Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Arkadaşlar şu soruları cevaplarmısınz(ateist soruları) (1 Kullanıcı)

Ölümgerçek

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
4 Şub 2010
Mesajlar
16
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
31
arkadaşlar şimdi bildiğinizz üzere dinimiz islam arap yarımadsında başladı şimdi arap yarımadasındaki ozaman müşrikler çok tanrıya inanıyorlardı.Kur'an ı kerimde de Allah(c.c)'nin varlığından çok birliği ilkesi üzerinde duruluyor.ateist diyor ki işte bu kitanı Muhammed(s.a.s)'nin yazdığının delili diyor.cevaplarmısınz kafam karıştı.????????
 

_SeNaToR_

Yasaklı Kullanıcı
Katılım
25 Ağu 2008
Mesajlar
1,220
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
35
Muhakkak ki, biz onu anlayasınız diye Arapça bir kitap olarak indirdik.( Yusuf 2)
Sana bu Kur'ân'ı vahyetmekle biz, sana kıssaların en güzelini anlatıyoruz. Gerçek şu ki, daha önce senin bundan hiç haberin yoktu.(Yusuf 3 )

Kuran-ı Kerimi rast gele açınca bu ayetler karşıma çıktı ben bunları yazdım inşallah 100lerce ayet var bu konuda rast gele Kuran-ı Kerimi karıştırsanız orda birçok delil göreceksiniz..
 

smyyes

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
2 Eyl 2009
Mesajlar
3,791
Tepki puanı
5
Puanları
0
Yaş
31
Kur'an-ı Kerim i Peygamber Efendimiz yazmadı ki zaten.onun vefatından sonra toplanarak kitap haline getirildi.
 

Ölümgerçek

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
4 Şub 2010
Mesajlar
16
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
31
peki niçin varlığından çok birliği ilkesi üzerinde durulmuş soru şu yani ateist bun delil olarak gösteriyo o zaman ki toplum çok tanrılı dine inanıyo diye haşa muhammed (s.a.s) birliğiyle ilgili daha çok ayet yazmış.haşa o kitap Allah(c.c)dendir.ben sadece öğrenmeye çalışıyorum cevaplıyanlardan Allah(c.c) razı olsun
 

acizanegünahkar

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
30 Ara 2009
Mesajlar
1,082
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
57
Kardeşim;
Zaten yazında belirtmişsin,
ateist biri diyorsun
adı üzerinde ateist kardeşim
inancı olmayan biri, aman taviz vermeye gelmez,
inancından sakın taviz verme RABBİM yar ve yardımcın olsun.
 

smyyes

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
2 Eyl 2009
Mesajlar
3,791
Tepki puanı
5
Puanları
0
Yaş
31
Tevhid, Allah’ın birliği demek olup,Kuran’ın üzerinde durduğu temel konudur. Kuran Allah’ın varlığından ziyade, birliğini anlatmaktadır. Çünkü O’nun varlığı hakkında insanlık hiçbir zaman kuşku duymamıştır. Tarih boyunca ihtilaflar ve çekişmeler , Allah’ın varlığıyla ilgili olmayıp , O’nun nitelikleriyle, özellikle de birliğiyle ilgilidir. Bu bakımdan Peygamberler insanlığı Allah’ın birliği yönünde aydınlatmışlardır.
o zaman zaten putlara tapıyorlardı.yani bir tanrının varlığını biliyorlardı.fakat bu tanrının ne olduğu hakkında bilgileri yoktu.Allah ın birliği hakkında bilgileri yoktu anlayacağınız.

 

acizanegünahkar

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
30 Ara 2009
Mesajlar
1,082
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
57
Sümeyye kardeşim ALLAH razı olsun daha açıklayıcı yazmışsın,
RABBİME muhabbet ve nuruna emanet ol.
 

smyyes

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
2 Eyl 2009
Mesajlar
3,791
Tepki puanı
5
Puanları
0
Yaş
31
Sümeyye kardeşim ALLAH razı olsun daha açıklayıcı yazmışsın,
RABBİME muhabbet ve nuruna emanet ol.
sağolun kardeşim.RABBİM sizden de razı olsun.
ölümgerçek kardeşim.eğer konu hakkında tam aydınlatma yapamamışsam( ki zaten ateistler anlamaz bunları tam ikna edici bulmaz)
elimizden geldiğince yardımcı olmaya çalışırız inşallah.
 

Kaim

Yasaklı Kullanıcı
Katılım
11 Ocak 2010
Mesajlar
2,197
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
41
Mekke müşrikleri diyor ki :

Kuranı Muhammed(sav) uyduruyor

değisen pek birşey yok

Ateistlerde aynı fikirdeler

Kendi uydurdu diyorlar.

Bırak öyle diye dursunlar

Gidecekleri yer Cahimdir.
 

cemaldurra

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
16 Nis 2008
Mesajlar
1,142
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
66
Selamun Aleyküm,

Kuran'da Allah'ın sadece birliği değil varlığı ile ilgili de birçok ayet ve işaretler vardır... Bu konuda bir yazıyı aktarıyorum...

Kur’an’da Allah’ın Varlığı

Kur’an’da Allah’ın varlığını ispat etmeye yönelik olmakla birlikte daha çok Allah’ın sıfatları, birliği, benzersizliği ve mükemmel bir varlık oluşu hakkında bir çok âyet bulunmaktadır. Bu tür âyetlerde en küçüğünden en büyüğüne, en basitinden en mükemmeline kadar bütün oluşumların, evrendeki hassas ayarların, bir gâye ve nizâmın varlığına dikkat çekilmekte ve bu mükemmel düzenin tesâdüfen oluşamayacağı gösterilerek Allah’ın yaratışındaki üstünlükten O’nun varlığına ulaşılmaktadır.

“İnsan ile alakalı moleküler biyoloji, genetik mühendisliği, hücre biyolojisi bilimlerinden başka, astrofizik, astronomi, kozmoloji, kozmogoni vb. bilimler de Kur’an ile tam bir ahenk içindedir”. Kur’an’da Allah’ın varlığına işaret eden âyetleri yedi gruba ayırarak incelemek mümkündür:
1. Büyük bir kudret, ilim ve hikmet eseri olan insanın yaratılışı, onun bir mucize olan vücut yapısı, uzuvlar ve fonksiyonları, vücut sistemine bağlı olarak insana lutfedilen sayısız nimetleri bildiren âyetler;
2. Yürüyeni, uçanı, sürüngeni, iki ve dört ayaklısıyla birlikte sonsuz bir kudretin eseri olan hayvanların yaratılışı ve insan hizmetine verilişini tasvir eden âyetler;
3. Bozulması ve aksaması olmayan mükemmel tabiat nizâmı içindeki yer küresi, dağlar ve denizler… Göklerin ve yerin birbiriyle âhenkli olarak gediksiz ve kusursuz yaratılışı, bunların çalışması, yerin mevsimden mevsime değişik şekillere bürünmesi, yer küresinin hayat taşıması ve insanın barınması için elverişli olması, yer küresini koruyan atmosfer, acı ve tatlı suların ve denizlerin bulunuşu… yerde ve gökte bulunan her şeyin insan emrine verilişini bildiren âyetler;
4. Bütün canlıların mayasını teşkil eden su, suyun müjdeleyicisi ve bulutların sevk edicisi olan rüzgâr, ölmüş bulunan toprağın yağmurla dirilerek muhtelif yiyecekler vermesi, insanların büyük ihtiyaçlarını gideren ateşâ€¦ ve daha bir çok benzerlerinin yaratılışını ifade den ayetler.
5. Ay, güneş ve yıldızların (gezegenlerin) bağlı bulunduğu değişmez nizâmı, gündüzün insan geçimi ve gecenin de onun uyku ve istirahatı için yaratıldığını, güneşin, ayın ve diğer gezegenlerin bağlı bulunduğu hassas kanunlar, bunların insanlığa ve bütün canlılara temin ettiği faydaları anlatan âyetler;
6. Yiyecek, insan ve her türlü eşya naklini emrimize âmâde kılınan gemiler, denizden çıkarılan gıdalar ve zinet eşyası;
7. İnsanın, kibir ve inat engellerini aşabildiği, gaflet perdesinden sıyrıldığı zamanlarda, başkasına değil, mutlaka Allah’a yönelmesi, O’na yalvarması. Bu, felâketlerin bastırdığı, musibetin geldiği ve insanın nâçar kaldığı andır. O zaman insan yalnız Allah’a yalvarır. Onu sadece Allah kurtarabilir.

İslâm filozofları ve kelâmcılarının Allah'ın varlığını ispat mevzusunda kullandıkları delillerin çoğu Kur’an âyetlerinden de destek görmektedir. Ãyetlerin bir kısmı içimizdeki ve dışımızdaki varlığa, bir kısmı evrende gözlemleyebileceğimiz ve gözlemleyemeyeceğimiz bir çok hassas oluşuma, bir kısmı da bütün bu oluşumların tesadüfen oluşamayacağını ve yaratıcı tarafından bilinçli ve bir amaca yönelik olarak oluşturulduğuna işaret etmektedir. Allah’ın yaratışı ve bu yaratışındaki mükemmellikleri gösteren ayetler, insanları, önce kendi yaratılışlarındaki mükemmelliğe sonrada evrendeki yaratılışların kusursuzluğuna götürmekte bunlar üzerinde düşünülmesi ve bunların nasıl meydana geldiğinin farkına varılması söylenilmektedir. Bu ayetlerin bir kısmını şu şekildedir:

Allah ki, yaratandır, (en güzel bir biçimde) kusursuzca var edendir, ‘şekil ve sûret’ verendir. En güzel isimler O’nundur. Göklerde ve yerde olanların tümü O’nu tesbih etmektedir. O, Azîz, Hakîmdir.

Doğrusu, çiftleri; erkek ve dişiyi, yaratan O’dur. Bir damla sudan (döl yatağına) meni döküldüğü zaman. Sonra o su damlasını bir alak (embriyo) olarak yarattık; ardından o alakı (hücre topluluğu) bir çiğnem et parçası olarak yarattık; daha sonra o çiğnem et parçasını kemik olarak yarattık; böylece kemiklere de et giydirdik; sonra bir başka yaratışla onu inşâ ettik. Yaratıcıların en güzeli olan Allah, ne yücedir.

Biz ayetlerimizi hem (evrenin) uçsuz bucaksız ufuklarında (âfâk) hem kendi nefislerinde (enfüs) onlara göstereceğiz; öyle ki, şüphesiz O’nun hak olduğu kendilerine açıkça belli olsun. Her şeyin üzerinde Rabbinin şâhid olması yetmez mi?

Şüphesiz, mü’minler için göklerde ve yerde âyetler vardır. Sizin yaratılışınızda ve türetip-yaydığı canlılarda kesin bilgiyle inanan bir kavim için âyetler vardır. Gece ile gündüzün ardarda gelişinde (veya aykırılığında), Allah’ın gökten rızık indirip ölümünden sonra yeryüzünü diriltmesinde ve rüzgârları (belli bir düzen içinde) yönetmesinde aklını kullanan bir kavim için âyetler vardır.

Kur’ân-ı Kerîm âyetlerinde tarih boyunca başka hiçbir kitapta ve düşünce sisteminde ortaya konulamayacağı ve iddia edilemeyeceği kadar açık bir şekilde evrenin başlangıcı ve oluşumuna dair bir çok işaretler bulunmaktadır. Kur’an’ın indiği dönemin bilimsel ve gözlemsel açıdan ne kadar zayıf olduğu düşünüldüğünde o dönemde bu tür iddialar ile insanların dikkatlerini evrene ve oluşumuna çekiyor olması ve günümüzden yüz sene önce dahi bilinemeyen bir takım gerçekleri bin dörtyüz sene önce söylemiş olması, Kur’an’ın mûcizevîliğinin ve Allah katından geldiğinin en büyük delillerindendir. Bu âyetlerin bir kısmı şu şekildedir:

Elbette göklerin ve yerin yaratılması, insanların yaratılmasından daha büyüktür. Ancak insanların çoğu bilmezler. Göklerde ve yerde nice âyetler vardır ki, üzerinden geçerler de, ona sırtlarını dönüp giderler.

O inkâr edenler görmüyorlar mı ki (başlangıçta) göklerle yer, birbiriyle bitişik iken, biz onları ayırdık ve her canlı şeyi sudan yarattık. Yine de onlar inanmayacaklar mı? Göğü ‘büyük bir kudretle’ bina ettik ve şüphesiz Biz, (onu) genişleticiyiz. ‘Özen içinde yollar ve yörüngelerle donatılmış’ göğe andolsun.

Güneşi bir aydınlık, ayı bir nûr kılan ve yılların sayısını ve hesabı bilmeniz için ona duraklar tespit eden O’dur. Allah, bunları ancak hak ile yaratmıştır. O, bilen bir topluluk için âyetleri böyle birer birer açıklamaktadır.

İnkâr edenler, dediler ki: ‘Kıyamet-saati bize gelmez.’ De ki: ‘Hayır, gaybı bilen Rabbime andolsun, o muhakkak size gelecektir. Göklerde ve yerde zerre ağırlığınca hiç bir şey O’ndan uzak (saklı) kalmaz. Bundan daha küçük olanı da, daha büyük olanı da, istisnâsız, mutlaka apaçık bir kitapta (yazılı)dır.

O, biri diğeriyle ‘tam bir uyum’ (mutabakat) içinde yedi gök yaratmış olandır. Rahmân (olan Allah) ın yaratmasında hiç bir ‘çelişki ve uygunsuzluk’ (tefâvüt) göremezsin. İşte gözü(nü) çevirip-gezdir; herhangi bir çatlaklık (bozukluk ve çarpıklık) görüyor musun? Sonra gözünü iki kere daha çevirip-gezdir; o göz (uyumsuzluk bulmaktan) umudunu kesmiş bir halde bitkin olarak sana dönecektir.
Dağları görürsün de, donmuş sanırsın; oysa onlar bulutların sürüklenmesi gibi sürüklenirler. Her şeyi ’sapasağlam ve yerli yerinde yapan’ Allah’ın sanatı (yapısı) dır (bu). Şüphesiz O, işlediklerinizden haberdârdır.

Şüphesiz, göklerin ve yerin yaratılmasında, gece ile gündüzün ard arda gelişinde, insanlara yararlı şeyler ile denizde yüzen gemilerde, Allah’ın yağdırdığı ve kendisiyle yeryüzünü ölümünden sonra dirilttiği suda, her canlıyı orada üretip-yaymasında, rüzgarları estirmesinde, gökle yer arasında boyun eğdirilmiş bulutları evirip çevirmesinde düşünen bir topluluk için gerçekten âyetler vardır.

Şüphesiz göklerin ve yerin yaratılışında, gece ile gündüzün ardarda gelişinde temiz akıl sahipleri için gerçekten âyetler vardır. Onlar, ayakta iken, otururken, yan yatarken Allah’ı zikrederler ve göklerin ve yerin yaratılışı konusunda düşünürler. (ve derler ki:) ‘Rabbimiz, Sen bunu boşuna yaratmadın. Sen pek yücesin, bizi ateşin azâbından koru!’
Göklerin ve yerin mülkü O’nundur; çocuk edinmemiştir. O’na mülkünde ortak yoktur, her şeyi yaratmış, ona bir düzen vermiş, belli bir ölçüyle takdir etmiştir. Gökyüzünü korunmuş bir tavan kıldık; onlar ise bunun âyetlerinden yüz çeviriyorlar.

Kur’an’da bir çok konuda olduğu gibi insanların faydasına yaratılan ve hizmetine sunulmuş şeyler konusunda da çeşitli ayetler bulunmaktadır. İnsanların günlük yaşamlarında kullandıkları ve faydalandıkları canlı ve cansız bir çok araç, gereç, yaşamlarını sürdürebilmeleri için yiyip içtikleri nimetler ve bunların oluşumu ve bir çok insan için sıradan olan hayatın insan yaşamı için ne kadar mükemmel tasarlanmış olduğunu gösteren ayetler, Allah’ın insanlara verdiği nimetleri açık bir biçimde ifade etmektedir. Bu âyetlerin bir kısmı da şu şekildedir:

Gökten yere her işi O evirip düzene koyarak Sizin için gökten su indiren O’dur; içilecek su ondandır. Hayvanlarınızı otlattığınız bitkiler de onunla oluşur. Allah, o suyla size ekin, zeytin, hurmalıklar, üzümler ve her türlü meyveyi bitirir. Elbette bunda, düşünen bir topluluk için deliller vardır. O, geceyi, gündüzü, güneşi ve ayı sizin emrinize verdi; yıldızlar da O’nun emriyle hizmetinize hazır kılınmıştır. Şüphesiz bunlarda, aklını kullanabilen bir topluluk için deliller vardır. Ölü toprak kendileri için bir âyettir; biz onu dirilttik, ondan taneler çıkarttık, böylelikle ondan yemektedirler.

Ve rahmetinin önünde rüzgârları müjdeciler olarak gönderen O’dur. Biz, gökten tertemiz su indirdik; Onunla ölü bir beldeyi (toprağı) canlandırmak ve yarattığımız hayvanlardan ve insanlardan birçoğunu onunla sulamak için.

İki deniz bir değildir. Şu, tatlı, susuzluğu keser ve içimi kolay; şu da, tuzlu ve acıdır. Ancak her birinden taze et yersiniz ve takınmakta olduğunuz süs eşyalarını çıkarırsınız. O’nun fazlından aramanız ve umulur ki şükretmeniz için gemilerin onda (denizde) suları yara yara akıp gittiğini görürsün.

Şimdi siz, içmekte olduğunuz suyu gördünüz mü? Onu sizler mi buluttan indiriyorsunuz, yoksa indiren Biz miyiz? Eğer dilemiş olsaydık onu tuzlu kılardık; şükretmeniz gerekmez mi? Şimdi yakmakta olduğunuz ateşi gördünüz mü? Onun ağacını sizler mi inşâ ettiniz (yarattınız), yoksa onu inşâ eden Biz miyiz?

De ki: Gördünüz mü söyleyin; Allah, kıyâmet gününe kadar geceyi sizin üzerinizde kesintisizce sürdürecek olsa, Allah’ın dışında size aydınlık verecek ilâh kimdir? Yine de dinlemeyecek misiniz? De ki: Gördünüz mü söyleyin, Allah kıyâmet gününe kadar gündüzü sizin üzerinizde kesintisizce sürdürecek olsa Allah’ın dışında size içinde dinleneceğiniz geceyi getirecek ilah kimdir? Yine de görmeyecek misiniz?

Ve hayvanları yarattı; sizin için onlarda ısınma ve yararlar vardır ve onlardan yemektesiniz. Sizin için hayvanlarda da elbette ibretler vardır, size karınlarındaki fers (yarı sindirilmiş gıdalar) ile kan arasından, içenlerin boğazından kolaylıkla kayan dupduru bir süt içirmekteyiz.
Rabbin bal arısına vahyetti: Dağlarda, ağaçlarda ve onların kurdukları çardaklarda kendine evler edin. Sonra meyvelerin tümünden ye! Böylece Rabbinin sana kolaylaştırdığı yollarda yürü-uçuver. Onların karınlarından türlü renklerde şerbetler çıkar, onda insanlar için bir şifâ vardır. Şüphesiz düşünen bir topluluk için gerçekten bunda bir âyet vardır.

Kur’ân-ı Kerîm’in Allah-âlem-insan ilişkilerini belirtirken idrâkimize sunduğu ‘kozmos’ resmi bir açıdan ilâhî hikmet, rahmet, adâlet ve inâyetin mevcûdiyetini yansıtırken, diğer açıdan insanın ‘kozmos’ içindeki yeri, anlamı ve gâyesini yansıtmakta ve kozmik düzenin bir bakıma insan için düzenlendiğini vurgulamaktadır. Bunun yanı sıra insan gerek kendi varoluş hikmeti, gerekse kozmostaki varlık ve oluşların gâyesi üzerinde tefekküre dâvet edilmekte, böyle bir tefekkür ibadeti sonucunda tevhid ilkesini aklen kavrayacağı kendisine hatırlatılmaktadır.

Allah'a emanet olun...
 

Gülfidan

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
24 Nis 2008
Mesajlar
679
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
41
Kuranı kerimde bütün cevaplar var.

Ama ince Anlayışa sahip kişiler bunu ancak anlar.

Allah güzel kelam sahibidir.

Kuran bunun delilidir.

insan sözü olmayacak kadar mükemmel bir kitaptır o.

Ateistlere yaklasmayın onlar kendi aralarında eğlene dursunlar.

 

ibra

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
25 Eyl 2009
Mesajlar
6,106
Tepki puanı
12
Puanları
38
Yaş
30
Konum
Konya
Aç kuran ı kerimi bi oku insan yazamaz .. .ilimi yetmezz.. ALLAH bildirirse bilir peygamber efendimizin ayı bölmesi gibi.
 

Ölümgerçek

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
4 Şub 2010
Mesajlar
16
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
31
Allah(c.c) hepnizden razı olsun inşallah hepimiz cennetine alır sorularımı yanıtladığınız için çok teşekkürler.
 

_SeNaToR_

Yasaklı Kullanıcı
Katılım
25 Ağu 2008
Mesajlar
1,220
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
35
Kardeşler gereken cevabı vermiş...
Müşriklerin zaten Allah'ın varlığı ile ilgili problemi yoktur.Birliği ile ilgili inkarları vardı.Yani ALlah'ın hükümlerini kabul etmiyorlardı kendi insanların kıt akıllarından çıkardıkları heva ve heveslerinden uydurduğu kanunlara kurallara tabi oluyorlardı.Duayı Allah'a yapmıyorlardı alimlere şeyhlerine yapıyorlardı...Yani İbadet noktasında sıkıntı vardılar..

Şu ayet herşeyi açıklıyor;
“De ki: "Size gökten ve yerden kim rızık veriyor? O kulak ve gözlerin sahibi kim? Kim ölüden diriyi çıkarıyor, diriden de ölüyü çıkarıyor? Kim bütün işleri düzenliyor?" Hemen diyecekler: "ALLAH!" De ki: "O halde (O'nun azabından) sakınmaz mısınız?(Yunus 31)
 

Ölümgerçek

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
4 Şub 2010
Mesajlar
16
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
31
Yaratıcıların en güzeli olan Allah, ne yücedir cemaldurru arkadaşım ben şu kısmı anlayamdım zaten bir tane yaratıcı yok mu?. yardmın için şimdiden teşekkürler
 

Cihat-82

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
21 Ara 2009
Mesajlar
232
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
43
Selamun aleyküm kardeşim. Cemaldurra abimiz gayet güzel açıklamış. Allah Teala kendisinden razı olsun. Benim de nacizane bir tavsiyem olacak. İnşallah dikkate alırsınız.

Öncelikle bahsettiğiniz ateist kişiyi tanıyorsanız, ondan uzak durunuz. Zira sizi şüpheye düşürür ve malesef imanınızı tehlikeye atarsınız. Eğer tanımıyorsanız ve bir yerlerden duyduğunuz veya gördüğünüz şeylerse bu tip gözlem ve araştırmalar yapmayı bırakmalısınız. Çünkü yine imanınızı tehlikeye atma ihtimaliniz var. Ateistlere gerekli cevapları, ilim sahibi kardeşlerimiz ve büyüklerimiz zaten vermektedir. Eğer siz cevap vermeye kalkıp verecek bir cevap bulamayarak şüpheye düşüyorsanız bilin ki, boyunuzdan büyük işe kalkışmışsınızdır. Size tavsiyem, eğer okumadıysanız en azından Kur'an-ı Kerim'in bir Türkçe mealini okumanızdır. Birçok şüphenizin ortadan kalkmasına yardımcı olacaktır. Zamanla daha çok şey öğrendikçe, aslında ateistlerin ne kadar yanlış yolda olduklarını göreceksiniz ve içinizde şüpheye yer kalmayacaktır. Bundan emin olunuz.

Allah Teala bizleri, Hz. Muhammed'in (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) yolundan ayırmasın inşallah.
 

Ölümgerçek

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
4 Şub 2010
Mesajlar
16
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
31
Cİhat kardeşim allah(c.c) razı olsun seni dinleyeceğim gerçekten güzel şeyler söylüyorsun ama şu sorumu lütfen cevaplarmısın şunu da öğreniyim merak ettim .ben de bunları öğrenmek istiyorum ki ileride önüme bir ateist çıkarsa onlarla mücadele edeyim
 

Nazar57

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
14 Ağu 2008
Mesajlar
1,308
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
33
Değerli dostlarımız gereken cevapları vermişler..
Lakin Ölümgerçek kardeşim, sana nacizane tavsiyem inançsız bir insanın kafanı karıştırmasına izin verme..
Onlar öyle hale gelirler ki ,imanlı birini bile sorularıyla akılcılıga iter ,içinden çıkılmaz karmaşalara sürüklerler..
Elinden geldiğince yardım et lakin yardım edeyim derken imanını tehlikeye atma kardeşim..
Bu kitabı okumanı tavsiye ederim kardeşim;
gencligin-imanini-sorularla-caldilar.jpg

Selam ve dua ile.
 

Erzurumli

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
28 Ağu 2007
Mesajlar
1,455
Tepki puanı
1
Puanları
0
Esselamu aleykum,

Ölümgerçek kardeşim ALLAH TEALA kerim kelamı Kur'an da bir olduğunu bizlere bildirdiği gibi,bir çok ayeti kerimede de varlığından bizleri haberdar etmektedir...
Zaten insan yaratılışı gereği varlığı ispat etmeden onun saysı üzerinde durmaz,ALLAH TEALA da kendi yüce zatını bizlere muhkem ayetlerle bildirmiştir.Mesela yaratılmış olan bizlere yaratanımız olan ALLAH TEALA kudretinden,ilminden,yaratmasından,kazasından,bizleri imtihan ettiğinden,rızık vericiliğinden,hayat vericiliğinden ve daha nice sıfatı şeriflerin den anlatır...
Varlığını anlatmasındaki asıl maksat ise birliğini ispat içindir,hangi ateist bu sözü söylemiş ise yanılmıştır çünkü araştırmadan kafasına göre islam dinini sorgulamıştır,nedenmi ? çünkü cahiliye devrindeki araplar asılda bir ilaha inanır tapındıkları putların ise kendilerini ilahlarına yaklaştırdıklarına sanırlardı eğer putları ilah kabul etse idiler yola çıkmadan önce helvadan yaptıkları puta tapıp sonra acıkınca yemezlerdi...
ALLAH TEALA bir insanın bu denli sapıklığına,kendinden başkasından yardım umulmasına,kendinden başkasına ibadet edilmesine ve kendinden başkasının adı anılarak kurban kesilmesine ve daha bir çok sosyal olaylarda beraber (kız çocuklarının diri diri gömülmesi,evlat ve eşlerin miras alamaması gibi ...) bütün insanlığa ve cinler alemine ''Seni ancak alemlere rahmet olarak gönderdik...'' diyerek Efendimiz muhammedi s.a.v bir elçi olarak ve son peygamber olarak göndermiştir...
Dinler tarihine bakılacak olursa Peygamber efendimizden evvel de sayısını ancak ALLAH TEALA bilir binlerce elçiler göndermiştir...
ALLAH-U TEALA varlığını vebirliğini her ispattan sonra kulları yine şeytan tarafından azdırılmış en sonunda ahir zaman dediğimiz anlatım ibaresi ile bizim zamanlarımız gelmiştir...

Şimdi dünya üzerinde ALLAH TEALA nın varlığı ve birliğini duymayan canlı kalmamıştır,en ücra köşede bile bir televizyon,internet,telefon gibi cihazların varlığı ile İSLAMIN varlığı bilinmiştir.

Bu ateistlerin iftirası çok yakışıksızdır,çünkü cahillikleri diz boyudur,nedenmi ? Onada cevap verelim .ALLAH RASULU s.a.v yetim doğmuş,öksüz büyümüş,okuma yazma görmemiş,hiç bir alimle muhatap olmamış ve çocukluğunu çobanlık yaparak böyle tamamlamıştır,gençliğinde HATİCE validemiz ile tanıştırılmış ve evlendirilmiştir,kırk yaşına kadar Tüccar olan Hatice validemizin işlerini idare etmiştir.Yaşı kırka yaklaşınca çocukluğundan bu yaşına kadar aklını kurcalayan sorular kafasını çokca kurcalamış işi gücü bırakarak sık sık inzivaya çekilirdi,inziva meskeni bir mağara olup,tek derdi alemleri yaratan bir varlığın olduğunu düşünmesi idi...
Buraya kadar anlattığım herşey hayatının bizlere kadar ulaşan gerçekleridir hiç kimsede kalkıp yalan diyemezçünkü şahitleri ile ispat edilir...
Şimdi ben soru sorayım sıra bende ; okuma yazma bilmeyen birisi nasıl olurda bunca güzel sözü yazabilir,yazamayacağı gibi günde en az 5 vakit gece namazları ile bilmem kaç rekat nasıl olurda her gün ezberinden tek harf şaşırmadan herkesin duyacağı gibi okuyabilir ? Akıl alınacak gibi değil... zaten ALLAH TEALA '' Biz seni okur yazar olmadığın halde peygamber seçtik '' buyuruyor,bu Peygamber efendimize apaçık bir hakarettir...
Ateistlerin bir başka iftiralarıda ticaret ve parayı pulu çok sevdiği iftirasıdır....
Bununda yalan olduğunun delilleri çoktur,misal vefatında bir minder bir hasırı vardı,ama kendisine binlerce ağaçlık hurmalıklar ,atlar,develer,başka ülkeler den gönderilme hediye altınlar,mücevherler vardı,iyide bunca mal,mülk nereye gitmişti,işte cevap;bütün herşeyi islam devleti ve islam ümmeti için harcamış,pay etmiştir...
Hayır Onun derdi önder olmaktı diye iftira edenler alın sizede cevap verelim ,madem derdi önder olmaktı,islamı ilk anlattığı yıllarda kendisine mekkenin önderliği,mal,kadın,makam herşey teklif edildi,niye kabul etmedi de hicretine kadar 11 yıl eziyetlere,hakaretlere,küfürlere,hatta yer yer darplara katlanmazdı,bunun yanında ashabına yapılanlar ise içler acısı idi...

Sevgili kardeşim ALLAH TEALA herşeyi bize öğreten olduğu için kendi yüce zatınında kibriyasını bizlere öğretendir,bu sebeple bir çok ayeti kerimede ''Biz yaptık'' diye hitap eder ,ancak bilinir ki ALLAH TEALA ''Benden başka ilah ve yaratıcı yoktur '' der,hatta ''Başka ilahlar olsa idi aralarında savaş çıkardı ...'' diyede birliğini bizlere tekid ler,kendinden başka yaratıcı olmayan ALLAH c.c ''Biz yarattık '' sözleri ile bizlere edep öğretir bizlerde bunu böyle algılmalıyız.
Suailini ettiğiniz ayeti kerimeye gelince bu ayeti kerime kendinden evvelki ve sonraki ayetler ile birlikte okunmalıdır ki manası açığa çıksın,şöyleki İLYAS Peygamber a.s kavmi ile putlara tapmamaları konusunda söz dalaşı yapar ALLAH TEALA da onların konuşmalarını bizlere şöyle hikaye eder.
SAFFAT 123-126
123 — Doğrusu îlyâs da peygamberlerdendi.

124 — Hani kavmine demişti ki: Siz hiç korkmaz mı*sınız?

125 — Yaratıcıların en güzelini bırakıp da Bal putuna mı taparsınız?

126 — Sizin de Rabbiniz, önceki babalarınızın da Rab-bı olan Allah'ı.

Ayeti kerimelerden anlaşılıyor ki kavmi bal mumundan put yapıyorlar ,İlyas peygamber bal mumunun tasvirini anlatarak ''Bu bal mumunu şekillendirecek olanlar arasında en güzeli olan ALLAH'ı bırakıpta bal putunamı tapıyorsunuz '' der.

Değerli kardeşim müslümanlığı seçen kişi ALLAH TEALA yı zannında şöyle bilmelidir.
Ondan başka ilah yoktur,yaratıcı yoktur,öldüren dirilten yoktur,herşeyin sahibidir,ahiret gününün sahibidir,kaza ve kader,hayır ve şer ondandır,gerisini düşünmez buna kalpten bağlılık derler...
Son olarak ALLAH TEALA biz kullarına ALİ İMRAN suresi 7.ayetinde şöyle buyurur.

''Sana Kitab'ı indiren O'dur. Onun (Kur'an'ın) bazı âyetleri muhkemdir ki, bunlar Kitab'ın esasıdır. Diğerleri de müteşâbihtir. Kalplerinde eğrilik olanlar, fitne çıkarmak ve onu tevil etmek için ondaki müteşâbih âyetlerin peşine düşerler. Halbuki Onun tevilini ancak Allah bilir. İlimde yüksek pâyeye erişenler ise: Ona inandık; hepsi Rabbimiz tarafındandır, derler. (Bu inceliği) ancak aklıselim sahipleri düşünüp anlar.''


Aramızda çok fitneci olmakla beraber herkesin ahirette görülecek bir hesabı var,umarım hesabı kolay olanlardan oluruz...
 

gülkoksam

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
27 Ara 2008
Mesajlar
969
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
35
ataistlerle işiniz ne onlar kendi çapında bşe yapıorum sanıolar güzelliklerin farkında değiller
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt