Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Ben Sustum Sen Söyle Sensizligimi (1 Kullanıcı)

ferahhfeza

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
18 Ağu 2007
Mesajlar
10,922
Tepki puanı
8
Puanları
0
Yaş
47
Web Sitesi
ferahhfeza.blogcu.com
zuleyha_charm_jpg_thumb.jpg


Ey yâr, susuşum sözümü esirgemekten değil. Sana değen sözleri çoktan yitirdim; dudağım avare, dilim perişan.

Aklım ermiyor ki, sustuğumu bileyim. Kalbim ayılmıyor ki sana hitap edeyim. Kelimelerin sıcağı kaçmış, hece hece küllenmişler; sükût lehçesinde aç susuz bir mülteciyim şimdi. Seni taşa benzettiler. Öyle dilsiz, öyle hayatsız, öyle duygusuz diye. Değirmende konuşan taş değil midir peki? Acıyı öğütüp ekmek eyleyen senin dönüşün değil mi? Sen değil misin kabrimi bekleyen sadık yâr? Dillerin sustuğu yerde sen değil miydin ısrarla adını söyleyen unutulanların? Sen değil misin nice dertlinin derdini hiç itirazsız dinleyen?

Sahiden taş mı kesildin? Oysa, sen sözlere efsûn bağışlayan dudaksın. Nefesi boşluğun hapsinden kurtarırsın. (Belki de her ses bir mahpusun kırılmış zincirlerinin şakırtısıdır.) Sana değdiği yerde dirilir sessizlik. Sana vuruldukça hece hece kanatlanır suskunluk; şiirlerin ufkuna yükselir söz, öykülerin kuytularında giyinir. Sen, dağı delen Ferhat’sın; söz ki dağı kar gibi eritir de Şirin yâri sımsıcak kucaklar. Sen Aslı’ya Kerem’sin; ses ki çatlak dudaklardan sızan kevserdir. Sen Kerem’in Aslı’sın; söz ki tek bir hecesi bizi varlığın koynuna saklar; “Ol!”sözü hatırına yokluk varlığa yüz bulur.

Taşın sözü yok mudur ey yâr? Taş dediğin konuşur. Zamanın dudağıdır. Çatlaklarından acılar sızar; kuytularında çocuk gülüşleri gibi neşeler saklar. Taş dediğin susar. Zamanın dilidir; bir bakışında nice gürültüyü susturur; anlamsız telaşları dağıtır, hoyrat koşturmaları durdurur. Kadîm zamanlar içinden sızıp gelen bir kan gibidir taş; nabzımızı doldurur.

Taş zamanla eskimez mi? Sen zamansın, ey yâr, gelir ve gidersin. Saatlerin kadranında uslu uslu gezinirsin amma saçlarımı değil sadece kemiklerimi dağıtırsın. Usulca sokulursun odama; “tik-tak”, sadece “tik-tak”, eşyalarımı değil sadece beni de benden çalarsın; sevdiğimle arama ayrılıklar koyansın. Sen çoğaldıkça ben azaldım; seni tükettim derken ben tükendim. Sen zamansın, ey yâr, pek kıskançsın.

Taş kesilmişsin ki sana vefasız dediler. Tanımazmışsın beni. Adımı bile anmazmışsın. Güzellikten hiç anlamazmışsın. Mehtabı kucaklayan sen değil misin her defasında? Günün ilk ışıkları sana koşmadı mı her sabah? Nice surlarda masum bebekleri bekleyen sendin. Nice sütunlarda fısıltılı dualara fısıltını ekleyen sensin. Köprülerde kemerlerde yâri yâre kavuşturan senin metanetin değil mi? Çeşmelerden serin sulara yol veren senin serinliğin değil mi? Dereler boyu suların elinden tutup şarkılar söyleyen sen değil misin?

Aslında kendi taşını dikiyor değil mi insan? Her gün bir önceki günde bırakırız bedenimizi. Her yeni günün sabahında eskimiş bedenlerini yüklenir gibi insan. Sanki yakamızda çocukluk fotoğrafımızı taşır gibi yürürüz yeni zamanlara. Kendi cenazesini kaldırır gibidir insan. Baktığımız her yüzün ardında eskimiş yüzler saklıdır. Şimdiki bedenimiz daha öncekilerin başını bekleyen konuşkan bir taştır. Ölmüş yanlarımızı hatırlatır. Bir taş gibi ağırlaşır gözlerimizin karası. Var-yok arası bir titreyişe dönüşür nefesimiz. İki nefes ortasında dikilir taşımız. Taştan taşa koşar bakışımız. Hatıralarda saklı, solgun fotoğraflara nakışlı yüzler üzerine uzanır gölgesi.

Sen değilsin; taş benim ey yâr. Kendimi taşımaya mecâlim yok. Kendime söyleyecek sözüm yok. Kabrimden kalbine taşınıyorum ey yâr. Suskunluğum taş olmaklığımdan. Sözsüzlüğüm sözümü taşa devrettiğim için.

Bağrımda ağır ve soğuk bir suskunluk... Taşıdığım sensin ey yâr. Söze sığdıramadığım. Ve hiç susturamadığım. Ne oldu kalbime? Katılaştı, katılaştı. Taştan da katılaştı. Ağlarsa, taşlar ağlar. Ben ağlayamadım; sen ağla... Taş değil misin ey yâr?

SENAİ DEMİRCİ...
 

Kur'ana sevdalı

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
5 Ara 2008
Mesajlar
2,706
Tepki puanı
2
Puanları
0
Yaş
49
Allah razı olsun Aminenur kardeşim,emeğine sağlık,tek kelimeyle süper bir paylaşım.Senai hocamın da yüreğine sağlık.
 

ferahhfeza

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
18 Ağu 2007
Mesajlar
10,922
Tepki puanı
8
Puanları
0
Yaş
47
Web Sitesi
ferahhfeza.blogcu.com
Bağrımda ağır ve soğuk bir suskunluk... Taşıdığım sensin ey yâr. Söze sığdıramadığım. Ve hiç susturamadığım. Ne oldu kalbime? Katılaştı, katılaştı. Taştan da katılaştı. Ağlarsa, taşlar ağlar. Ben ağlayamadım; sen ağla... Taş değil misin ey yâr?
 

AY-YA

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
15 Ara 2008
Mesajlar
2,370
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
35
çok güzel ya senai demircinn yazılarına hastayım yüreğinize sağlık allah c.c emanet olunuz
 

Emanet

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Nis 2008
Mesajlar
3,574
Tepki puanı
34
Puanları
48
Yaş
39



Ey yâr, susuşum sözümü esirgemekten değil. Sana değen sözleri çoktan yitirdim; dudağım avare, dilim perişan.


Aklım ermiyor ki, sustuğumu bileyim. Kalbim ayılmıyor ki sana hitap edeyim. Kelimelerin sıcağı kaçmış, hece hece küllenmişler; sükût lehçesinde aç susuz bir mülteciyim şimdi. Seni taşa benzettiler. Öyle dilsiz, öyle hayatsız, öyle duygusuz diye. Değirmende konuşan taş değil midir peki? Acıyı öğütüp ekmek eyleyen senin dönüşün değil mi? Sen değil misin kabrimi bekleyen sadık yâr? Dillerin sustuğu yerde sen değil miydin ısrarla adını söyleyen unutulanların? Sen değil misin nice dertlinin derdini hiç itirazsız dinleyen?



Sahiden taş mı kesildin? Oysa, sen sözlere efsûn bağışlayan dudaksın. Nefesi boşluğun hapsinden kurtarırsın. (Belki de her ses bir mahpusun kırılmış zincirlerinin şakırtısıdır.) Sana değdiği yerde dirilir sessizlik. Sana vuruldukça hece hece kanatlanır suskunluk; şiirlerin ufkuna yükselir söz, öykülerin kuytularında giyinir. Sen, dağı delen Ferhat’sın; söz ki dağı kar gibi eritir de Şirin yâri sımsıcak kucaklar. Sen Aslı’ya Kerem’sin; ses ki çatlak dudaklardan sızan kevserdir. Sen Kerem’in Aslı’sın; söz ki tek bir hecesi bizi varlığın koynuna saklar; “Ol!”sözü hatırına yokluk varlığa yüz bulur.



Taşın sözü yok mudur ey yâr? Taş dediğin konuşur. Zamanın dudağıdır. Çatlaklarından acılar sızar; kuytularında çocuk gülüşleri gibi neşeler saklar. Taş dediğin susar. Zamanın dilidir; bir bakışında nice gürültüyü susturur; anlamsız telaşları dağıtır, hoyrat koşturmaları durdurur. Kadîm zamanlar içinden sızıp gelen bir kan gibidir taş; nabzımızı doldurur.



Taş zamanla eskimez mi? Sen zamansın, ey yâr, gelir ve gidersin. Saatlerin kadranında uslu uslu gezinirsin amma saçlarımı değil sadece kemiklerimi dağıtırsın. Usulca sokulursun odama; “tik-tak”, sadece “tik-tak”, eşyalarımı değil sadece beni de benden çalarsın; sevdiğimle arama ayrılıklar koyansın. Sen çoğaldıkça ben azaldım; seni tükettim derken ben tükendim. Sen zamansın, ey yâr, pek kıskançsın.



Taş kesilmişsin ki sana vefasız dediler. Tanımazmışsın beni. Adımı bile anmazmışsın. Güzellikten hiç anlamazmışsın. Mehtabı kucaklayan sen değil misin her defasında? Günün ilk ışıkları sana koşmadı mı her sabah? Nice surlarda masum bebekleri bekleyen sendin. Nice sütunlarda fısıltılı dualara fısıltını ekleyen sensin. Köprülerde kemerlerde yâri yâre kavuşturan senin metanetin değil mi? Çeşmelerden serin sulara yol veren senin serinliğin değil mi? Dereler boyu suların elinden tutup şarkılar söyleyen sen değil misin?



Aslında kendi taşını dikiyor değil mi insan? Her gün bir önceki günde bırakırız bedenimizi. Her yeni günün sabahında eskimiş bedenlerini yüklenir gibi insan. Sanki yakamızda çocukluk fotoğrafımızı taşır gibi yürürüz yeni zamanlara. Kendi cenazesini kaldırır gibidir insan. Baktığımız her yüzün ardında eskimiş yüzler saklıdır. Şimdiki bedenimiz daha öncekilerin başını bekleyen konuşkan bir taştır. Ölmüş yanlarımızı hatırlatır. Bir taş gibi ağırlaşır gözlerimizin karası. Var-yok arası bir titreyişe dönüşür nefesimiz. İki nefes ortasında dikilir taşımız. Taştan taşa koşar bakışımız. Hatıralarda saklı, solgun fotoğraflara nakışlı yüzler üzerine uzanır gölgesi.



Sen değilsin; taş benim ey yâr. Kendimi taşımaya mecâlim yok. Kendime söyleyecek sözüm yok. Kabrimden kalbine taşınıyorum ey yâr. Suskunluğum taş olmaklığımdan. Sözsüzlüğüm sözümü taşa devrettiğim için.



Bağrımda ağır ve soğuk bir suskunluk... Taşıdığım sensin ey yâr. Söze sığdıramadığım. Ve hiç susturamadığım. Ne oldu kalbime? Katılaştı, katılaştı. Taştan da katılaştı. Ağlarsa, taşlar ağlar. Ben ağlayamadım; sen ağla... Taş değil misin ey yâr?



SENAİ DEMİRCİ...

Sen değilsin; taş benim ey yâr. Kendimi taşımaya mecâlim yok. Kendime söyleyecek sözüm yok. Kabrimden kalbine taşınıyorum ey yâr. Suskunluğum taş olmaklığımdan. Sözsüzlüğüm sözümü taşa devrettiğim için.


Bağrımda ağır ve soğuk bir suskunluk... Taşıdığım sensin ey yâr. Söze sığdıramadığım. Ve hiç susturamadığım. Ne oldu kalbime? Katılaştı, katılaştı. Taştan da katılaştı. Ağlarsa, taşlar ağlar. Ben ağlayamadım; sen ağla... Taş değil misin ey yâr?



senai demirci'nin mükemmel bir yazısı..
ALLAH razı olsun paylaştığın için ablam..
RABBİME emanetimsin...
 

ferahhfeza

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
18 Ağu 2007
Mesajlar
10,922
Tepki puanı
8
Puanları
0
Yaş
47
Web Sitesi
ferahhfeza.blogcu.com




Sen değilsin; taş benim ey yâr. Kendimi taşımaya mecâlim yok. Kendime söyleyecek sözüm yok. Kabrimden kalbine taşınıyorum ey yâr. Suskunluğum taş olmaklığımdan. Sözsüzlüğüm sözümü taşa devrettiğim için.




Bağrımda ağır ve soğuk bir suskunluk... Taşıdığım sensin ey yâr. Söze sığdıramadığım. Ve hiç susturamadığım. Ne oldu kalbime? Katılaştı, katılaştı. Taştan da katılaştı. Ağlarsa, taşlar ağlar. Ben ağlayamadım; sen ağla... Taş değil misin ey yâr?



senai demirci'nin mükemmel bir yazısı..
ALLAH razı olsun paylaştığın için ablam..

RABBİME emanetimsin...

Aslında kendi taşını dikiyor değil mi insan? Her gün bir önceki günde bırakırız bedenimizi. Her yeni günün sabahında eskimiş bedenlerini yüklenir gibi insan. Sanki yakamızda çocukluk fotoğrafımızı taşır gibi yürürüz yeni zamanlara. Kendi cenazesini kaldırır gibidir insan. Baktığımız her yüzün ardında eskimiş yüzler saklıdır. Şimdiki bedenimiz daha öncekilerin başını bekleyen konuşkan bir taştır. Ölmüş yanlarımızı hatırlatır. Bir taş gibi ağırlaşır gözlerimizin karası. Var-yok arası bir titreyişe dönüşür nefesimiz. İki nefes ortasında dikilir taşımız. Taştan taşa koşar bakışımız. Hatıralarda saklı, solgun fotoğraflara nakışlı yüzler üzerine uzanır gölgesi.

teşekkür ederim :)

biraz geç olmuş bin özür B)B)

selam ve baki dua ile
 

kalbiminurlandır

Eposta Onaylanmamış Üyeler
Katılım
7 Tem 2008
Mesajlar
4,040
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
35
Bağrımda ağır ve soğuk bir suskunluk... Taşıdığım sensin ey yâr. Söze sığdıramadığım. Ve hiç susturamadığım. Ne oldu kalbime? Katılaştı, katılaştı. Taştan da katılaştı. Ağlarsa, taşlar ağlar. Ben ağlayamadım; sen ağla... Taş değil misin ey yâr?

.......... B) ..........

emeğinize sağlık değerli ablam. maşaAllah BarekAllah.
selametle....:H
 

gülsengül

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
27 Eyl 2008
Mesajlar
5,816
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
45
Selamünaleyküm güzel kardeşim
Allah razı olsun Senai Demircinin harika yazılarından birisiydi, emeğine sağlık paylaşım için teşekkür ederim..
Allaha emanet ol
selam ve dua ile...
 

ferahhfeza

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
18 Ağu 2007
Mesajlar
10,922
Tepki puanı
8
Puanları
0
Yaş
47
Web Sitesi
ferahhfeza.blogcu.com
Bağrımda ağır ve soğuk bir suskunluk... Taşıdığım sensin ey yâr. Söze sığdıramadığım. Ve hiç susturamadığım. Ne oldu kalbime? Katılaştı, katılaştı. Taştan da katılaştı. Ağlarsa, taşlar ağlar. Ben ağlayamadım; sen ağla... Taş değil misin ey yâr?


.......... B) ..........

emeğinize sağlık değerli ablam. maşaAllah BarekAllah.

selametle....:H

teşekkür ederim güzel kardeşim .
hocamızın yüreine saglık olsun .
selam ve dua ile
 

Cikmaz~Sokak

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
3 Tem 2009
Mesajlar
293
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
30
Bağrımda ağır ve soğuk bir suskunluk... Taşıdığım sensin ey yâr. Söze sığdıramadığım. Ve hiç susturamadığım. Ne oldu kalbime? Katılaştı, katılaştı. Taştan da katılaştı. Ağlarsa, taşlar ağlar. Ben ağlayamadım; sen ağla... Taş değil misin ey yâr?...

Coook güzel bir paylasim gerçekten..
Saol bizimle paylastigin için
 

erdal

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
15 Nis 2006
Mesajlar
3,212
Tepki puanı
1
Puanları
38

Selamın aleyküm Aminenur kardeşim...

O gün yazılamayan . yazılamadan cevaplanan yazımı şimdi yazabilme gayreti verdiği için Yüceler yücesi Rabbimize hududsuz şükürler ediyorum...
Sizdende özür beyan ediyorum.Hakkınızı helal ediniz.Bu davranış bu acizin samimiyet ve adanmışlık konusunda ne kadar zelil olduğunun nişanesini ortaya koymaktadır.Nasıl olması gerektiğini Hocaefendinin dilinden,kırık testisinden okuyalım.

''Allahın ,samimiyet karşısındaki lütfü başka türlü olur.İnsan hergün kalbini mercekten geçirmeli sonra işe koyulmalı , meşru bir meseleyi bile Allah rızası için yapılan işlere karıştırmamalıdır.

Sen kendini hiç düşünme.Düşünecekse seni başkaları düşünsün.
Meşru dairedeki zevk ve lezzetleri dahi sana arkadaşların zorla kabul ettirsin.Sen ölesiye çalışırken dostların ''yeter ,gel artık'' desin...kolundan tutup seni cebren düğün odasına soksun.''Adanmışlık'' budur.
Adanmışlık , Allah rızası uğrunda yaptığı işler dışında herşeyi kendine haram bilmektir.......''

Hiç bir nefesi boşa verdirip aldırmayan yüceler yücesi Rabbimiz,
nefesini değil hayatını gaflette geçiren bizlere uyanmayı keremiyle lütfeylesin inşaAllah...
Selamet-i iman diliyorum sizlere...
 

ferahhfeza

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
18 Ağu 2007
Mesajlar
10,922
Tepki puanı
8
Puanları
0
Yaş
47
Web Sitesi
ferahhfeza.blogcu.com
Selamın aleyküm Aminenur kardeşim...

O gün yazılamayan . yazılamadan cevaplanan yazımı şimdi yazabilme gayreti verdiği için Yüceler yücesi Rabbimize hududsuz şükürler ediyorum...
Sizdende özür beyan ediyorum.Hakkınızı helal ediniz.Bu davranış bu acizin samimiyet ve adanmışlık konusunda ne kadar zelil olduğunun nişanesini ortaya koymaktadır.Nasıl olması gerektiğini Hocaefendinin dilinden,kırık testisinden okuyalım.

''Allahın ,samimiyet karşısındaki lütfü başka türlü olur.İnsan hergün kalbini mercekten geçirmeli sonra işe koyulmalı , meşru bir meseleyi bile Allah rızası için yapılan işlere karıştırmamalıdır.

Sen kendini hiç düşünme.Düşünecekse seni başkaları düşünsün.
Meşru dairedeki zevk ve lezzetleri dahi sana arkadaşların zorla kabul ettirsin.Sen ölesiye çalışırken dostların ''yeter ,gel artık'' desin...kolundan tutup seni cebren düğün odasına soksun.''Adanmışlık'' budur.
Adanmışlık , Allah rızası uğrunda yaptığı işler dışında herşeyi kendine haram bilmektir.......''

Hiç bir nefesi boşa verdirip aldırmayan yüceler yücesi Rabbimiz,
nefesini değil hayatını gaflette geçiren bizlere uyanmayı keremiyle lütfeylesin inşaAllah...

Selamet-i iman diliyorum sizlere...


aleykum selam .. kıymetli abimiz...
estağfirullah ne özürü abi...hakkımız yoktur .. varsa helalı hoş olsun inşaALLAH ...
nefesini değil hayatını gaflette geçiren bizlere uyanmayı keremiyle lütfeylesin inşaAllah AMİN ECMAİN ...

işte bu noktada . senai hocamızın bu güzel yazısı .. aslında gaflette oldugumu bize çok güzel hatırlatıyor ..

taşı , taşa bezzetmekle ve aşık veyselcesine..
sadık yarım taşdır diyor ..
diyor ki mezarımı kıyamete kadar ançak .. o yar bekler diyor...
taşı taş olmaktan çıkarmış.. ve hayatımızın dönemeçlerinde..
taşla serüvenlerimizi kendine yakışan hoş uslupuyla ne güzelde anlatmış...
derdimi ançak taşa dökerim ..
sadık yarım sabır taşım olu_ verir demiş...

adım adım yavaş yavaş ..ölümün soguk yüzünün yaklaştıgını..
günlük yaşantımızda . taştan taşa koştugumuzu ve yine sonunda .. bir taşın dibinde .. küçük kıyametimiznden . büyük kıyametimizin kopmasına kadar sadık yarimizin dizi dibinde . bekleme salonuna alınacagımızı ..


ömrümüz nihayete erdiginde .. elimizde tek sermayemiz ..
hocaefendinin buyurdukları gibi
''Bir roman yazsaydım adını Ve İnsan Aldandı " koyardım

elimizdeki tek kalan ve insan ALDANDI.. degilde inşaALLAH ..
ve !! insan ADANDI olur inşaALLAH ...

rabbmize emanet olunuz abi .. inşaALLAH başınızı agrıtmamışımdır .. af ola...

selam ve dua ile ...
 

ferahhfeza

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
18 Ağu 2007
Mesajlar
10,922
Tepki puanı
8
Puanları
0
Yaş
47
Web Sitesi
ferahhfeza.blogcu.com
Selamünaleyküm güzel kardeşim
Allah razı olsun Senai Demircinin harika yazılarından birisiydi, emeğine sağlık paylaşım için teşekkür ederim..
Allaha emanet ol
selam ve dua ile...


aleykum selam güzel kardeşim...
rabbim cümlemizden razzı olsun inşaALLAH ..
hayırla kalın iman üzerine göçün
selam ve dua ile B)
 

erdal

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
15 Nis 2006
Mesajlar
3,212
Tepki puanı
1
Puanları
38
aleykum selam .. kıymetli abimiz...
estağfirullah ne özürü abi...hakkımız yoktur .. varsa helalı hoş olsun inşaALLAH ...
nefesini değil hayatını gaflette geçiren bizlere uyanmayı keremiyle lütfeylesin inşaAllah AMİN ECMAİN ...

işte bu noktada . senai hocamızın bu güzel yazısı .. aslında gaflette oldugumu bize çok güzel hatırlatıyor ..

taşı , taşa bezzetmekle ve aşık veyselcesine..
sadık yarım taşdır diyor ..
diyor ki mezarımı kıyamete kadar ançak .. o yar bekler diyor...
taşı taş olmaktan çıkarmış.. ve hayatımızın dönemeçlerinde..
taşla serüvenlerimizi kendine yakışan hoş uslupuyla ne güzelde anlatmış...
derdimi ançak taşa dökerim ..
sadık yarım sabır taşım olu_ verir demiş...

adım adım yavaş yavaş ..ölümün soguk yüzünün yaklaştıgını..
günlük yaşantımızda . taştan taşa koştugumuzu ve yine sonunda .. bir taşın dibinde .. küçük kıyametimiznden . büyük kıyametimizin kopmasına kadar sadık yarimizin dizi dibinde . bekleme salonuna alınacagımızı ..


ömrümüz nihayete erdiginde .. elimizde tek sermayemiz ..
hocaefendinin buyurdukları gibi
''Bir roman yazsaydım adını Ve İnsan Aldandı " koyardım

elimizdeki tek kalan ve insan ALDANDI.. degilde inşaALLAH ..
ve !! insan ADANDI olur inşaALLAH ...

rabbmize emanet olunuz abi .. inşaALLAH başınızı agrıtmamışımdır .. af ola...

selam ve dua ile ...

Selamın Aleyküm ...Gönül güzelliklerini güzel yüreğine doldurmuş Kardeşim...
İnşaAllah , aldananlardan değil adananlardan olabilmek uğrunda ki gayretlerimize yüceler yücesi Rabbimiz güç versin.Bizi ümitsizliğe düşenlerden ve yüz çevirenlerden eylemesin .Bizi sırat-ı müstakim'den ayırmasın ....
Dikili bir taşı dahi olmayanlardan olabilmek temennisiyle sonsuz hikmet sahibimiz Rabbimize emanet olunuz...
 

ferahhfeza

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
18 Ağu 2007
Mesajlar
10,922
Tepki puanı
8
Puanları
0
Yaş
47
Web Sitesi
ferahhfeza.blogcu.com
Selamın Aleyküm ...Gönül güzelliklerini güzel yüreğine doldurmuş Kardeşim...

İnşaAllah , aldananlardan değil adananlardan olabilmek uğrunda ki gayretlerimize yüceler yücesi Rabbimiz güç versin.Bizi ümitsizliğe düşenlerden ve yüz çevirenlerden eylemesin .Bizi sırat-ı müstakim'den ayırmasın ....

Dikili bir taşı dahi olmayanlardan olabilmek temennisiyle sonsuz hikmet sahibimiz Rabbimize emanet olunuz...


aleykum selam abi .. çok teşekkür ederim hüsünü zan buyurmuşsunuz..
güzel duanınza kalbi aminler ecmain olsun ...

Aslında kendi taşını dikiyor değil mi insan? Her gün bir önceki günde bırakırız bedenimizi. Her yeni günün sabahında eskimiş bedenlerini yüklenir gibi insan. Sanki yakamızda çocukluk fotoğrafımızı taşır gibi yürürüz yeni zamanlara. Kendi cenazesini kaldırır gibidir insan. Baktığımız her yüzün ardında eskimiş yüzler saklıdır. Şimdiki bedenimiz daha öncekilerin başını bekleyen konuşkan bir taştır. Ölmüş yanlarımızı hatırlatır. Bir taş gibi ağırlaşır gözlerimizin karası. Var-yok arası bir titreyişe dönüşür nefesimiz. İki nefes ortasında dikilir taşımız. Taştan taşa koşar bakışımız. Hatıralarda saklı, solgun fotoğraflara nakışlı yüzler üzerine uzanır gölgesi.

hak aşkını yeterinde filizlendiremedigimiz, taşlaşmış kalbimizi..
her dönüşü hayır olmayan, taşlaşmış dilimizi..
her düşüncesi fikri ..hayır olmayan ,taşlaşmış dimagmızı ,

taşlaşmış yastıklarımıza ,her ölü günün sonunda koydugumuzda ..
bir önceki günümüzün ,anımızın mezar taşını dikdiğimizde .. inşaALLAH ..
mezar yazımızda .. ve insan ADANDI olur ..
sizinde buyurdugunuz gibi
rabbim ümitsilige düşenlerden eylemesin bizleri inşaALLAH..
RAHMETİNİ MERHAMETİNİ ESİRGEMESİN BİZLERDEN
abi .. hayırlı nurlu günler dilerim .. rabbmize emanet olunuz ..
selam ve dua ile B)

 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt