Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

BİR KADIN AĞLIYOR!SÖZDE DÜNYA KADINLAR GÜNÜ (2 Kullanıcı)

ADALETIMAHZA

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
6 Eyl 2006
Mesajlar
3,630
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
55
Web Sitesi
www.islamiportal.net
RE: BİR KADIN AĞLIYOR!SÖZDE DÜNYA KADINLAR GÜNÜ

aysecan06 yazdı:
s.a sanırım bi abimiz bu yazıyı yazmış ALLAH razı olsun... çok doğru bi açıklama olmuş... ben çalışan bi bayanım şuan 20 yaşındayım... ama çalışmak benim için iyi değil... ne dinimi yaşayabiliorum ne ibadetlerimi yerine getirebiliorum.. benm için önemli olan üç beş kuruş para için günümü harcamak değil......:( ben dinimi yaşamk istiorum... çalışırken ne kadar uğraşırsam çaba sarfedersem edeyim olmuo.. namazımın bir vakitini kılıyorsam üç vaktini kılamıyorum..... benm istediğim hayat bu değil... bırakalımda erkekler bizden biraz daha üstün olsun.. bu konuda.. bikaç sene daha çalışmak mecburiyetindeyim.. ailem için...dini konuda çok zayıf bilgilere sahibim .. yani çok şükür yanlışı doğruyu biliorum ama yine de daha fazlasını bilmek istiorum.. bilmek istediklerimi öğrenmeden ölürsem ... ne kurtaracak ki beni??? ailemmi, aldığım maaşmı ? hiçbiri ......RABBİM doğru yolundan hiç ayırmasın ...İNŞALLAH ..AMİN

V.A.S.ALLAH YAR VE YARDIMCIN OLSUN KARDEŞİM.A.E.O.
 

xaisex

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
26 Ağu 2007
Mesajlar
53
Tepki puanı
0
Puanları
0
s.a kardeşim çok doğru yazdıklarınız.RAHMAN razı olsun
 

acmiyy

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Eki 2007
Mesajlar
121
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
31
Allah razi olsun cok guzel ve gercekleri en guzel bicimde anlatan bir yaziymis emeginize saglik
 

yarali_serce

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
14 Eki 2007
Mesajlar
41
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
17
Selamun aleyküm ALLAH razı olsun paylaşım için.....
 

MeHMeT KoÇ

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
6 Eki 2007
Mesajlar
324
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
36
Konum
KoNYa BüYüKKoYuNCU LiSeLeRi FeTHuLLaH GüLeN
S.A EMEĞİNİZE SAĞLIK
KADIN ERKEKLE HİÇ EŞİT OLURMU?
BENCE OLMAZ HER İŞİN BİR UZMANLIĞI VARDIR
EV İŞLERİNİN UZMANLIĞI KADINDADIR BİR ERKEĞE VERSEN BU İŞİ ZOR YAPAR.
HAKEZA ERKEĞİN YAPTIĞI İŞLERİDE KANINA VERSEN KADIN O İŞİ ZOR YAPAR BEN O YÜZDEN DÜNYADA KADIN ERKEK EŞİTTİR DEMİYORUM YANLIZCA ALLAH (C.C) KATINDA EŞİTTİR.
 

leyla-1

Altın Üye
Ayın En İyi Üyesi
Katılım
4 May 2007
Mesajlar
39,551
Tepki puanı
5,777
Puanları
163
Yaş
51
RE: BİR KADIN AĞLIYOR!SÖZDE DÜNYA KADINLAR GÜNÜ

Esselamün Aleyküm.Allah razı olsun emeğinize sağlık.dua ile....
 

sivetok

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
3 Kas 2007
Mesajlar
1,251
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
18
Web Sitesi
img141.imageshack.us
"Üç çocuk annesi, emzikli kadın tek başına,
Koca berhâneyi silsin de süpürsün de sana,
Yine sen bilmeyerek zalim onun kıymetini,
Dene bîçare kalkıp kolunun kuvvetini!"

:G:G:G:G
 

-Yalancı_Dünya-

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
20 Kas 2007
Mesajlar
1,470
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
36
Gerçekten çok önemli bir mevzuya değinmişsiniz.Sözde modernleşme diye batılılaşma çabası içerisinde insanlar.Baş örtüsünü bile modernleştirmeye çalışıyorlar.Allah sonumuzu hayır eylesin.
 

mumışığı

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Mar 2008
Mesajlar
72
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
52
Konum
İstanbul k.çekmece
Kadınların İçindeki Küçük Kız güzel bir hikaye özellikle erkekler okusun lütfen

Yaşı kaç olursa olsun her kadının içinde hiç büyümeyen bir küçük kız vardır.
Bülent, avucunu açmış kendisine doğru elini uzatan adama ters ters baktı.
Elli yaşlarında gösteren adam, görmeye alıştığı hırpani kıyafetli dilencilere benzemiyordu.
Üzerindeki giysiler eski fakat temizdi. Eli yüzü temiz ve sağlıklı görünüyordu. "Sapa sağlam adam
gidip çalışacağına dileniyor, belki benden daha zengindir" diye düşündü. Zaten canı çok sıkkındı,
birde sinirlenmişti.

Alaycı bir ses tonuyla:
- Ekmek parası mı istiyorsun ? diye sordu.
- Hayır çikolata parası lazım!

Bülent'in kızgınlığı şaşkınlığa döndü. Espri yeteneği olan dilencinin hali de başka oluyor diye
düşündü.

- Niye siz ekmek bulamayınca çikolata mı yiyorsunuz?

- Hayır. Ekmek bulamadığımız günler genellikle bulgur pilavı yeriz, onu da bulamadıysak aç yatarız.


Bülent adamın ciddi mi konuştuğunu yoksa dalga mı geçtiğini anlayamamıştı.

- Bu gün karnınız doydu üstüne tatlı mı istedi canınız?

- Fakirin canı mı olur ki, tatlı istesin beyim.

- Bu bir kamera şakası mı yoksa sen iş bulamamış stendapçı mısın?

- Hiçbiri değil. Sadece fakirim. Bugün karımın doğum günü, ona çikolata götürmek istiyorum.

- Doğum gününde yaş pasta alınır bildiğim kadarıyla.

- O bizim için değil zenginler için. Otuz yıllık evliliğimiz boyunca ona bir kez bile yaş pasta
alamadım. Ama her doğum gününde mutlaka çikolata götürdüm. Çikolatayı çok sever.

Adamın söyledikleri Bülent'in dikkatini çekmişti. O akşam karısıyla kavga etmiş, kapıyı çarpıp
kendini sokağa atmıştı. Arabasına da binmemiş sahile kadar yürümüştü. Denizi seyretmek de onu
rahatlatmamıştı. Oysa eskiden denizi seyrederken çok rahatlardı. Dalgalar sıkıntısını alıp
götürürdü.
Fakat karısının evde ağlıyor olduğunu bildiği için olsa gerek, hiçbir şey onu rahatlatmıyordu.

Dilenciyle konuşurken biraz kafası dağılmıştı. "Acaba söyledikleri gerçek mi, yoksa uyduruyor mu"
diye düşündü.

- Cebinde bir çikolata alacak para yok mu şimdi?

Bülent'in sorusu üzerine adam ceplerini boşalttı, bir nüfus cüzdanından başka bir şey çıkmadı.

- Ben dilenci değilim. İşim yok. Günlük çalışırım, ne iş bulursam yaparım. Fakat bu gün bütün gün iş
aradım, aksilik bu ya, hiçbir iş bulamadım.

Bülent oturduğu bankı işaret ederek yer gösterdi.

- Oturun biraz dertleşelim bari, dedi.

Adam çekingen çekingen oturdu yanına.

- Yok mu eşin dostun, borç alacak akraban?

- Fakirin akrabaları da fakir olur beyim. Bulurlarsa kendi karınlarını doyururlar.

- Dilenecek kadar çok mu seviyorsun karını ?
- Hem de çok seviyorum. Otuz yılımı aydınlattı o benim.

- Hımmmm. Aşk hemde otuz yıl süren aşk. Hayret doğrusu! Aşkın ömrü en fazla üç yıl diyorlar oysa.
Sen otuz yıldan bahsediyorsun.


- Evet. Geçen yıllar sevgimi azaltmadığı gibi artırdı.

- Söyle o zaman nedir evlilikte mutluluğun sırrı?
Söylediklerine bakılırsa sen mutluluğun formülünü bulmuş gibisin.

- Ben ilkokulu bile bitirmedim. Öyle formül falan bilmem.

- Formül dediysem kimya formülü sormuyorum canım. Bende altı yıllık evliyim. Sevdiğim kadınla
evlendim, fakat mutlu değilim. Sürekli kavga ediyoruz. Daha iki saat önce kapıyı çarptım çıktım.
Evimiz, arabamız, işimiz, gücümüz, her şeyimiz var, ama mutlu değiliz. Senin hiçbir şeyin yok, ama
mutlusun. Para mı acaba bizi mutsuz eden?

- Hiçbir şeyim yok mu? Hayır benim her şeyim var. Benim karım her şeyim. Sevgilim, eşim, arkadaşım,
hayat yoldaşım. Hayatımı paylaştığım insandan daha değerli ve daha önemli ne olabilir ki dünyada?
Sizin ev, araba, iş diye her şey dediğiniz şeylerdir aslında hiçbir şey olan.

- Öyle deme, şu kadar varlığın içinde bile karım her şeyden şikayet ediyor. Bir de fakir olsam kim
bilir ne olur?

- Altın tasın, kan kusana faydası yoktur beyim. Sen kadın ruhunu hiç anlamamışsın. Hiçbir kadın iyi
bir evde oturduğu, her gün çeşit çeşit yiyecekler yediği için mutlu olmaz. Bir kadın, kocasının her
şeyi olduğunu bildiğinde ancak mutlu olur.

- Sizin mutluluğunuzun sırrı bumu ?

- Olabilir. Ben karıma değerli şeyler alamıyorum ama ona benim için ne kadar değerli olduğunu
hissettiriyorum. O da çok mutlu oluyor.

- Bir kadına değerli olduğunu nasıl hissettirilir?

- Küçük kızı severek.

- Küçük kız mı ? Hangi küçük kız ?

- Yaşı kaç olursa olsun her kadının içinde hiç büyümeyen bir küçük kız vardır. O kızı ne kadar çok
sever, ne kadar çok mutu edersen, o kadını da o kadar mutlu edersin.

- Nasıl yani ?

- Küçük kız neleri sever, nelerden hoşlanır bir düşünün. Küçük kızlar hep beğenilmek, ilgi görmek
isterler. Güzel olduklarını duymaya bayılırlar. Kendilerine prensesmiş gibi davranılmasını
beklerler. Küçük kızlar hep prenses olmayı hayal ederler. Sürprizlerden hoşlanırlar. Biraz
şımartılmak isterler. Sevilmek ve sevildiklerini hep duymak isterler. İltifata doymaz küçük kızlar.
Öyle değil mi?

- Haklısın. Benim dört yaşımda bir kızım var. Adı Aylin. Her akşam boynuma sarılır "babacığım beni
ne kadar seviyorsun?" diye sorar. Giysisini değiştirdiği zaman etrafımda "Baba güzel olmuş muyum?"
diye
sorar durur. Güzelsin demem de yetmez ona. " Harikasın prenses gibi olmuşsun" demeliyim. Dünyanın en
güzel kızı demeliyim.

- İşte kadınlar bir ömür boyu bunu duymak isterler. Ben elli yaşındaki karıma böyle davranıyorum.
Ömrümüz olurda seksen, doksan yıl da yaşarsak ben ona böyle davranmaya devam edeceğim. Ona
"bebeğim" diye hitap ediyorum çok hoşuna gidiyor. "Bebeğim bana bir çay yapar mısın?" dediğimde çay
yapmak için nasıl koşturduğunu görmelisiniz.

- Hiç kavga etmez misiniz siz?

- Kavga evliliğin tadı tuzu. Arada biz de tartışırız. Küsüp barışmanın tadı ayrıdır. Benim karım bir
keçi kadar inatçıdır. Onunla barışmak için uğraşmak ayrı bir keyif verir bana.

- Benim eşim çok ciddi kadındır. Hiç küçük kız havası yok onda.

- Küçük kızlar büyüdükleri zaman artık sevgi, ilgi istemeye utanırlar. En ciddi yada en yaşlı
kadının bile o küçük kız mutlaka vardır. Yeter ki sen o tatlı kızı sevindirmeyi, mutlu etmeyi bil.
Ve o küçük kızı asla
aldatma. Yoksa bir daha sana güvenmez ve ne yaparsan yap hep kuşkuyla bakar. Küçük kızlar hem çabuk
mutlu olurlar hemde çabuk kırılırlar. Çok narindir onlar. Hoyrat elleri sevmezler. Yumuşak
dokunuşları severler.

- Bu tavsiyeni deneyeceğim. Fakat her zaman yapabilir miyim bilmiyorum. Bazen işlerim çok yoğun
oluyor o zaman eve çok yorgun gidiyorum.

- Bu sadece bir bahane. O küçük kızı mutlu etmek dünyanın en kolay işi. Çoğu zaman birkaç tatlı söz
yeterli olur. Sen o küçük kızı mutlu ettiğinde karşılığını fazlasıyla alırsın. Artık o seni rahat
ettirmek
için elinden gelen gayreti gösterir. Karısı mutlu olmayan erkek mutlu olamaz. Mutlu olmak isteyen
erkek önce hayat arkadaşını mutlu etmelidir. Düşünsene somurtkan, mutsuz, sürekli söylenen biriyle
yolculuğa çıksan ne kadar mutlu olabilirsin.

- Haklısında bende bütün gün ailem için çalışıp yoruluyorum.

- Yine para, yine dış sebepler. Evet para önemli ve gerekli ama kadınlar para için erkekleri
sevmezler. Para geçici mutluluklar verir. Kadınlar hediye almayı severler. Paran varsa hediye al
tabi. Ama
hediyeyle mutlu olmasını bekleme. Hediyenin yanına sevgini katmazsan hediyenin bir anlamı yoktur.
Benim hiçbir zaman çok param olmadı. Günlük kazandım günlük yedik. Bazen aç kaldığımız günler oldu.

Hiçbir zaman karımın kulaklarına altın küpe takamadım ama her zaman aşk sözleri fısıldadım. Hiçbir
zaman boynuna pırlanta gerdanlık alamadım ama hep öpücüklerle sevdim boynunu. Hiçbir zaman ona ipek
elbiseler giydiremedim ama kendi bedenimle ipek elbise gibi yumuşacık sardım bedenini ve mutlu ettim
onu.

Adam ayağa kalktı.

- Bana müsaade, artık gitmeliyim, karım merak eder. Sende git evine küçük kızın gönlünü al, belki o
küçük kız şimdi evde ağlayıp duruyordur.

- Bülent de ayağa kalktı. Kuvvetlice elini sıktı.

- Sizi tanıdığıma çok memnun oldum.

Elini bıraktı koluna girdi. Yolun karşısındaki pastaneyi gösterdi.

- Hadi gel eşin için şuradan çikolatalı pasta alalım, dedi.

Pastayı aldılar. Adam hayatında ilk defa karısına yaş pasta götürmenin mutluluğuyla, bin
bir teşekkür ederek evinin yolunu tuttu. Bülent de pastanenin yanındaki manavdan karısının en
sevdiği meyvelerden aldı.

Evine geldiğinde karısı şişmiş gözlerle mutfak masasında oturmuş su içiyordu. Bülent hiç konuşmadan
meyveleri büyükçe bir tabağa döküp yıkadı., sonra eşinin önüne koydu.

- Bunlar dünyanın en şanslı meyveleri, dedi.

İnci hiç konuşmadı.

- Sorsana "niye" diye.

İnci kızgın kızgın:

- Niye? Diye sordu.

- Çünkü dünyanın en güzel ve en tatlı kadının midesine gidecek, dedi gayet ciddi bir ses tonuyla.
İnci şaşırmıştı. Bir anda yüzünün ifadesi yumuşamıştı.

- Bunlar senin sevdiğin meyveler, senin için aldım.

- Hayret bir şey! Her zaman kendi sevdiğin meyveleri alırdın. Benim hangi meyveleri sevdiğimi iyi
hatırlamışsın. Aslında bu beklediğim istediğim bir şeydi. "bak senin sevdiğin meyveleri aldım"
Ama şimdi kıymeti yok. Çünkü sana çok kırgınım, meyve alarak gönlümü alamazsın.

- Özür dilerim seni kırdığım için.

Sonra Bülent yere diz çöktü.

- Cezam neyse razıyım. Ama bir tek şey istiyorum senden. Seni delice
seven bu adamı senden mahrum etme.

- Bülent yere çömelmiş, boynu bükük bir vaziyette çok komik görünüyordu.

İnci kıkır kıkır gülmeye başladı.

- Affetmek o kadar kolay değil. Bakalım hangi cezalara katlanabileceksin, dedi.

Bülent işte o zaman ona muzip muzip bakan eşinin içinde sakladığı küçük kızı gördü

Bundan sonra her şey daha farklı olacak diye düşündü.
 

DuaLar

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
24 Ocak 2008
Mesajlar
1,107
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
44
selamun aleykum

çok güzel bir paylaşım olmuş ALLAH RAZI OLSUN...
 

Turgay.

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
26 Şub 2008
Mesajlar
337
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
59
Paylaşımın için sağol kardeşim. Selametle
 

T.Nur

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
18 Tem 2007
Mesajlar
939
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
39
Allah Razi Olsun Kardeşim Cok Güzel Bir Konuya Değinmişsin
 

ADBA

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
3 Mar 2008
Mesajlar
33
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
44
selamunaleykum kardes allah razı olsun elıne ve yuregıne saglık selametle kal...
 

Melkor

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
13 Mar 2008
Mesajlar
6
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
35
Yaşamım boyunca bu kadar mesnetsiz bir yazıya ratlamadım. Allah hepimizi eşit yaratmadı mı? Kaldı ki kadın demir dökümde çalışsın denmiyorya, eşit olanak tanınsın deniyor.

Serbest ekonominin kuralı budur. Tabi buradan serbest piyasanın ve ekonominin babalarından Adam Smith'i bir kez daha anmak gerekiyor. Büyük bir okonomist olarak kadın erkek tartışmasına değil, ulusun refahına katkı sağlamasıyla ön plana çıkmıştır.
 

Mesa'

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
27 Şub 2008
Mesajlar
59
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
32
selamun aleyküm allah razı olsun
 

koylu

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
23 Eyl 2007
Mesajlar
62
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
66
Kadınlar erkeklerden daha merhametlidir. Hanımların Fıtratı böyledir. Çünkü mevla Kadınları çocuğunu büyütmesi için Annelere özel bir sevgi ve merhamet vermiştir. Erkekleride çalışsın diye Fiziki olarak Kadınlara nazaran daha güçlü yaratmıştır. Bizler her bir işi birbirine karıştırdık. Avizeleri aydınlatması için yere koyduk sehpaların üzerine bir şey koymak için ters çevirdik. Halıları tavana çiviledik çatalları çorba içmek için kullandık desem bana deli dersiniz dimi. Kadının çalışıp evini geçindirmesi, Erkeğin yüzündeki kılları alması, yemek yapıp evini geçindirmesi deyince şaşırmadınız galiba. Oysaki bunlarda yukarıdaki örneklerle aynı. Amacı dışında kullanılan şeylere örnek verdim.
Sonuç: Eşyaları, insanları yerli yerinde, yani amacına uygun olarak kullanmazsak bu eşyaların veya insanların yapmış oldukları işler bir işe yaramaz veya tezat olur.
 

koylu

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
23 Eyl 2007
Mesajlar
62
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
66
Kadınlarla erkekler eşit yaratılmamıştır. Onlara emredilen şeylerde eşit değildir farklıdır. Kadınlarla erkeklerin birbilerine üstün oldukları konularda farklıdır. Mevla aileyi yönetme görevini kocaya vermiştir. Melkor sen diyorsun eşit haklar verilsin. Müslümanlık dinine göre Kadnların kocalarına itaat etmeleri çok faziletlidir. Sen aksini mi iddia ediyorsun. O zaman sende ilahlık iddiasında bulun. Sende bir kitap yaz. Merak etme peşinden gelen elbet birileri olur.
 

Nevin_1982

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
23 Eyl 2006
Mesajlar
5,000
Tepki puanı
8
Puanları
38
Yaş
42
Konum
sakarya
Selamun aleykum kardeşim.Evet çok haklısınız sunduğunuz yazıda.Batı medeniyeti bu günü kutluyor lakin işgal ettiği topraklardaki kadınlardan haberleri varmı???8-9 yaşlarındaki kız çocuklarına afedersiniz iğrenç filmler çektirtirken haberleri yokmu.Acaba bunlarıda bu medeniyetin insanlarımı yapıyor?Onlar mı el ayak oluyor??.Emeğinize sağlık.selametle kalın
 

hasan43

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
8 Haz 2008
Mesajlar
21
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
43
medeniyet

medeniyet

Selamun aleykum kardeşim.Evet çok haklısınız sunduğunuz yazıda.Batı medeniyeti bu günü kutluyor lakin işgal ettiği topraklardaki kadınlardan haberleri varmı???8-9 yaşlarındaki kız çocuklarına afedersiniz iğrenç filmler çektirtirken haberleri yokmu.Acaba bunlarıda bu medeniyetin insanlarımı yapıyor?Onlar mı el ayak oluyor??.Emeğinize sağlık.selametle kalın

:A ne yazıkki medeniyeti müslümanlardan öğrenenlerden medeniyet öğrenmeye çalışıyoruz
islam dışındaki medeniyet ancak örnek verdiğiniz gibi yaşına bakmadan kadınları cennetti ayakları altında olan şerefli bir varlıktan çok bir zevk aracı olarak görmektedir

sözde kadın haklarını savunanlar bir dini vecibe olan örtünmenin mantığı anlayamadılar ve malesef hakların gasbına hiç çekinmeden ulaştılar.
Allah selamet versin
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt