Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

B a ş Ö r t ü s ü.. (1 Kullanıcı)

Mekkavi

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
27 Nis 2012
Mesajlar
100
Tepki puanı
2
Puanları
0
Yaş
82
Web Sitesi
www.ibrahimbeser.com
B i s m i l l â h i r r a h m a n i r r a h i m
Esselâmu aleykum

Konu : B a ş Ö r t ü s ü..

“Eğer biz bu Kur’an’ı bir dağa indirseydik, muhakkak ki onu, Allah korkusundan baş eğerek, parça parça olmuş görürdün. Bu misalleri insanlara düşünsünler diye veriyoruz.” (Haşr sûresi 21. âyet)

“Biz o emaneti (Kuran’ı) göklere, yere ve dağlara arz ettik, onlar, onu yüklenmeye yanaşmadılar, ondan korktular da onu insan yüklendi.” (Ahzab sûresi 72. âyet)


Eğer Kura’nı Kerim yüce Allah’ın yani beni yaratanın kitabı ise ve bu kitabın bize bildirdiklerinin hepsi yaklaşık on beş asırdan bu yana gerçek çıktı ise bu gün ki bilgimiz ve daha sonra ileride ulaşacağımız medeniyetler onu hiç aşamayacak ise ve bu emaneti de İnsanoğlu yüklendi ise, dünyada doğum var ise, ölüm de var ise, ve biz ondan geldik çok yakında ona dönecek isek, eğer biz Müslüman’ız diyor isek, ilâhi kanunları kayıtsız ve şartsız uygulamak zorundayız.

Bir taş parçası Allah c.c. ve Kuran karşısında korkudan parça parça oluyorsa, insanoğlunun Kuranda ki buyruklar karşısında ne olması gerekir? Özellikle her fırsatta Kuran ve uygulamaları aleyhinde kafaları bulandıranlar ne yapmalıdır? Bunlar yaptıklarına pişman olduklarını yüce rabbimize ifade ederek ondan özür dilemeleri gerekmiyor mu?.

Bu âyetlerden birisi üzerinde bilir bilmez çok konuşulan kadınlarımızın, kızlarımızın baş örtüsü konusudur. Âyette açıkça belirtmiş olmasına rağmen, her fırsatta tahrif etmek istedikleri veya kendi anlayışlarına göre yorumlamaya çalıştıkları başörtüsü ile ilgili âyeti kerime şöyle buyurmaktadır :

“Mümin kadınlara de ki; gözlerini harama bakmaktan sakındırsınlar, mahrem yerlerini korusunlar. Kendiliğinden görünenleri dışındaki süslerini teşhir etmesinler. Baş örtülerinin uçlarını yaka altlarına kadar sarkıtsınlar. Süslerini ve cazibelerini kocalarından, babalarından, kayınbabalarından, öz oğullarından, üvey oğullarından, erkek kardeşlerinden, erkek kardeşlerinin oğullarından, kız kardeşlerinin oğullarından, Müslüman kadınlardan, elleri altındaki kölelerden, cinsel arzuları sönmüş erkek hizmetçilerden, kadınların avret yerlerinin henüz farkında olmayan erkek çocuklarından başka hiç kimseye göstermesinler. Yabancı bakışlardan gizledikleri süsleri ve cazibeleri belli olsun diye ses çıkaracak adımlarla yürümesinler.” (Nur sûresi 31.âyet)

Ses çıkaracak adımlardan maksat, eskiden kadınların ayak bileklerine taktıkları halhahllrdır. Bundan bir önceki 30. âyet de, erkeklerin de gözlerini haramdan ve diğer organlarını fuhuştan korumaları hususunu bildirmektedir.

Gerek baş örtüsü, gerek faiz, gerek namaz gerek Hac veya cenabı Allah’ın diğer buyruklarını yapmamak ayrıdı, karşı gelmek ayrıdır. Yapmamakla günah işlenmiş olunur. Yüce Allah’tan af dilenir ve ona sığınılır. Allah dilerse onu affedebilir.

“Allah’ın rahmetinden ümit kesmeyin, çünkü Allah bütün günahları bağışlar. Şüphesiz ki O, çok bağışlayan, çok esirgeyendir.” (Zümer sûresi 53. âyet)

“Ancak bundan sonra tövbe edip ıslah olanlar müstesnadır. Çünkü Allah çok bağışlayıcı ve merhametlidir.” (Nur sûresi 5.âyet)


Kişi söz konusu Ayeti kerimelerin buyruklarına ters düşerek inkâr ederse Allah’u teâlâ’ya ortak koşarsa haşa şirke girmiş olur.

“Onlar dünyada iken Allah’a yeterli ilgiyi göstermediler, halbuki Kıyâmet günü bütün yeryüzü Allah’ın tasarrufundadır. O gün gökler onun sağ eliyle dürülmüş olacaktır. Din düşmanlarından Allah münezzehtir.” (Zumer sûresi 67.âyet)

Yukarıda Âyeti kerimenin Kuran da ki yorumu şöyledir:
(Kıyamet gününde gökler ve yeryüzü, münhasıran Allah’ın mülk-ü tasarrufuna girecek, dünyada tasarruf iddiasında bulunanların orada hiçbir hükmü kalmayacaktır.)

Yukarıdaki Ayeti kerimede, mecazi anlamdaki sağ el buyruğu, o kadar müthiş bir olaydır ki, bize göre milyonlarca yıl uzaklıkta olan göklerin ve yer yüzünün tamamı Yüce Allah’ın eliyle dürülmüş olacaktır, yani trilyonlarca yaratık artık Allah’ın tasarrufundadır. İslâm’a aykırı olan davranışlarını sergilemeye devam edenler sonuçta hüsrana uğrayacaklardır.

Yüce Allah, haram kılmasına rağmen, bilinçli olarak, hem içerim, hem faiz yerim, hem başımı açarım, hem namaz kılmam, hem de giyinik çıplak veya daracık kıyafetlerimle dışarıda bedenimi teşhir ederim diyor ve bu yaptıklarının da yanlış değil doğru olduğunu kabul ediyorum der ise, Allah’a şirk koşmuş olur dolayısıyla bu kişi istediği kadar Elhamdü Lillâh Müslüman’ım demesi, çölde serap görmekten başka bir şey değildir.

“Biz kitapta açıkça belirttikten sonra indirdiğimiz açık delilleri ve hidayeti gizleyenler var ya, işte onlara hem Allah lânet eder, hem de bütün lânet ediciler lânet eder.” (Bakara sûresi 159. âyet)

“Fakat biz büyük bir şiddetle yakalayacağımız gün, kesinlikle intikamımızı alırız.” (duhan sûresi 16. âyet)

“Allah’ın buyurduklarını inkar edenlere gelince, onların amelleri çöldeki serap gibidir. Susayan onu su zanneder, nihayet ona vardığında (hesap gününe) orada her hangi bir şey bulamayacaktır. Üstelik yanı başında (buyruklarını ısrarla yaptırmamak için çaba gösterdiği) Allah’ı bulmuştur.” (Nûr sûresi 39.âyet)


“Gerçekten, Allah'ın indirdiği Kitap'tan bir şeyi gizlemede bulunup onu az bir değere değişenler var ya, onların karınlarına tıkındıkları ancak ateştir. Allah kıyamet günü onlarla konuşmaz ve onları günahlardan arıtmaz. Onlara elem verici azab vardır.” (IBakara sûresi 174. âyet)

Yukarıdaki âyetlerde Allah c.c. buyruklarını inkâr edenler bir şeyi unutuyorlar. Onlar yaratanın izniyle milyonlarca Sperm arasında dünyaya gelmek için ana rahminde yarışıyorlardı.

Ana rahmindeki yarışı kazandılar ama ileride Kuran’da yazılı olan gerçekleri tahrif etmeye devam ederler ve tövbe etmezler ise dünyadaki yarışı kazanamayacakları için, yüce Allah’ın büyük ödülünü de hak edemeyeceklerdir.

Cenabı Allah müminleri Kuran’ı Kerimden ve peygamberimiz s.a.v.’in yolundan ayırmasın. Hepimize Dünyanın ve ahiretin güzellikleri nasip etsin. Hepimizi Peygamberimiz s.a.v.’e Cennette komşu eylesin.

Sevgiler ve saygılar… Hoşçakalın… Mekkavi…
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt