Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Biz dünyanın içindeyiz dünya bizim dışımızda (1 Kullanıcı)

vaktileyl

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
8 Tem 2008
Mesajlar
2,887
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
43
Web Sitesi
www.vaktileyl.com
Mahmutbey” diye bağıran insanların bir an kendisini tanıdığını zannetti. Öyle ya önemli bir şirketin üst düzey yöneticisiydi Mahmut Bey! Aynısı Osman Bey’in de başına gelmişti. “Osmanbey!” diye bağıran birinin kendisine seslendiğini sanmıştı. Halbuki Mahmutbey de, Osmanbey de sadece İstanbul’da bir semtin adıydı. Osman Bey’i de, Mahmut Bey’i de tanıyan yoktu.

Kendimizi hayatın merkezine koyup, “Ben”i zirveye çıkarmaya bayılıyoruz. Evet nefsimiz, egomuz buna gayet temayüllü. Bir de ona gazı veriyoruz ya; “Ben olmasam…” diye düşünceler ardı ardına sıralanıyor; “Ben olmasam bu işler yürümez!”, “Ben olmasam burayı kimse idare edemez!”, “Ben olmasam, bu takım kazanamaz!”, “Ben olmasam, başaramazsınız!”

Halbuki mazi egolarıyla övünenlerle dolu değil mi? Bu dünyada kimse kalmadığına, kimse kazık çakmadığına göre, “Bensiz olmaz!” düşüncesi ne kadar kalıcıdır ki?

Büyük âlimler, insanın erdeme ulaşmasını “hiç”liğini anlaması olduğunu söyler. “Büyüklük” de belkide bu “hiç”liğe yapılan yolculuğun adı olmalı. Bilginin artması, fikrin ruhla yükselmesi, insanda neden bir hiçlik duygusunu doğurur? İlginç bir sonuç değil mi?

Kendini tanıyabilen, çevresine hikmet nazarıyla bakabilen kişi, öncelikle kendisinin, yaşadığı dünyanın, ufaktan büyüğe milyonlarca sistemden oluştuğunu görebilir. “Biz” bu sistemin içindeki ufak bir noktayız belki.

“Önemli bir yarışmada üçüncü oldum!” diyen bir insanın çok başarılı olduğunu düşünürüz değil mi? Ama yarışmaya toplam üç kişinin katıldığını bilirsek ne deriz peki? “Sonuncu olmuş!” Bizim de yanıldığımız nokta bu olmalı. Kendimizi dünyanın merkezi, her işin başı, her fikrin babası, süper kurtarıcı, eşi-benzeri olmayan bir işin başı, tek ve benzersiz zannedebiliriz. Halbuki bulunduğumuz mevki, kişiliğimiz ve işimiz “çok ulvi ve kıymetli” olsa da göklere çıkardığımız gibi biz “uçmuyoruz”dur. Biz dünyanın içindeyiz; ama bizim dışımızda da bir koca bir dünya olduğunu unutmamalıyız. Ayakları yere basmak ya da haddini bilmek belkide bu durumlar için söylenmiştir…

Serhat Şeftali
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt