Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Başörtülüler Daha Az Vergi Ödemeli (1 Kullanıcı)

Dizayn

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
8 Nis 2006
Mesajlar
83
Tepki puanı
0
Puanları
56
Başörtülü vatandaşlar açısından bu vergi-hizmet denkleminde bir problem var.Şu sıra üniversitelerdeki başörtü yasağının kaldırılması gündemde. “Olağan şüpheliler”in hep birlikte uyguladığı “tama saha pres”in işe yarayıp yaramayacağı ve dünyada eşi-benzeri bulunmayan bu yasağın sürüp sürmeyeceği belli değil. Ama eğer sürecekse o zaman bir başka hukuki düzenleme yapılması, başörtülü vatandaşlara vergi indirimi getirilmesi lazım.


VZVImtv4.jpg


Nedenini anlatayım. Malum, “devlet” dediğimiz organizasyon, vatandaşların ödediği vergilerle finanse edilen bir yapı. Demokratik rejimlerde ise bu verginin meşruiyet kaynağı, devletin vatandaşlara hizmet götürüyor olması. Devlete vergi veriyoruz, çünkü o da bize bunun karşılığında güvenlik, altyapı, sağlık, eğitim gibi hizmetler sağlıyor.

İşte başörtülü vatandaşlar açısından bu vergi-hizmet denkleminde bir problem var. Çünkü onlar da herkes gibi vergi ödemelerine karşın, devletin eğitim hizmetlerinden yararlanamıyor, bundan sistematik olarak dışlanıyorlar. İş bunla kalsa yine iyi. Devletin kimi üst düzey memurları, bu vatandaşları sık sık “mürteciler”, “karanlık odaklar” gibi laflar kullanarak aşağılıyor, hatta onları “iç düşman” ilan edip tehdit bile ediyorlar. Ama ne ilginçtir ki bu memurların aldığı maaşlarda, söz konusu başörtülü vatandaşların ödediği vergilerin de payı var. Yani bu yurttaşlarımız için günlük dilde “kendi paranla rezil olmak” diye tarif edilen traji-komik durum geçerli.

Aslında durum öyle garip ki, devletin bazı kurumları adeta vatandaşların sadece bir kısmının hizmetinde ve onları diğerlerinden gelebileceği varsayılan tehditlerden korumak için çalışıyor. Anayasa Mahkemesi eski Başkanı Mustafa Bumin’in geçenlerde Hürriyet’in manşetine taşınan “Türbanlı girer, başı açık çıkar” şeklindeki uyarısı, bu açıdan çok ilginçti. Sayın Bumin, eğer başörtülülere özgürlük verilirse, bu kez diğer öğrencilerin baskı altında kalacakları ve hatta kovulacakları uyarısını yapıyor ve yasağın sürmesini savunuyordu. Söz konusu “tehlike”nin ne denli abartılı olduğunu görmek için Türkiye’nin tüm sokak, cadde ve parklarına “türbanlılar”ın girdiğini, ama hiç birinden “başı açıkların” çıkmadığını hatırlamak yeterli. Ancak asıl enteresan nokta şu: Görünen o ki Sayın Bumin’in tek endişesi, başını örtmeyenlerin eğitim hakkı ve onların yaşayabileceği muhtemel bir “psikolojik baskı”. Ötekilerin hakkı ise, “psikoloji” filan şöyle dursun, mahkeme kararı ve polis zoruyla ellerinden alınmış durumda. Ama belli ki bunun hiç bir önemi yok…

Peki ama madem herkesin hakkı ve özgürlüğü aynı derecede önemli değil, o zaman neden herkes aynı oranda vergi ödüyor?

Bu soru, sadece vatandaşlar değil, devlet açısından da düşündürücü. Çünkü “mürteciler”e bu kadar soğuk bakan resmi makamların bizzat onların vergileriyle geçinmesi ahlaki bir çelişki gibi duruyor. Öyle ya, hiç yakışıyor mu güzide başkentimizin o pırıl pırıl, ip-ilerici kurumlarına “irticai sermaye” tarafından finanse edilmek?

İşte tüm bu gariplikleri ortadan kaldırmak için kanımca şöyle bir düzenlemeye gidilmeli: Devletin tüm vatandaşlara ulaşan hizmetleri için her mükelleften vergi alınmalı. Ama inançları ve yaşam biçimleri nedeniyle resmi hizmetlerden yoksun bırakılanlara “ikinci sınıf vatandaş indirimi” yapılmalı. Böylece onlar da kendilerine alternatif eğitim imkanları yaratmak için kaynak oluşturabilir, hatta “Devlet Tehdidi ve Aşağılamasına Maruz Kalan Yurttaşlar İçin Rehabilitasyon Derneği” filan gibi sivil toplum örgütleri kurabilirler.

Eğer bunları yaparsak, demokratik olmasa da nispeten daha adaletli bir sistem kurmuş oluruz.

Kuşkusuz daha iyi bir alternatif de var: Bütün bu saçmalıkları bir kenara bırakıp, tüm vatandaşların eşit ve özgür olacağı, herkesin “birinci sınıf insan” sayılacağı demokratik bir ülke haline gelmeye de çalışabiliriz. Umarım yeni anayasa bunun yolunu açar.


Derin Düşünce
 

ferahhfeza

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
18 Ağu 2007
Mesajlar
10,922
Tepki puanı
8
Puanları
0
Yaş
46
Web Sitesi
ferahhfeza.blogcu.com
“Türbanlı girer, başı açık çıkar”

Bu soru, sadece vatandaşlar değil, devlet açısından da düşündürücü. Çünkü “mürteciler”e bu kadar soğuk bakan resmi makamların bizzat onların vergileriyle geçinmesi ahlaki bir çelişki gibi duruyor. Öyle ya, hiç yakışıyor mu güzide başkentimizin o pırıl pırıl, ip-ilerici kurumlarına “irticai sermaye” tarafından finanse edilmek

İlginç bir bakış açısı hakkımızı korumakta fayda var! .. : )
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt