Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Bir sorum var,lütfen yardımcı olur musunuz? (1 Kullanıcı)

didmer

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
3 Ağu 2009
Mesajlar
59
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
50
Hayırlı günler herkese;
Sorum şu; imam nikahı; bir aile büyüğü tarafından çiftler olmadan onların gıyabında kılınabilir mi? bu geçerli midir? yoksa çiftlerin olması şart mıdır?
Şimdiden cevaplarınız için Allah razı osun hepinizden. Teşekkürler.
 

didmer

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
3 Ağu 2009
Mesajlar
59
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
50
nolur kardeşlerim bir cevap verirseniz,bu çok önemli benim için.benim imam nikahım ben ve eşim varken kıyılmadı,onlar arap ve şu anda rahmetli olan babasının amcası bizim resmi nikahımızdan sonra arkamızdan kıydırmış nasıl oluyor ben bilmiyorum.bu imam nikahı ALLAH katında geçerli olur mu?
 

tolgabirol

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
10 Ağu 2009
Mesajlar
60
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
50
s.a

s.a

s.a

bende eşimle ilk önce dini nikah kıydırtmıştık. nikahta tabiki bizde vardık.
benim bildiğim kadarıyla gıyaben yapılacak işlerde zaruret halinde ise oluyordu
gidemeyecek kadar hasta
maddi imkansızlıklardan dolayı gidememe
yaşlılık hali gibi

selam ve dua ile
 

elifimbenim(MERHUME)

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
13 Kas 2007
Mesajlar
1,642
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
63
Aleyna ve aleykümüsseselam...
Muhterem kardesim bahsettiginiz hususlar cok hassas ve detayli anlatilmasi gereken hususlardr.
Her sorunuz icin ayri ayri cevaplar verilmesi gerekir.
Mesela; "Dini nikah hangi şartlarda hükmünü yitirir. Yada nikah sadece "boş ol" demeklemi biter. Ne tür durumlarda biter." demissiniz ki, Fikih kitaplarinda nikahi sona erdiren hususlar konularina göre ayrilmis maddeler halinde sayilmistir...
Elbette ki "NIKAH" sadece "BOS OL" demekle degil daha bircok degisik sekilde nikahi düsüren sözler, kelimeler, cümleler vardir. Bunlarin tamamini bu sayfamiza koymamiz mümkündür fakat uygun degildir... Bunlara dikkat edilmesi gerekir...Evlilik yapan kardeslerimizin hatali durumlara düsmemeleri icin bu hususlarla ilgili ilimleri ögrenmeleri FARZ`dir, sarttir.
Nikahin bazi cesitleri vardir...
Ancak "GÜNLÜK NIKAH" , "ANLIK NIKAH" gibi nikahlar Islam Dinine göre caiz degildirler. BATILDIRLAR...
Mesela SIA`nin bugünkü IRAN`da hala uygulamaya devam ettikleri nikah cesidi vardir ki buna "MUT`A NIKAHI" denir... Bu nikaha göre isteyen erkek ve kadin istedikleri gün miktari evlilik yaparlar. Bir aylik, 10 günlük vb. Onlarin mezhebine göre caizdir. Fakat Ehl-i Sünnet mezheplerine göre böyle bir uygulama asla caiz degildir. Bazildir...

Diger bir husus sadece "yatsi namazindan sonra nikah" meselesine gelince dinimizde böyle bir emir yoktur. Nikahin belli sartlari vardir, bu sartlar yerine getirilince ne zaman yapilirsa yapilsin nikah caizdir. Herhangi bir mahzuru yoktur...
Uzakta olmanin nikaha bir tesiri olmaz, nikah bozulmaz. Ancak nikah kiyilirken uzakta olan kimse mektupla veya telefonla istedigi, güvendigi bir tanidigina vekalet vererek nikah yapilir. ben bunları ekledım sorun en sondakı ama belki bilmek isteyenlerde olur dıye allaha emanet ol
 

tolgabirol

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
10 Ağu 2009
Mesajlar
60
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
50
daha deyatlı yardım

daha deyatlı yardım

s.a
ben konuyu sizin için tekrar araştırdım
Mehmed PAKSU (Aileye Özel Fetvalar) da dini nikahın nasıl olacağı yazmaktadır.

selem ve dua ile


Başka bir internet sitesinden ALINTIDIR.
Nikâh bir akit, sözleşme ve anlaşmadır. Bunun için bazı şartları vardır. Bu şartlardan birisi yerine getirilmezse nikâh sahih olmaz.

1. Evlenecek kişilerin veya vekâletlerini verdikleri şahısların hazır bulunması.
2. Tarafların irade beyanı. Evlilik akdini kabul ettiklerine dair eşlerin “kabul ettim” şeklinde ifade etmeleri.
3. Nikâhın duyurulması. Gizli bırakılmaması. Bu şart bazı mezheplere göredir.
4. Kızın velisinin izninin olması. Bu hüküm Hanefi mezhebi hariç diğer mezheplere göredir.
5. Şahitlerin hazır olması. Bu şahitler, ergenlik çağına ermiş, aklı başında iki erkek veya bir erkekle iki kadın olmalıdır. Yani şahitlikte mutlaka bir erkeğin bulunması icap eder.

Nikâh, talâk diğer bir ifade ile evlilik ve boşanma dinî bir müessesedir; aynı zamanda ibadetler içinde değerlendirilir. Çünkü kaynağı Kur'ân ve hadistir. Bu hususta yüzlerce âyet-i kerime, binlerce hadis-i şerif vardır. Bu âyetler hem evlilik müessesesinin sınırlarını çizer, hem de sorumluluk ve mükellefiyetleri belirler. Bazı âyetlerde mesele bütün ayrıntılarıyla verilir. Hadisler ise evlilik ve aile müessesesinin bütün ayrıntılarını belirler, anlatır ve öğretir.

Aynı şekilde İslâm hukuku kitaplarında nikâh ve talak bölümü ap ayrı bir bölüm teşkil eder. Meselâ kaynak olarak verdiğimiz, Türkçede de kapsamlı bir eser Ömer Nasuhi Bilmen'in 8 ciltlik Hukuk-u İslâmiye ve Istılâhât-ı Fıkhiyye Kamusu'nun bir cildi bu meseleye ayrılmıştır.

Konunun anlaşılmasına yardımcı olması ve bir örnek teşkil etmesi açısından bazı âyetlerin meallerini okuyalım:

"İçinizden bekâr olanları ve köle ve cariyelerinizden dindar olanlarını evlendirin. Onlar fakir iseler, Allah onları lûtfuyla zenginleştirir. Allah'ın lütfü geniştir ve O her şeyi hakkıyla bilir.

"Evlenmeye imkân bulamayanlar da, Allah onları lûtfuyla zenginleştirinceye kadar iffetlerini korusunlar."1

"Size şu kadınları nikahlamak haram kılındı: Anneleriniz, kızlarınız, kız kardeşleriniz, halalarınız, teyzeleriniz, erkek kardeşlerinizin kızları, kız kardeşlerinizin kızları, sizi emzirmiş olan süt anneleriniz, süt kardeşleriniz, hanımlarınızın anneleri, aranızdan zifaf geçmiş olan kadınlarınızdan doğan üvey kızlarınız. Eğer zifaf geçmemişse onların kızlarını nikâhlamakta size günah yoktur. Öz oğullarınızın hanımlarını nikahlamanız ve iki kız kardeşi birden nikâhınız altına almanız da size haram kılındı. Ancak geçmiş olan müstesnadır. Muhakkak ki Allah çok bağışlayıcı, çok merhamet edicidir."2

Nikâhın kendine göre şartları vardır. Bu da yukarıda izah edildi. Cumhuriyet devrine kadar "dini nikâh, resmi nikâh" diye bir ifade mevcut değildi. İslâm hukuku yürürlükten kaldırılıp yerine Batıdan adapte edilen "medenî" hukuk devreye girince ve nikâh akit işlemleri belediyelere verilince bu çeşit sorular gündeme geldi. Oysa Yahudilik ve Hıristiyanlık gibi semavi kaynaklı dinlerde önceden olduğu gibi şimdi de nikâh merasimleri sinagog ve kiliselerde yapılır. Esasen İslâmda da böyledir.

Peygamberimizin (a.s.m.) "Nikâhı duyurun ve onu camilerde yapın" mealindeki hadis-i şerif bu prensibi hatırlatmaktadır. Bu işlem camilerden alınıp belediye nikâh salonlarına taşınınca, nikâhın "dinî" bir mahiyet taşıyıp taşımadığı akıllara gelmeye başladı.

Nikâh, evlilik bazı şartlar taşıdığından dolayı bu meseleyi bir bütün olarak âlimler ve din görevlileri bilmektedir. Ve öteden beri nikâh akdini âlimler ve imamlar yapmaktadır. Bunun için nikâhın halk dilindeki adı "imam nikâhı" şeklinde söylenir olmuştur.

Aslında bu işlem imamlık, hocalık işi değildir. Her Müslüman nasıl ibadetlerini önceden öğrenerek yapıyorsa, nikâhı ve nikâhın şartlarını ve sorumluluklarını araştırıp öğrendikten sonra bu hazırlığa girecek, şahitler huzurunda taraflar birbirlerini karı-koca kabul ederek nikâhlarını kıyacaklardır. Yani cemaatle namazda olduğu gibi, nikâhta mutlaka imam bulunacak diye bir şart yoktur. Şartları bellidir ve ona göre akit yapılır.

Sadece resmî nikâh yeterli midir? "Sadece resmî nikâhı olanlar Allah katında evli sayılır mı?"

Nikâh dinî bir müessesedir ve belli şartları vardır. Aynı şart ve esaslar resmî nikâhta, yani belediye memuru tarafından kıyılan nikâhta mevcutsa nikâh nikâhtır. Ancak şart ve esaslara dikkat edilmiyor, hattâ kaale alınmıyorsa mesele değişir, nikâha gölge düşebilir. Şöyle ki:

Resmî nikâhta evlenecek kişiler evlendiklerine dair ifadelerini açıkça belirtiyorlar. Ancak bu ifadelerin kesinlik bildirmesi gerekir. Başka türlü bir yoruma müsait olmamalıdır.
Bir diğer önemli nokta, şahitlerin Müslüman olması ve iki şahitten birisinin erkek olmasıdır. Oysa laik düzende şahidin T.C. vatandaşı olması kâfi geliyor.

Evlenecek taraflar süt kardeşi olmamalıdır. Oysa resmî nikâhta bu husus araştırılmadığı gibi, memur tarafından da sorulmuyor.

Müslüman bir hanım gayr-ı müslim bir erkekle evlenemez. Halbuki yürürlükte olan mevzuatta bu meseleye dikkat edilmiyor, memur sormaya gerek duymadan nikâhı kıyıyor.

Bu mahzurlar söz konusu değilse, sadece resmî nikâhla da helâllik mümkün olur. Zaten nikâhın rüknü: iki şahit huzurunda tarafların birbirlerini karı-koca olarak kabul etmeleridir.

Ancak bütün bunlarla birlikte İslâmî ölçüler çerçevesinde nikâh akdini ihmal etmemeli, yaptırmalıdır.

1- Nur Sûresi 32 ve 33.
2- Nisa Sûresi 23.
 

YaEyyühennas

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
6 Ağu 2009
Mesajlar
57
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
43
Rasmi nakahın dini nikah yerini tumayacağını bir maddelik ilave ile gayet net herkes tarafından anlaşılacaktır.
Memur evelendireceği insanlara ne der imzalardan sonra?
''Türküye Cumhuriyetinin bana verdiği yetkilere dayanarak sizi karı koca ilan ediyorum'' yapma yaww diyorum bende böyle diyen memurlara neyse bir insanı bir insana helalliği Allah'ın hükümleri uygulandığı sürece helal olabilir hüküm koyucu yanlız ve yanlız Allah'u tealadır.Allah'u tealanın hükümlerini görmeyim hüküm koyan herkes ve her kurum tağuttur.Yani kendini ilah makamında görmektedir.Bilerek veya bilmeyerek.Ama bu bilinmemzliği Allah'u teala affetmeyecektir.Çünki LAİLAHEİLLELLAH derken bütün ilahları reddedip yanlız Allah vardır diyoruz aksini yaptığımızdada bir yalancıdan başka bir şey olmayız.
Son olarak ''Allah hüküm ve hikmet dahibidir'' bu hükümleri ugulamakta müslümanım diyen herkesi bağlamak zorundadır.
s.a
ben konuyu sizin için tekrar araştırdım
Mehmed PAKSU (Aileye Özel Fetvalar) da dini nikahın nasıl olacağı yazmaktadır.

selem ve dua ile


Başka bir internet sitesinden ALINTIDIR.
Nikâh bir akit, sözleşme ve anlaşmadır. Bunun için bazı şartları vardır. Bu şartlardan birisi yerine getirilmezse nikâh sahih olmaz.

1. Evlenecek kişilerin veya vekâletlerini verdikleri şahısların hazır bulunması.
2. Tarafların irade beyanı. Evlilik akdini kabul ettiklerine dair eşlerin “kabul ettim” şeklinde ifade etmeleri.
3. Nikâhın duyurulması. Gizli bırakılmaması. Bu şart bazı mezheplere göredir.
4. Kızın velisinin izninin olması. Bu hüküm Hanefi mezhebi hariç diğer mezheplere göredir.
5. Şahitlerin hazır olması. Bu şahitler, ergenlik çağına ermiş, aklı başında iki erkek veya bir erkekle iki kadın olmalıdır. Yani şahitlikte mutlaka bir erkeğin bulunması icap eder.

Nikâh, talâk diğer bir ifade ile evlilik ve boşanma dinî bir müessesedir; aynı zamanda ibadetler içinde değerlendirilir. Çünkü kaynağı Kur'ân ve hadistir. Bu hususta yüzlerce âyet-i kerime, binlerce hadis-i şerif vardır. Bu âyetler hem evlilik müessesesinin sınırlarını çizer, hem de sorumluluk ve mükellefiyetleri belirler. Bazı âyetlerde mesele bütün ayrıntılarıyla verilir. Hadisler ise evlilik ve aile müessesesinin bütün ayrıntılarını belirler, anlatır ve öğretir.

Aynı şekilde İslâm hukuku kitaplarında nikâh ve talak bölümü ap ayrı bir bölüm teşkil eder. Meselâ kaynak olarak verdiğimiz, Türkçede de kapsamlı bir eser Ömer Nasuhi Bilmen'in 8 ciltlik Hukuk-u İslâmiye ve Istılâhât-ı Fıkhiyye Kamusu'nun bir cildi bu meseleye ayrılmıştır.

Konunun anlaşılmasına yardımcı olması ve bir örnek teşkil etmesi açısından bazı âyetlerin meallerini okuyalım:

"İçinizden bekâr olanları ve köle ve cariyelerinizden dindar olanlarını evlendirin. Onlar fakir iseler, Allah onları lûtfuyla zenginleştirir. Allah'ın lütfü geniştir ve O her şeyi hakkıyla bilir.

"Evlenmeye imkân bulamayanlar da, Allah onları lûtfuyla zenginleştirinceye kadar iffetlerini korusunlar."1

"Size şu kadınları nikahlamak haram kılındı: Anneleriniz, kızlarınız, kız kardeşleriniz, halalarınız, teyzeleriniz, erkek kardeşlerinizin kızları, kız kardeşlerinizin kızları, sizi emzirmiş olan süt anneleriniz, süt kardeşleriniz, hanımlarınızın anneleri, aranızdan zifaf geçmiş olan kadınlarınızdan doğan üvey kızlarınız. Eğer zifaf geçmemişse onların kızlarını nikâhlamakta size günah yoktur. Öz oğullarınızın hanımlarını nikahlamanız ve iki kız kardeşi birden nikâhınız altına almanız da size haram kılındı. Ancak geçmiş olan müstesnadır. Muhakkak ki Allah çok bağışlayıcı, çok merhamet edicidir."2

Nikâhın kendine göre şartları vardır. Bu da yukarıda izah edildi. Cumhuriyet devrine kadar "dini nikâh, resmi nikâh" diye bir ifade mevcut değildi. İslâm hukuku yürürlükten kaldırılıp yerine Batıdan adapte edilen "medenî" hukuk devreye girince ve nikâh akit işlemleri belediyelere verilince bu çeşit sorular gündeme geldi. Oysa Yahudilik ve Hıristiyanlık gibi semavi kaynaklı dinlerde önceden olduğu gibi şimdi de nikâh merasimleri sinagog ve kiliselerde yapılır. Esasen İslâmda da böyledir.

Peygamberimizin (a.s.m.) "Nikâhı duyurun ve onu camilerde yapın" mealindeki hadis-i şerif bu prensibi hatırlatmaktadır. Bu işlem camilerden alınıp belediye nikâh salonlarına taşınınca, nikâhın "dinî" bir mahiyet taşıyıp taşımadığı akıllara gelmeye başladı.

Nikâh, evlilik bazı şartlar taşıdığından dolayı bu meseleyi bir bütün olarak âlimler ve din görevlileri bilmektedir. Ve öteden beri nikâh akdini âlimler ve imamlar yapmaktadır. Bunun için nikâhın halk dilindeki adı "imam nikâhı" şeklinde söylenir olmuştur.

Aslında bu işlem imamlık, hocalık işi değildir. Her Müslüman nasıl ibadetlerini önceden öğrenerek yapıyorsa, nikâhı ve nikâhın şartlarını ve sorumluluklarını araştırıp öğrendikten sonra bu hazırlığa girecek, şahitler huzurunda taraflar birbirlerini karı-koca kabul ederek nikâhlarını kıyacaklardır. Yani cemaatle namazda olduğu gibi, nikâhta mutlaka imam bulunacak diye bir şart yoktur. Şartları bellidir ve ona göre akit yapılır.

Sadece resmî nikâh yeterli midir? "Sadece resmî nikâhı olanlar Allah katında evli sayılır mı?"

Nikâh dinî bir müessesedir ve belli şartları vardır. Aynı şart ve esaslar resmî nikâhta, yani belediye memuru tarafından kıyılan nikâhta mevcutsa nikâh nikâhtır. Ancak şart ve esaslara dikkat edilmiyor, hattâ kaale alınmıyorsa mesele değişir, nikâha gölge düşebilir. Şöyle ki:

Resmî nikâhta evlenecek kişiler evlendiklerine dair ifadelerini açıkça belirtiyorlar. Ancak bu ifadelerin kesinlik bildirmesi gerekir. Başka türlü bir yoruma müsait olmamalıdır.
Bir diğer önemli nokta, şahitlerin Müslüman olması ve iki şahitten birisinin erkek olmasıdır. Oysa laik düzende şahidin T.C. vatandaşı olması kâfi geliyor.

Evlenecek taraflar süt kardeşi olmamalıdır. Oysa resmî nikâhta bu husus araştırılmadığı gibi, memur tarafından da sorulmuyor.

Müslüman bir hanım gayr-ı müslim bir erkekle evlenemez. Halbuki yürürlükte olan mevzuatta bu meseleye dikkat edilmiyor, memur sormaya gerek duymadan nikâhı kıyıyor.

Bu mahzurlar söz konusu değilse, sadece resmî nikâhla da helâllik mümkün olur. Zaten nikâhın rüknü: iki şahit huzurunda tarafların birbirlerini karı-koca olarak kabul etmeleridir.

Ancak bütün bunlarla birlikte İslâmî ölçüler çerçevesinde nikâh akdini ihmal etmemeli, yaptırmalıdır.

1- Nur Sûresi 32 ve 33.
2- Nisa Sûresi 23.
 

didmer

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
3 Ağu 2009
Mesajlar
59
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
50
Yüce Rabbim hepinizden razı olsun bana cevap verdiğiniz için.Bana kimse razı mısın diye sormadı,nikah nasıl oldu,kim yaptı ben bilmiyorum.sanırım ben imam nikahsızım 14 yıldır.Allah'ım affetsin beni.birde kızım var,13 yaşında inanamıyorum.ama allah'ım dualarımı kabul ederse zaten bu p.tesi resmiyettede boşanıcam.Bundan sonra allah'ım bana hep doğru yolu göstersin,hidayetini eksik etmesin.Kardeşlerim bilirim ki en güzel dualardan biride bir müminin hiç tanımadığı bir mümine dua etmesidir.ben maalesef 30 temmuzda öğrendim ki benim evime girip çıkan bir kadınla 9 yıldır kuma hayatı yaşıyormuşum.allah'ımdan tek istediğim halen çalışıyorum ama analya'ya işimle tayin olup,kızımıda alarak yeni hayatıma başlamak.kızım konusunda bana çok çektiriyor çünkü.
Açtım ellerimi Allah'ıma sadece dua edebiliyorum,biliyorum ki yüce Rabbim O'na açılan elleri asla geri çevirmez.Tekrar tekrar Allah hepinizden razı olsun.Hepiniz Allah'ıma emanet olun can dostlarım.
 

mürmüdük

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Tem 2009
Mesajlar
6,952
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
53
Web Sitesi
anadoluhaber.blogcu.com
Rasmi nakahın dini nikah yerini tumayacağını bir maddelik ilave ile gayet net herkes tarafından anlaşılacaktır.
Memur evelendireceği insanlara ne der imzalardan sonra?
''Türküye Cumhuriyetinin bana verdiği yetkilere dayanarak sizi karı koca ilan ediyorum'' yapma yaww diyorum bende böyle diyen memurlara neyse bir insanı bir insana helalliği Allah'ın hükümleri uygulandığı sürece helal olabilir hüküm koyucu yanlız ve yanlız Allah'u tealadır.Allah'u tealanın hükümlerini görmeyim hüküm koyan herkes ve her kurum tağuttur.Yani kendini ilah makamında görmektedir.Bilerek veya bilmeyerek.Ama bu bilinmemzliği Allah'u teala affetmeyecektir.Çünki LAİLAHEİLLELLAH derken bütün ilahları reddedip yanlız Allah vardır diyoruz aksini yaptığımızdada bir yalancıdan başka bir şey olmayız.
Son olarak ''Allah hüküm ve hikmet dahibidir'' bu hükümleri ugulamakta müslümanım diyen herkesi bağlamak zorundadır.
Allahcc razı olsun kardeşimiz..
ALLAHCC ADINA VE ALLAHCC EMRİYLE YAPILMAYAN RESMİ NİKAH BATILDIR..
NASILKİ ALLAHCC ADINA KESİLMEYEN HAYVANIN ETİ YENMEYECEĞİ GİBİ ALLAHCCÜN EMRİYLE DEĞİLDE KENDİNİ ALLAH YERİNE KOYUP HÜKÜM İCAD EDEN MÜŞRİK SİSTEMLERİN KIYDIRDIĞI NİKAH DA CAİZ DEĞİLDİR..
MUTLAKA İSLAM NİKAHI KIYILMALIDIR...
DEĞİLSE ALLAH MUHAFAZA..
BESMELE...SELAM..DUA..
EN DOĞRUSUNU ALLAHCC BİLİR...
 

mürmüdük

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Tem 2009
Mesajlar
6,952
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
53
Web Sitesi
anadoluhaber.blogcu.com
buda çok ağır olmuyormu hocam.
Bir selam ver ula KERATA..
Üyeliğin hayırlı olsun..
Allahcc yar ve yardımcın olsun..
ALLAHCCE EMANET OLASIN..
O EN GÜZEL VEKİLDİR...
BESMELE...SELAM...DUA....
Vaazların tesirli olsun inşaALLAH hoca..
ESSELAMUNALEYKÜM..
HOŞGELDİN..
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt