Öncelikle Selamu aleyküm..Ben size yakın zamanda başımdan geçen nişanlılığımı anlatacam..Ben üniversite mezunu bir sınıf öğretmeniyim yaşım artık evlenme yaşlarına geldiği için kız bakınmaya başladık annem ile..Derken aradığımız yerlerde aileme uyum sağlayacak birkız bulamadık..Aile olarak inançlarına son derece düşkün bir aileyiz..Eylül ayının ortalarında bize birkaç misafir geldi ve yanlarında bir hanım vardı sorduk soruşturduk kendisi üniversite mezunu ancak ataması yapılmamış bir öğretmen adayıymış..İstemeye karar verdik..Evlerine gittik ve bizi konuşmamız için dışarı gönderdiler bir pastahanede oturup bütün durumlarımı anlattım ve sorularla birbirimizi tanımaya çalıştık..Ben ona örtünme sebebini sordum bana islami kurallar doğrultusunda dedi..Maddi durumumun iyi olmadığını ve eğer anlaşırsak benden maddi anlamda birşeyler beklenmemesi gerektiğni anlattım benim ancak gücüm belli sayıda takıya ve düğünümü yapmaya yeter dedim tamam dedi ve anlaştık ....Aileler arasında küçük bir etkinlik yaptık ve sonra biz yaşadığımız şehire döndük..Ancak annesi bbana sorular sormuştu Kızımı bizden uzaklaştırıp kendine çeker misin? Kıskançlık var mı? diye ben de her insanda kıskançlık olacağını söylemiştim..Aileleri önceleri son derece mütevazi duruyordu..Ertesi hafta nişanlımın yanına annem ile gittim...Aman allahım birde ne ile karşılaşalım Kızın annesi benim gücümün yetmeyeceği miktarda takı istemesin mi?Evet biz annemle şok olduk ama kendilerine bu kadar takı alınamayacağını da söyledik..Takı diyordu kızımın şanı şerefi belli bir gram tutturmuş illa onu alacakmışım kıza sordum sen ne dersin dedim benim gözüm takı da değil ama belli bir miktar olması gerekiyor dei bana...Bende ertasei hafta bankaya gidip kredi çektim takı için istediklerini değil ama belli sayıda aldım...Daha sonra işler sarpa sarmaya başladı nişanlımın evine gittiğimde ben küçümseniyordum üstelik de annesii tarafından nişanlımın yanında KIZIM SEN İSTEDİN MEMUR .......yı diyordu..Her zaman beni sinir edecek bir laf söylüyordu kızın annesii..Babası yurt dışında olduğu için evin herşeyiyle annesi meşguldu...Benim nişanlımla gezmem veya ablalarımın oraya götürmem saat hesabı ile yapılıyor ve en ufak geçikmede kızılıyordu...Ve ben annesine ufak hediyeler aldığım zaman aman oğlum masraf yapma diyordu ama benim takı için çektiğim krediye faiz ödemem ona masraf gelmiyordu...Nişanlımla bunları hep paylaşıyordum ne olur annene söyle kalbimizi kırıcı konuşmasın annemin ve benim kalbim kırılıyor diyordum...Nişan öncesi elbise almaya gittiğimizde annesi ve ablası nişanlıma o elbiseyi giydirip çıkarttırıyorlardı..Bir allahın kulu da bana sormadı nasıl yakışmış mı diye hep annesi ve ablası karar veriyordu...Nişan yüzüğü almaya ben kayınvalide ve baldızla gittim ve ne nişanlımın beğendiği ne de benim beğendiğim yüzük alınmadı ablasının beğendiği yüzüğü aldık..Ben nişanlımın kalbi kırılmasın diye ses çıkarmadım ama artık annesi beni rahatsız ediyordu..Sürekli bana öbür enişteleri gibi olmam telkin ediliyor ve aynı onun gibi olacan aynı davranışları gösterecen diyordu annesi..Ben de insanların farklı yapılarda olduğuunu nişanlıma söylüyordum ..Öteki eniştelerinin avuç içine almışlar adam nereye gitse kayınvalide peşinde idi..Ben böyle davranmam saygıda kusur etmem ama böyle davranmam diyordum nişanlıma..Kadın ben ne desemde söylediklerinden vazgeçmiyor hep aynı lafları söylüyordu..her zaman sözün en sonunda söyleneceğini o ilk başta söylüyor ve annemla beni şoka sokuyordu..Nişanlımda evin içinde ağırlığının olmadığını annesi ve ablası ne derse o olduğunu söylüyordu..En sonunda kadın nişanlımı bacanağımdan yakın akrabaları içindeki erkeklerden kıskanmamam gerktiğini söyledi...Ben şok oldum Aman allahım dedim bu söz nasıl söylenir ve nasıl yutulur? Hep benim ailemden ablalrımdan takı beklentisi içerisindeydi...Olamaz ben ilk başta konuşmuştum ama dedim nişanlıma ben karışmam benim sözüm geçmiyor evde dedi..Hepp inandım nişanlıma hep güvendim ama şimdi bilmiyorum babasına ağır şaka yolu ile küfür eden bir kızın evde nasıl olurda istekleri yapılamaz ....Düğün tarihi ayarlavağız biz çalgısız islami kurallara göre olsun dedik zar zor dediğimizi yaptırdık ama neye yarar...Ben birgün kızı çağırıp ablanla annene söyle bana müdahale etmesinler ben ikisinede saygı duyarım ama onların istediklerini yapmak zorunda değilim dedim ve ben asla ablanının kocası gibi olmayacağım dedim bunları söyle dedim sen de eğer benimle varsan gel ama yoksan sana da güle güle dedim ve ayrıldık...Kızın annesinin bana söylediği söz şuydu..Anladım ki sen bize eğilip bükülmessin dedi bana..Hz ALİ nin boğaz dokuz boğumdur sözü hep aklımda..Ben adab-ı Muhaşerat kurallarına bu kadar uymayan bir insanı o kadında gördüm...Sözleri çırılçıplaktı sözün elbisesi olan uslub onda yoktu.Lütfen görüşlerinizi belirtirmisiniz