Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Beni yavaş götürün (2 Kullanıcı)

zarife_76

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
20 Eyl 2006
Mesajlar
1,066
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
48
(Kalkma!) deyip, oturdu gelip yanıbaşıma.
Sonra, koyup uyudu başını kucağıma.
 

Huyela

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Eki 2006
Mesajlar
2,345
Tepki puanı
1
Puanları
36
Yaş
41
Konum
İstanbul

Benî İsrail zamanında salih bir kimsenin üç oğlu vardı.
Bir gün bu zât hastalanır ve hayatından da ümit kesilir.
Üç oğlandan en büyüğü, küçük kardeşlerini çağırıp;
-Ey kardeşlerim, babamız ağır hasta ve bakıma da ihtiyacı var.
Fakat bakımı, hizmeti çok ağırdır, zordur.
Babamızın epeyce de malı var. Benim size teklifim,
babamızın malını siz alın ve bakımını,
hizmetini de bana bırakın, der.



Kardeşleri bu teklife itiraz etmezler, malları alıp bölüşürler
ve babalarının bakımını, hizmetini de ağabeylerine bırakırlar.
Büyük oğlan, salih bir kimse olduğu için babasının hizmetini,
kendisine nimet, ganimet ve ibâdet bilir ve babasının vefâtına kadar da
bu hizmeti yapar. Fakat hanımının bu işe hiç gönlü râzı olmaz
ve malı almadığı için onunla münakaşa eder.
O ise hanımına;



-Ey hatun, ben babama mirâs için değil, Allah rızâsı için
hizmet ediyor ve onun hayır duâsını almak istiyorum.
Hayır ise, sizin bildiğiniz gibi malda, mülkte, makamda değildir.
Bir kimsenin dünya dolusu malı olsa fakat o malın bereketi olmasa,
o malda hayır yoktur. Hayır, ancak berekettedir, der.



Ve büyük oğlana bir gece rüyâsında;
-Git, filan yerde yüz altın vardır. Onu al nafaka yap denir. O ise;
-Onda bereket var mıdır? diye sorar. Cevap olarak;
-Hayır yoktur denir. Bunun üzerine;
-Bereket olmayan şey bana lâzım değildir, cevabını verir
ve bu gördüğü rüyâyı hanımına da anlatır. Hanımı,
rüyâsında bildirilen altınları gidip almadığı için onunla münakaşa eder,
ileri-geri konuşur.



Ertesi gece tekrar rüyasında; “Filan yerde 10 altın vardır, git al” denilir.
O yine bereket olup olmadığını sorar. Bereket olmadığını anlayınca
yine almaya gitmez. Üçüncü gece kendisine yine rüyâda;
“Filan yerde bir altın vardır, onu al da harçlık yap” denilir.
O da bereketi olup olmadığını sorunca; “çok bereketlidir” cevabını alır ve uyanır.
Hemen rüyâda bildirilen yere gider, o bir altını alır,
pazara gidip iki tane balık satın alır. Balıkları eve getirip karınlarını
yardığı zaman, balıkların karnında çok kıymetli ve iki dirhem ağırlığında
kırmızı birer cevher olduğunu görür.



Bunlardan birisini pazara götürüp satmak ister.
Fakat hiç kimsenin almaya gücü yetmez. Nihayet 30 bin altın
kıymeti ile zamanın hükümdarına satar. Sevinçle evine gelir
ve cenâbı Hakka şükürler eder. Hükümdar o cevherin
bir eşini daha araştırır fakat hiç kimsede bulamaz.
‘Tekrar ona soralım belki vardır’ diyerek gelirler. ‘Bende vardır’
deyince, onu da 70 bin altına satar ve böylece son derece zengin olur.
Gece yattığı zaman rüyâsında kendisine;



“Ey kişi, cenâbı Hakkın sana bu kadar lütuf ve ihsânı,
bakıma muhtaç olan babana, ihlâs ile etmiş olduğun hizmet sebebi iledir.
Âhirette sana yapılacak ihsânı ise, anlatmak mümkün değildir” denir.
Netice olarak ana-babaya, muhtaç olsalar bile;
ihtiyaçları olduğu için değil, Allahü teâlânın emri olduğu
ve Onun rızâsı için bakmalı, hizmet etmelidir.
 
Y

YAGMURBEY

“Ey kişi, cenâbı Hakkın sana bu kadar lütuf ve ihsânı,
bakıma muhtaç olan babana, ihlâs ile etmiş olduğun hizmet sebebi iledir.
Âhirette sana yapılacak ihsânı ise, anlatmak mümkün değildir” denir.
Netice olarak ana-babaya, muhtaç olsalar bile;
ihtiyaçları olduğu için değil, Allahü teâlânın emri olduğu
ve Onun rızâsı için bakmalı, hizmet etmelidir.



ALLAH razı olsun KARDEŞ paylaşım için..

hayırlı ve bereketli bol dualı cumalar olsun..
 

Huyela

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Eki 2006
Mesajlar
2,345
Tepki puanı
1
Puanları
36
Yaş
41
Konum
İstanbul
“Ey kişi, cenâbı Hakkın sana bu kadar lütuf ve ihsânı,
bakıma muhtaç olan babana, ihlâs ile etmiş olduğun hizmet sebebi iledir.
Âhirette sana yapılacak ihsânı ise, anlatmak mümkün değildir” denir.
Netice olarak ana-babaya, muhtaç olsalar bile;
ihtiyaçları olduğu için değil, Allahü teâlânın emri olduğu
ve Onun rızâsı için bakmalı, hizmet etmelidir.



ALLAH razı olsun KARDEŞ paylaşım için..

hayırlı ve bereketli bol dualı cumalar olsun..

Allahü teala razı olsun.

Sizinde cumanız mübarek olsun.

Teşekkür ederim.
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt