Amerika'nın Filedelfiya eyaletinde yaşayan Ana Jarvis adındaki genç kız annesinin ölüm yıldönümü olan Mayıs ayının ikinci Pazarını tüm Eyalette "Anneler Günü" olarak kutlanmasını ister.
Politikacılara, Bakanlara ve iş adamlarına kendisine yardımcı olmaları için ricada bulunur. Jarvis'in gösterdiği gayret 1911 yılında semeresini verir ve her yıl Mayıs ayının ikinci Pazar gününün ABD'nin tüm eyaletlerinde "Anneler Günü" kutlaması hükümet tarafından kesinleşir.
Ülkemizde ise 1955 yılından bu yana Mayıs ayının ikinci pazar günü "Anneler Günü "olarak kutlanıyor. Peki! Anneler Günü bir gün mü olmalı? Bir evlat kendisine yaşam veren önce Allah sonra Annesine bir gün mü teşekkür etmeli?
Anneler!
Evlatlarını karınlarında bir gün mü taşıdılar?
Evlatlarını karınlarında bir gün mü taşıdılar?
Çocuk büyütürken gösterdiği sevgi, sabır ve onca çaba bir gün mü?
Evlatları hasta olunca bir gün mü başlarında sabahlıyorlar?
Olumsuz bir şey yaşandığında bir gün mü üzülüyorlar?
Değişik nedenlerle bir gün mü kaygılanıyorlar?
Evlatlarına hatta tüm evlatlara bir gün mü dua ediyorlar?
Yitirdikleri evlatlarına bir gün mü ağlıyorlar?
Evlatlarına sadece bir gün mü doğruyu bulma yolunda öğütler yada nasihatler veriyorlar?
Tabiî ki bunların hepsine kocaman bir HAYIR!
Allah; annelere tüm yaşamın ağırlığını taşıyabilecek kuvvet, doğumun acısına olduğu kadar her türlü şart altında dayanabilecek sabır ve güç vermiştir.
Kadını güzel yapan şey ne saçı ne vücudu esas olan annelik duygusuyla; sevgisini paylaşabilmesi, fedakarlığı, sorumluluğu, anlayışı, sadece bilgiye değil kalbe de yönelik aklıdır. Onun içindir ki Anneler Günü bir gün değil her gün olmalıdır. Sadece bir gün değil sevgimizle, öpücüğümüzle, sözlerimizle her gün onları sarmalıyız kucaklamalıyız.
Sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed (S.A.V.), boşuna "cennet annelerin ayakları altındadır" dememiştir. Anneler fazlasıyla bunu hak ediyorlar.
(Erken yaşta vefat eden oğlunun arkasından ağlamaktan gözyaşlarının tuzundan dolayı yüzü yara olan Çileli Anne nezdinde tüm Annelerin ellerini öpüyorum)
Dip not: Bu yazıma; doğurup sokağa atan, döven, işkence yapan, kötü yönlendiren, zarar veren hatta zarar görmesini sağlayan kişileri dâhil etmiyorum. Zaten onlara ana demek gerçek Annelere hakaret olur!