istikbal
Kayıtlı Kullanıcı
Yağmurlarla senin rahmetin yağar, dereler, çaylar ve ırmaklarla akan sınırsız şefkatindir. Anneler, kucaklarının sıcaklığını senin merhametinden aldı. Ve göğüslerinden yavrularının ağızlarına akan senin ikramındır.
Gönülden gönüle yankılanan sevgilerle “VEDUD” ismin cilvelenir. Çünkü sensin sonsuzca seven ve sevilen. Kalpler sevmeyi senden öğrendi. Bahar tablosunda muhabbetten kalbi kanayan güller, vuslatın hasretiyle ağaçların minberlerinde besteler yapan bülbüller “CEMİL” ismini terennüm eder.
Sen, süslü suretler veren “MUSAVVİR”! Eserlerine, hiçbiri diğerinin aynı olmayan biçimleri verensin. İlminle ölçer, iradenle seçer, kudretinle biçersin. Kâinat kitabın, yeryüzü sayfan, cümle canlılar ve cansızlar, kudret kelimelerindir senin. Yıldızların nurani parıltıları “NUR” isminin gölgeleridir. Dağlarda azametin, volkanlarda kibriyan, semalarda celalin yankılanır. Kışın “MÜMİT” isminin fırtınasıyla öldürür, yazın “MUHYİ” isminin saba rüzgârıyla can verirsin.
Bahar gelir senin “MÜZEYYİN” isminle süslenir. Tek arzusu, sen güzeller güzeli isimlerinle nakışlanıp, yine senin ezeli nazarına bir an görünebilmektir. Senin ilahi huzurunda bir an şereflenen varlığa yokluk yaklaşmaz. Her eserinde gördüğüm varlık şevki, yaşama arzusu, beka meyli, senden gelen “NAZAR” sırrıdır, “HUZUR” neşvesidir.
Sen teksin, Bir’sin, eşi, benzeri olmayan “EHAD” sın! Temelde birbirine benzeyen, temelsiz(yardımsız) yardımcısız yapamayanlar, senin eserlerindir. Sana işaret ederler. Onların acizliği kudretini, fakirliği zenginliğini, faniliği bekanı dile getirir.
Büyük, küçük bütün yarattıklarının ihtiyaçlar içinde çırpınışlarına şahid oldukça, hiçbir şeye ihtiyacı olmayan, sayıya gelmez muhtaçların her an yardımına koşan “İNAYETİNİ” ve “SAMEDİYETİNİ” düşünürüm.
Gafletle bakanların gözünde eserlerin sana perdedir. Sineklerin örümcek ağına takıldıkları gibi bu “KESRET” perdelerine takılıp kalarak sana ulaşamayanlardan olmak istemem! Senin isminle nakışlanmayan sevgileri sevmek, sonu “FİRAK”,elemi “AYRILIK” acısıdır. Varlıklarda “SEBEB-İ MUHABBET” olan HÜSN ve İHSAN sendendir.
Yerdeki ışıltılarına dalıp da nazenin güneşini sevmeyi unutanları…
Gölgelerin aşkıyla göz ardı edenleri…
Ve senin adına olmayan sevgilerin şiddetini gördüğüm…
Başkaları için söylenen şarkıları duyduğum günden beri…
BANA HERŞEY SENİ HATIRLATIYOR!
Mücahide GÜÇ
Gönülden gönüle yankılanan sevgilerle “VEDUD” ismin cilvelenir. Çünkü sensin sonsuzca seven ve sevilen. Kalpler sevmeyi senden öğrendi. Bahar tablosunda muhabbetten kalbi kanayan güller, vuslatın hasretiyle ağaçların minberlerinde besteler yapan bülbüller “CEMİL” ismini terennüm eder.
Sen, süslü suretler veren “MUSAVVİR”! Eserlerine, hiçbiri diğerinin aynı olmayan biçimleri verensin. İlminle ölçer, iradenle seçer, kudretinle biçersin. Kâinat kitabın, yeryüzü sayfan, cümle canlılar ve cansızlar, kudret kelimelerindir senin. Yıldızların nurani parıltıları “NUR” isminin gölgeleridir. Dağlarda azametin, volkanlarda kibriyan, semalarda celalin yankılanır. Kışın “MÜMİT” isminin fırtınasıyla öldürür, yazın “MUHYİ” isminin saba rüzgârıyla can verirsin.
Bahar gelir senin “MÜZEYYİN” isminle süslenir. Tek arzusu, sen güzeller güzeli isimlerinle nakışlanıp, yine senin ezeli nazarına bir an görünebilmektir. Senin ilahi huzurunda bir an şereflenen varlığa yokluk yaklaşmaz. Her eserinde gördüğüm varlık şevki, yaşama arzusu, beka meyli, senden gelen “NAZAR” sırrıdır, “HUZUR” neşvesidir.
Sen teksin, Bir’sin, eşi, benzeri olmayan “EHAD” sın! Temelde birbirine benzeyen, temelsiz(yardımsız) yardımcısız yapamayanlar, senin eserlerindir. Sana işaret ederler. Onların acizliği kudretini, fakirliği zenginliğini, faniliği bekanı dile getirir.
Büyük, küçük bütün yarattıklarının ihtiyaçlar içinde çırpınışlarına şahid oldukça, hiçbir şeye ihtiyacı olmayan, sayıya gelmez muhtaçların her an yardımına koşan “İNAYETİNİ” ve “SAMEDİYETİNİ” düşünürüm.
Gafletle bakanların gözünde eserlerin sana perdedir. Sineklerin örümcek ağına takıldıkları gibi bu “KESRET” perdelerine takılıp kalarak sana ulaşamayanlardan olmak istemem! Senin isminle nakışlanmayan sevgileri sevmek, sonu “FİRAK”,elemi “AYRILIK” acısıdır. Varlıklarda “SEBEB-İ MUHABBET” olan HÜSN ve İHSAN sendendir.
Yerdeki ışıltılarına dalıp da nazenin güneşini sevmeyi unutanları…
Gölgelerin aşkıyla göz ardı edenleri…
Ve senin adına olmayan sevgilerin şiddetini gördüğüm…
Başkaları için söylenen şarkıları duyduğum günden beri…
BANA HERŞEY SENİ HATIRLATIYOR!
Mücahide GÜÇ