Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

başörtüsüne evet (kampanya-daha çok) (1 Kullanıcı)

K

kırıkkalp

sonunaaaaaaaaaaa kaaaaaaadaaaaaaaaaaaaarrrrrrrrrr EEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEVVVVVVVVVVVVVVVVVVVVVVVEEEEEEEEEEEEEEEEEEETTTTTTTTTTTTTTTTTTTTTTTTTTTTTTT.......
 

nisa55

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
5 Kas 2006
Mesajlar
1
Tepki puanı
0
Puanları
0
birileri bunun siyasetin oyuncağı olmadığını görmek zorunda...elbette bu kampanyada bende varım!!!
 

ahmetcihan

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
6 Ağu 2008
Mesajlar
6
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
42
Allahım Emrin Başımız ÜsTüne Kanımızın son damlasına kadar EVeeeeTTTTTTTT
 

trokyanus

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
6 Ağu 2008
Mesajlar
2
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
49
Bacımın örtüsü batmakta zalimin gözüne
acırım tükrüğe billahi tükürsem yüzüne

Mehmet Akif ERSOY

geçmişde olduğu gibi gelecekte olmaması için inanan insanların daha fazla sosyalleşerek yer değiştirmemiz gerektiğine tabiri caizse her dalda her yerde her karış toprağın üzerinde hüküm sağlamamız gerektiğine inanıyorum peki sen ne yapacaksın derseniz iki kızım var biri 10 biri 6 yaşında onların sözünün dinleneceği haksızlığın ayaklar altında ezileceği makam mevkilere gelmeleri için ömrüm yeterse okutabilirsen ne mutlu bana
 

_nisanur_

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
23 Tem 2008
Mesajlar
12
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
34
Bacımın örtüsü batmakta zalimin gözüne
acırım tükrüğe billahi tükürsem yüzüne

Mehmet Akif ERSOY
BAŞ ÖRTÜSENE EVT EVT EVT EVT !!!
 

selma 06

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Ağu 2008
Mesajlar
2
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
54
Elhamdulillah müslümanim ve baş örtümle gurur duyuyorum allah c.c istedigi kula hidayet nasip edermiş cok şükür yarapbi bizlere hidayeti nasip ettin baş örtümüze uzanan eller cehennemin ateşinden hicmi kokmuyosunuz
 

kalbiminurlandır

Eposta Onaylanmamış Üyeler
Katılım
7 Tem 2008
Mesajlar
4,040
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
34
gözüne kara çarşaf bürüyüp sokağa fırlayıp LAİKLİK diye bağıran gafiller! acın gozunuzu ıyı bakın etrafınıza, burası türkiye, burası müslüman bir ülke! din var, kitap var! korkmuyor musunuz dıyecegım ama korku sız de ne arar! ar yok namus yok haya yok! tükürsem yüzünüze tükürük yapışmaz, hem tükürüğüme yazık! RABBİM SİZE HİDAYET VERSİN! ben elhamdülillah müslümanım, size lanet okumam.



BAŞÖRTÜSÜNE KANIMIN SON DAMLASINA KADAR EEEVVVEEETTTTTTTTTTTT


ayse.18.antalya
 

yavuzsoy

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
2 Eki 2007
Mesajlar
1
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
59
Bir bey olarak başörtüsünü destekliyorum. Allah hepimizin yardımcısı olsun.
 

şenay baban

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
4 Ağu 2008
Mesajlar
18
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
41
“Mü’min kadınlara söyle, gözlerini haramdan sakınsınlar, ırzlarını korusunlar, zinnetlerini (süslerinin takılı olduğu boğaz, baş, gerdan, kol, bacak gibi yerlerini) açarak göstermesinler. Ancak bunlardan görünmesi zaruri olan (eller, ayaklar ve yüz) müstesnadır. Başörtülerini yakalarının üzerine koysunlar. (Boyun ve göğüslerini göstermesinler.) (Nur Sûresi, 31)
“Ey Peygamber!.. Hanımlarına, kızlarına ve mü’minlerin kadınlarına söyle, (kendilerini baştan aşağı örten) elbiselerinden giyinip örtünsünler. (Ahzap Sûresi, 59)
Bu âyetleri kabul veya red etmek, insanın hür iradesine bırakılmıştır. Kabul edenler Yüce Allah’a iman etmiş Müslümanlardır, red edenler inkârcılardır. Kabul ettiği halde örtünmeyenler günahkâr Müslümanlardandır. Şuurla örtünenler, bu emri ibadet olarak yerine getirerek günahtan sakınmaya çalışan müminlerdendir.
Bu konu üzerinde yıllardan beri uzmanlar, aydınlar, siyasetçiler, bürokratlar, gazeteciler, ilim adamları uzun uzun konuşmuşlar, tartışmışlardı. Milletimiz bu hususta bilgilendirilmiştir.
Dolayısıyla, başörtüsünün bir siyasal simge, bir süs olmadığını, İslâm dininin bir emri olduğunu herkes bilmektedir. Siyasiler bu meseleyi istismar ederek başörtüsüne ve başörtülülere zulmetmeyi bıraksınlar. Başörtülüler Cumhuriyet ve rejim düşmanı değildir.
Bunları Cumhuriyet düşmanı görmek isteyenler veya öyle zannedenlere, Mustafa Kemal Atatürk’ün devrim kanunlarında kadınların kılık kıyafeti ile alâkalı bir icratının olduğunu söyleyebilirler mi? Annesi Zübeyde Hanım, eşleri Latife Hanım başörtülü değiller miydi? İsmet Paşa’nın eşi Mevhibe Hanım da türbanlı değil miydi?
Mevcut Anayasımıza görre de bayanların kılık kıyafetlerini yasaklayan bir madde yoktur. Anayasamızın 10–24–26–42. maddeleri de şöyle der: “Herkes dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir.” “Herkes vicdan, dini inanç ve kanaatlerinden dolayı hiç kimse kınanamaz ve suçlanamaz.” “Herkes düşünce ve kanaatlerini söz, yazı, resim veya başka yollarla tek başına veya toplu olarak açıklama ve yayma hakkına sahiptir.” “Kimse eğitim ve öğrenim hakkından yoksun bırakılamaz.”
Aklı başında olan, okuyan, düşünen, iletişim, ulaşım araçları küçülen dünyamızı görmeye, dolaşmaya gayret edenler, genel olarak objektif görüşlü olmalıdırlar. Dünyadaki beşeri dinleri bozulmuş, ilahi dinleri ve kıyamete kadar değişmesi mümkün olmayan, son din olan İslâm ve onun Yüce Kitabı Kur’an-ı Kerim’i tanımayan, bilmeyen, öğrenmeyenler de subjektif görüşlüdürler.
Bir dine inanmak veya inanmamak insanın hür iradesine bırakılmıştır. İnandığı halde gerekli olan ibadetleri yapmaması, nefsinin tesirinden kurtulamadığına işarettir. Doğrulara karşı gelmek, yanlışlara yol vermek ruh, vicdan ve karaktere bağlıdır. Güçlüden korkmak, nefsinin hevasına uymak suretiyle dünyevîlik menfaatlere boyun eğenler subjektif görüşlü oldukları için toplum sözlerine itibar etmez, tarihe de olumlu iz bırakmazlar.
Hem Müslüman olduğumuzu söyleyeceğiz, hem de İslâm’ın emirlerine “çağ dışı” diyeceğiz. Hem tarihi geçmişimizle iftihar edeceğiz, hem de batılı güçlerin haksız dayatmalarına boyun eğeceğiz. Hem Cumhuriyetimize sahip çıkacağız, hem de Cumhuriyetimizin kuruluş ilkelerini unutacağız. Hem Mustafa Kemal Atatürk’e sevgi, saygı, hürmet göstereceğiz, hem de onun söylediklerine muhalif icraatlar yapacağız. Bu gibi anlayışta olanlara, “Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu” denilir.
Türkiye’de yaşayan yetmiş milyon insanın büyük çoğunluğu içki içmenin, kumar oynamanın, zina yapmanın, faiz almanın, domuz eti yemenin haram ve zararlı olduğunu bildiği halde, hiç ses çıkarmıyor da, sıra başörtüsüne gelince ağzı olan da, olmayan da konuşuyor. Eli kalem tutan da, tutmayan da yazabiliyor.
Başörtüsü Allah’ın emridir, bu görevi yerine getirmeye çalışanlara sadece teşekkür edilir, engel varsa kaldırılır. Cumhuriyet ve rejim düşmanı olarak azarlanmazlar; çağ dışı, yobaz diye dışlanmazlar.
Zinayı suç olmaktan çıkararak Allah indinde nasıl bir bedel ödeyeceklerini düşünebilenler, başörtüsü engelini kaldırmayarak bir başka ağır bedel ödeyeceklerini farkedemiyorlar mı?
Son altmış yıldan beri Türkiye’yi yönetenler, Türk milletine ne verdiklerini düşünebiliyorlar mı? İyilerini tenzih ederek söylüyorum. Atatürk’ün “muassır medeniyet seviyesinin üzerine çıkmalıyız” sözünü batılılaşma olarak anlayanlar, batının nesini aldıklarını sıralayabilirler mi? Batı’nın teknolojisini alacağına, batının ahlâksızlığını aldığımızı söylersek, ayıp mı etmiş oluruz. Batı gibi üretip batı gibi tüketmeyi öğreneceğimize, sadece batı gibi tüketmeyi öğrendik. Borcumuz gırtlağa dayandı, biz hâlâ başörtüsü ile meşgul oluyoruz. Ayıptır, günahtır!
 

şenay baban

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
4 Ağu 2008
Mesajlar
18
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
41
“Mü’min kadınlara söyle, gözlerini haramdan sakınsınlar, ırzlarını korusunlar, zinnetlerini (süslerinin takılı olduğu boğaz, baş, gerdan, kol, bacak gibi yerlerini) açarak göstermesinler. Ancak bunlardan görünmesi zaruri olan (eller, ayaklar ve yüz) müstesnadır. Başörtülerini yakalarının üzerine koysunlar. (Boyun ve göğüslerini göstermesinler.) (Nur Sûresi, 31)
“Ey Peygamber!.. Hanımlarına, kızlarına ve mü’minlerin kadınlarına söyle, (kendilerini baştan aşağı örten) elbiselerinden giyinip örtünsünler. (Ahzap Sûresi, 59)
Bu âyetleri kabul veya red etmek, insanın hür iradesine bırakılmıştır. Kabul edenler Yüce Allah’a iman etmiş Müslümanlardır, red edenler inkârcılardır. Kabul ettiği halde örtünmeyenler günahkâr Müslümanlardandır. Şuurla örtünenler, bu emri ibadet olarak yerine getirerek günahtan sakınmaya çalışan müminlerdendir.
Bu konu üzerinde yıllardan beri uzmanlar, aydınlar, siyasetçiler, bürokratlar, gazeteciler, ilim adamları uzun uzun konuşmuşlar, tartışmışlardı. Milletimiz bu hususta bilgilendirilmiştir.
Dolayısıyla, başörtüsünün bir siyasal simge, bir süs olmadığını, İslâm dininin bir emri olduğunu herkes bilmektedir. Siyasiler bu meseleyi istismar ederek başörtüsüne ve başörtülülere zulmetmeyi bıraksınlar. Başörtülüler Cumhuriyet ve rejim düşmanı değildir.
Bunları Cumhuriyet düşmanı görmek isteyenler veya öyle zannedenlere, Mustafa Kemal Atatürk’ün devrim kanunlarında kadınların kılık kıyafeti ile alâkalı bir icratının olduğunu söyleyebilirler mi? Annesi Zübeyde Hanım, eşleri Latife Hanım başörtülü değiller miydi? İsmet Paşa’nın eşi Mevhibe Hanım da türbanlı değil miydi?
Mevcut Anayasımıza görre de bayanların kılık kıyafetlerini yasaklayan bir madde yoktur. Anayasamızın 10–24–26–42. maddeleri de şöyle der: “Herkes dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir.” “Herkes vicdan, dini inanç ve kanaatlerinden dolayı hiç kimse kınanamaz ve suçlanamaz.” “Herkes düşünce ve kanaatlerini söz, yazı, resim veya başka yollarla tek başına veya toplu olarak açıklama ve yayma hakkına sahiptir.” “Kimse eğitim ve öğrenim hakkından yoksun bırakılamaz.”
Aklı başında olan, okuyan, düşünen, iletişim, ulaşım araçları küçülen dünyamızı görmeye, dolaşmaya gayret edenler, genel olarak objektif görüşlü olmalıdırlar. Dünyadaki beşeri dinleri bozulmuş, ilahi dinleri ve kıyamete kadar değişmesi mümkün olmayan, son din olan İslâm ve onun Yüce Kitabı Kur’an-ı Kerim’i tanımayan, bilmeyen, öğrenmeyenler de subjektif görüşlüdürler.
Bir dine inanmak veya inanmamak insanın hür iradesine bırakılmıştır. İnandığı halde gerekli olan ibadetleri yapmaması, nefsinin tesirinden kurtulamadığına işarettir. Doğrulara karşı gelmek, yanlışlara yol vermek ruh, vicdan ve karaktere bağlıdır. Güçlüden korkmak, nefsinin hevasına uymak suretiyle dünyevîlik menfaatlere boyun eğenler subjektif görüşlü oldukları için toplum sözlerine itibar etmez, tarihe de olumlu iz bırakmazlar.
Hem Müslüman olduğumuzu söyleyeceğiz, hem de İslâm’ın emirlerine “çağ dışı” diyeceğiz. Hem tarihi geçmişimizle iftihar edeceğiz, hem de batılı güçlerin haksız dayatmalarına boyun eğeceğiz. Hem Cumhuriyetimize sahip çıkacağız, hem de Cumhuriyetimizin kuruluş ilkelerini unutacağız. Hem Mustafa Kemal Atatürk’e sevgi, saygı, hürmet göstereceğiz, hem de onun söylediklerine muhalif icraatlar yapacağız. Bu gibi anlayışta olanlara, “Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu” denilir.
Türkiye’de yaşayan yetmiş milyon insanın büyük çoğunluğu içki içmenin, kumar oynamanın, zina yapmanın, faiz almanın, domuz eti yemenin haram ve zararlı olduğunu bildiği halde, hiç ses çıkarmıyor da, sıra başörtüsüne gelince ağzı olan da, olmayan da konuşuyor. Eli kalem tutan da, tutmayan da yazabiliyor.
Başörtüsü Allah’ın emridir, bu görevi yerine getirmeye çalışanlara sadece teşekkür edilir, engel varsa kaldırılır. Cumhuriyet ve rejim düşmanı olarak azarlanmazlar; çağ dışı, yobaz diye dışlanmazlar.
Zinayı suç olmaktan çıkararak Allah indinde nasıl bir bedel ödeyeceklerini düşünebilenler, başörtüsü engelini kaldırmayarak bir başka ağır bedel ödeyeceklerini farkedemiyorlar mı?
Son altmış yıldan beri Türkiye’yi yönetenler, Türk milletine ne verdiklerini düşünebiliyorlar mı? İyilerini tenzih ederek söylüyorum. Atatürk’ün “muassır medeniyet seviyesinin üzerine çıkmalıyız” sözünü batılılaşma olarak anlayanlar, batının nesini aldıklarını sıralayabilirler mi? Batı’nın teknolojisini alacağına, batının ahlâksızlığını aldığımızı söylersek, ayıp mı etmiş oluruz. Batı gibi üretip batı gibi tüketmeyi öğreneceğimize, sadece batı gibi tüketmeyi öğrendik. Borcumuz gırtlağa dayandı, biz hâlâ başörtüsü ile meşgul oluyoruz. Ayıptır, günahtır!
 

şenay baban

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
4 Ağu 2008
Mesajlar
18
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
41
“Mü’min kadınlara söyle, gözlerini haramdan sakınsınlar, ırzlarını korusunlar, zinnetlerini (süslerinin takılı olduğu boğaz, baş, gerdan, kol, bacak gibi yerlerini) açarak göstermesinler. Ancak bunlardan görünmesi zaruri olan (eller, ayaklar ve yüz) müstesnadır. Başörtülerini yakalarının üzerine koysunlar. (Boyun ve göğüslerini göstermesinler.) (Nur Sûresi, 31)
“Ey Peygamber!.. Hanımlarına, kızlarına ve mü’minlerin kadınlarına söyle, (kendilerini baştan aşağı örten) elbiselerinden giyinip örtünsünler. (Ahzap Sûresi, 59)
Bu âyetleri kabul veya red etmek, insanın hür iradesine bırakılmıştır. Kabul edenler Yüce Allah’a iman etmiş Müslümanlardır, red edenler inkârcılardır. Kabul ettiği halde örtünmeyenler günahkâr Müslümanlardandır. Şuurla örtünenler, bu emri ibadet olarak yerine getirerek günahtan sakınmaya çalışan müminlerdendir.
Bu konu üzerinde yıllardan beri uzmanlar, aydınlar, siyasetçiler, bürokratlar, gazeteciler, ilim adamları uzun uzun konuşmuşlar, tartışmışlardı. Milletimiz bu hususta bilgilendirilmiştir.
Dolayısıyla, başörtüsünün bir siyasal simge, bir süs olmadığını, İslâm dininin bir emri olduğunu herkes bilmektedir. Siyasiler bu meseleyi istismar ederek başörtüsüne ve başörtülülere zulmetmeyi bıraksınlar. Başörtülüler Cumhuriyet ve rejim düşmanı değildir.
Bunları Cumhuriyet düşmanı görmek isteyenler veya öyle zannedenlere, Mustafa Kemal Atatürk’ün devrim kanunlarında kadınların kılık kıyafeti ile alâkalı bir icratının olduğunu söyleyebilirler mi? Annesi Zübeyde Hanım, eşleri Latife Hanım başörtülü değiller miydi? İsmet Paşa’nın eşi Mevhibe Hanım da türbanlı değil miydi?
Mevcut Anayasımıza görre de bayanların kılık kıyafetlerini yasaklayan bir madde yoktur. Anayasamızın 10–24–26–42. maddeleri de şöyle der: “Herkes dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir.” “Herkes vicdan, dini inanç ve kanaatlerinden dolayı hiç kimse kınanamaz ve suçlanamaz.” “Herkes düşünce ve kanaatlerini söz, yazı, resim veya başka yollarla tek başına veya toplu olarak açıklama ve yayma hakkına sahiptir.” “Kimse eğitim ve öğrenim hakkından yoksun bırakılamaz.”
Aklı başında olan, okuyan, düşünen, iletişim, ulaşım araçları küçülen dünyamızı görmeye, dolaşmaya gayret edenler, genel olarak objektif görüşlü olmalıdırlar. Dünyadaki beşeri dinleri bozulmuş, ilahi dinleri ve kıyamete kadar değişmesi mümkün olmayan, son din olan İslâm ve onun Yüce Kitabı Kur’an-ı Kerim’i tanımayan, bilmeyen, öğrenmeyenler de subjektif görüşlüdürler.
Bir dine inanmak veya inanmamak insanın hür iradesine bırakılmıştır. İnandığı halde gerekli olan ibadetleri yapmaması, nefsinin tesirinden kurtulamadığına işarettir. Doğrulara karşı gelmek, yanlışlara yol vermek ruh, vicdan ve karaktere bağlıdır. Güçlüden korkmak, nefsinin hevasına uymak suretiyle dünyevîlik menfaatlere boyun eğenler subjektif görüşlü oldukları için toplum sözlerine itibar etmez, tarihe de olumlu iz bırakmazlar.
Hem Müslüman olduğumuzu söyleyeceğiz, hem de İslâm’ın emirlerine “çağ dışı” diyeceğiz. Hem tarihi geçmişimizle iftihar edeceğiz, hem de batılı güçlerin haksız dayatmalarına boyun eğeceğiz. Hem Cumhuriyetimize sahip çıkacağız, hem de Cumhuriyetimizin kuruluş ilkelerini unutacağız. Hem Mustafa Kemal Atatürk’e sevgi, saygı, hürmet göstereceğiz, hem de onun söylediklerine muhalif icraatlar yapacağız. Bu gibi anlayışta olanlara, “Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu” denilir.
Türkiye’de yaşayan yetmiş milyon insanın büyük çoğunluğu içki içmenin, kumar oynamanın, zina yapmanın, faiz almanın, domuz eti yemenin haram ve zararlı olduğunu bildiği halde, hiç ses çıkarmıyor da, sıra başörtüsüne gelince ağzı olan da, olmayan da konuşuyor. Eli kalem tutan da, tutmayan da yazabiliyor.
Başörtüsü Allah’ın emridir, bu görevi yerine getirmeye çalışanlara sadece teşekkür edilir, engel varsa kaldırılır. Cumhuriyet ve rejim düşmanı olarak azarlanmazlar; çağ dışı, yobaz diye dışlanmazlar.
Zinayı suç olmaktan çıkararak Allah indinde nasıl bir bedel ödeyeceklerini düşünebilenler, başörtüsü engelini kaldırmayarak bir başka ağır bedel ödeyeceklerini farkedemiyorlar mı?
Son altmış yıldan beri Türkiye’yi yönetenler, Türk milletine ne verdiklerini düşünebiliyorlar mı? İyilerini tenzih ederek söylüyorum. Atatürk’ün “muassır medeniyet seviyesinin üzerine çıkmalıyız” sözünü batılılaşma olarak anlayanlar, batının nesini aldıklarını sıralayabilirler mi? Batı’nın teknolojisini alacağına, batının ahlâksızlığını aldığımızı söylersek, ayıp mı etmiş oluruz. Batı gibi üretip batı gibi tüketmeyi öğreneceğimize, sadece batı gibi tüketmeyi öğrendik. Borcumuz gırtlağa dayandı, biz hâlâ başörtüsü ile meşgul oluyoruz. Ayıptır, günahtır!
 

TUSEM TEKİN

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
12 Ağu 2008
Mesajlar
32
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
36
Eveet

Eveet

hayırlı günler arkadaşlar.bende türban konusunda sıkıntıların yaşandığı bu günlerde türbana girmeyi düşünüyorum.çok ama çok istiyorum.işimle ilgili sıkıntılar yaşayacağımıda biliyorum.buna rağmen pardesülerimi eşarplarımı hazırladım.inşallah işyerimdende olumlu cevap geldiği anda bende muradıma ericem.ve türbanı olması gerektiği gibi taşımaya kararlıyım.çok huzurlu olacağıma inanıyorum.buyüzden türbana eveeeeeeet diyorum.[/I]
 

kalbiminurlandır

Eposta Onaylanmamış Üyeler
Katılım
7 Tem 2008
Mesajlar
4,040
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
34
hayırlı günler arkadaşlar.bende türban konusunda sıkıntıların yaşandığı bu günlerde türbana girmeyi düşünüyorum.çok ama çok istiyorum.işimle ilgili sıkıntılar yaşayacağımıda biliyorum.buna rağmen pardesülerimi eşarplarımı hazırladım.inşallah işyerimdende olumlu cevap geldiği anda bende muradıma ericem.ve türbanı olması gerektiği gibi taşımaya kararlıyım.çok huzurlu olacağıma inanıyorum.buyüzden türbana eveeeeeeet diyorum.[/I]

maşaallah ablacım, rabbim yar ve yardımcın olsun. işin yolunda olsun. dualrım seninle . selametle
 

TUSEM TEKİN

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
12 Ağu 2008
Mesajlar
32
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
36
çok teşekkür ederim Ayşe.Allah razı olsun senden.şuan duaya okadar çok ihtiyacım varki.çok açık bir bayan değilim ama genede çok rahatsızlık duyuyorum.ve bu ülkede özgürce bişiyleri düşünmeden,bişiylerden vazgeçmek zorunda kalmadan türban taşıyamadığım için utanıyorum kendimden...inş Allah'ın izniyle isteklerim olur.tekrar çok teşekkür ederim.hayırlı günler
 

hicretturkan

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
6 Mar 2007
Mesajlar
83
Tepki puanı
0
Puanları
0
başörtüsüne evet evet evet bir milyon defa evet.kahraman bir ecdadın varislerinden sadece biri olarak şunu söylüyorum:eğer sütçüimam gibi başötüsü için ayaklanacak bir tane yiğit bile olsa okumayı dahi bırakır bir saniye durmadan başlatacağı kurtuluş savaşına katılırım
[size=+3]BU ÜLKE GERÇEK SAHİPLERİ OLAN MÜSLÜMANLARINDIR[/size]
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt