Emanet
Kayıtlı Kullanıcı
- Katılım
- 11 Nis 2008
- Mesajlar
- 3,574
- Tepki puanı
- 34
- Puanları
- 48
- Yaş
- 39
Çanakkale Harbinin devam ettiği günlerde,bir Ramazan Bayramı arifesiydi.Cephe kumandanı Vehpi Paşa, 9'uncu tümenin genc imamını çağırarak mahzun bi şekilde istemeye istemeye şunları söyledi:
-Hafız, yarın Ramazan Bayramı!Asker toplu olarak Bayram namazı kılmak istiyor.Ne dediysem vaz geçiremedim.Ancak böyle bi şey , pek tehlikeli ,yani senin anlayacağın, düşmanın arayıpta bulamayacağı toplu bir imha fırsatı olur.Münasip bir dille erata bunu sen anlatıver!...
İmam efendi, paşanın yanından henüz ayrılmıştıkı, karşısına nur yüzlü bir zat çıktı ve:
-Evladım,sakın ola askere bi şey deme!Gün ola hayır ola;ALLAH nasıl isterse oöyle olur...dedı.
Ertesi sabah ,herkesi hayrette bırakan,İlahi bir tecelli yaşandı.Gökten hevenk hevenk bulutlar indi ve gönlü mevlaya kulluk aşkıyla dolup taşan mü'min asker lerin üzerini kapladı.Onları dürbünle gözetleyen düşman kuvvetleri,artık bembeyaz bulutlardan başka bi şey göremez oldu.O sabah bambaşka bir manevi heyecan içinde kılınan bayram namazında alınan gür tekbirler, dalga dalga etrafa yayılıyor,semaya yükseliyordu.Nur yüzlü ihtiyar zat,Fetih süresinden bir kısım ayetleri tilavet ederken ,müslüman askerlerinin gönüllerinden taşan kelime-i tevhit sesleri birer iman safhası halinde düşman saflarında bile duyulmaktaydı.
İşte tam bu esnada İngiliz kuvvetleri arasında büyük bir kargaşa başgösterdi.Zira muhtelif İngiliz müstemlekelerinden kandırılarak toplanıp getirilmiş bulunan bir kısım müslüman askerler yine kendileri gibi müslüman bir milletle savaştıklarını,işittikleri tekbir,tehlil ve tevhit anlamışlar ve bunun üzerine isyan etmişlerdi.Ne yapacağını şaşıran İngilizler ,onların bir kısmını kurşuna dizmiş,diğerlerinide alelacele cephe gerisine çekmek zorunda kalmışlardır.
-Evladım,sakın ola askere bi şey deme!Gün ola hayır ola;ALLAH nasıl isterse oöyle olur...dedı.
Ertesi sabah ,herkesi hayrette bırakan,İlahi bir tecelli yaşandı.Gökten hevenk hevenk bulutlar indi ve gönlü mevlaya kulluk aşkıyla dolup taşan mü'min asker lerin üzerini kapladı.Onları dürbünle gözetleyen düşman kuvvetleri,artık bembeyaz bulutlardan başka bi şey göremez oldu.O sabah bambaşka bir manevi heyecan içinde kılınan bayram namazında alınan gür tekbirler, dalga dalga etrafa yayılıyor,semaya yükseliyordu.Nur yüzlü ihtiyar zat,Fetih süresinden bir kısım ayetleri tilavet ederken ,müslüman askerlerinin gönüllerinden taşan kelime-i tevhit sesleri birer iman safhası halinde düşman saflarında bile duyulmaktaydı.
İşte tam bu esnada İngiliz kuvvetleri arasında büyük bir kargaşa başgösterdi.Zira muhtelif İngiliz müstemlekelerinden kandırılarak toplanıp getirilmiş bulunan bir kısım müslüman askerler yine kendileri gibi müslüman bir milletle savaştıklarını,işittikleri tekbir,tehlil ve tevhit anlamışlar ve bunun üzerine isyan etmişlerdi.Ne yapacağını şaşıran İngilizler ,onların bir kısmını kurşuna dizmiş,diğerlerinide alelacele cephe gerisine çekmek zorunda kalmışlardır.