Azerbaycan_li
Kayıtlı Kullanıcı
- Katılım
- 8 Ocak 2010
- Mesajlar
- 1,201
- Tepki puanı
- 0
- Puanları
- 0
- Yaş
- 38
Peygamber Sallallahu aleyhi vesellem ashabına şunu bildirdi:
"Allah kendi yolunda şehid düşen kimselere cenneti vermeyi vacib kılmıştır." Bunun üzerine Umeyr b. el-Humam kalkıp şöyle dedi:
“Ey Allah'ın Rasûlü! Bu eni göklerle yer kadar olan cennet mi?” Peygamber:
"Evet" diye buyurdu. Umeyr:
“Oh oh ne güzel, ey Allah'ın Rasûlü”, dedi. Peygamber:
"Oh oh demene seni iten sebeb nedir?" diye sordu. Umeyr şu cevabı verdi:
“Allah'a yemin ederim. Böyle dememe sebeb olan tek husus o cennetin ehlinden birisi olmayı ümit edişimden başka bir şey değildir Ey Allah'ın Rasûlü.” Peygamber:
"Sen onun ehlindensin" diye buyurdu. Umeyr sarığının arasından birkaç hurma çıkartıp, onları yemeye koyuldu. Sonra şöyle dedi:
“Eğer ben bu hurmalarımı yiyip bitirinceye kadar hayatta kalacak olursam, şüphesiz ki bu uzun bir hayat olur.” Sonra elindeki hurmaları attı ve öldürülünceye kadar savaştı. (Hadisi Ahmed, (3/136-137); Müslim, (13/45); Hakim, (3/426)'da rivayet etmişlerdir.)
Ömer b. el-Hattab Radıyallahu anh o gün dayısı el-Âs b. Hişam b. el-Muğire'yi öldürmüştü.
Savaşın bitiminden sonra Abdu'd-Dar oğullarından Mus'ab b. Umeyr müslümanlara karşı savaşa katılmış bulunan kardeşi Ebu Aziz b. Umeyr'i ensardan birisi tarafından yakalanmış, ellerinin bağlanmakta olduğunu görünce Mus'ab ensardan olan o zata şunları söylemişti:
“Bu adamı sıkı tut. Onun annesinin oldukça malı vardır. Belki (fazla) bir fidye vererek onu senden geri alır. Bunun üzerine Ebu Aziz, kardeşi Mus'ab'a: Benim hakkımda yapabileceğin tavsiye bu mu?” diye sordu.
Mus'ab:
“Evet, çünkü benim kardeşim odur, sen değilsin”, dedi.
İbn İshak dedi ki: Bana Âsım b. Ömer b. Katade'nin anlattığına göre -İbn Afra olarak bilinen - Avf b. el-Haris şöyle demiş:
“Ey Allahın Rasülü! Kulu ne yaparsa, Rab bundan dolayı güler?” Peygamber Sallallahu aleyhi vesellem şöyle buyurdu:
"Elbiselerini çemremiş olarak düşmanın arasına elini daldırmasıdır.” Bunun üzerine Avf üzerindeki bir zırhı çıkartıp bir kenara attı, sonra kılıcını aldı ve öldürülünceye kadar savaştı (İbn Hişam, Siyre, -er-Ravdu'l-Unuf ile birlikte-, (3/39))
"Allah kendi yolunda şehid düşen kimselere cenneti vermeyi vacib kılmıştır." Bunun üzerine Umeyr b. el-Humam kalkıp şöyle dedi:
“Ey Allah'ın Rasûlü! Bu eni göklerle yer kadar olan cennet mi?” Peygamber:
"Evet" diye buyurdu. Umeyr:
“Oh oh ne güzel, ey Allah'ın Rasûlü”, dedi. Peygamber:
"Oh oh demene seni iten sebeb nedir?" diye sordu. Umeyr şu cevabı verdi:
“Allah'a yemin ederim. Böyle dememe sebeb olan tek husus o cennetin ehlinden birisi olmayı ümit edişimden başka bir şey değildir Ey Allah'ın Rasûlü.” Peygamber:
"Sen onun ehlindensin" diye buyurdu. Umeyr sarığının arasından birkaç hurma çıkartıp, onları yemeye koyuldu. Sonra şöyle dedi:
“Eğer ben bu hurmalarımı yiyip bitirinceye kadar hayatta kalacak olursam, şüphesiz ki bu uzun bir hayat olur.” Sonra elindeki hurmaları attı ve öldürülünceye kadar savaştı. (Hadisi Ahmed, (3/136-137); Müslim, (13/45); Hakim, (3/426)'da rivayet etmişlerdir.)
Ömer b. el-Hattab Radıyallahu anh o gün dayısı el-Âs b. Hişam b. el-Muğire'yi öldürmüştü.
Savaşın bitiminden sonra Abdu'd-Dar oğullarından Mus'ab b. Umeyr müslümanlara karşı savaşa katılmış bulunan kardeşi Ebu Aziz b. Umeyr'i ensardan birisi tarafından yakalanmış, ellerinin bağlanmakta olduğunu görünce Mus'ab ensardan olan o zata şunları söylemişti:
“Bu adamı sıkı tut. Onun annesinin oldukça malı vardır. Belki (fazla) bir fidye vererek onu senden geri alır. Bunun üzerine Ebu Aziz, kardeşi Mus'ab'a: Benim hakkımda yapabileceğin tavsiye bu mu?” diye sordu.
Mus'ab:
“Evet, çünkü benim kardeşim odur, sen değilsin”, dedi.
İbn İshak dedi ki: Bana Âsım b. Ömer b. Katade'nin anlattığına göre -İbn Afra olarak bilinen - Avf b. el-Haris şöyle demiş:
“Ey Allahın Rasülü! Kulu ne yaparsa, Rab bundan dolayı güler?” Peygamber Sallallahu aleyhi vesellem şöyle buyurdu:
"Elbiselerini çemremiş olarak düşmanın arasına elini daldırmasıdır.” Bunun üzerine Avf üzerindeki bir zırhı çıkartıp bir kenara attı, sonra kılıcını aldı ve öldürülünceye kadar savaştı (İbn Hişam, Siyre, -er-Ravdu'l-Unuf ile birlikte-, (3/39))