Bir Gece
Bir gece başımı yastığa koydum, beni bir düşüncedir aldı.
Düşündüm; Yaşadığım yerde kaç tane mezarlık var? Benim kabrim hangisinde olacak? Şimdi kabrimin kazılacağı yerde otlar bitmiştir. Eğer bir deprem olur da enkazdan çıkarılamazsak, kabrim evimizin temeline yakın bir yerde olacak. Eğer enkazdan çıkarılabilirsem yine mezarlıklardan birine defnedileceğim büyük ihtimal.
İçine gömülecek olduğum toprağımı hayal etmeye çalıştım. “Ey nefsim bu toprağın üzerinde bir hayli zamandır yaşıyorsun. Bu toprağın bir de altı var.” Derin bir nefes aldım ve kabrimi kazan kazmaları, kürekleri hayal ettim. Teneşirde başlayan bir sorgu sual; ”Ya kulum, Ben, dünyadayken seninleydim, ya sen kiminleydin?”
Cevap hazır ama o an hazır olabilecek mi? ”Ya Rabbi ben de Senin ibadetlerinleydim, zikrinleydim, Seni seven kullarla beraberdim…”
Gece devam ediyordu, ben düşünmeye devam ediyordum. Acaba kabrin karanlığına dayanabilecek miydim?
İçimi bir ürperti aldı. Ya benim bilmediğim günahlarım varsa ve Münker, Nekir beni korkutursa diye aklımdan geçti. Sonra “Ben kulumun zannı üzereyim” kudsi hadisi aklıma geldi. Ve Abdülkadir Geylani hazretlerinin talebeleri için Rabbinden aldığı söz…
Aklıma Al–i İmran suresinin bir ayeti geldi; “Sizden hayra davet eden, iyiliği buyuran ve kötülüğü men eden bir topluluk olsun. İşte kurtulanlar onlardır.” (Al–i İmran,104).
Tarih boyunca müslümanların gösterdiği başarılar birlik ve beraberlik sayesinde olmuştur. Müslümanların başına gelen felaketlerin çoğu birliğin bozulması, müslümanların bölünüp parçalanması yüzünden meydana gelmiştir. Yüce Allah Kuran-ı Kerimde bizi birliğine çağırarak şöyle buyuruyor:
“Hepiniz birden Allahın ipine sımsıkı sarılsın. Sakın ayrılıp bölünmeyin”
Sevgili Peygamberimiz (s.a.v.) Efendimizde “Müminler parçaları birbirine bağlanmış bir bina gibidir” buyurarak dinimizde birlik ve beraberliğin önemini belirtmiştir.
Birlikten kuvvet doğar ayrılık felakete götürür.
Bizim görevimiz müslümanlar arasında birlik ve beraberliği korumak, bölücülüğe asla meydan vermemektir.
Sevgili peygamberimiz Müslümanların birliğini bozmak isteyenleri şöyle uyarıyor:
“Ayırıcılık yapan bizden değildir.”
Peygamberimizin bu uyarısına dikkat etmeli ve ayrılığa yol açacak her türlü davranışlardan sakınmalıyız.
Biz de yazılarımızla, kardeşlerimizi hakka ve hayra çağırmayı başarabiliyorsak, İnşaAllah biz de kurtulanlardan oluruz. Düşüncemiz bu yönde İnşaAllah.
İbrahim suresi, 27. ayette buyrulur ki: ”Allah, iman edenleri dünya hayatında da, ahirette de değişmeyen sözle sağlam yolda yürütür.”
Bizleri gerçekten çok zor bir gün bekliyor.
Ananın evladından, evladın anasından hak iddia eder korkusuyla kaçacağı bir gün.
Bizler o gün inşallah Rasulullah Efendimizin (sav) Liva’ül–Hamd sancağı altında toplananlardan oluruz.

İyi bir Okçu’nun gücü, yayı ne kadar gerdiği ile değil,
Oku ne zaman atacağı ile ölçülür.