Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Ben Ne Biçim Bir Müslümanım?‏ (1 Kullanıcı)

Delete

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Mar 2008
Mesajlar
6,076
Tepki puanı
15
Puanları
38
Ben Ne Biçim Bir Müslümanım?‏

İyi bir Müslüman mıyım?.. Kesinlikle değilim...

İyi bir Müslüman zaten kendisine iyi demez. Ben onlardan değilim. Gerçekten iyi Müslüman olmadığım için böyle konuşuyorum.

Bin türlü rezalet, zillet, esaret, hakaret altında keyfime bakıyorum. Yazıklar olsun bana!

Sabah kahvaltısı, öğle yemeği, ikindi çayı, akşam taamı... Bunları hiç atlattığım yok. Peki, İslâmî vazifelerimi hakkıyla yapabiliyor muyum? Heyhat!.. Efsus ki efsus...

Arada bir kırlara piknik yapmaya bile gidiyorum. Bende vicdan olsaydı, İslâm’a böylesine saldırıldığı, Müslümanların böylesine ezildiği bir zamanda gezip tozmayı, piknik yapmayı nefsime haram ederdim.

Namaz kılıyorum ama nasıl? Hakkını vererek, dosdoğru bir şekilde eda edebiliyor muyum?.. Hayır hayır, kendimi aldatmayayım. Ben iyi bir Müslüman olsaydım, namazı böyle kılmazdım.

Her gün bir yazı kaleme alıp gazeteye gönderiyorum. Bu küçücük hizmet yeterli midir? Bu yazılar acaba gerçekten hizmet midir?

Ben iyi bir Müslüman olsaydım Filistin’de, Irak’ta, Afganistan’da, Şarkî Türkistan’da ve daha nice yerde Müslüman kardeşlerimin mâruz kaldığı zulüm, işkence, çileler karşısında kahrımdan yataklara düşmem, kendimi yerden yere atmam gerekmez miydi? Vah vah, tüh tüh demekle iş biter mi?

İyi Müslüman olsam gülebilir miydim? Asla!.. Hep hüzünlü olmam, sık sık bir kenara çekilip göz yaşı dökmem gerekmez miydi?

İzzet-i nefs diye bir şey tutturmuş gidiyoruz. İslâm’ın, Ümmet’in izzetine saldırılırken bizim nefsimizin izzetinin ne kıymeti olur? Batsın böyle nefsanî izzetler!..

Bu gece bermutad tok yatacağım. Acaba bizim mahallede aç yatan biri var mı? Belki de vardır. O halde ben ne biçim Müslümanım?

Yaşım ilerledi, ölüm yaklaşıyor. Büyük yolculuk için azık topluyor muyum? Bu konuda gereken hazırlıkları yapmıyor, azık toplamıyorsam ben ne biçim Müslümanım?

Üzerimde hakları olan, kendilerine bilerek veya bilmeyerek kötülük yapmış, zarar vermiş olduğum, üzdüğüm kimselerle niçin helalleşmiyorum? Bu halimle ben ne biçim Müslümanım?

Niçin hâlâ şu fâni dünyaya dönüğüm?

Niçin “kârdan ziyandan geçtim, dükkânım yağma olsun!..” diye bağıramıyorum?

Benim sevgili din ve iman kardeşlerim, size karışmam ama ben kendime soruyorum: Bu halimle ne biçim bir Müslümanım?

Eyvah bana, vah bana, yazıklar olsun bana, hezar efsus bana...



Mehmet Şevket Eygi
 

nakşibendi

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
12 Mar 2006
Mesajlar
1,946
Tepki puanı
0
Puanları
0
Hz. Ömer şöyle demiştir: ´Hesaba çekilmeden önce nefsinizi hesaba çekin! Amelleriniz tartılmadan önce amellerinizi tartın! En büyük mahkemeye hazırlanın!´

Ebu Musa el-Eş´arî´ye şu mektubu yazdılar: ´Şiddetle hesaba çekilmeden önce, genişlikte nefsini hesaba çek!´
Hz. Ömer (r.a) Ka´bu´l-Ahbar´a şöyle sordu:
- Sen muhasebeyi Allah´ın Kitabı´nda (Tevrat´ta) nasıl görüyorsun?
- Göğün hâkiminden yeryüzünün hâkimine azap olsun!´ (diye görüyorum).
Bu söz üzerine Hz. Ömer, Ka´b´ul-Ahbar´ı kamçısıyla döverek şöyle dedi:
- Ancak nefsini hesaba çeken bu hükmün dışındadır!
- Evet ey mü´minlerin emiri! (Senin söylediğin bu cümle)
Tevrat´ta tam o hükmün yanında yazılıdır. Onların aralarında Nefsini hesaba çeken´ ibaresi vardır.
...​
Bütün bu dediklerimiz, geleceğin muhasebesine işarettir; zira şöyle denilmiştir: ´Nefsini hesaba çeken, ölümden sonrası için amel eder!´ Bunun mânâsı ´İşleri önce tart, takdir et, tedkik et, hakkında düşün, sonra yap!´ demektir.
Dua'yla kalınız..
Esselâmü aleyküm ve rahmetullàhi ve berekâtühû!..​

 

Delete

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Mar 2008
Mesajlar
6,076
Tepki puanı
15
Puanları
38
Hz. Ömer şöyle demiştir: ´Hesaba çekilmeden önce nefsinizi hesaba çekin! Amelleriniz tartılmadan önce amellerinizi tartın! En büyük mahkemeye hazırlanın!´

Ebu Musa el-Eş´arî´ye şu mektubu yazdılar: ´Şiddetle hesaba çekilmeden önce, genişlikte nefsini hesaba çek!´
Hz. Ömer (r.a) Ka´bu´l-Ahbar´a şöyle sordu:
- Sen muhasebeyi Allah´ın Kitabı´nda (Tevrat´ta) nasıl görüyorsun?
- Göğün hâkiminden yeryüzünün hâkimine azap olsun!´ (diye görüyorum).
Bu söz üzerine Hz. Ömer, Ka´b´ul-Ahbar´ı kamçısıyla döverek şöyle dedi:
- Ancak nefsini hesaba çeken bu hükmün dışındadır!
- Evet ey mü´minlerin emiri! (Senin söylediğin bu cümle)
Tevrat´ta tam o hükmün yanında yazılıdır. Onların aralarında Nefsini hesaba çeken´ ibaresi vardır.
...​
Bütün bu dediklerimiz, geleceğin muhasebesine işarettir; zira şöyle denilmiştir: ´Nefsini hesaba çeken, ölümden sonrası için amel eder!´ Bunun mânâsı ´İşleri önce tart, takdir et, tedkik et, hakkında düşün, sonra yap!´ demektir.
Dua'yla kalınız..
Esselâmü aleyküm ve rahmetullàhi ve berekâtühû!..​




Ve aleykümüsselam verahmetullahi veberakatüh.
Allah razı olsun kardeşim. Selam ve baki dua ile kalın.
 

artu

Yasaklı Kullanıcı
Katılım
5 May 2008
Mesajlar
95
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
44
Bakıyorum Irak'ta 1 milyon insan öldü, İsrail çocuk-hamile demeden öldürüyor. Bir gram laf ettiğiniz yok. Hala namazdasınız, sizin kardeşleriniz şu anda ölüyor be uyanın uyanın. din mi kalır, namazmı kalır, oruçmu kalır bu kadar sefilliğe, peşpayeliğe olanın karşısında susmaya!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!! Eskiden cuma namazları sonrası müslümanlar eylem yapardı, Allah derdi, protesto ederdi. hükümet partisine aman zaval gelmesin diye onlarda yapılmıyor ARTIK, fettullahın parası ilemi yapılıyordu, yalanmıydı yoksa o gösteriler. öyleyse YAZIKLAR OLSUN, ÖLMÜŞ MÜSLÜMANLIK.
 

Delete

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Mar 2008
Mesajlar
6,076
Tepki puanı
15
Puanları
38
İslam dini Hakk ve batıl mücadelesinin kıyamete kadar süreceğini bildirir. Bunun için her devirde Hakk`ı temsil edenlerin bulunması da, batılı savunanların bulunması da kaçınılmazdır.

Her devirde Ebu cehil, Ebu leheb torunları olacaktır.
 

ferahhfeza

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
18 Ağu 2007
Mesajlar
10,922
Tepki puanı
8
Puanları
0
Yaş
47
Web Sitesi
ferahhfeza.blogcu.com
____selamün aleyküm
daha öncede okumuştum tekrar vesile oldunuz
rabbim razı olsun
selam ve dua ile_________
 

Delete

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Mar 2008
Mesajlar
6,076
Tepki puanı
15
Puanları
38
____selamün aleyküm
daha öncede okumuştum tekrar vesile oldunuz
rabbim razı olsun
selam ve dua ile_________



Ve aleykümüsselam verahmetullahi veberakatüh.
Allah sizden de razı olsun kardeşim. Selam ve baki dua ile kalın.
 

Hakendiş

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
26 Nis 2008
Mesajlar
112
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
40
Allah razı olsun konuyu açan arkadaştan faydalı olabilecek bir yazı... Artu kardeşim seninle bir ara sakin bir yerde dertleşelim ya ne dersin. Güzel şeyler düşünüyorsun, niyetinde samimi olduğunu zannediyorum. Ama bazı şeylere takılmışsın gibi geliyor bana. Müslüman kardeşlerimzin eziyet görmeleri elbette bizim sıkıldığımız bir konu. Lakin yapabileceklerimiz belli... Namazı kesinlikle hiçbir şeyin önüne geçiremeyiz. İnsanın yaratılış gayesi namazdır. Zaten biz layıkıyla namaz kılabilsek, İslamiyet'i yaşam felsefesi olarak hayatımıza sirayet ettirebilsek emin ol hiç bu sorunlar olmaz. Aksi takdirde kaderi tenkid ederiz. Kader canibinden bakarsak olaylara kaderin adalet ettiği yerler de var. Allah bilir. Zahiren masumdur ama içlerindeki zalimlerden dolayı veya işlediklerinden dolayı kader adalet etmiştir. Yine bunun gibi zahiren haksız bir felaket gibi görünebilir ama masumların şehit, cennetlik olmalarıyla asıl olarak rahmettir. Ama elbetteki bu yapanları haklı göstermez yanlış anlaşılmasın. Yapanlar, bizim gözümüzde zalimdir, haksızdır, hakları Cehennem'dir. Onları tenkid etmek te bizim vazifemiz... Zaten bu İslam'a olan sadakati de gösterir. Müslümanın her zaman yanında olmak bizim görevimizdir. Ama kader canibi ayrıdır yani herkes yaptığından sorumludur. Biz tevekkül dairesi içinde olmalıyız. Bütün bunların bir sahibi, bir göreni, bir kollayanı var... Atom çekirdeği etrafında dönen elektronlara kadar her şeyi vücutta tutan, hiçbir şeyi başı boş bırakmayan Zat, elbetteki her şeyi ve herkesi bizden daha iyi görür, bilir, hükmeder. Hayırlı geceler...
 

Delete

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Mar 2008
Mesajlar
6,076
Tepki puanı
15
Puanları
38
Allah razı olsun konuyu açan arkadaştan faydalı olabilecek bir yazı... Artu kardeşim seninle bir ara sakin bir yerde dertleşelim ya ne dersin. Güzel şeyler düşünüyorsun, niyetinde samimi olduğunu zannediyorum. Ama bazı şeylere takılmışsın gibi geliyor bana. Müslüman kardeşlerimzin eziyet görmeleri elbette bizim sıkıldığımız bir konu. Lakin yapabileceklerimiz belli... Namazı kesinlikle hiçbir şeyin önüne geçiremeyiz. İnsanın yaratılış gayesi namazdır. Zaten biz layıkıyla namaz kılabilsek, İslamiyet'i yaşam felsefesi olarak hayatımıza sirayet ettirebilsek emin ol hiç bu sorunlar olmaz. Aksi takdirde kaderi tenkid ederiz. Kader canibinden bakarsak olaylara kaderin adalet ettiği yerler de var. Allah bilir. Zahiren masumdur ama içlerindeki zalimlerden dolayı veya işlediklerinden dolayı kader adalet etmiştir. Yine bunun gibi zahiren haksız bir felaket gibi görünebilir ama masumların şehit, cennetlik olmalarıyla asıl olarak rahmettir. Ama elbetteki bu yapanları haklı göstermez yanlış anlaşılmasın. Yapanlar, bizim gözümüzde zalimdir, haksızdır, hakları Cehennem'dir. Onları tenkid etmek te bizim vazifemiz... Zaten bu İslam'a olan sadakati de gösterir. Müslümanın her zaman yanında olmak bizim görevimizdir. Ama kader canibi ayrıdır yani herkes yaptığından sorumludur. Biz tevekkül dairesi içinde olmalıyız. Bütün bunların bir sahibi, bir göreni, bir kollayanı var... Atom çekirdeği etrafında dönen elektronlara kadar her şeyi vücutta tutan, hiçbir şeyi başı boş bırakmayan Zat, elbetteki her şeyi ve herkesi bizden daha iyi görür, bilir, hükmeder. Hayırlı geceler...




Esselamun aleyküm ve rahmetullahi ve berakatühü.
Allah sizden de razı olsun kardeşim. Selam ve baki dua ile kalın.
 

artu

Yasaklı Kullanıcı
Katılım
5 May 2008
Mesajlar
95
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
44
Allah razı olsun konuyu açan arkadaştan faydalı olabilecek bir yazı... Artu kardeşim seninle bir ara sakin bir yerde dertleşelim ya ne dersin. Güzel şeyler düşünüyorsun, niyetinde samimi olduğunu zannediyorum. Ama bazı şeylere takılmışsın gibi geliyor bana. Müslüman kardeşlerimzin eziyet görmeleri elbette bizim sıkıldığımız bir konu. Lakin yapabileceklerimiz belli... Namazı kesinlikle hiçbir şeyin önüne geçiremeyiz. İnsanın yaratılış gayesi namazdır. Zaten biz layıkıyla namaz kılabilsek, İslamiyet'i yaşam felsefesi olarak hayatımıza sirayet ettirebilsek emin ol hiç bu sorunlar olmaz. Aksi takdirde kaderi tenkid ederiz. Kader canibinden bakarsak olaylara kaderin adalet ettiği yerler de var. Allah bilir. Zahiren masumdur ama içlerindeki zalimlerden dolayı veya işlediklerinden dolayı kader adalet etmiştir. Yine bunun gibi zahiren haksız bir felaket gibi görünebilir ama masumların şehit, cennetlik olmalarıyla asıl olarak rahmettir. Ama elbetteki bu yapanları haklı göstermez yanlış anlaşılmasın. Yapanlar, bizim gözümüzde zalimdir, haksızdır, hakları Cehennem'dir. Onları tenkid etmek te bizim vazifemiz... Zaten bu İslam'a olan sadakati de gösterir. Müslümanın her zaman yanında olmak bizim görevimizdir. Ama kader canibi ayrıdır yani herkes yaptığından sorumludur. Biz tevekkül dairesi içinde olmalıyız. Bütün bunların bir sahibi, bir göreni, bir kollayanı var... Atom çekirdeği etrafında dönen elektronlara kadar her şeyi vücutta tutan, hiçbir şeyi başı boş bırakmayan Zat, elbetteki her şeyi ve herkesi bizden daha iyi görür, bilir, hükmeder. Hayırlı geceler...

Eyvallah kardeşim, yalnız tevekkülden bahsediyorsun, tevekkül başka eylem başkadır. Önce eylem sonra tevekkül. Peygamber sünnetidir önce elinle düzelteceksin, en son kalbinle buğz edeceksin. Bu ise en zayıf imandır dedi Peygamber Efendimiz. ZALİMİN KARŞISINDA SUSAN DİLSİZ ŞEYTANDIR. Cümlemize hayırlı geceler. NOT: Filistinde aç-susuz öldürülen kardeşlerim, sizin içiniz rahat olsun biz burada SADECE tevekkül ediyoruz, sıcak evlerimizde bilgisayar önündeyiz! Hakkınızı helal edin...
 

Hakendiş

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
26 Nis 2008
Mesajlar
112
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
40
Eyvallah kardeşim, yalnız tevekkülden bahsediyorsun, tevekkül başka eylem başkadır. Önce eylem sonra tevekkül. Peygamber sünnetidir önce elinle düzelteceksin, en son kalbinle buğz edeceksin. Bu ise en zayıf imandır dedi Peygamber Efendimiz. ZALİMİN KARŞISINDA SUSAN DİLSİZ ŞEYTANDIR. Cümlemize hayırlı geceler. NOT: Filistinde aç-susuz öldürülen kardeşlerim, sizin içiniz rahat olsun biz burada SADECE tevekkül ediyoruz, sıcak evlerimizde bilgisayar önündeyiz! Hakkınızı helal edin...


Helal olsun da sadece tevekkül etmiyoruz, dua da ediyoruz, başka elimizden gelebilecek, bizim bilemediğimiz bir şey varsa onu da yapalım. Ve benim bu noktada tevekkülden kastım; Allah'ın bütün bu olaylara hakim olduğunu, bizden daha iyi bildiğini, biz nasıl merhamet edip yapanlara buğz ediyorsak, Allah'ın merhametinin ve rahmetinin bizimkinden sonsuz derece üstün olduğunu ve dolayısıyla o mazlumların ve zalimlerin akıbeti noktasında endişelenecek bir şeyin olmadığını söylemek...(Ama bu, bizim elimizden geleni yapmayacağımız anlamına gelmesin)
 

Delete

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Mar 2008
Mesajlar
6,076
Tepki puanı
15
Puanları
38
Esselamu aleyküm ve rahmetullahi ve berakatühü.
 

Delete

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Mar 2008
Mesajlar
6,076
Tepki puanı
15
Puanları
38
Zamanı çaldı dizi filmler
Rafları süsledi cilt cilt ilimler
Bizi görse kahrolurdu alimler
İslami yaşayış bu değil inan

Süslenir püslenir gezer düğünde
Yeri baş köşedir paralı günde
Allah için nefes tüket bir günde
İslami yaşayış bu değil inan

Bir de deriz Müslüman’ız hepimiz
Kötülük düşünmem, kalbimiz temiz
Namaz borcumuzdur elbet bir gün öderiz
Gerçek Müslümanlık bu değil inan

Sen böyle değildin ne oldu sana
Kaygı duymuyorsun dininden yana
Sıyrıldın özünden döndün yabana
Gerçek hassasiyet bu değil inan

Sormayın dertliyim bunlardan yana
Şanlı tarihine dönüp bir baksana
Üzülmez mi görse Fatıma ana
Allah seni konu yaptı Kurân’a
Nisa suresinde geçiyor inan
Neden açıp okumuyorsun Müslüman?
 

Delete

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Mar 2008
Mesajlar
6,076
Tepki puanı
15
Puanları
38
Yaratanın bize peşinen vermiş oldukları ve hayırlı kullar olduğumuz takdirde ahiret de vermeyi vaat ettiği nimet ve imkânlar karşısında bizden istedikleri okyanusta bir su damlacığı hükmündedir. Bizler ise hak etmediğimiz halde bize verdiği bunca nimeti çok görmeyen Rabbimize yapılacak kulluk ve ibadetleri çok görmekte gündelik hayatın süsüne ve gafletine aldanmaktayız. Her bir işe vakit bulurken asıl vakit ayrılması gereken ibadetlere sıra geldiğinde ya vakit bulunamamakta ya da bu ibadetler gereğince yerine getirilememektedir. Acaba ibadetlere vakit bulamayan insanlar ömürlerini ne ile geçirmekteler. Yapılan hangi şey asıl yapılması gerekli olandan daha önemli bir düşünelim.

Ortalama 60 yıl ömür yaşayan ve günde 8 saatini işe güce çalışmaya, 8 saatini yemek, içmek, gezmek, spor yapmak, çoğu zamanda amaçsız boş boş oturup konuşmak saatlerce televizyon izlemek gibi işlere, 8 saatini ise uyumaya ayıran insan ömrünün 20 yılını işte, diğer 20 yılını yemek içmek gezmekte kalan 20 yılını ise uykuda geçiriyor ve bunca zamanını tasarrufsuz kullanıyor da günde en azından bir saatini ibadete ayırarak 60 yıllık ömrünün 2.5 yılını ibadetle geçirmeyi çok görüyor. Üstelik bir sonraki nefesimizi almaya garantimiz yokken. İşte su misali akıp giden insan ömrünün küçük bir muhasebesi. Acaba biz amaçsız ve boş geçen bir ömür yaşamak için mi yaratıldık?

Öyle kişiler vardır ki, bir ticaret de bir alış-veriş de onları Allah’ı hatırlamaktan, namaz kılmaktan, zekât vermekten alıkoyamaz. Onlar, kalplerle gözlerin döneceği/yer değiştireceği günden korkarlar. 24 Nur Suresi Ayet 37

Şu iğreti dünya hayatı, bir eğlence ve oyundan başka şey değil. Âhiret yurduna gelince, asıl hayat işte odur. Ah, bilebilselerdi! 29 Ankebut Suresi Ayet 64
 

Hasıl ı Kelam

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
20 Ağu 2008
Mesajlar
2,034
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
37
Allah celle celalüh razı olsun kardeşim.

Allah celle celalüh razı olsun kardeşim.

Öyle kişiler vardır ki, bir ticaret de bir alış-veriş de onları ALLAH’ı hatırlamaktan, namaz kılmaktan, zekât vermekten alıkoyamaz. Onlar, kalplerle gözlerin döneceği/yer değiştireceği günden korkarlar. 24 Nur Suresi Ayet 37

Şu iğreti dünya hayatı, bir eğlence ve oyundan başka şey değil. Âhiret yurduna gelince, asıl hayat işte odur. Ah, bilebilselerdi! 29 Ankebut Suresi Ayet 64





 

Delete

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Mar 2008
Mesajlar
6,076
Tepki puanı
15
Puanları
38
Öyle kişiler vardır ki, bir ticaret de bir alış-veriş de onları ALLAH’ı hatırlamaktan, namaz kılmaktan, zekât vermekten alıkoyamaz. Onlar, kalplerle gözlerin döneceği/yer değiştireceği günden korkarlar. 24 Nur Suresi Ayet 37

Şu iğreti dünya hayatı, bir eğlence ve oyundan başka şey değil. Âhiret yurduna gelince, asıl hayat işte odur. Ah, bilebilselerdi! 29 Ankebut Suresi Ayet 64







Teşekkür ederim Hasıl ı Kelam.
 

Delete

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Mar 2008
Mesajlar
6,076
Tepki puanı
15
Puanları
38
Allah'ın Resulü Efendimiz (sav) şöyle buyurdu:
Yüce Allah cc'ın şerefleri ne ile değerlendirdiğini ve dereceleri ne ile yükselttiğini size bildireyim mi?

-Evet ya Resulallah
* Sana cahilce davranana yumuşak olursun
* Sana zulmedeni bağışlarsın
* Sana vermeyene sen verirsin
* Senden alakasını kesenle sen ilgilenirsin



İyiliğe iyilik her kişinin
Kötülüğe iyilik er kişinin karıdır..



 

Delete

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Mar 2008
Mesajlar
6,076
Tepki puanı
15
Puanları
38
Kur'an Ahlakıyla Ahlaklanmış Bİr Müslüman Nasıl Olmalı?

Kuranı Kerimden öğrendiğimize göre Kurana ahlakı ile ahlaklanmış bir Müslümanın başlıca özellikleri şunlardır.

1- Allah’ın birliğine ve ondan başka ilah olmadığına, Hz Muhammed (sav)’in Allah’tan getirdiği şeylerin hepsine kesin ve tereddütsüz bir şekilde inanır ve dili ile bunları ikrar eder, söyler.
2- Allah’ın emreylediği ve Hazreti Muhammed (sav)’inde gösterdiği şekil üzere namazını kılar, orucunu tutar, zenginse malının zekatını verir, zenginse hac görevini yerine getirir.
3- Yetimlere, yoksullara, muhtaçlara, yakınlarına, yolda kalmışlara malıyla canıyla gücü yettiği kadar seve seve yardımda bulunur.
4- Tehlikeli durumlarda asla sarsılmaz, gevşeklik göstermez, Allah’a itimad eder.
5- Felaketleri metanetle karşılar, bunları başarıyla atlatabilmek için bütün gücünü sarfeder ve nihayet çaresizliğe karşı sabır ve tahammül gösterir Allah’tan ümidini kesmez.
6- Ana ve babaya itaat eder, onların kalplerini kıracak en ufak söz ve işlerde bulunmaz.
7- Verdiği sözü mutlaka yerine getirir. Her ne surette olursa olsun emanete hıyanet etmez.
8- Üzerine aldığı her türlü vazifeyi en iyi bir şekilde yapmaya çalışır.
9- Müslüman dünyanın en temiz insanıdır Bedenini, üstünü başını, oturup kalktığı yeri, yiyeceğini, giyeceğini, evini barkını, caddesini sokağını tertemiz tutar; kafasını kötü fikirlerden, kalbini fena huylardan, dilini çirkin ve kaba sözlerden temizler. Cismen ve ruhen temizliği ile herkese örnek olmaya çalışır.
10- Allah’ın ve Peygamberin emirlerine itaat eder ve ahlaki vazifelerini eksiksiz olarak yapar.
11- İnsanlar arasında fesad çıkarmaz, insanları birbirine düşürecek sözlerden ve işlerden sakınır .
12- Kimsenin ayıplarını, gizli hallerini araştırmaz ve ortaya dökmez. Nefsini içkiden, kumardan, uzak ve pak tutar Bilmediği bir şey hakkında hüküm vermez Başkalarına karşı kibirlenmez, büyüklük taslamaz.
13- Kötülüğün, hayasızlığın her türlüsünden, gizlisinden açığından, büyüğünden küçüğünden sakınır Halkın iyiliğine çalışır.
14- Özü sözüne, sözü özüne uygun ve dosdoğru olur. Her nerede olursa olsun, kendi aleyhine bile olsa, hak ve adaletten ayrılmaz.
15- Düşmanlarına karşı da adaleti, insafı elden bırakmaz, onların düşmanlıkları dolayısıyla adaleti çiğnemez.
16- Yalan söylemez, yalan yere yemin etmez, yalancı şahitlik yapmaz Haksızlığa karşı nefret duyar.
17- Alçak ve süfli arzulara uyarak doğru yoldan sapmaz, kötülerle düşüp kalkmaz.
18- İsraftan ve cimrilikten sakınır Ne eliyle, ne de diliyle hiçbir kimseyi incitmez
19- Komşularını çok sayar ve onları hiçbir surette gücendirmez.
20- Varlık zamanında da, darlık zamanında da başkalarına elinden geldiği kadar yardımda bulunur.
21- Öfkelerini yenerek kusur ve kabahatleri affeder, intikam sevdasına düşmez
22- Bir kötülük işlemek ister veya bir haksızlık yapacak olursa, hemen Allah’ı hatırlayarak Ondan af ve mağfiret diler, yaptığına pişman olur.
23- Her iyi işe arka çıkar, maddi ve manevi yardımda bulunur. İnsanlara iyiliği tavsiye eder, fenalığa ve zulme asla yardımcı olmaz Kötüleri korumaz ve herkesi kötülükten çevirmeye çalışır.
24- Dargınları barıştırmak için çalışmayı vazife bilir, kin gütmez, kimseye haset etmez, herkese faydalı insan olmaya özen gösterir.
25- Kim söylerse söylesin hakkı kabul eder, ilim ve hüneri, hikmet ve hakikati nerede bulursa alır ve bunda taassup göstermez.
26- Müslüman tembel değildir Hiç ölmeyecekmiş gibi dünya, yarın ölecekmiş gibi ahiret için çalışır Her iki vazifesini de eksiksiz yapar.
27- Allah yolunda, millet ve memleket uğrunda elinden gelen fedakarlıktan, yerine göre canını feda etmekten çekinmez.
28- Yapacağı bir işin önünü, sonunu düşünmeden hatıra gelir gelmez yapmaya kalkışmaz, ibadetinde acele ederek eksik bırakmaz, hayırlı işlerde geriye kalmayıp daima ileri koşar.
29- Müslümanların derdini kendine dert edinir ve onların iyiliğine çalışır, Hastalarını arayıp sorar, sıkıntılarını gidermeye özen gösterir, cenazelerine gider, kendisinden büyük olanları, hele ihtiyarları sayar, küçüklere acır ve her canlıya karşı şefkatli olur, azamet ve kibir göstermez.
30- Bütün müminleri kardeş bilir ve başkalarının hayatlarını, haklarını kendisinin ki gibi muhterem tutar.
31- Kimse ile alay etmez Başkalarına kötü lakap takmaz Dilini gıybetten, iftira etmekten, yalan söylemekten ve her türlü kaba ve çirkin sözlerden muhafaza eder.
32- Herkesle hoş geçinir, dargınları barıştırmaya çalışır, üç günden fazla dargın durmaz.
33- Bütün varlık alemine sevgi ile bağlanır .Sevdiklerini Allah için (karşılık beklemeksizin) sever, sevmediklerini de Allah için sevmez.
34- İşlerinde tereddütlü ve evhamlı olmaz, bir işin olması için elinden gelen bütün gayreti, çabayı, çalışmayı gösterdikten sonra Allah’a tevekkül eder.
35- Allah ve Peygamber sevgisini her şeyden üstün tutar Allah sevgisi ve korkusu onun bütün vücudunu kaplar.
36- Her ne surette olursa olsun şüpheli şeylerden sakınır.
37- Bir Müslüman için en büyük gaye, hakiki bir Müslüman olmaya çalışmak, İslam’ı en güzel şekilde yaşamak ve yaşatmak ve bu surette bütün insanlara örnek olmaktır.

Bu huylarla gidiş, Allah’ın emri, Peygamberin yoludur. Müslüman bu yolun yolcusudur. Nezih ve pak bir yaşayışla dünya hayatını faydalı bir insan olarak tamamlar. İmanla, kalb huzuru ile Allah’a kavuşur. Onun tükenmez ve sonsuz nimetlerine ulaşır.
 

Delete

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Mar 2008
Mesajlar
6,076
Tepki puanı
15
Puanları
38
Türk Milleti asırlardır inancıyla ahlakıyla töreleriyle var olmuş bir toplumdur. Gerek kendi içinde gerekse de diğer toplumlarla sorunsuz yaşamıştır. Bu milletin vasfı sevgi toplumu idi…

Her gittiği yere sevgi, barış huzur getirmiş, hem kendi toplumunu hem de ilişki kurduğu toplumlar ile ilişkilerini huzur ve barış içerinde yaşatmasını bilmişti…
Geçen zaman zarfında teknolojik olarak gelişen insanlık maalesef ruhi ve manevi olarak gelişmesini tamamlayamadı. Yüce Allah’ın emir buyurduğu ölçülerin dışına çıkılarak kendi icat ettiği kanunlarla beşeri münasebetler oluşturuldu. Helal haram sınırı ihlal edildi. Şiddet sevginin yerini almaya başladı.

Sevgi toplumundan şiddet toplumuna doğru süratli bir gidiş başladı. Ve böylece insan, tanınmaz hale dönüştürülüyor.
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt