Bu bir tutku değil..
Bir kuru kavga hiç değil..
Bu bir sevda yüreklerde alev alev yanan, sinelerde buram buram tüten..
Topla tüfekle yok edilemeyen, söndürülemeyen sevda..!
Gül devrinin gül insanının sevdası.Bedeni ateşle dağlanan Habbab'ın,
Gözleri oyulan Zinnure'nin,
ilk islam şehidesi Sümeyye'nin sevdası..
Uhud'da önce kolları kesilen sonra bedeninden aldığı darbe ile yere yığılırken,
''BU BAŞ BU BU OMUZLARDA OLDUĞU MÜDDETÇE, PEYGAMBERİME GELİP ÇARPAN ŞEYLERİ GÖĞÜSLEMEZSEM VEFASIZLIK ETMİŞ OLURUM ''
diyerek başını saklamaya çalışan MUSAB'ın sevdası..
'Şu anda senin çocukların yetim, hanımın dul kalacak; uğruna canını verdiğin peygamberin ise medine hurmalıklarında oturuyor, senin yerine onun asılmasını istemez misin?' diyen müşriklere karşı çılgınca dönerek:
''DEĞİL O'NUN ASILMASINA RIZA GÖSTERMEK, HURMALIKLARIN ALTINDA AYAĞINA BİR DİKEN BATMASINDANSA, BİN CANIM OLSA BİNİNİ DE FEDA EDERİM!''diyen Hubeyb'in sevdası..
Bir kara sevdadır tükenmeyen, eskimeyen zamana, kalpleri karanlık gecelerden daha kara olanlara meydan okuyan bir sevda..
Ruhunu karanlık dehlizlere hapsetmiş olanlar, gül bahçelerinde sevda gülleri derenleri nasıl anlasın???
Hayatın iksiri olan, rayihasıyla sevdalıyı büyüleyiveren, hiç solmak bilmeyen sevda gülleri..
Onu desteleyenlerin yüzünde de, kalbinde de güller açar; onu koklayan ölümsüzlük sırrına mazhar olur.
Önündeki zorbalara ölümle,işkenceyle tehdit edenlere gülerek şu mısraları mırıldanır:
''ÖLÜM BİZE NE UZAK
NE YAKIN BİZE ÖLÜM
BİZ ÖLÜMSÜZLÜĞÜ TATTIK
BİZE NE YAPSIN ÖLÜM..''
Sevda ölmez, ancak onu taşıyanların adları değişir.
Dün BİLAL' di,
HALİL' di,
YASİR' di o sevdalının adı.
Sonra FATİH oldu,
Ne ki hazanlar baharlara gebedir.Kırılan dallardan daha gür fidanlar yetişecek, dökülen yaprakların yerine rengarenk çiçekler açacaktır.
Yeter ki şu yürekler sevda ile çarpsın, yeter ki şu sineler sevda ile yanmaya devam etsin!!!....
Amin..