünden kaldıracaksa –ki, hadis–i şeriflerde haber bu yöndedir– o zaman gönül rahatlığıyla söyleyebiliriz ki, Hz. İsa (as) muharref Hıristiyanlıkla mücadele etmek için inecektir. Peki, öyleyse hem Hz. İsa’nın (as) yanında olmak ve hem de bugünün Hıristiyanlarıyla beraber olmak, aynı anda, iki zıttın bir insanda cem olması/toplanması değilse ya nedir? Bir insan, hem haçın yanında, hem İsa’nın (as) yanında olamaz. Özetle; Bugünün Hıristiyanlık inancındaki İsa Mesih ile Müslümanlıktaki İsa Mesih asla aynı şey değildir. Müslümanların Hz. Muhammed’e (as) ümmet olmak için ineceğine inanılan kul–peygamber İsa (as) ile Hıristiyanların ilahî özelliklerle bezedikleri “ilâh İsa” bir değildir. Hıristiyanlık dünyası, özellikle Hz. İsa (as) konusunda, iki bin yıllık inancından zerre nispetinde bir taviz vermemiştir. Özel bir televizyonda yayımlanan bir programa katılan kilise sözcüsü bir papazın beyanları buna en açık delildir. Söz konusu papaz, milyonların gözü–kulağı dibinde; “Rab İsa”, “İlah İsa”, “Tanrının oğlu İsa” gibi kavramları kullanmakla yetinmeyip, kendi ifadesiyle; “şu ana kadar hiç duyulmamış” bir iddiayı da dile getirip şöyle dedi: “Tanrı, İsa’yı Meryem’in rahmine ilka etmeden/yani Hz. Meryem İsa’ya hamile kalmadan önce, Rab İsa yeryüzünde tanrı ile beraber dolaşıyor idi.” Türkiye’de bir kilisenin cemaat sözcüsü olan bu papaz, bir açık sözlülük örneği ortaya koyarak, gerçekdışı bir iddianın sahipleri hakkında uyanık olmamıza sebep oldu. O yalan iddia da şudur: “Kur’an’da geçen Hıristiyanlık aleyhindeki ayetler, İslam’ın ilk yıllarındaki Hıristiyanları bağlar, aynı ayetlerin bugünün Hıristiyanları için de geçerli olması ille de gerekmez.” (Fethullah Gülen’e ait bu söz, Kürsel Barışa Doğru, s.45) Söz konusu programda konuk olan bir ilahiyat profesörü de, papazın; “tanrının oğlu İsa” sözüne hiddetlenip Meryem Sûresi 88–91 ayetleriyle cevap verdi; “Rahmân çocuk edindi, dediler. Hakikaten siz, pek çirkin bir şey ortaya attınız. Bundan dolayı, neredeyse gökler çatlayacak, yer yarılacak, dağlar yıkılıp düşecektir! Rahmân’a çocuk isnadında bulunmaları yüzünden” (Meryem, 19/88–91). Bu ayet–i kerimeler okunduktan sonra papazın verdiği karşı cevap çok küstahça ve bir o kadar da düşündürücüydü: “Biz iki bin yıldır Allah’a çocuk isnat ediyoruz ama şu ana kadar dağ falan da yıkılmadı.” Bu ifade, aslında Allah’a ve O’na inanmış Müslümanlara yapılabilecek en büyük hakarettir. Buna rağmen hala birileri bu inancı savunan Ehl–i Kitap için “onlar da cennetliktir” diyorsa, bu olsa olsa iddia sahiplerinin ancak bir “gizli Hıristiyan” olduklarını ispatlar. Şu gerçeğin altını bir daha çizelim; Asr–ı Saadet dönemindeki Ehl–i Kitapla bugünün ve yarının Ehl–i Kitabı arasında zerrece fark yoktur ve olmayacaktır da. Şunu da ifade etmekte fayda var; bazılarının iddiasının aksine, Ehl–i Kitap “ahirete inanmıyor”, inansa bu kadar vahşeti yapamaz. Yarın ‘ruz–i mahşer/mahşer gününde Allah’a hesap vereceğine inanan bu kadar zalim olabilir mi? Son olarak da büyük alim İmam Muhammed b. Hasan’ın Siyer– Kebîr isimli eserinde geçen hükümlere bir bakalım. Bir ateist “la ilahe illallah” derse, bu onun Müslüman olduğuna hükmetmemiz için yeterlidir. Çünkü onlar Allah’ın varlığından çok birliğine iman etmiyorlar. Ama Ehl–i Kitabın “La ilahe illallah” demeleri yeterli değildir. “Muhammed’ür Resulüllah” da demeleri gerekir. Bu da yeterli değildir. Kendi dinlerini bırakıp İslam’a girdiklerini, Müslüman olduklarını ilan ve ikrar etmeleri gerekir. Çünkü Muhammed’ür Resulüllah” derken başka bir şey kastetmiş olabilirler. (İmam Muhammed, Siyer–i Kebir, İst. 1980, çeviri, M. Said Şimşek, İbrahim Sarmış, c.1, s.163–165)
 

نعىمة

Yasaklı Kullanıcı
Katılım
2 Ara 2007
Mesajlar
2,969
Tepki puanı
3
Puanları
0
Yaş
41
Hz. Isa Ahir Zaman'da Inecek Mi?

Hz. Isa Ahir Zaman'da Inecek Mi?

Kıyamete yakın, Hz. İsa’nın yeryüzüne ineceği, İslâmın ikinci kaynağı olan Peygamberimiz’in hadislerinde haber veriliyor. Zamanımız hariç, İslâm tarihinde Hz. İsa’nın âhir zamanda geleceğini inkara kalkışan bir alim topluluğu görülmüş değil. Bunu ancak şimdiki bazı sayınlar inkar ediyorlar. Bu da başka bir kıyamet alameti mi bilinmez.


Hz. İsa’nın geleceğini bildiren hadisleri, hadis külliyatı içinde en ön safta olan şu hadis kitapları aktarıyor: Buhari, Müslim, Tirmizi, İbni Mace, Müsned-i Ahmed ibni Hanbel v.d.

Bunlar, bütün İslâm alemince asırlardır üstünlükleri kabul edilen birinci eserlerdir. Bu eserler reddedilirse geriye hadis diye bir şey kalmaz. Bu durumda, bu meseleyi kabul etmeyenler, Peygamberimiz’in, “Benim ümmetim sapıklık üzerinde birleşmez” buyurduğu İslâm toplumuna bu hususta ayrı düşmüş olmazlar mı?

Bu eserlerdeki hadisleri rivayet eden zatlar da ashabın en tanınmış simalarıdır:

Ebu Hüreyre, Abdullah ibni Ömer, Abdullah bin Amr, Cabir bin Abdullah, İbni Mus’ud, Nafi bin Utbe, Amr bin Avf’dir. (r.anhüm ecmain)

Hz. İsa’nın geleceğini Kur’an tefsirleri de yazıyor. İbni Kesir, Taberi, Kurtubi, Ruhul Beyan, Elmalı tefsiri ve eski Diyanet İşleri Başkanlarımızdan Ömer Nasuhi Bilmen’in tefsiri.

İki en büyük İslâm itikad imamı İmam Hasenül Eş’ari ve İmam Muhammed Matüridi Hazretleri de aynı şeyi söylüyor. Amelde imamımız İmam-ı Azam (en büyük imam) da öyle.

Hz. İsa meselesini inkar edenlerin bile ilmi derecesini kabul ettikleri İmam Suyuti de “Hz. İsa âhir zamanda gelecek” diyor. Ve nice alim… Zaten hiç inkara kıyam olmamış ki…

Bir de “Hz. İsa’nın gelmesi diye bir şey yok” diyenlerin kimler olduğuna bakalım.

a- Yaşar Nuri Öztürk: Tanıtmaya lüzum yok. Zaten gayet iyi tanıyorsunuz.
b- Bayraktar Bayraklı: “Hz. Adem cennetten değil, dünyadaki yüksekçe bir yerden indi” diyen, “Allah’dan korkulmaz” diyen zat.
c- Hüseyin Atay: “Oruç tutanlar, güneş doğana kadar sahur yemeği yiyebilirler” diyen, “Biz mezhepleri sildik” diyen ve “İmam-ı Azam benden daha büyük bir alim mi? diyen zat.
d- Sayın Hayri Kırbaşoğlu da, “Hz. İsa’nın geleceğini İmam-ı Azam ve İmam Şafii de söylüyor” diyen Ali Bulaç’a “İmam-ı Azam yanlış söyleyemez mi” diyerek itiraz ediyor.

Ona ne şüphe sayın hocam! Tabii yanlış söyleyebilir. Bir meselede ters düşüyorsanız, yanlış konuşan siz olacak değilsiniz ya, elbette İmam-ı Azam’dır…

Değerli okuyucular! Ortada iki zat: Biri Hayri Kırbaşoğlu biri Ebu Hanife… Biri profesör, biri İmam-ı Azam…(En büyük imam) Biri Sayın diye anılıyor biri Hazret diye… Sayın olan, “Âhir zamanda Hz. İsa yeryüzüne inmeyecek” diyor. Hazret kelimesiyle anılan zat ise, “İnecek” diyor… Acaba ne yapmalı, hangisinin söylediğini kabul etmeli.

Ben Hazret’in söylediğine inanıyorum. İsteyen Sayın’a inansın isteyen de Hazret’e…

Değerli okuyucular! Alimlerimiz, Hz. İsa’nın ineceğine inanmak İslâma göre vacibtir demişler. İnanmayanlar da diyorlar ki, “Bu mesele haber-i ahad olan hadislere dayanır. Bu hadisler ne kadar sahih (doğru) olursa olsun inkar eden kafir olmaz…”

Doğru ama inkara sebep ne! Haberi ahad ehemmiyetsiz mi!! Bayram namazı, kurban ve namazda Fatiha okumak, da haberi ahada dayanıyor. Siz namazda Fatiha okumuyor musunuz?

Peygamberimiz’in etrafında toplanma gereği ortadayken, “Müslüman, Hıristiyan hepimiz Hz. İsa’nın etrafında toplanmalıyız” diyen Sayın Suat Yıldırım’ı müdafaa eden adaşım Sayın Ali Bulaç’a da bir çift sözüm var:

Ehl-i sünnet inancına göre, Hz. İsa peygamber olarak değil, Peygamberimiz’in bir ümmeti olarak gelecektir. Siz hangi kaynak, bilgi, ne düşünce ve kasıtla, “Hz. İsa peygamber olarak gelecek” dediniz? Cevabınız nedir?

Değerli okuyucular, Hz. İsa, Peygamberler Peygamberi Hz. Muhammed’e ümmet olmak şerefine ermek için dua etmiş, bu duası da kabul edilmiştir. Onun için, gelecek, (peygamber olarak değil) Peygamberimiz’in bir ümmeti olarak yaşayacak ve ibadet edecektir. (R.Beyan)

Ali Eren

:: Diyalog = Postmodern Misyonerlik :: Interfaith Dialogue = Postmodern Missionary ::
 

DuaLar

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
24 Ocak 2008
Mesajlar
1,107
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
44
نعىمة;580700' Alıntı:
Kıyamete yakın, Hz. İsa’nın yeryüzüne ineceği, İslâmın ikinci kaynağı olan Peygamberimiz’in hadislerinde haber veriliyor. Zamanımız hariç, İslâm tarihinde Hz. İsa’nın âhir zamanda geleceğini inkara kalkışan bir alim topluluğu görülmüş değil. Bunu ancak şimdiki bazı sayınlar inkar ediyorlar. Bu da başka bir kıyamet alameti mi bilinmez.


Hz. İsa’nın geleceğini bildiren hadisleri, hadis külliyatı içinde en ön safta olan şu hadis kitapları aktarıyor: Buhari, Müslim, Tirmizi, İbni Mace, Müsned-i Ahmed ibni Hanbel v.d.

Bunlar, bütün İslâm alemince asırlardır üstünlükleri kabul edilen birinci eserlerdir. Bu eserler reddedilirse geriye hadis diye bir şey kalmaz. Bu durumda, bu meseleyi kabul etmeyenler, Peygamberimiz’in, “Benim ümmetim sapıklık üzerinde birleşmez” buyurduğu İslâm toplumuna bu hususta ayrı düşmüş olmazlar mı?

Bu eserlerdeki hadisleri rivayet eden zatlar da ashabın en tanınmış simalarıdır:

Ebu Hüreyre, Abdullah ibni Ömer, Abdullah bin Amr, Cabir bin Abdullah, İbni Mus’ud, Nafi bin Utbe, Amr bin Avf’dir. (r.anhüm ecmain)

Hz. İsa’nın geleceğini Kur’an tefsirleri de yazıyor. İbni Kesir, Taberi, Kurtubi, Ruhul Beyan, Elmalı tefsiri ve eski Diyanet İşleri Başkanlarımızdan Ömer Nasuhi Bilmen’in tefsiri.

İki en büyük İslâm itikad imamı İmam Hasenül Eş’ari ve İmam Muhammed Matüridi Hazretleri de aynı şeyi söylüyor. Amelde imamımız İmam-ı Azam (en büyük imam) da öyle.

Hz. İsa meselesini inkar edenlerin bile ilmi derecesini kabul ettikleri İmam Suyuti de “Hz. İsa âhir zamanda gelecek” diyor. Ve nice alim… Zaten hiç inkara kıyam olmamış ki…

Bir de “Hz. İsa’nın gelmesi diye bir şey yok” diyenlerin kimler olduğuna bakalım.

a- Yaşar Nuri Öztürk: Tanıtmaya lüzum yok. Zaten gayet iyi tanıyorsunuz.
b- Bayraktar Bayraklı: “Hz. Adem cennetten değil, dünyadaki yüksekçe bir yerden indi” diyen, “Allah’dan korkulmaz” diyen zat.
c- Hüseyin Atay: “Oruç tutanlar, güneş doğana kadar sahur yemeği yiyebilirler” diyen, “Biz mezhepleri sildik” diyen ve “İmam-ı Azam benden daha büyük bir alim mi? diyen zat.
d- Sayın Hayri Kırbaşoğlu da, “Hz. İsa’nın geleceğini İmam-ı Azam ve İmam Şafii de söylüyor” diyen Ali Bulaç’a “İmam-ı Azam yanlış söyleyemez mi” diyerek itiraz ediyor.

Ona ne şüphe sayın hocam! Tabii yanlış söyleyebilir. Bir meselede ters düşüyorsanız, yanlış konuşan siz olacak değilsiniz ya, elbette İmam-ı Azam’dır…

Değerli okuyucular! Ortada iki zat: Biri Hayri Kırbaşoğlu biri Ebu Hanife… Biri profesör, biri İmam-ı Azam…(En büyük imam) Biri Sayın diye anılıyor biri Hazret diye… Sayın olan, “Âhir zamanda Hz. İsa yeryüzüne inmeyecek” diyor. Hazret kelimesiyle anılan zat ise, “İnecek” diyor… Acaba ne yapmalı, hangisinin söylediğini kabul etmeli.

Ben Hazret’in söylediğine inanıyorum. İsteyen Sayın’a inansın isteyen de Hazret’e…

Değerli okuyucular! Alimlerimiz, Hz. İsa’nın ineceğine inanmak İslâma göre vacibtir demişler. İnanmayanlar da diyorlar ki, “Bu mesele haber-i ahad olan hadislere dayanır. Bu hadisler ne kadar sahih (doğru) olursa olsun inkar eden kafir olmaz…”

Doğru ama inkara sebep ne! Haberi ahad ehemmiyetsiz mi!! Bayram namazı, kurban ve namazda Fatiha okumak, da haberi ahada dayanıyor. Siz namazda Fatiha okumuyor musunuz?

Peygamberimiz’in etrafında toplanma gereği ortadayken, “Müslüman, Hıristiyan hepimiz Hz. İsa’nın etrafında toplanmalıyız” diyen Sayın Suat Yıldırım’ı müdafaa eden adaşım Sayın Ali Bulaç’a da bir çift sözüm var:

Ehl-i sünnet inancına göre, Hz. İsa peygamber olarak değil, Peygamberimiz’in bir ümmeti olarak gelecektir. Siz hangi kaynak, bilgi, ne düşünce ve kasıtla, “Hz. İsa peygamber olarak gelecek” dediniz? Cevabınız nedir?

Değerli okuyucular, Hz. İsa, Peygamberler Peygamberi Hz. Muhammed’e ümmet olmak şerefine ermek için dua etmiş, bu duası da kabul edilmiştir. Onun için, gelecek, (peygamber olarak değil) Peygamberimiz’in bir ümmeti olarak yaşayacak ve ibadet edecektir. (R.Beyan)

Ali Eren

:: Diyalog = Postmodern Misyonerlik :: Interfaith Dialogue = Postmodern Missionary ::

çok güzel bir yazıydı kardeşim bunu bizimle paylaştıgın için ALLAH RAZI Olsun...
 

tevhiteri

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
17 Eki 2007
Mesajlar
364
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
65
Sa.tabiki De Ayni Isaya Ve Ayni Allaha Inanmiyoruz..çünkü Onlar Cocugu Olan Bir Allaha Inaniyor...ama Malesef Günümüzde Amentüde Biriz Teraneleri Söyleniyor...buda Iman Adina Cok üzücü..a.e.o
 

نعىمة

Yasaklı Kullanıcı
Katılım
2 Ara 2007
Mesajlar
2,969
Tepki puanı
3
Puanları
0
Yaş
41
bazan bu konuları herkesin çoktan bildiğini zannediyorum ama yok meğer ki hala bilmeyenler de varmış...
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt