DUN_SURGUNU_YA
Kayıtlı Kullanıcı
- Katılım
- 10 Nis 2006
- Mesajlar
- 1,019
- Tepki puanı
- 0
- Puanları
- 0
Savaş sona erip müşrikler Uhud'u tamanen terk ettikten sonra, AllahRasulü (s.a.v), harp sahasına inerek şehidleridefnetti. Tam yetmiş şehid verilmişti. Bunlar arasında Hazret-i Hamza(r.a) gibi cengaverler ve Musab bin Umeyre (r.a) gibi yiğitler vardı.
Mus'ab bin Umeyr (r.a) Rasulullah(s.a.v) müdefa ederken şehid olmuştu. Bunun üzerine meleklerden biri Mus'ab bin Umeyr'in(r.a) suretine girerek elinden sancağı almıştı. Peygamber Efendimiz ise henüz O'nun şehadetinden haberdar olmadığı için sancaktara hitaben:
-"Tekaddem ya Mus'ab! (İleri git ya Mus'ab" buyurdu.
Bunun üzerine melek dönüp Allah Resulü'ne bakınca onun Mus'ab değil melek olduğunu fark eden Peygamber Efendimiz(s.a.v), mübarek sahabinin şehid olduğunu anladı.
Daha sonra Musab bin Umeyr(r.a)ın mübarek naaşı bulundu, ancak bu sefer de onu saracak bir kefen bulunamadı. (İbn-i Sa'd, III,121-122) Üzerindeki elbise ile baştarafı örtülse ayakları, ayakları örtülse baş tarafı açıkta kalıyordu.
Vaziyet Allah Resulü'ne bildirildi. Fahr-i Cihan Efendimiz, mübarek şehidin başının elbisesi le kapatılmasını, açıkta kalan ayaklarının da güzel kokulu otlarla örtülmesini emir buyurdu.
Halbuki Mus'ab bin Umeyr(r.a) Mekke'nin en imtiyazlı ve varlıklı ailelerinin birinin çoçuğu idi. Bütün Mekke gençleri Ona özeniyorlardı. Hatta genç kızlar, Onun geçtiği yollar üzerine gül serperlerdi.
O ise müşrik ailesinin bütünzorlamalarına rağmen, Allah Resulü'nün gönlünde olabilmeyi bütün fani lezzetlere tercih etmişti.
Mus'ab bin Umeyr (r.a) Rasulullah(s.a.v) müdefa ederken şehid olmuştu. Bunun üzerine meleklerden biri Mus'ab bin Umeyr'in(r.a) suretine girerek elinden sancağı almıştı. Peygamber Efendimiz ise henüz O'nun şehadetinden haberdar olmadığı için sancaktara hitaben:
-"Tekaddem ya Mus'ab! (İleri git ya Mus'ab" buyurdu.
Bunun üzerine melek dönüp Allah Resulü'ne bakınca onun Mus'ab değil melek olduğunu fark eden Peygamber Efendimiz(s.a.v), mübarek sahabinin şehid olduğunu anladı.
Daha sonra Musab bin Umeyr(r.a)ın mübarek naaşı bulundu, ancak bu sefer de onu saracak bir kefen bulunamadı. (İbn-i Sa'd, III,121-122) Üzerindeki elbise ile baştarafı örtülse ayakları, ayakları örtülse baş tarafı açıkta kalıyordu.
Vaziyet Allah Resulü'ne bildirildi. Fahr-i Cihan Efendimiz, mübarek şehidin başının elbisesi le kapatılmasını, açıkta kalan ayaklarının da güzel kokulu otlarla örtülmesini emir buyurdu.
Halbuki Mus'ab bin Umeyr(r.a) Mekke'nin en imtiyazlı ve varlıklı ailelerinin birinin çoçuğu idi. Bütün Mekke gençleri Ona özeniyorlardı. Hatta genç kızlar, Onun geçtiği yollar üzerine gül serperlerdi.
O ise müşrik ailesinin bütünzorlamalarına rağmen, Allah Resulü'nün gönlünde olabilmeyi bütün fani lezzetlere tercih etmişti.