Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Bir çocuğun dini hayatını nasıl şekillendirebiliriz (1 Kullanıcı)

Ravza_Nur

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Tem 2006
Mesajlar
8,116
Tepki puanı
3
Puanları
0
Bir insanın hayata hazırlık dönemi çocukluk dönemidir. Tabi burada hayata
hazırlık derken sadece fâni olan dünya hayatını değil aynı zamanda bâki olan
âhiret hayatını da kastediyoruz. Dolayısıyla, anne ve baba çocuklarını
sadece dünya hayatına hazırlamakla değil âhiret hayatına hazırlamakla da
mükelleftirler.

Çocuklarının hayatta başarılı ve mutlu olmaları anne ve babanın onlar için
ortaya koyacakları çabaya, gayrete bağlıdır. Tabi sadece safiyane niyetlerle
ortaya koyulacak çaba tek başına yeterli değildir. Bu hazırlık sürecinin
kesinlikle bilinçli bir şekilde sürdürülmesi gerekmektedir.



Çocuklarınıza şekil verin

Dünyaya yeni gelen çocuk, hayat ve kendisi hakkında hiçbir şey
bilmemektedir.

Diğer bir deyişle yoğrulmaya hazır bir hamur gibidir. Onu
yoğuracak şekillendirecek olan anne ve babadır. Nasıl ki bir usta elindeki
hamurla ne yapacağına karar veriyorsa, anne ve baba da farkında olarak ya
da olmayarak çocuğun kimliğini, kişiliğini, karakterini, mizacını diğer bir
deyişle düşünce, duygu ve davranış tarzını direkt ya da dolaylı
müdahalelerle oluşturmakta, şekillendirmektedir.

Yukarıda ifade edilenlerden anlaşılacağı üzere anne ve baba çocuğun sadece
sponsoru (onun maddi ihtiyaçlarını gideren kişi) ya da fiziksel
ihtiyaçlarını gideren dadısı değil, aynı zamanda hayatta ihtiyaç duyacağı
temel bilgi ve becerileri ona kazandıran ilk öğretmenidir. Öğreticilik
formasyonu ve yeterli bilgi alt yapısına sahip olmayan bir insanın nasıl
öğretmen olmasından bahsedilemezse, anne ve babalık formasyonuna sahip
olmayan, babadan anadan kalma usullerle çocuk yetiştirmeye çalışan, yeterli
bilgi birikimine sahip olmayan ebeveynlerin de hayata yeterince hazır
çocuklar yetiştiremeyeceği açık ve aşikârdır.



Dinî hassasiyetleri kazandırma yaşı

Tabi yukarıda da değindiğimiz gibi mü’min, insan hayatı denildiği zaman
dünyasıyla, âhiretiyle doğumla başlayıp ölümden sonrasına uzanan o sonsuz
süreci anlamalı. Şunu unutmamalıyız ki bizlere emanet edilmiş olan o minik
yavrunun bu sürecinin, nasıl şekilleneceği, nasıl yaşanacağı büyük ölçüde
bize bağlı. Bu açıdan çocuklarımızı yetiştirirken onlara dinî hassasiyetleri
kazandırmak, dinî duyguların iç dünyalarında yeşermesini sağlamak, onlara
özgü dinî yaşantıların var olmasını temin etmek çok önemlidir.


Burada aklımıza şöyle bir soru gelebilir: Bir çocuğun dini yaşantısı
olabilir mi? Elbette ki olabilir, hatta olmalıdır. Din sadece mükellef olmuş
insanları değil her yaşı kapsayan bir olgudur. Şunu unutmayalım: Bir insanın
hayatının daha sonraki dönemlerinde yaşayacağı her duygu, her his, 0-6 yaş
döneminde, anne ve baba başta olmak üzere çevrenin onun iç dünyasına ektiği
o nüvelerin, o tohumların bir sonucu olacaktır. Eğer çocuğumuzun bir genç,
bir yetişkin olduğunda dinî duygulara sahip olmasını istiyorsak bunları
çocukluk döneminde onun iç dünyasında yeşertmemiz gerekir.



Çocuğun dünyasını nasıl etkileriz?

İnsan yaşadığı çevrenin ayrılmaz bir parçasıdır ve onunla sürekli bir
etkileşim içindedir. İç dünyamız ise dış dünyada yaşanan olayların
yansımalarının oluştuğu bir yerdir. Diğer bir deyişle bir ayna gibidir, ama
sadece görüntüyü yansıtan değil aynı zamanda o yansımaları kaydeden bir
ayna.

Ebeveyn olarak dikkat etmemiz gereken nokta; o aynaya hep güzelliklerin,
çocuğu zenginleştirecek, hayatının daha sonraki dönemlerinde
kullanabileceği ve ona referans olacak deneyimlerin ve yaşantıların oraya
yansımasını sağlamaktır. Burada da en önemli görev anne ve babaya
düşmektedir, çünkü çocuk özellikle hayatının bu ilk evresinde zamanının
büyük bir kısmını anne, babası ve ailede bulunan diğer bireylerlerle
geçirir. Onlardan edindiği izlenimler çok önemlidir.

Şöyle bir düşünün; dedelerimizin, ninelerimizin dinî yaşantıları, okudukları
Kur’ân’lar, çektikleri tespihler, kıldıkları namazlar dimağlarımızda çok
müstesna yerlere sahiptirler.


Babaannem beni çok etkiledi

Şahsen küçük bir çocuk olarak rahmetli babaannemin dizinin dibinde onun
namazını izlediğimi, onun tespihleriyle oynadığımı, onun seccadesinin
dokusunu, eşyalarına sinmiş o misk kokusunu çok iyi hatırlarım. Ve bir
psikolog olarak, dinî duygularımın oluşumunda onun şahsında gördüklerimin, o
dönemde onunla ilgili izlenimlerin, onun bana anlattığı o peygamber
kıssalarının, evliya menkıbelerinin çok önemli bir yeri olduğunu gayet iyi
tespit edebiliyorum ve şunu düşünüyorum: Ya ben çocukken bunların hiç
birisini yaşamamış olsaydım!

Bu duygular içimde olmasaydı, o sesler kulağımda çınlamasaydı, o görüntüler
gözümün önüne gelmeseydi; o zaman ben bütün bunları nasıl bilecek, nasıl
tanıyacak, nasıl özleyecek ve onları yeniden ve tekrar tekrar yaşamayı
nasıl isteyecektim?

Evet çocuklarımıza bu deneyimleri yaşatmalı; bu duyguları, bu sesleri, bu
görüntüleri, bu tatları, bu kokuları onların âdeta bereketli toprak misali
dimağlarına ekmeliyiz. Unutmayalım! Ne ekersek onu biçeriz.



Oyunlaştırarak öğretin

Bunu yaparken çocuk dünyasına inebilmeli, bu deneyimleri çocukça yaşamasını
oyunla, sevdiği şeylerle süslemeliyiz. Örneğin; oğlum suyla oynamayı çok
seviyor, henüz daha iki yaşında ve ben onu suyla oynatacağım zaman, hadi
bakalım gel seninle abdest alalım diyorum ve giriyoruz banyoya, başlıyoruz
suyla oynamaya. Şunu çok iyi biliyorum ki aradan yıllar geçip de o soğuk kış
günlerinde buz gibi suyla abdest alırken farkında olmasa da daha küçücükken
babasıyla yaşadığı o güzel deneyim ve ona ait o güzel duygular benliğinin
derinliklerinde canlanacak ve yaptığı şeyden gizli bir haz duyacaktır.

O halde anne ve babalara düşen; namaz, oruç, tespih, abdest, Kur’ân gibi
dinî yaşantıları, çocukların hoşuna gidecek birer oyun haline getirerek,
onların bunlarla beraber o sevinç, mutluluk, haz, neşe, güven ve huzur gibi
duyguları bolca yaşamalarını sağlamaktır. Unutmayın! O dönemde yaşanacak
her güzel duygu, toprağa düşen bir tohum misali zaman içinde bizim de
katkımızla onların iç dünyalarında yeşerecek, filizlenecek, dallanacak ve
onların düşüncelerine, duygularına, davranışlarına yön verecektir.


Çözüm Kapısı / Fatih Reşit CİVELEKOĞLU
 

derya_derya

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
4 Nis 2007
Mesajlar
606
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: Bir çocuğun dini hayatını nasıl şekillendirebiliriz

evet.ben çocuğumu bu özenle yetiştirmeye çalışıyorum.inşallah o da imanlı olarak yetişir.en çok da ben namaz kılarken benimle oynamayı seviyor.hiç secdeden kalkmıycakmışım.kalkınca kızıyor beni çekiştiriyor.bazen namazda gülesim geliyor.zor kılıyorum.daha 1 yaşında ama şimdiden beni taklit ediyorB)
 

erdal

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
15 Nis 2006
Mesajlar
3,212
Tepki puanı
1
Puanları
38
RE: Bir çocuğun dini hayatını nasıl şekillendirebiliriz

AÇIKLAMALARINIZDAN DOLAYI ALLAH (c.c.) RAZI OLSUN..........
 

deren75

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
20 Eki 2006
Mesajlar
802
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
49
RE: Bir çocuğun dini hayatını nasıl şekillendirebiliriz

s.a. Allah razı olsun bütün bir yazıyı dikkatle okudum acaba bu bir kitaptan alıntımı öyle ise kitabı edinmeye çalışacağımda bu yüzden sordum ravza kardeşim bizlere çok güzel konularda yazılar yazıyosun takip ediyoruz böyle yazıların biz anne ve babaları dahada bilinçlendirip yardımcı olacak çünkü öyle bir zamanda yaşıyoruz ki çocuklarımız her yerden ve çevreden fazlası ile etki altında kalabiliyor lütfen bu konudaki yazılarınıza devam edin hakkınızı helal edin selam ve dua ile.
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt