Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Arkadaşlık Hakkı (2 Kullanıcı)

smmmtuba

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
20 Tem 2007
Mesajlar
1,639
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
47
Arkadaşlık

Herkesle arkadaşlık yapmak uygun değildir. Hadis-i şerifte, (Kişinin dini, arkadaşının dini gibidir, o halde kiminle arkadaşlık edeceğinize çok dikkat edin) buyuruldu. (Hakim)

Şeytan, insana kötü arkadaşı vasıtası ile günah işletir. Akıllı, ilim sahibi, iyi ahlaklı, doğru sözlü, cömert olan, fasık olmayan kimselerle arkadaş olmalıdır.

Herkesle iyi geçinmeli, çok kimselerle dost olmaya çalışmalıdır.
Şir�adaki hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Çok dostunuz olsun! Çünkü Rabbiniz haya sahibidir, kerimdir. Kıyamette dostları arasından, din kardeşlerinin içinde bulunan kuluna azap etmekten haya eder.)

(Tanıdıklarınız çok olsun! Çünkü kıyamet günü, her biri şefaat eder.)

(Allah yolunda bir din kardeşi edinene, Allahü teâlâ Cennette bir derece verir.)

Kişi, dünya ve ahirette de sevdikleri ile beraber olur. Onun için iyilerle arkadaşlık etmeye çalışmalıdır. Allahü teâlâ çoğu zaman, bir sevgili kulunun kalbinde, bir kimseye muhabbet görür de, onun hürmetine buna merhamet ederek sevdiği kullar arasına ilhak eder.

İyi arkadaşlar bulunca kıymetlerini bilmeli, edeplerine dikkat etmelidir. Ona saygılı davranmalı, canını ve malını kendi can ve malından üstün tutmalıdır. Ayıbını görmemeli ve hiç kimseye söylememeli, hatta unutmalıdır!

Tekliflerini reddetmemeli, tartışmaya girişmemeli, asla kalbini kırmamalı, arkadaşının aleyhinde konuşan olursa susturmalı, alınacağı sözleri yüzüne karşı veya arkasından söylememelidir!

Emr-i marufu gerektirecek hususları varsa yalnızken söylemelidir. Sen bunu bilmiyorsun der gibi değil de, umumi şekilde söylemelidir. Suizan etmemeli, yaptığı uygunsuz şeyleri dalgınlığına, unutkanlığına havale ederek mazur görmelidir!

Sevdiklerini sevmeli, sevmediklerinden, düşmanlarından uzak durmalıdır. Ona karşı alçak gönüllü ve tevazu sahibi olmalıdır.

Babasının, sülalesinin, çocuklarının memleketinin isimlerini öğrenip unutmamaya çalışmalıdır. Böyle şeyler sevgiyi kuvvetlendirir. Alakasız gibi durmak, sen nereliydin, adın neydi gibi sözler uygun değildir. Sevgide ve nefrette aşırı gitmemelidir. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Sevdiğini aşırı sevme, olur ki bir gün sevmediğin biri olur. Buğzettiğin kimseden de çok nefret etme, belki bir gün sevdiğin kimse olur.) [Tirmizi]

Ona karşı daima güler yüzlü, tatlı dilli, açık kalbli, açık elli, sabırlı ve kibirsiz olmalıdır. Her özrünü kabul etmeli, uzak yerden gelirse boynuna sarılmalıdır. Hediye sevgiyi arttırdığı için az da olsa hediye vermelidir. Külfet olacak ve utandıracak kadar kıymetli hediye vermemelidir.

Hazret-i Ali,(Arkadaşların en kötüsü, sana tekellüf eden, kendisinin idare edilmesine seni mecbur kılan, seni özür dilemeye zorlayıcı işlere iten kimsedir) buyurdu. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Ben ve ümmetimin salihleri, tekellüften uzağız.) [Darekutni]

Tekellüf yapılınca, yani hazırda olanı vermeyip çarşıdan masraf ederek pahalı ve kıymetli şeyler alınınca, arkadaş bir daha masraf ettirmemek için gelmekten kesilebilir. Gelmeyince de soğukluk başlar. Onun için hazırda ne varsa vermeli, külfete girmemelidir.

Arkadaşın evine oturmaya gidildiği zaman bir mazeret göstererek içeri almazsa, mazeretini kabul edip hiç üzülmeden geri dönülmelidir. Çünkü mazereti kabul etmek güzel ahlaktan ileri gelir. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Kişi güzel ahlakı sebebiyle, gündüzleri oruç tutanın, geceleri namaz kılanın sevabına kavuşur.) [Şir�a]

Arkadaş üç çeşittir.
Birincisi gıda gibidir, devamlı ihtiyacımız olur.
İkincisi ilaç gibidir, bazen ihtiyaç hissedilir.
Üçüncüsü hastalık gibidir, istemediğimiz halde o bizi bulur. Geçinmek gerekir, şerrinden, kötülüğünden kurtulmak için idare edilir.

Gıda gibi ihtiyacımız olan arkadaşa karşı vazifemiz ne olmalıdır?
Arkadaşın hakkına riayet etmeliyiz. İki arkadaş iki ele benzer. Biri diğerini nasıl yıkayıp temizler, nasıl ki el, ayak ve bütün uzuvlarımız bize yük olmayıp, bir hususta yardımcı ise, biz de arkadaşımıza yük değil, yardımcı olmaya çalışmalıyız! Karşılık beklemeden yardımına koşmalıyız!

Daima onu kendimize tercih etmeliyiz! Nitekim Peygamber efendimiz, iki misvaktan düzgün olanını arkadaşına verip eğri olanını aldığı zaman, arkadaşının, (Doğru misvaka benden çok siz layıksınız)demesi üzerine, şöyle buyurdu:
(Bir kimse, birisiyle bir an sohbette bulunsa, kıyamet günü, ona arkadaşlık hakkına, riayet edip etmediği sorulacaktır.) [İ. Gazali]
 

smmmtuba

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
20 Tem 2007
Mesajlar
1,639
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
47
Arkadaşlık hakkı
Arkadaşın hakkına riayet edebilmek için onun sırrını saklamalıyız! Ayıbını örtmeliyiz! Konuştuğu zaman sözünü kesmeden dinlemeliyiz! İyiliğine dair bir söz duyarsak kendisine söyleyip sevindirmeliyiz! Hakkında üzücü bir şey konuşurlarsa saklamalıyız! Sevdiği isimle çağırmalıyız!

Gizlediği bir şey olursa öğrenmeye çalışmamalıyız! İyi huyları ile onu övmeliyiz! Onun şerefini her yerde müdafaa etmeliyiz! Nasihate ihtiyacı olursa, ya çok yumuşak anlatmalıyız veya umumi bir misal vererek nasihat etmeliyiz. Ufak tefek hatalarına göz yummalıyız! Hatasını yüzüne vurup kesinlikle azarlamamalıyız! İyiliğini görünce teşekkür etmeliyiz! Bir vazife vermek gerektiğinde en hafifini vermeliyiz! Sıkıntılı anlarında ferahlık vermeye çalışmalıyız!

Başına gelen kötülükten dolayı kendi başımıza gelmiş gibi üzülmeliyiz! Sevgide samimi olabilmek için dışımız nasılsa içimiz de öyle olmalı!

(Arkadaşın köyünün köpekleri, diğer köyün köpeklerinden daha sevgili olmadıkça, sevgide samimiyet yok demektir.)

Geldiği zaman ayağa kalkıp karşılamalıyız! Giderken de kalkıp uğurlamalıyız! Daima ona dua etmeliyiz! Vefat ettiği zamanda yakınlarına vefaya devam etmeliyiz! Hasılı kelam kendimiz için neyi istiyorsak, arkadaşımız için de aynı şeyi istemeliyiz! Çünkü kendisi için sevdiğini, arkadaşı için sevmeyen kimsenin sevgisinde sadakat yoktur, nifak vardır. Böyle bir arkadaşlık da dünyada ve ahirette vebal olur.

Bu arkadaşlıklar, yalnız kalbinde hikmet bulunan salih Müslümanlar arasında vuku bulur. Kâfirin ve bid�at ehlinin kalbinde hikmet bulunmadığından böyle arkadaşlık şerefine kavuşamazlar.

Bid�at ehli ile salih bir kimsenin bahsedilen şekilde arkadaşlık kurmaları mümkün değildir. Zira hadis-i şerifte, kişinin dininin arkadaşının dini gibi olduğu bildirilmiştir. Bu bakımdan kâfirle müminin, fasıkla salihin öyle arkadaş olmaları düşünülemez.

Arkadaşımıza karşı vefakâr olmalıyız! Vefa demek, kendisiyle ömür boyu ve öldükten sonra da muhabbeti devam ettirmektir. Az da olsa öldükten sonra vefa göstermek, hayattaki iyiliklerden daha makbuldür. Ölüler için dua etmelidir. Yakınlarına ikramda bulunmalıdır. Peygamber efendimiz ihtiyar bir kadına ikramda bulundu. Sebebini soranlara buyurdu ki:
(Bu kadın, Hatice�nin sağlığında bize gelir giderdi. Ahde vefa, dindendir.) [Hakim]

Arkadaşa karşı vefakârlığın şartlarından biri de, onun dost ve akrabalarını arayıp sormaktır. Onların hakkına riayet, arkadaşa ikram etmekten daha kıymetlidir. Arkadaş buna daha fazla memnun kalır. Çünkü sevgi, sevilen kimsenin kapısındaki köpeğe kadar sevmesiyle ölçülür. Şeytanın en çok sevdiği şey, arkadaşlar arasındaki muhabbetin kesilmesidir. Bütün imkanları ile bu muhabbeti, sevgiyi bozmaya çalışır.

Onun için şeytanın oyununa gelmeyelim! Arkadaşın kusurlarını fazilet, hakaretini de iltifat olarak kabul etmeye çalışalım! Şeytan madem ki aramızı açmaya çalışmaktadır, ona fırsat vermemek başta gelen vazifemiz olmalıdır.

İki arkadaş birbirine sert baktı mı, şeytan sevincinden göbek atar. Meluna fırsat verilmemelidir. Allahü teâlâ mealen, (Kullarıma söyle, güzel konuşsunlar! Çünkü şeytan, aralarını bozar) buyurmaktadır. (İsra 53)

Çok günah işleyenin arkadaşı çok olmaz. Allah dostlarının duruşu sevgi telkin eder. İyi kimse, makam sahibi olsa da, eski arkadaşlarını arar. Hikmet ehli, (Kerem sahipleri, darlık zamanlarında kendileriyle düşüp kalkanları, genişlik zamanlarında da ararlar) demiştir. Arkadaşlığı devam ettirmek kolay değildir. Çünkü şeytan devamlı aralarını bozmaya çalışır. Onun için buyurulmuştur ki:
(Arkadaşlık ince ve latif bir cevherdir. Korumasını bilmezsen kazaya uğrar.)

Bu cevheri korumak arkadaşta kusur aramamaktır. Onu kendine tercihtir. Dostluğa vefanın şartlarından biri de dostunun düşmanı ile dostluk kurmamaktır. Dostunun düşmanı ile birlikte gezmek, husumette, düşmanlıkta ortak olmak demektir. Aksine, dostun sevmediği kimselerden uzak durmalı, dostun dostlarına yakın olmalıdır.

Arkadaşlık hakkı .:.: Dinimiz İslam .:.: www.dinimizislam.com :.:. :.:.
 

smmmtuba

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
20 Tem 2007
Mesajlar
1,639
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
47
Arkadaşa karşı vefakârlığın şartlarından biri de, onun dost ve akrabalarını arayıp sormaktır. Onların hakkına riayet, arkadaşa ikram etmekten daha kıymetlidir. Arkadaş buna daha fazla memnun kalır. Çünkü sevgi, sevilen kimsenin kapısındaki köpeğe kadar sevmesiyle ölçülür. Şeytanın en çok sevdiği şey, arkadaşlar arasındaki muhabbetin kesilmesidir. Bütün imkanları ile bu muhabbeti, sevgiyi bozmaya çalışır.

Onun için şeytanın oyununa gelmeyelim! Arkadaşın kusurlarını fazilet, hakaretini de iltifat olarak kabul etmeye çalışalım! Şeytan madem ki aramızı açmaya çalışmaktadır, ona fırsat vermemek başta gelen vazifemiz olmalıdır.

İki arkadaş birbirine sert baktı mı, şeytan sevincinden göbek atar. Meluna fırsat verilmemelidir. Allahü teâlâ mealen, (Kullarıma söyle, güzel konuşsunlar! Çünkü şeytan, aralarını bozar) buyurmaktadır. (İsra 53)
 

smmmtuba

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
20 Tem 2007
Mesajlar
1,639
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
47
(Sevdiğini aşırı sevme, olur ki bir gün sevmediğin biri olur. Buğzettiğin kimseden de çok nefret etme, belki bir gün sevdiğin kimse olur.) [Tirmizi]
 

dünyaa

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
14 Ocak 2009
Mesajlar
155
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
48
şaahane çok güzel bravoo konu harika..Allah cc razı olsun kardeşimiz........
 

smmmtuba

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
20 Tem 2007
Mesajlar
1,639
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
47
şaahane çok güzel bravoo konu harika..Allah cc razı olsun kardeşimiz........

Amin kardeşim amin Cenab-ı Hak cümlemizden razı olsun.

Dini islama hizmet eden büyüklerimizden Allahü teala razı olsun, çalışmalarına hayırlı bol bol mükafatlar versin.

Afiyetle ve selametle kalın inşallahü teala.
 

smmmtuba

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
20 Tem 2007
Mesajlar
1,639
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
47
selamun aleykum hak teala razı olsun güzel kardeşim ..
selam ve dua ile B)_________

Ve aleyküm selam ve rahmetullah

Amin. Allahü teala cümlemizden razı olsun kardeşim.

Afiyet ve selamet cümlemizin üzerine olsun inşallahü teala.
 

dünyaa

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
14 Ocak 2009
Mesajlar
155
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
48
Amin kardeşim amin Cenab-ı Hak cümlemizden razı olsun.

Dini islama hizmet eden büyüklerimizden Allahü teala razı olsun, çalışmalarına hayırlı bol bol mükafatlar versin.

Afiyetle ve selametle kalın inşallahü teala.

Allah razı olsun kardeşimiz güzel dualarınız için..soru sormak yasak deniliyor ama ''takdirine razı olmayı nasip etsin Mevla..''diye bir duada geçen takdir kelimesi hakkında biraz aydınlanmaya ihtiyacım var yardımcı olandanda olmayandanda Allah razı olsun..şöyleki ''sen tedbirini alda takdir ne getirir bilinmez'' denilir..tedbir takdiri değiştirirmi?değiştirirse nasıl? değiştirmez ise tedbir almanın önemi nedir? gibi sorular kafamı meşgul ediyor vesselam...
 

smmmtuba

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
20 Tem 2007
Mesajlar
1,639
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
47
Allah razı olsun kardeşimiz güzel dualarınız için..soru sormak yasak deniliyor ama ''takdirine razı olmayı nasip etsin Mevla..''diye bir duada geçen takdir kelimesi hakkında biraz aydınlanmaya ihtiyacım var yardımcı olandanda olmayandanda Allah razı olsun..şöyleki ''sen tedbirini alda takdir ne getirir bilinmez'' denilir..tedbir takdiri değiştirirmi?değiştirirse nasıl? değiştirmez ise tedbir almanın önemi nedir? gibi sorular kafamı meşgul ediyor vesselam...

Amin kardeşim Allahü teala cümlemizden razı olsun.

Kaza ve Kadere iman .:.: www.dinimizislam.com :.:.
http://kitap.ihlas.net.tr/cgi-bin/cgi.exe/mjdmktb/query=217+/doc/{@1743}?
http://kitap.ihlas.net.tr/cgi-bin/cgi.exe/ilmihal/query=[jump!3A!27!28iki04!29!27]/doc/{@3053}?
http://kitap.ihlas.net.tr/cgi-bin/cgi.exe/ilmihal/query=[jump!3A!27!28iki48!29!27]/doc/{@5082}?

İnşallahü teala sualinizi doğru anlamışımdır, verdiğimiz linklerde uzun anlatılmıştır. İstifadeli olması duasıyla, selametle kalın.
 

dünyaa

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
14 Ocak 2009
Mesajlar
155
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
48

Allah razı olsun kardeşimiz,çok teşekkür ederim alakanız için selametle kalın.
 

nuresma

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Eki 2006
Mesajlar
2,975
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
36
Konum
ankara
selamun aleykum
Rabbimiz razı olsun.fayladı paylaşım oldu, inşaallah
emeğinize sağlık.
selam ve dua ile...
 

smmmtuba

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
20 Tem 2007
Mesajlar
1,639
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
47
selamun aleykum
Rabbimiz razı olsun.fayladı paylaşım oldu, inşaallah
emeğinize sağlık.
selam ve dua ile...

Ve aleyküm selam ve rahmetullahi ve berekatühü

Amiiiin. Cenab-ı Hak cümlemizden razı olsun. Teşekkür ederiz, kalplerimize selamet ve yakin hasıl etsin inşallahü teala.

Selamet ve afiyet hepimizin üzerine olsun.Amin.
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt