Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

AŞk Olsun!... (2 Kullanıcı)

_Gebzeli Beyza_

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
22 Haz 2008
Mesajlar
118
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
36
Tasavvufta şöyle güzel bir adet varmış:
Dervişin biri, yine bir dervişler topluluğu içerisine gelip, selam vererek oturduktan sonra, topluluk gelen dervişe "Merhaba!!" yerine "Aşk olsun!!" dermiş... Derviş de "Aşkınız cemal olsun efendim!!" diye mukabele edermiş... Bu sefer topluluk "Cemaliniz nur olsun!!" dediğinde, derviş "Nurunuz ayn olsun!!" dermiş ve böylece selamlaşma bitermiş....

Tasavvufta aşk o derece içselleştirilmiş, o derece özümsenmiş ki.... Selamlaşma bile aşk üzerine kurulmuş... Tasavvufta bütün diyalogların böyle kalbi incelikler içerisinde cereyan etmesi ne kadar hoş değil mi?....

Bir de günümüzdeki selamlaşma diyaloglarını düşünün....

" - Nabers lan !!"

" - Selam moruk !!"

Tasavvuftaki aşk anlayışı, elbette "televole aşkı" türünde bir aşk anlayışı değildir... Günümüzde, bir çok temel kavramda olduğu gibi "aşk" kavramı da "kavram kargaşası" içerisine sokularak, gerçek anlamından kopartılmış ve çok daha farklı anlamlarda kullanılır olmuştur.... Artık yaşanan bazı edepsizliklerin bile "aşk" olarak nitelendirildiği hepimizin malumudur....

Yine bahse konu yazıda; Tasavvufta "Aşk nedir" diye sorulsa, "Aşk, Maşukun rızasıdır" cevabının alınacağı kayıtlıdır.... Kanaatimce "aşk", en kısa ve öz olarak ancak bu şekilde tanımlanabilirdi... Maşuk ise, hakiki aşkta elbette ALLAH'tır...

Düşünceler davranışları, davranışlar da düşünceleri etkiliyorsa; ve insan... ki onun ruhi, fikri ve hatta bedeni yapısı böyle bir etkileşim sonucu şekilleniyorsa; Tasavvufun, hayatın her bir anını hiçbir boşluk bırakmadan neden çepeçevre kuşattığını çok daha iyi anlıyorsunuz.... Velev ki, bu bir selamlaşma anı olsa bile.... Boşluğa asla izin yok.... Size atılan "irtibatı koparmayalım" formatı dolayısıyla, siz artık bir pergelsiniz.... Bir ayağınız olması gereken noktada sabit, diğer ayağınız yetmiş iki milleti dolaşmakta.... Ama irtibatı koparmadan... Boşluk bırakmadan ....

Yukarıdaki selamlaşmada dikkatimi çeken en önemli husus, selamlaşmayı sona erdiren "Nurunuz ayn olsun" cümlesidir....



NURUNUZ AYN OLSUN !!! ...



Belki bir kaç farklı anlamda açıklama yapmak mümkündür amma, benim kalbime gelen şudur: Aşkın yüz güzelliği olması ya da yüze yansıması temennisine, yüz güzelliğinin nur olması ve nihayet, nur ile görmek ya da bakışın nur olması temennisi dile getirilmektedir. İşte tam bu noktada hemen, Peygamber Aleyhisselamın " Müminin ferasetinden sakınınız; şüphesiz o,ALLAH 'ın nuruyla bakar." şeklindeki sözlerini hatırlamamak mümkün değildir....


Hepinizi ALLAH'ın selamıyla selamlıyor ve diyorum ki:



AŞK OLSUN!...
alıntı...
 

_-yolcu-_

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
5 Ağu 2008
Mesajlar
155
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
36
inş kardeşim hakiki manada AŞK OLSUN
emeğinize sağlık



selam ve dua ile...
 

Ahmet Levent

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
16 Ağu 2008
Mesajlar
26
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
57
Merhabalar Efendim !...
Bugün ilginç bir tevafuk eseri google’da arama yaparken, özellikle “Derviş Selamı” başlıklı, 6 Eylül 2007 tarihli ve Ahmet Levent imzalı şahsıma ait bir yazının (diğer bazı yazılarım için de söz konusu olmak üzere) tamamının ya da bir kısmının internette değişik platformlarda yer aldığını tespit ettim. Yazımın beğenilmesinden ve hüsn-ü kabul görmesinden elbette ki mutlu olduğumu söylemeliyim. Ancak, internette değişik platformlarda yapılan bu alıntılamaların neredeyse tamamına yakınında, yazılarıma koyduğum “Ahmet Levent” imzasının yer almadığını görmüş bulunuyorum. Elbette ki, aksi sabit oluncaya kadar herkesi iyi niyetli olarak kabul etmek gerekir. Gerçekte ise önemli olan, bilgiyi paylaşmak ve kullanmaktır. Söyleyene değil, söyletene bakmak gerektiğini de temel bir ilke olarak kabul ediyorum. Ancak, hem yazı namusu ve hem de emeğe saygı; yapılan alıntılamalarda, şayet biliniyorsa yazı sahibinin de belirtilmesini gerekli kılar. Bu sözlerin muhatabı, bu konuda kötü niyetli davranmış olanlardır; iyi niyetli dostları, kardeşleri tenzih ediyorum. Son olarak; çeşitli gruplara yazdığım şahsıma ait yazıların tamamının Rindaneler Meclisi - Blogcu adresinde yer aldığını belirtiyor, her zaman için dualarınızı istirham ediyorum. Dr. Ahmet Levent
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt