Tarikat Nedir?
Tarikat Nedir?
Selamün Aleyküm Kardeşlerim. Ilk önce Yanliş Birşey Yazarsam Ne Olur Affedin çünkü Bu Konuda Fikir Sahibi Değilim. Benim çevremdede Bazi Tarikatlara Katilan Insanlar Var Ben Anlamiyorum Bunlarin Hepsi Farkli Nahşibenti, Nurcu, şafi Vb. Bunlari Birbirinden Ayiran Nedir. Bir Forumdada şahit Oldum Ishak Yakup Kardeşim Farkli Mücahit58 Kardeşim Farkli şeyleri Savunuyorlr. Biri ölmüşleri Kullanarak Dua Edilmez Diğeri Edilir Gibi. Bende Böyle Topluluklara Katilmak Istiyorum Ama Yanliş Bir şeyler öğrenmekten Korkuyorum Açikcasi. Aslinda Hepsinin Yolu Allah Yolu Ama Neden Düşünceler Ve Bildikleri şeyler Değişik. Yanlişim Varsa özür Dilerim Tartişilacak Bir Konu Olsun Istemiyorum. Sadece Gerçeği öğrenmek Istiyorum. Allah Razi Olsun. Selametle
Selamun Aleyküm Kardeşim. Öncelikle yukarıda yazının bir bölümündeki Şafi kelimesini tarikat olarak biliyorsun ama o tıpki Hanefi, Hanbeli gibi bir Mezhebin ismidir. Sana tavsiyem Allah yolunda yürü yeter. Allahü Teala İnsana akıl vermiş kullanmayı da bize bırakmış. Selametle kal Saygılarımla.
Tarikat nedir?
--------------------------------------------------------------------------------
Tarikat, tasavvufun sistemleşmiş şeklidir. Tarîkatlar, hakikatlerin yollarıdır. (1)
Tarîkatlar, şeriatın birer delili, ab-ı hayat dağıtan bir kevser kaynağıdırlar. (2) Asırlardır nice ehl-i iman, bu menba’dan içmiş, bu muazzam hazineden istifade etmiştir.
Tarîkat, Resulullah’ın miracının gölgesinde kalb ayağıyla ruhanî bir seyr ü sülûktur. (3)
Tarîkat, hakîkate giden bir yol olmakla beraber, tek yol değildir. Bütün hak tarikatlar, esaslarını Kur’ândan almışlardır.
Tarîkatı kabul etmek istemeyen bazı kimselerin, “Hz. Peygamber devrinde tarikat mı vardı?” şeklindeki soruları, bir cerbezeden ibarettir.
Zira, tarîkatın bütün esasları, zaten Resulullah’ın tatbikatına dayanmaktadır. Yani, uygulama vardır, fakat adı tarikat değildir. Tarikatın belli bir sistem içinde ortaya çıkması , hicri 3. asra dayanır. Cüneyd-i Bağdadî, Bayezid-i Bistami gibi zatlar, tarîkatın ilk önderlerindendir. Daha sonraki dönemlerde gelen Şah-ı Nakşibend, Abdülkadir-i Geylanî, Mevlâna Celaleddin-i Rûmi, İmam-ı Rabbani gibi zatlar ise, tarîkatın en meşhur kahramanlarıdırlar.
Kaynaklar:
1. Nursi, Sözler, s 464
2. Bkz. Nursi, Mektubat, s. 444-445
3. Bkz. Nursî, Mektubat, s. 443