İslam Üniversitesi, Filistin Başbakanı İsmail Heniyye'ye Filistin davasına olan desteğinden ötürü fahri doktora unvanını verdi.
Heniyye, kendisine verilen doktora unvanını, son Gazze savaşında şehid edilenlere, evleri yerle bir edilenlere ve İsrail hapishanelerinde esir hayatına yaşayanlara ithaf etti.
Foto: : isra haber foto galeri :
İslam Üniversitesi Edebiyat Fakültesi mezunları için bugün akşam Gazze'de düzenlenen törene katılan Heniyye "Doktora ünvanını, tüm kahraman şehidlerimize, kahraman esirlerimize,sabreden ailelerimize ve çocuklarımıza, şehadet meydanında evlatlarını yitiren Filistinli anne ve Hamaslı kadınlara, tam bir mütevazi, gurur ve onurla ithaf ediyorum" dedi.
Heniyye'nin sık sık alkışlanan konuşmasının geniş özetini sunuyoruz:
Biliyorsunuz Gazze, işgalcilerin son saldırılarında şiddetli saldırılara maruz kaldı. Gazze Üniversitesi de bunların arasındaydı. İşgalcilerin bu son saldırıları, işgalcilerle mücadelenin başladığı günden bugüne kadarki saldırıların, bölgedeki savaşların en şiddetlisiydi. En büyük hava saldırısının başladığı ilk andan itibaren yüzlerce Gazzeli ve liderleri, kardeşlerimiz ve çocuklarımız şehid düştü. Bunlar arasında General Tevfik Cebir de vardı. Güvenlikten sorumlu komutan İsmail Caberi ve kardeşleri de vardı. Kara ve deniz desteğiyle 22 gün süren bu hava saldırılarında düşman, ordudaki gücünün yarısını kullandı.
Düşman bu saldırılarıyla oyunun kurallarını değiştirmek, dengeleri yeniden kurmak, hükümeti ve direnişi düşürmek, halkın teslimiyet bayraklarını kaldırmasını sağlamak istemişti. Düşmanın saldırılarına karşı en anlamlı ve büyük yanıt, Gazze halkının (kadınlar, mücahidler, çocuklar) efsanevi direnişidir.
Bugünkü bu kutlamalardaki mutluluğumuz da Filistin halkının iradesinin zafer kazandığının bir diğer delilidir. Çünkü değerli kardeşlerim, savaşın hedefi irademizi kırmaktı. Biz önceden dedik ki 'İrademiz, inşaallah kırılmayacaktır.' Her zaman söyledik, tekrarladık şimdi de bir kez daha söylüyoruz 'Hiçbir kale düşmeyecek, içten yıkılmayacak ve bizden hiçbir mevziyi alamayacaklar.'
Bu kutlama ayrıca, Filistin halkının hayat dolu olduğunun da göstergesidir. Filistin halkının, meydan okumalara karşı gücünün yettiğinin göstergesidir. Dün, Han Yunus'a gittik. Orada, işgalcilerin boşalttığı yerleşim merkezlerini gördüm. 2000 dönümden fazla alan ağaçlandırılmış, ekilmiş. Bu ekili alanlar ve verimli ağaçlar, ambargodan ötürü var olan sıkıntılarımızı aşmamıza yardımcı olacak. Bu, halkımızın hayat dolu, iradeli olduğunun delilidir.
Sonra üniversitelere ve Çalışma bakanlığına bağlı işyerlerine gittik. Gençlerimiz ve işçilerimiz çalışmakta. Biz, halkımıza "ambargo karşısında ellerimiz kıllarımız bağlı kalmayacaktır" diyebilmemiz için ambargoya rağmen onların ihtiyaç duyduğu maddeleri ulaştırdık. Gazze'ye hayatını yeniden getireceğiz. Binaları yeniden inşa edeceğiz.
Dün akşam başbakanlık ofisinde, Suriyeli büyük sanatçı Duraid Lahham ve beraberindeki değerli kardeşlerimi karşıladım. Bana "Gazze'ye, ambargo altında olduğu için geldim. Gazze'ye girdiğim,caddelerinde dolaştığım ve insanlarıyla konuştuğum zaman Gazze'nin ambargo altında olmadığını Gazze'nin özgür olduğunu anladım.Gazze'ye sizinle dayanışmak için değil, sizin benim ve benim gibilerle dayanışma içinde olmanız için geldim. Biz, sizden kuvvet bulmak için geldik" dedi. Lahham'ı biliyorsunuz değerli kardeşlerim. O, direniş hattına bağlı bir sanatçıdır.
Lahham bana şunu anlattı: "Eşime, 'Benim yaşım, 75. Bu hayat güzel bir hayat değil. Bıktım ben bu hayattan. Çünkü şimdiye kadar hep savaşlar gördük ama hep kaybettik. Hiçbir zaman bir nur ve ümit görmedik. Sadece ve sadece Filistin ve Lübnan'a direniş hareketleri doğana kadar. Ve Şimdi hayatı seviyoruz. İzzeti ve onuru seviyoruz' dedim."
Evet değerli kardeşlerim, Gazze özgürdür. Yaralıdır fakat iradesi kırılmamıştır. Gazze, çocuklarını, dostları ve kanını feda etti. Fakat, Allah'ın izniyle bütün bunlar, Kudüs ve Filistin topraklarının kurtuluşunun açılış kapısı olacaktır.
Sözü fazla uzatmak istemiyorum fakat Gazze'deki üniversiteleri imkanlarımız çerçevesinde desteklememiz gerektiğini de bu anlamlı kutlamada söylemek istiyorum. Filistin hükümeti adına, Gazze üniversitesinin öğrencilerine, öğretim görevlilerine maddi destekte olacağımızı ilan ediyorum. İşgalcilerin yerle bir ettiği bu üniversiteye destek vereceğiz.
Bizim elimizde az para olsa da bunu yapacağız. Bizim paramız çok değil ama bereketli. Çünkü bizim paramız Amerika'dan gelmiyor. Fakat Allah, Amerika'ya alternatif olarak İslam ümmetinin ve dünyanın farklı bölgelerindeki hayır ehliyle kayıplarımızı kapattırdı.
İnşaallah, Gazze Üniversitesine 1 milyon dolar vereceğiz. Ve bir sonraki bakanlar kurulunda, İslam üniversitesinden mezun olan öğrencilerimizi memur olarak atamak için gerekli çalışmaları başlatacağız.
Tüm Arap ve müslüman kardeşlerimizden, Gazze'deki öğrencilere, özelliklede bilim ve teknoloji alanındaki öğrencilere, eğitimlerini tamamlayabilmeleri için burs vermelerini istiyoruz. Çünkü düşman son savaşta bize saldırırken teknolojik gücüne dayanmaktaydı.
Hepinizi saygıyla selamlıyorum. Son olarak, mezun olan tüm öğrencilere ve öğretim görevlilerini tebrik ediyor, kutluyorum. Allah'tan işlerinizi kolaylaştırmasını diliyorum. Halkımız ve Kudüs'ümüz size muhtaç.
israhaber.com
Heniyye, kendisine verilen doktora unvanını, son Gazze savaşında şehid edilenlere, evleri yerle bir edilenlere ve İsrail hapishanelerinde esir hayatına yaşayanlara ithaf etti.
Foto: : isra haber foto galeri :
İslam Üniversitesi Edebiyat Fakültesi mezunları için bugün akşam Gazze'de düzenlenen törene katılan Heniyye "Doktora ünvanını, tüm kahraman şehidlerimize, kahraman esirlerimize,sabreden ailelerimize ve çocuklarımıza, şehadet meydanında evlatlarını yitiren Filistinli anne ve Hamaslı kadınlara, tam bir mütevazi, gurur ve onurla ithaf ediyorum" dedi.
Heniyye'nin sık sık alkışlanan konuşmasının geniş özetini sunuyoruz:
Biliyorsunuz Gazze, işgalcilerin son saldırılarında şiddetli saldırılara maruz kaldı. Gazze Üniversitesi de bunların arasındaydı. İşgalcilerin bu son saldırıları, işgalcilerle mücadelenin başladığı günden bugüne kadarki saldırıların, bölgedeki savaşların en şiddetlisiydi. En büyük hava saldırısının başladığı ilk andan itibaren yüzlerce Gazzeli ve liderleri, kardeşlerimiz ve çocuklarımız şehid düştü. Bunlar arasında General Tevfik Cebir de vardı. Güvenlikten sorumlu komutan İsmail Caberi ve kardeşleri de vardı. Kara ve deniz desteğiyle 22 gün süren bu hava saldırılarında düşman, ordudaki gücünün yarısını kullandı.
Düşman bu saldırılarıyla oyunun kurallarını değiştirmek, dengeleri yeniden kurmak, hükümeti ve direnişi düşürmek, halkın teslimiyet bayraklarını kaldırmasını sağlamak istemişti. Düşmanın saldırılarına karşı en anlamlı ve büyük yanıt, Gazze halkının (kadınlar, mücahidler, çocuklar) efsanevi direnişidir.
Bugünkü bu kutlamalardaki mutluluğumuz da Filistin halkının iradesinin zafer kazandığının bir diğer delilidir. Çünkü değerli kardeşlerim, savaşın hedefi irademizi kırmaktı. Biz önceden dedik ki 'İrademiz, inşaallah kırılmayacaktır.' Her zaman söyledik, tekrarladık şimdi de bir kez daha söylüyoruz 'Hiçbir kale düşmeyecek, içten yıkılmayacak ve bizden hiçbir mevziyi alamayacaklar.'
Bu kutlama ayrıca, Filistin halkının hayat dolu olduğunun da göstergesidir. Filistin halkının, meydan okumalara karşı gücünün yettiğinin göstergesidir. Dün, Han Yunus'a gittik. Orada, işgalcilerin boşalttığı yerleşim merkezlerini gördüm. 2000 dönümden fazla alan ağaçlandırılmış, ekilmiş. Bu ekili alanlar ve verimli ağaçlar, ambargodan ötürü var olan sıkıntılarımızı aşmamıza yardımcı olacak. Bu, halkımızın hayat dolu, iradeli olduğunun delilidir.
Sonra üniversitelere ve Çalışma bakanlığına bağlı işyerlerine gittik. Gençlerimiz ve işçilerimiz çalışmakta. Biz, halkımıza "ambargo karşısında ellerimiz kıllarımız bağlı kalmayacaktır" diyebilmemiz için ambargoya rağmen onların ihtiyaç duyduğu maddeleri ulaştırdık. Gazze'ye hayatını yeniden getireceğiz. Binaları yeniden inşa edeceğiz.
Dün akşam başbakanlık ofisinde, Suriyeli büyük sanatçı Duraid Lahham ve beraberindeki değerli kardeşlerimi karşıladım. Bana "Gazze'ye, ambargo altında olduğu için geldim. Gazze'ye girdiğim,caddelerinde dolaştığım ve insanlarıyla konuştuğum zaman Gazze'nin ambargo altında olmadığını Gazze'nin özgür olduğunu anladım.Gazze'ye sizinle dayanışmak için değil, sizin benim ve benim gibilerle dayanışma içinde olmanız için geldim. Biz, sizden kuvvet bulmak için geldik" dedi. Lahham'ı biliyorsunuz değerli kardeşlerim. O, direniş hattına bağlı bir sanatçıdır.
Lahham bana şunu anlattı: "Eşime, 'Benim yaşım, 75. Bu hayat güzel bir hayat değil. Bıktım ben bu hayattan. Çünkü şimdiye kadar hep savaşlar gördük ama hep kaybettik. Hiçbir zaman bir nur ve ümit görmedik. Sadece ve sadece Filistin ve Lübnan'a direniş hareketleri doğana kadar. Ve Şimdi hayatı seviyoruz. İzzeti ve onuru seviyoruz' dedim."
Evet değerli kardeşlerim, Gazze özgürdür. Yaralıdır fakat iradesi kırılmamıştır. Gazze, çocuklarını, dostları ve kanını feda etti. Fakat, Allah'ın izniyle bütün bunlar, Kudüs ve Filistin topraklarının kurtuluşunun açılış kapısı olacaktır.
Sözü fazla uzatmak istemiyorum fakat Gazze'deki üniversiteleri imkanlarımız çerçevesinde desteklememiz gerektiğini de bu anlamlı kutlamada söylemek istiyorum. Filistin hükümeti adına, Gazze üniversitesinin öğrencilerine, öğretim görevlilerine maddi destekte olacağımızı ilan ediyorum. İşgalcilerin yerle bir ettiği bu üniversiteye destek vereceğiz.
Bizim elimizde az para olsa da bunu yapacağız. Bizim paramız çok değil ama bereketli. Çünkü bizim paramız Amerika'dan gelmiyor. Fakat Allah, Amerika'ya alternatif olarak İslam ümmetinin ve dünyanın farklı bölgelerindeki hayır ehliyle kayıplarımızı kapattırdı.
İnşaallah, Gazze Üniversitesine 1 milyon dolar vereceğiz. Ve bir sonraki bakanlar kurulunda, İslam üniversitesinden mezun olan öğrencilerimizi memur olarak atamak için gerekli çalışmaları başlatacağız.
Tüm Arap ve müslüman kardeşlerimizden, Gazze'deki öğrencilere, özelliklede bilim ve teknoloji alanındaki öğrencilere, eğitimlerini tamamlayabilmeleri için burs vermelerini istiyoruz. Çünkü düşman son savaşta bize saldırırken teknolojik gücüne dayanmaktaydı.
Hepinizi saygıyla selamlıyorum. Son olarak, mezun olan tüm öğrencilere ve öğretim görevlilerini tebrik ediyor, kutluyorum. Allah'tan işlerinizi kolaylaştırmasını diliyorum. Halkımız ve Kudüs'ümüz size muhtaç.
israhaber.com