** İslamiyet güneş gibidir, üflemekle sönmez; gündüz gibidir, göz yummakla gece olmaz. Gözünü kapayan yalnız kendine gece yapar.
** İman hem nurdur hem kuvvettir. Evet, hakiki imanı elde eden adam kainata meydan okuyabilir.
** Bir köy muhtarsız olmaz, bir iğne ustasız olmaz, sahipsiz olmaz. Bir harf katipsiz olmaz, biliyorsun. Nasıl olyor ki, nihayet (sonsuz) derecede muntazam (düzenli) şu memleket (dünya ) Hakimsiz olur?
** Ahirette seni kurtaracak bir eserin olmadığı takdirde, fani dünyada bıraktığın eserlere de kıymet verme.
** Güzelliğin güzelliğini artttıran; çirkinin çirkinliğidir.
** Zaman ihtiyarladıkça Kur' an gençleşiyor.
** Kabrin arkası için çalışınız. Hakiki saadet ve lezzet ondadır.
** Kainatta en yüksek hakikat imandır, imandan sonra namazdır.
** Dünya bir misafirhanedir. İnsan ise onda az duracaktır. Ve vazifesi çok bir misafirdir.
** Acaba sırf dünya için mi yaratılmışsın ki, bütün vaktini ona sarf ediyorsun?
** Kaderin her şeyi güzeldir, hayırdır. O' ndan gelen şer de hayırdır, çirkinlik de güzeldir.
** O' nu tanıyan ve O' na itaat eden zindan da dahi olsa bahtiyardır. O' nu unutan saraylarda da olsa zindandadır, bedbahttır.
** ALLAH' ı tanımayanın dünya dolusu bela başında vardır. ALLAH' ı tanıyanın dünyası nurla ve manevi sürurla (sevinçle) doludur. Derecesine göre iman kuvvetiyle hisseder.
** Her söylediğin hak olsun, fakat her hakkı söylemeye senin hakkın yoktur.
** Her söylediğin doğru olmalı; fakat her doğruyu söylemek doğru değildir.
** Merak ilmin hocasıdır.
** Ey kendini insan bilen insan, kendini oku! Yoksa hayvan ve camid (taş gibi cansız) hükmünde insan olmak ihtimali var.
** Hayatın lezzetini, zevkini isterseniz; hayatınızı imanla hayatlandırınız ve feraizle (farzları işlemekle) zinetlendiriniz ve günahlardan çekinmekle muhafaza ediniz.
** Gençlikte kazandığın ibadetler, o fani gençliğin baki meyveleridir.
** Biz dini severiz, dünyayı da din için severiz. Dinsiz dünyada hayır yoktur.
** İlim odur ki, kalpte yerleşsin, yalnız akılda olsa insana mal olmuyor.
** Bizim düşmanımız cehalet (cahillik), zaruret (fakirlik), ihtilaftır (ayrılığa düşmek). Bu üç düşmana karşı sanat, marifet (ilim), İttifak (birlik) silahıyla cihad edeceğiz.
** Hazırlanınız! Başka, daimi bir memlekete gideceksiniz. Öyle bir memleket ki, bu memleket ona nisbeten bir zindan hükmündedir.
** Biz gidiyoruz, aldanmakta fayda yoktur. Gözümüzü kapamakla bizi burada durdurmazlar. Sevkiyat var.
** İbadet, yaratılışın ücreti ve neticesidir. Bu itibarla sevap, ibadetin ücreti omayıp ancak Hakkın keremindendir.
** İnsanın ALLAH' a karşı ubudiyet (kulluğu) vazifesidir. Terk-i kebair (büyük günahları terk etmesi) takvasıdır. Nefis ve şeytanla uğraşması cihadıdır.
** ALLAH' a hakiki abd (kul) olan başkalarına abd olmaz.
** Ahiret saadeti gibi, dünya saadeti dahi ibadette ve ALLAH' a abd olmaktadır.
Duanın en güzeli, en latif, en leziz, en hazır meyvesi, neticesi şudur ki: Dua eden adam bilir ki; birisi vark ki, onun sesini dinler, derdine derman yetiştirir. Ona merhamet eder. O' nun kudret eli her şeye yetişir.
** Namazda ruhun ve kalbin büyük bir rahatı vardır. Hem cisme (bedene) de o kadar ağır bir iş değildir.
** Ben ekmeksiz yaşarım; ama hürriyetsiz yaşayamam.
** Hak, o kadar parlaktır ki, körler bile görebilir.
** Haksızlığa karşı sükut etmek, Hak' ka karşı bir hürmetsizliktir.
** Haksızlığı hak iddia edenlere karşı hak dava etmekve onlara müracaat etmek bir haksızlıktır, Hakka karşı bir hürmetsizliktir.
** Hakkın hatırı aliidir (yücedir), hiçbir hatıra feda edilmez.
** Kanaat eden iktisat eder. İktisat eden bereket bulur. Eğer malı çok seversen, hırsla (açgözlülükle) değil; kanaat ile takip et, çok gelsin.
** Ümitvar (ümitli) olunuz! Şu istikbal inkılabı içinde en yüksek gür sada (ses), İslamın sadası olacaktır.
** Helal dairesi geniştir, keyfe kafidir. Harama girmeye hiç lüzum yoktur.
** Dünyanın lezzetleri zehirli bala benzer. Lezzeti nisbetinde elemi vardır.
** Güzellerin güzel yüzlerinde güzelliği yaratan, elbette o güzelliğe müştakları da yaratır.
** İman hem nurdur hem kuvvettir. Evet, hakiki imanı elde eden adam kainata meydan okuyabilir.
** Bir köy muhtarsız olmaz, bir iğne ustasız olmaz, sahipsiz olmaz. Bir harf katipsiz olmaz, biliyorsun. Nasıl olyor ki, nihayet (sonsuz) derecede muntazam (düzenli) şu memleket (dünya ) Hakimsiz olur?
** Ahirette seni kurtaracak bir eserin olmadığı takdirde, fani dünyada bıraktığın eserlere de kıymet verme.
** Güzelliğin güzelliğini artttıran; çirkinin çirkinliğidir.
** Zaman ihtiyarladıkça Kur' an gençleşiyor.
** Kabrin arkası için çalışınız. Hakiki saadet ve lezzet ondadır.
** Kainatta en yüksek hakikat imandır, imandan sonra namazdır.
** Dünya bir misafirhanedir. İnsan ise onda az duracaktır. Ve vazifesi çok bir misafirdir.
** Acaba sırf dünya için mi yaratılmışsın ki, bütün vaktini ona sarf ediyorsun?
** Kaderin her şeyi güzeldir, hayırdır. O' ndan gelen şer de hayırdır, çirkinlik de güzeldir.
** O' nu tanıyan ve O' na itaat eden zindan da dahi olsa bahtiyardır. O' nu unutan saraylarda da olsa zindandadır, bedbahttır.
** ALLAH' ı tanımayanın dünya dolusu bela başında vardır. ALLAH' ı tanıyanın dünyası nurla ve manevi sürurla (sevinçle) doludur. Derecesine göre iman kuvvetiyle hisseder.
** Her söylediğin hak olsun, fakat her hakkı söylemeye senin hakkın yoktur.
** Her söylediğin doğru olmalı; fakat her doğruyu söylemek doğru değildir.
** Merak ilmin hocasıdır.
** Ey kendini insan bilen insan, kendini oku! Yoksa hayvan ve camid (taş gibi cansız) hükmünde insan olmak ihtimali var.
** Hayatın lezzetini, zevkini isterseniz; hayatınızı imanla hayatlandırınız ve feraizle (farzları işlemekle) zinetlendiriniz ve günahlardan çekinmekle muhafaza ediniz.
** Gençlikte kazandığın ibadetler, o fani gençliğin baki meyveleridir.
** Biz dini severiz, dünyayı da din için severiz. Dinsiz dünyada hayır yoktur.
** İlim odur ki, kalpte yerleşsin, yalnız akılda olsa insana mal olmuyor.
** Bizim düşmanımız cehalet (cahillik), zaruret (fakirlik), ihtilaftır (ayrılığa düşmek). Bu üç düşmana karşı sanat, marifet (ilim), İttifak (birlik) silahıyla cihad edeceğiz.
** Hazırlanınız! Başka, daimi bir memlekete gideceksiniz. Öyle bir memleket ki, bu memleket ona nisbeten bir zindan hükmündedir.
** Biz gidiyoruz, aldanmakta fayda yoktur. Gözümüzü kapamakla bizi burada durdurmazlar. Sevkiyat var.
** İbadet, yaratılışın ücreti ve neticesidir. Bu itibarla sevap, ibadetin ücreti omayıp ancak Hakkın keremindendir.
** İnsanın ALLAH' a karşı ubudiyet (kulluğu) vazifesidir. Terk-i kebair (büyük günahları terk etmesi) takvasıdır. Nefis ve şeytanla uğraşması cihadıdır.
** ALLAH' a hakiki abd (kul) olan başkalarına abd olmaz.
** Ahiret saadeti gibi, dünya saadeti dahi ibadette ve ALLAH' a abd olmaktadır.
Duanın en güzeli, en latif, en leziz, en hazır meyvesi, neticesi şudur ki: Dua eden adam bilir ki; birisi vark ki, onun sesini dinler, derdine derman yetiştirir. Ona merhamet eder. O' nun kudret eli her şeye yetişir.
** Namazda ruhun ve kalbin büyük bir rahatı vardır. Hem cisme (bedene) de o kadar ağır bir iş değildir.
** Ben ekmeksiz yaşarım; ama hürriyetsiz yaşayamam.
** Hak, o kadar parlaktır ki, körler bile görebilir.
** Haksızlığa karşı sükut etmek, Hak' ka karşı bir hürmetsizliktir.
** Haksızlığı hak iddia edenlere karşı hak dava etmekve onlara müracaat etmek bir haksızlıktır, Hakka karşı bir hürmetsizliktir.
** Hakkın hatırı aliidir (yücedir), hiçbir hatıra feda edilmez.
** Kanaat eden iktisat eder. İktisat eden bereket bulur. Eğer malı çok seversen, hırsla (açgözlülükle) değil; kanaat ile takip et, çok gelsin.
** Ümitvar (ümitli) olunuz! Şu istikbal inkılabı içinde en yüksek gür sada (ses), İslamın sadası olacaktır.
** Helal dairesi geniştir, keyfe kafidir. Harama girmeye hiç lüzum yoktur.
** Dünyanın lezzetleri zehirli bala benzer. Lezzeti nisbetinde elemi vardır.
** Güzellerin güzel yüzlerinde güzelliği yaratan, elbette o güzelliğe müştakları da yaratır.