Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

BİR HADİS (1 Kullanıcı)

aliye_aliye

Altın Üye
Katılım
25 Eki 2006
Mesajlar
16,828
Tepki puanı
4
Puanları
38
Konum
~* پایتخت آن بهشت *~
Web Sitesi
www.fizikist.com
wp3h3xf.jpg
 

LUTFI

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
15 Haz 2007
Mesajlar
2,120
Tepki puanı
0
Puanları
0
Şöyle demiştir: Resûlu`llâh sall`llâhu aleyhi ve sellem`e: "Amelin hangisi efdâldir?" diye sordular. "Allâha ve Resûlüne îmân." buyurdu. "Ondan sonra hangisi?" dediler. "Allah yolunda cihâd." buyurdu. "Ondan sonra da hangisi?" diye sordular. "Makbûl (olmuş, içine günah ve riyâ karışmamış) Hac." cevâbını verdi.
 

LUTFI

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
15 Haz 2007
Mesajlar
2,120
Tepki puanı
0
Puanları
0
Hz. Peygamber (sav)`in şöyle söylediğim işittim: "İmanın tadını, Rabb olarak Allah`ı, din olarak İslam`ı, peygamber olarak Muhammed`i seçip razı olanlar duyar"​
 

_ZÜMRA_

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
15 Eki 2007
Mesajlar
9,962
Tepki puanı
9
Puanları
0
Yaş
46
Kaynak: Ebu Davud, Melahim 17, (4341); Tirmizi, Tefsir, Maide, (3060); İbnu Mace, Fiten 21, (4014) Ravi (r.a.): Ebu Ümeyye eş-Şa'bani





Hadis: "Ey Ebu Sa'lebe," dedim, "şu ayet hakkında ne dersin?" (Mealen): "Ey iman edenler! Siz kendinize bakın. Siz doğru yolda oldukça sapıtmış olanlar size zarar vermez.." (Maide 105)." Bana şu cevabı verdi: "Gerçekten bunu, iyi bilen birine sordun. Zira ben aynı şeyi Resulullah (sav)'a sormuştum: Demişti ki: "Ma'rufa sarılın, münkerden de kaçının! Ne zaman uyulan bir cimrilik, takip edilen bir heva, (dine, ahirete) tercih edilen dünyalık görür, rey sahiplerinin (selefi dinlemeden) kendi reylerini beğendiklerini müşahede edersen, o zaman kendine bak. İnsanlarla uğraşmayı bırak. Zira (bu safhaya gelince) arkanızda sabır günleri var demektir. O günler avuçta ateş tutmak gibi (sıkıntılı)dır. O günlerde, sizin kadar amel yapabilen bir kimseye elli kişinin ecri verilecektir."
 

muharrir

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
5 Şub 2007
Mesajlar
20
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
40
Web Sitesi
www.birfikircilesi.blogcu.com
O kadar cümleler okuduk efendimize dair... O kadar sözünü işittik...

O kadar sözünü yazdık satırlarımıza...

Söze döktük, Öze dökemedik

Kaleme döktük, Âleme dökemedik

Okuduk lakin dokuyamadık...

Ona dair olan sözlerimiz kuru kaldı. Islatamadık...

Bilgilendik ama ilgilenemedik...

Geçtik çoğu zaman sığ bir söz gibi...

Bazen sırf okumak için okuduk... Bazen sırf yazmak için yazdık...

Yazdıklarımız çoğu kere yaptıklarımız değildi... Yapmaya hasret kaldıklarımızdı...Hasretini çektiklerimizdi

Mü'min mü'minin kardeşidir sözünü yazdık efendimizin...Çünki hakiki kardeş olamıyorduk...Olamamanın elemini hissediyordu ruhumuz...Olamadığımızdandı yazdığımız...

"kişi dostunun yolundadır. O halde sizin her biriniz dost edineceği kimseye iyi dikkat etsin." yazıyorduk efendimizden. Neçare ya dosttan yana yaralıydık ya dostu yaralamıştık...

""(Ticarette yalan) yemin,(tüccarın zannınca) mala rağbeti artırır. (Halbuki gerçekte) kazancı giderir." yazmıştık yine... Çünki olmadık yeminlerimiz vardı bizim

"kabirleri ziyaret ediniz .çünkü onlar sizi ahireti hatırlatır." hadisini yazıyorduk efendimizden ama bir kabre koşamıyorduk ibret için...

misvağa dair hadislerimiz vardı kalemlerimiz de ama misvaklarımız yoktu....

Kelamlarımız arttıkça... Artıyordu elemlerimiz...

Hülasa; Yaşamıyorduk...Yaşayamıyorduk ve farkındaydık bunun...Kendimizden kaçıyorduk...

Ne yazabilir ki kalem...

Bir dua ile bitirelim...

Sözümüzden özümüze değil, özümüzden sözümüze kelamlarımızı aktarmak duasiyle...


muharrir.
 

umeyye

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
3 Şub 2007
Mesajlar
1,936
Tepki puanı
0
Puanları
36
Nasıl bir Hayat yaşıyorsanız öylece Öleceksiniz nasıl Ölürseniz öylede dirileceksiniz (Hadis-i Şerif)
 

_ZÜMRA_

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
15 Eki 2007
Mesajlar
9,962
Tepki puanı
9
Puanları
0
Yaş
46
Kaynak: Buhari, Edeb 76; Tirmizi, Birr 73 (2021); Muvatta, Hüsnü'l-Hulk 11, (2, 906)
Ravi (r.a.): Ebu Hüreyre


Hadis: Bir adam: "Ey Allah'ın Resulü! Bana kısa bir nasihatta bulun, uzun yapma! Ta ki nasihatini unutmayayım" demişti. [ve birkaç kere tekrar etmişti], Aleyhissalatu vesselam (bir kelimeyle): "Öfkelenme!" cevabını verdi.
 

LUTFI

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
15 Haz 2007
Mesajlar
2,120
Tepki puanı
0
Puanları
0
Şöyle demiştir: Nebiyy-i Ekrem salla`llâhu aleyhi ve sellem`den iki kap (dolusu) ilim belledim. Bunlardan birini (size) nisâr ettim. Diğerine gelince onu meydana çıkaracak olsam benim şu boğazım kesilir.
 

_ZÜMRA_

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
15 Eki 2007
Mesajlar
9,962
Tepki puanı
9
Puanları
0
Yaş
46
Kaynak: Ebu Davud, Taharet 65, (169); Tirmizi, Taharet, 41, (55)
Ravi (r.a.): Ukbe İbnu Amir
Hadis: Üzerimizde develeri gütme işi vardı, (bunu sırayla yapıyorduk.) (Bir gün) gütme nöbeti bana gelmişti. Günün sonunda develeri kıra ben çıkarıyordum. (Bir gün, nöbetimden dönüşte) Resulullah (sav)'a geldim, ayakta halka hitabediyordu. Söylediklerinden şu sözlere yetiştim: "Güzel abdest alıp, sonra iki rekat namaz kılan ve namaza bütün ruhu ve benliği ile yönelen hiç kimse yoktur ki kendisine cennet vacib olmasın!" (Bunları işitince kendimi tutamayıp): "Bu ne güzel!" dedim. (Bu sözüm üzerine) önümde duran birisi: "Az önce söylediği daha da güzeldi." dedi. (Bu da kim? diye) baktım. Meğer Ömer İbnul-Hattab'mış. O, sözüne devam etti: "Seni gördüm, daha yeni geldin. Sen gelmezden önce şöyle demişti: "Sizden kim abdestini alır ve bunu en güzel şekilde yapar, sonra da: Eşhedü en la ilahe illallah ve eşhedü enne Muhammeden abduhu ve Resulühü (Şehadet ederimki Allah'tan başka ilah yoktur ve yine şehadet ederim ki Muhammed Allah'ın kulu ve Resulüdür)" derse, kendisine cennetin sekiz kapısı da açılır; hangisinden isterse oradan cennete girer." (Ebu Davud'un rivayetinde "abdestigüzelyaparsa..." denmiştir. Tirmizi'nin rivayetinde "...resülühü (Allah'ın ...Resulü)" kelimesinden sonra "Allah'ım, beni tevbe edenlerden kıl, temizlenenlerden kıl" duası da vardır.)
 

LUTFI

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
15 Haz 2007
Mesajlar
2,120
Tepki puanı
0
Puanları
0
Şöyle demiştir: Nebiyy-i Ekrem salla`llâhu aleyhi ve sellem`in mestler (i) üzerine mesh buyurduğunu Sa`d b. Ebî Vakkâs (radiya`llâhu anh) bana söyledi. Bunu (babam) Ömer (radiya`llâhu anh) den sordum da Ömer (radiya`llâhu anh): "Evet (mesh buyurdu). (Hem de) Sa`d (radiya`llâhu anh) Nebiyy-i Ekrem sall`allâhu aleyhi ve sellem`den rivâyeten sana birşey söylerse onu artık başkasına sorma." cevâbını verdi.
 

aliye_aliye

Altın Üye
Katılım
25 Eki 2006
Mesajlar
16,828
Tepki puanı
4
Puanları
38
Konum
~* پایتخت آن بهشت *~
Web Sitesi
www.fizikist.com
Fasil:İMAN VE İSLAM HAKKINDA
Konu:İmanın Hakikati
Ravi:Ali
Hadis
:
Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Kişi dört şeye inanmadıkça mü`min olmuş sayılmaz: Allah`tan başka ilah olmadığına ve benim Allah`ın kulu ve elçisi Muhammed olduğuma, beni (bütün insanlara) hakla göndermiş bulunduğuna şehadet etmek, ölüme inanmak, tekrar dirilmeye inanmak, kadere inanmak"
HadisNo:19
 

_ZÜMRA_

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
15 Eki 2007
Mesajlar
9,962
Tepki puanı
9
Puanları
0
Yaş
46
hastalığında seni ziyaret etmeyeni,sen ziyaret et. Sana hediye etmeyene, sen hediye ( ve ihsan) et.

hadisi şerif, buhari, et tarihul-kebir
 

aliye_aliye

Altın Üye
Katılım
25 Eki 2006
Mesajlar
16,828
Tepki puanı
4
Puanları
38
Konum
~* پایتخت آن بهشت *~
Web Sitesi
www.fizikist.com
Enes b. Malik'in (r.a.) naklettiğine göre: Allah Resulü (a.s.) şöyle buyurmuştur: "Bana Burak verildi. O, beyaz, uzun, merkepten büyük, katırdan küçük bir hayvandır. Adımını gözünün erişebildiği yerin en sonuna atar." Allah Resulü devam ederek buyurdu ki: "Ben ona bindim, nihayet Beytü'l-Makdis'e geldim. Onu, (benden önceki) Peygamberlerin bağladığı halkaya bağladım, sonra Mescide girdim ve orada iki rekât namaz kıldım. Sonra çıktım. Cebrail (a.s.) bana bir kap şarap bir kap da süt getirdi. Ben sütü seçtim. Cebrail (a.s.): Yaratılışa uygun olanı seçtin, dedi. Sonra bizi göğe doğru çıkardı. Cebrail gök kapısını çaldı. Sen kimsin? denildi. O, Cebrail'im dedi. Yanındaki kimdir? diye soruldu. Cebrail, Muhammed, diye cevap verdi. O, Peygamber olarak gönderilmiş midir? diye sordu. Cebrail: Ona Peygamberlik verilmiştir, dedi. Bunun üzerine bize (gök) açıldı. Birdenbire Adem (a.s.) ile karşılaştım. Bana merhaba, dedi ve hakkımda hayır dua etti. Sonra bizi ikinci semaya doğru çıkardı. Cebrail (a.s.) kapının açılmasını istedi. Sen kimsin? denildi. Cebrail: Ben Cebrail'im, dedi. Yanındaki kimdir? denildi. Muhammed'dir, dedi. O, Peygamber olarak gönderilmiş midir? denildi. Cebrail: Ona Peygamberlik verilmiştir, dedi. Bunun üzerine (gök) bize açıldı. Ben orada iki teyze oğulları (a.s.) Meryem oğlu İsa ve Zekeriya oğlu Yahya ile karşılaştım. Bana merhaba, dediler ve benim için hayır dua eylediler. Sonra beni üçüncü semaya doğru çıkardı. Cebrail bunun da kapısını çaldı. Sen kimsin? denildi. Cebrail: Ben Cebrail'im, dedi. Yanındaki kimdir? denildi. Cebrail: Muhammed'dir, dedi. O, Peygamber olarak gönderilmiş midir? denildi. Cebrail: Ona Peygamberlik verilmiştir, dedi. Bunun üzerine (gök) bize açıldı. Ben, Yusuf (a.s.) ile karşılaştım. Güzelliğin yarısı ona verilmişti. Bana merhaba dedi ve hayır dua etti. Sonra bizi dördüncü semaya doğru çıkardı, Cebrail (a.s.) bunun da kapısını çaldı. Kim o? denildi. Cebrail, dedi. Yanındaki kim? denildi. Cebrail: Muhammed'dir, dedi. Ona (davet) gönderildi mi? denildi. Cebrail: O, Peygamber olarak gönderilmiştir, dedi. Bunun üzerine bize açıldı. Birdenbire İdris (a.s.) ile karşılaştım. Bana merhaba dedi ve hayır dua etti." Aziz ve Celil olan Allah, şöyle buyurmuştur: Biz onu pek yüce bir mertebeye yükseltmiştik. Sonra bizi beşinci kata doğru yükseltti. Cebrail onun kapısını da çaldı. Kim o? denildi. Cebrail Cebrail'im, dedi. Yanındaki kimdir? denildi. Muhammed'dir, dedi. Ona Peygamberlik gönderildi mi? denildi. Cebrail: Ona gönderildi, dedi. Bunun arkasından (gök) bize açıldı. Ben Harun (a.s.) ile karşılaştım. Bana merhaba, dedi ve hakkımda hayır dua etti. Sonra bizi altıncı kat göğe doğru yükseltti. Cebrail (a.s.) onun da kapısını çaldı. Kim o? denildi. Cebrail'dir, dedi. Yanındaki kimdir? denildi. Muhammed'dir, dedi. Ona Peygamberlik gönderilmiş midir? denildi. Cebrail: O Peygamber olarak gönderilmiştir, dedi. Bunun üzerine bize (gök) açıldı. Ben orada Musa (a.s.) ile karşılaştım. Bana merhaba, dedi ve hayır dua eyledi. Sonra yedinci semaya doğru yükseldi. Cebrail onun açılmasını istedi. Kimdir o? denildi. Cebrail'dir, dedi. Yanındaki kimdir? denildi. Muhammed'dir, dedi. Ona Peygamberlik gönderilmiş midir? denildi. Cebrail: O, Peygamber olarak gönderilmiştir, dedi. Bunun üzerine (gök) bize açıldı. Ben orada arkasını Beytü'l-Mamur'a dayamış olan İbrahim (a.s.) ile karşılaştım. Beytü'l-Mamur'u gördüm. Ona günde yetmiş bin melek girer ve bir daha ona dönmezler. Sonra (Cebrail) beni Sidretü'l-Münteha'ya götürdü. Bir de gördüm ki Sidr ağacının yaprakları fillerin kulakları gibidir. Onun yemişleri ise (Yemen'in Hecer kasabası) testilerine benzer. Allah'ın emrinden, her şeyi bürümekte olan şey Sidreyi tamamıyla bürüyünce bana başka bir hâl oldu. Anladım ki Allah'ın yarattıklarından, onun güzelliğinin bir kısmını bile tavsif ve tarif etmeye gücü yetebilecek hiç bir kimse yoktur. Artık Allah bana vahyettiğini vahyetti. Üzerime her gündüz ve gece içinde elli namaz farz kıldı. Musa'nın (a.s.) yanına indim. Rabbin ümmetin üzerine neyi farz kıldı? diye sordu. Elli namaz farz etti, dedim. Rabbine dön ve ondan azaltmasını iste. Çünkü ümmetin buna güç yetiremez. Ben İsrail oğullarını imtihana tabi tutmuş ve onları tecrübe etmişimdir, dedi. Ben de Rabbime döndüm ve: Ey Rabbim! Ümmetim üzerine hafiflet, diye niyaz ettim. Benden beşini indirdi. Musa'ya döndüm. Benden beş namazı indirdi, dedim. Muhakkak ümmetin buna güç yetiremez. Binaenaleyh Rabbine dön ve hafifletmesini iste, dedi. Böylece Rabbim Tebareke ve Teala ile Musa (a.s.) arasında gidip gelmeye devam ettim. Nihayet (Rabbim bana) şöyle buyurdu: "Ey Muhammed! Onlar her gündüz ve gece içinde beş namazdır. Her bir namaz için on (sevap) vardır. İşte böylece elli namaz olur. Her kim bir iyilik yapmaya niyetlenirde yapamazsa, onun lehine bir iyilik yazılır. Eğer yaparsa on iyilik yazılır. Her kim bir kötülük yapmaya niyetlenir de yapmazsa onun aleyhine hiç bir şey yazılmaz. Eğer yaparsa, bir tek kötülük yazılır." Sonra indim ve Musa'nın (a.s.) yanına vardım. Kendisine haber verdim. Rabbine dön ve ondan hafifletmesini iste, dedi. Allah Resulü (a.s.): "Rabbime (çok) döndüm, nihayet artık ondan utandım, cevabında bulundum" buyurdu. Sahih-i Müslim'deki hadis numarası [Sadece Arapça]: 234
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt