Göçmen Kuşlar
Değerli anne-babalar, tanıştığım bütün annelerin, ölüm acısının bile önüne geçen, üşür mü? özler mi? acı çeker mi? gibi şefkatten doğan yürek sancılarına çevremizdeki ilahiyatçı değerli insanların, Kuran-ı Kerim'e ve Peygamber Efendimizin hadislerine bağlı kalarak verdikleri cevaplar ile deva bulduk. Bunları sizlerle paylaşmanın bir nebze de olsa sizleri de rahatlatacağı düşüncesiyle bu bölümü hazırladım.
Ölen bir insanın acı çekmesi mümkün değildir. Vücut ruh çıkınca acı çekmez, beden ruhumuzun elbisesi gibidir. Elbiseyi çıkartıp makasla kesseniz acı çeker mi? Özellikle çocuklar masum ruhları ile hiç acı çekmezler. Onlar meleklerin nezaretinde cennete uçup gitmiştir.

[FONT=arial black,avant garde]BULUTLAR AĞLAMASA YEŞİLLİKLER NASIL GÜLER[/FONT]


ANLATMAK İÇİN YAŞAMAK LAZIM
Değerli anne-babalar, tanıştığım bütün annelerin, ölüm acısının bile önüne geçen, üşür mü? özler mi? acı çeker mi? gibi şefkatten doğan yürek sancılarına çevremizdeki ilahiyatçı değerli insanların, Kuran-ı Kerim'e ve Peygamber Efendimizin hadislerine bağlı kalarak verdikleri cevaplar ile deva bulduk. Bunları sizlerle paylaşmanın bir nebze de olsa sizleri de rahatlatacağı düşüncesiyle bu bölümü hazırladım.
Dünyada konfor ve rahat içinde yaşayanlar, kıyamette bela ve musibetlere uğrayanlara ne gibi sevaplar verildiğini gördüklerinde dünyada vücutlarının makaslarla parça parça edilmesini temenni edecekler.
Evet sıkıntılarımız varsa, acılarımız varsa bizi teselli eden Peygamberimizin sözleriyle bize sevabının çokluğu belanın büyüklüğüne göre olduğunu gösterdi. Bizler bu acıları yaşarken, çevremizde yaşayanlardan beklediğimiz hoşgörü ve saygıyı zaman zaman bulamadığımızda lütfen moralimizi bozmayalım. Annelerden bir şu sözleri söylemişti "Dur bakalım onlara ne saklı!" Evet sanıyorlar ki bu acılar yalnızca bize mahsus, hatta öyle ki küçük dünya menfaatleri için size tepkileri varsa hemen bağlantı da kurarlar. "Beni üzdü Allah belanı versin dedim. O da belasını buldu" derler. Yüreği kederli olan ve gönlü kırık olanın tütünü zalimi yakar, kül eder. Hiçbir ateş ah ateşi kadar yakıcı değildir. "Köpekler istiyor diye, atlar ölmez"
Bir atasözümüz de derki "Gelin girmeyen ev olurda, ölüm girmeyen ev olmaz." Bu acı öyle ya da böyle yaşanacak, dünya kurulduğundan beri bu böyledir. Kader insanların yolunu öyle bir noktada kesiştiriyor ki siz bile hayret ediyorsunuz. İki yıl kadar önce bir anne ile tanıştım. Kısa bir süre önce 5 yaşındaki evladı Konya'da bir inşaatın kireç kuyusuna düşerek vefat etmiş. Daha sonra Ankara'ya taşınmışlar. Bir vesile ile bana ulaştı. Beni şok eden olay ise o yavrucak doğduğu gün ve saatte ben evladımı cennet bahçelerine uçurmuştum ve beş yıl sonra aynı ortak acıda birleştik.

ANNEMMM...
Çok uzak diyarlardan
Beyaz bir güvercin gönderiyorum sana
Kanatlarında mutluluk
Yüreğinde hasret ve özlem
ÇOCUĞUMA OTOPSİ YAPILDI ACI DUYMUŞDUR
Ölen bir insanın acı çekmesi mümkün değildir. Vücut ruh çıkınca acı çekmez, beden ruhumuzun elbisesi gibidir. Elbiseyi çıkartıp makasla kesseniz acı çeker mi? Özellikle çocuklar masum ruhları ile hiç acı çekmezler. Onlar meleklerin nezaretinde cennete uçup gitmiştir.
Kardeşleri hasta olan iki kardeş babalarına, kardeşleri ölürse, onu toprağa gömmekten çok korktuklarını ve üzüldüklerini söyleyince babaları eline bir eldiven giyip çocuklarına dönerek: "Bakın şimdi elim eldivenin içinde ve hareket ediyor. Şimdi elimi çıkartıyorum. Bakın eldiven şimdi hareket etmiyor. Ölünce ruhumuz uçar gider. Vücudumuz önemli değil artık." Diye güzel bir açıklama yapmıştır.
Mezar hapishane gibi görünür ama aslında canın hapisten kurtuluşudur. Cenazemi görünce ayrılık ayrılık deme benim görüşmem o zamandır. Beni mezara koyduklarında elveda elveda deme mezar cennet kapısının perdesidir.