Çok sevgili ve değerli bir misafirimiz geleceği haberini almanın gelişinin yaklaştığı müjdesini duymanın gönlümüzde doğurduğu sevinç ve heyecan misali bir duygu atmosferiyle kuşatıldı derunumuz Berat geliyor
Dini geleneğimizde ayrı bir önem affedilen üç aylardan Şaban ayının ortasına ulaşmak demek çok yakında ayların sultanı Ramazan'a kavuşmak demek evet bu buluşmanın müjdesini derinden dillendiren Berat geliyor
Leylei Berat suçların bağışlanması günahların affolunması nefsin esaretin sona ermesi rahmeti rahman ile kuşatılma gecesi Mahkumun ve beratına hükmedilmesiyle özgürlüğün tadına varması ve aklanması gibi mevla'nın nice isyankar ama ne diyeyim gönüllerin beraatına hükmedildiği kutlular safında yer alabilme ümidiyle yüreklerin çarptığı gece bu gece hatırına ilahi rahmet coşmuş yazdıkça yağıyor şu kulun gözleri kuru mu kalacak hala
Merhameti gazabını geçmiş olan Mevla tenezzül ediyor dünya semasına da bu kulun başı hala kibir ve enaniyetle dindik mi duracak rüku ve secdeye ne zaman varacak
Nimet olarak bahşedilen gözler kulaklar diller evet ne zaman onu kudret ve azametini hikmetle teslim edecek
Rahman ve rahim olan sesleniyor yok mu bağışlanma diline affedeyim yok mu rızık isteyen ikram edeyim musibete uğrayan yok mu afiyet şifa bahşedeyim şu muhtaç kul ses vermeyecek mi bu lahuti davete yakarmayacak mı kapanıp secdeye ilahi geldim kapına sığındım affına muhtacım sana ne varlıkta gördüm ne dünyalıkta ne olursa olsun aşkını muhabbetini ver bana
Kendileri aleyhine aşırı giden kullarım Allah'a rahmetinden ümidinizi kesmeyin şüphesi Allah bütün günahları affeder çünkü o çok bağışlayandır çok merhamet edendir buyuran ulu Mevla Settar ismine iltica ediyoruz cümle ayıplarımızın setri için tevvap ismini iltica ediyoruz inabe ve tövbelerimizin kabulü için ya rabbi tövbelerimizi de bizi de kabul eder
Berat nefsimizi sigaya çekmek için büyük bir fırsat hesap günü gelmezden önce kendi elinizle kendi yakamızdan tuttuğu olmuş münker nekir misali kendimize hesap sorduğumuz vicdan terazimizde amellerimizi taktığımız ölçü ve takdir gecesi eylemeli bu geceyi amel çokluğuna itibaren olmaz kulumlndan Halıkı hoşlanmayınca deyip rekatların sayısını değil ihlasını huşunu artırma gayretiyle bir kez Allah dese aşk ile insan dökülür cümle günah misli Hazan mısranın dile getirdiği hakikatle şükür secdesine varmalı affa mazhar olmuş olarak secdelerden kalkmalı bu gece
Hani Kur'an ifk hadisesinden bahsediyor da bize soruyor ya Allah'ın sizi bağışlanmasını arzu etmez misiniz diye Arzu etmez olur muyuz ya rabbi bir ses yankılanıyor gönül ufkumuzda
diyor ki Hak katında beraata Nail olabilmek için hata ve kusurları örtmeli yetimler garibe kol kanat germelisin vicdan terazini doğru tutmalı güçlünün değil haklının yanında olmalı zalime karşı mazluma sahip çıkmalısın affedenlerin affolunacağını hatırdan çıkarmamalısın günahın ne kadar çok olsa da canı gönülden yapacağın bir tövbeyle rahmeti gazabını geçmiş olan Mevlana seni de bağışlayacağından Ümit var olmalısın ama bu Ümit seni ihlasla kulluktan asla alı koymamalı ve Hz enes'i kulak veriyoruz ardından.
Bir gün ilahi berat'ın örnek temsilcisi Resulullah ile muhabbetteyken aralanıyor da gayp perdesi neler söyreyliyor o anda kainatın efendisi Resulullah sas oturmakta iken birdenbire dişleri görünecek kadar güldüğünü gördük Ömer radıyallahu anha sordu anam babam hakkı için söyle ya resulallah seni güldüren şey nedir hazreti peygamber sas cevap verdi ümmetimden iki kişi İzzet sahibi olan Rab Teala'nın huzurunda diz çökmüşler birisi şöyle diyor
Ya Rabbi kardeşimden benim hakkımı alıver Allah suçlanana kardeşin hakkını ver buyurdu Yarabbi dedi iyiliklerimden ona verecek hiçbir şeyim kalmadı Yarabbi öyleyse günahlarımdan bir kısmını yüklensin dedi şikayet eden bu sırada Resulullah hem gözleri yaşla doldu sonra söyleniyordu bu gerçekten korkunç bir gündür öyle ki o gün insanlar günahlarından bir kısmını başkası tarafından yüklenmesini ihtiyaç duyacaklardır sonra şöyle devam etti aziz ve celil olan Allah şikayet sahibine şöyle diyecek başını kaldır ve cennet bahçelerine bak o başını kaldıracak ve haykıracak ya rabbi gümüşten şehirler ve incilerle süslenmiş altından köşkler görüyorum bu hangi peygambere hangi şehide aittir. Bana bedelini verenindir peki buna kim sahip olacak ya Rabbi olan sen sahip olabilirsin nasıl ya rabbi kardeşini affederek
Affettim ya Rabbi
Bunun üzerine yüce Allah buyuracak ki kardeşin elinden tut ve onu da götür cennete kainatın medar-ı iftiharı gönüller sultanı resulümüz öğretti bize sevmeyi hoş görmeyi hata ve kusurları örtmeyi affetmenin gönlü huzurunu bağışlamanın engin sorurunu yaşama yolunda rehber oldu biz ümmetine
şimdi soralım kendimize birbirimizi affetmek ve resulümüzün yüzünü güldürmek için ölümün ötesi gününü bekleyeceğiz huzurullah Allah'a dava ile mi gideceğiz Hakkı bulan huzuruna eden başka bir şey mi ister ki beklemeyelim şu dağlar yıkılsın da kıyamet kopsun yakalayacaksa eğer varlık benlik dağlarımız yıkılsın o halde yıkmalı benlik dağlarını Gönül bağını sürmeli oraya sevgiyi muhabbet tohumları ekleri ibadetle sulamalı zikrullah'la yesertmeli yüreklerde öfke kin nefretle her türlü menfi duyguların tahakkümüne son vermeli
Leylei Berat hürmetine dargınlar barışmanın küskünler konuşmalı gülümsemeli yüzler birbirine çatık kaşlar düzelmeli yumruk eller çözülmeli kalplerdeki buzlar erimeli beraberce cennete yürümeli
Dini geleneğimizde ayrı bir önem affedilen üç aylardan Şaban ayının ortasına ulaşmak demek çok yakında ayların sultanı Ramazan'a kavuşmak demek evet bu buluşmanın müjdesini derinden dillendiren Berat geliyor
Leylei Berat suçların bağışlanması günahların affolunması nefsin esaretin sona ermesi rahmeti rahman ile kuşatılma gecesi Mahkumun ve beratına hükmedilmesiyle özgürlüğün tadına varması ve aklanması gibi mevla'nın nice isyankar ama ne diyeyim gönüllerin beraatına hükmedildiği kutlular safında yer alabilme ümidiyle yüreklerin çarptığı gece bu gece hatırına ilahi rahmet coşmuş yazdıkça yağıyor şu kulun gözleri kuru mu kalacak hala
Merhameti gazabını geçmiş olan Mevla tenezzül ediyor dünya semasına da bu kulun başı hala kibir ve enaniyetle dindik mi duracak rüku ve secdeye ne zaman varacak
Nimet olarak bahşedilen gözler kulaklar diller evet ne zaman onu kudret ve azametini hikmetle teslim edecek
Rahman ve rahim olan sesleniyor yok mu bağışlanma diline affedeyim yok mu rızık isteyen ikram edeyim musibete uğrayan yok mu afiyet şifa bahşedeyim şu muhtaç kul ses vermeyecek mi bu lahuti davete yakarmayacak mı kapanıp secdeye ilahi geldim kapına sığındım affına muhtacım sana ne varlıkta gördüm ne dünyalıkta ne olursa olsun aşkını muhabbetini ver bana
Kendileri aleyhine aşırı giden kullarım Allah'a rahmetinden ümidinizi kesmeyin şüphesi Allah bütün günahları affeder çünkü o çok bağışlayandır çok merhamet edendir buyuran ulu Mevla Settar ismine iltica ediyoruz cümle ayıplarımızın setri için tevvap ismini iltica ediyoruz inabe ve tövbelerimizin kabulü için ya rabbi tövbelerimizi de bizi de kabul eder
Berat nefsimizi sigaya çekmek için büyük bir fırsat hesap günü gelmezden önce kendi elinizle kendi yakamızdan tuttuğu olmuş münker nekir misali kendimize hesap sorduğumuz vicdan terazimizde amellerimizi taktığımız ölçü ve takdir gecesi eylemeli bu geceyi amel çokluğuna itibaren olmaz kulumlndan Halıkı hoşlanmayınca deyip rekatların sayısını değil ihlasını huşunu artırma gayretiyle bir kez Allah dese aşk ile insan dökülür cümle günah misli Hazan mısranın dile getirdiği hakikatle şükür secdesine varmalı affa mazhar olmuş olarak secdelerden kalkmalı bu gece
Hani Kur'an ifk hadisesinden bahsediyor da bize soruyor ya Allah'ın sizi bağışlanmasını arzu etmez misiniz diye Arzu etmez olur muyuz ya rabbi bir ses yankılanıyor gönül ufkumuzda
diyor ki Hak katında beraata Nail olabilmek için hata ve kusurları örtmeli yetimler garibe kol kanat germelisin vicdan terazini doğru tutmalı güçlünün değil haklının yanında olmalı zalime karşı mazluma sahip çıkmalısın affedenlerin affolunacağını hatırdan çıkarmamalısın günahın ne kadar çok olsa da canı gönülden yapacağın bir tövbeyle rahmeti gazabını geçmiş olan Mevlana seni de bağışlayacağından Ümit var olmalısın ama bu Ümit seni ihlasla kulluktan asla alı koymamalı ve Hz enes'i kulak veriyoruz ardından.
Bir gün ilahi berat'ın örnek temsilcisi Resulullah ile muhabbetteyken aralanıyor da gayp perdesi neler söyreyliyor o anda kainatın efendisi Resulullah sas oturmakta iken birdenbire dişleri görünecek kadar güldüğünü gördük Ömer radıyallahu anha sordu anam babam hakkı için söyle ya resulallah seni güldüren şey nedir hazreti peygamber sas cevap verdi ümmetimden iki kişi İzzet sahibi olan Rab Teala'nın huzurunda diz çökmüşler birisi şöyle diyor
Ya Rabbi kardeşimden benim hakkımı alıver Allah suçlanana kardeşin hakkını ver buyurdu Yarabbi dedi iyiliklerimden ona verecek hiçbir şeyim kalmadı Yarabbi öyleyse günahlarımdan bir kısmını yüklensin dedi şikayet eden bu sırada Resulullah hem gözleri yaşla doldu sonra söyleniyordu bu gerçekten korkunç bir gündür öyle ki o gün insanlar günahlarından bir kısmını başkası tarafından yüklenmesini ihtiyaç duyacaklardır sonra şöyle devam etti aziz ve celil olan Allah şikayet sahibine şöyle diyecek başını kaldır ve cennet bahçelerine bak o başını kaldıracak ve haykıracak ya rabbi gümüşten şehirler ve incilerle süslenmiş altından köşkler görüyorum bu hangi peygambere hangi şehide aittir. Bana bedelini verenindir peki buna kim sahip olacak ya Rabbi olan sen sahip olabilirsin nasıl ya rabbi kardeşini affederek
Affettim ya Rabbi
Bunun üzerine yüce Allah buyuracak ki kardeşin elinden tut ve onu da götür cennete kainatın medar-ı iftiharı gönüller sultanı resulümüz öğretti bize sevmeyi hoş görmeyi hata ve kusurları örtmeyi affetmenin gönlü huzurunu bağışlamanın engin sorurunu yaşama yolunda rehber oldu biz ümmetine
şimdi soralım kendimize birbirimizi affetmek ve resulümüzün yüzünü güldürmek için ölümün ötesi gününü bekleyeceğiz huzurullah Allah'a dava ile mi gideceğiz Hakkı bulan huzuruna eden başka bir şey mi ister ki beklemeyelim şu dağlar yıkılsın da kıyamet kopsun yakalayacaksa eğer varlık benlik dağlarımız yıkılsın o halde yıkmalı benlik dağlarını Gönül bağını sürmeli oraya sevgiyi muhabbet tohumları ekleri ibadetle sulamalı zikrullah'la yesertmeli yüreklerde öfke kin nefretle her türlü menfi duyguların tahakkümüne son vermeli
Leylei Berat hürmetine dargınlar barışmanın küskünler konuşmalı gülümsemeli yüzler birbirine çatık kaşlar düzelmeli yumruk eller çözülmeli kalplerdeki buzlar erimeli beraberce cennete yürümeli
