Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Allah'ın varlığı (1 Kullanıcı)

Huyela

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Eki 2006
Mesajlar
2,345
Tepki puanı
1
Puanları
36
Yaş
41
Konum
İstanbul
Allah'ın varlığı


Sual: Allah'ın varlığının kendinden olduğu, sonradan var olmadığı nasıl ispat edilir?

CEVAP

Ahmed Asım Efendi buyuruyor ki:

Allahü teâlâ, hâşâ kadim [ezeli] olmasaydı, hâdis yani sonradan var olsaydı, Onu yaratan bir yaratıcı bulunurdu. Bu yaratıcı kadimse, Allah odur. Hâdis ise, onu da yaratan biri lazım olur. Böylece, kadim olmayan yaratıcılar zinciri mevcut olur. Bu zincire, teselsül denir. Teselsül ise, muhal yani imkânsızdır. Şöyle ki: Bir şeyin sonsuz yaratıcılarını, birinciden başlayarak, sonsuz olarak, yan yana dizelim. İkinci yaratıcıdan başlayarak, ikinci bir sıra daha düşünelim. Sonsuza giden ikinci sıra, birinci sıradan bir noksan olduğu için, kısadır. Kısa olana sonsuz denilemez. İkinci sıra, sonsuz olamadığı için, bundan bir fazla olan birinci sıra da, sonsuz olamaz. Yani, bir ucu sonsuza giden yarım doğru düşünülebilir; fakat böyle bir şey mevcut olamaz. Teselsül olamaz. Sonsuz sayıda yaratıcılar olamaz. Sonsuz var olan bir yaratıcı olur. Bu tek yaratıcı, ezelidir, ebedidir, sonsuz olarak vardır. Varlığı kendindendir, başkasından değildir. (Emali kasidesi şerhi)


Mail Grubu .:.: www.dinimizislam.com :.:.
 

islamcı2

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
14 Şub 2009
Mesajlar
195
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
39
allah razı olsun kardeş emegine sağlık
 

Erzurumli

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
28 Ağu 2007
Mesajlar
1,455
Tepki puanı
1
Puanları
0
Allah'ın varlığı


Sual: Allah'ın varlığının kendinden olduğu, sonradan var olmadığı nasıl ispat edilir?

CEVAP

Ahmed Asım Efendi buyuruyor ki:

Allahü teâlâ, hâşâ kadim [ezeli] olmasaydı, hâdis yani sonradan var olsaydı, Onu yaratan bir yaratıcı bulunurdu. Bu yaratıcı kadimse, Allah odur. Hâdis ise, onu da yaratan biri lazım olur. Böylece, kadim olmayan yaratıcılar zinciri mevcut olur. Bu zincire, teselsül denir. Teselsül ise, muhal yani imkânsızdır. Şöyle ki: Bir şeyin sonsuz yaratıcılarını, birinciden başlayarak, sonsuz olarak, yan yana dizelim. İkinci yaratıcıdan başlayarak, ikinci bir sıra daha düşünelim. Sonsuza giden ikinci sıra, birinci sıradan bir noksan olduğu için, kısadır. Kısa olana sonsuz denilemez. İkinci sıra, sonsuz olamadığı için, bundan bir fazla olan birinci sıra da, sonsuz olamaz. Yani, bir ucu sonsuza giden yarım doğru düşünülebilir; fakat böyle bir şey mevcut olamaz. Teselsül olamaz. Sonsuz sayıda yaratıcılar olamaz. Sonsuz var olan bir yaratıcı olur. Bu tek yaratıcı, ezelidir, ebedidir, sonsuz olarak vardır. Varlığı kendindendir, başkasından değildir. (Emali kasidesi şerhi)


Mail Grubu .:.: www.dinimizislam.com :.:.


Esselamu aleykum,

Kıymetli yazıların için teşekkür ederim,bir ekleme olarak Yüce Allah (c.c) derki;

“Eğer gökte ve yerde Allah’tan başka ilahlar olsaydı kainat nizamı alt üst olurdu.Arşın (yani kainatın saltanat tahtının) rabbi olan Allah,onların vasfedegeldiklerinden münezzehtir.O,yaptıklarından sorulmaz,onlar ise sorulurlar.” Enbiya / 22
Ve Yine Buyurur ki;

“Ey peygamber de ki: Onların dedikleri gibi,eğer Allah’la birlikte başka ilahlar olsaydı,arşın sahibinin hakimiyetini ele geçirmek için çareler ararlardı.Onların söyleyegeldiklerinden Allah yüce ve münezzehtir.” (İsra, 42-43)

Ayeti kerimelerden de anlaşılacağı gibi,aralarında anlaşmazlıklar çıkacağını şurasını ben yarattım burası senin gibi diyaloglar olabileceği arşın yani hakimiyetin ele geçirilmesi için aralarnda süre gelen savaşlar olabileceğini bu sebeple bunlar olmuyorsa demekki Allah dan (c.c) başka bir yaratıcı düşünülemeyeceğini bütün yaratılmışı yaratanın ancak Hak Teala olduğu ve hala bu yaratma fiili böyle devam ettiği anlatılmıştır...
 

holt

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
21 Şub 2009
Mesajlar
9
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
49
ne güzel yazmissiniz tekrar tekrar okuyorum
 

holt

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
21 Şub 2009
Mesajlar
9
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
49
“Eğer gökte ve yerde Allah’tan başka ilahlar olsaydı kainat nizamı alt üst olurdu.Arşın (yani kainatın saltanat tahtının) rabbi olan Allah,onların vasfedegeldiklerinden münezzehtir.O,yaptıklarından sorulmaz,onlar ise sorulurlar.” Enbiya / 22
Ve Yine Buyurur ki;

burda vasfedegeldiklerinden yazıyor burayı anliyamadim ya nolur lütfen bi yardim edin ya
 

holt

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
21 Şub 2009
Mesajlar
9
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
49
baska foruma sorayim
 

Erzurumli

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
28 Ağu 2007
Mesajlar
1,455
Tepki puanı
1
Puanları
0
“Eğer gökte ve yerde Allah’tan başka ilahlar olsaydı kainat nizamı alt üst olurdu.Arşın (yani kainatın saltanat tahtının) rabbi olan Allah,onların vasfedegeldiklerinden münezzehtir.O,yaptıklarından sorulmaz,onlar ise sorulurlar.” Enbiya / 22
Ve Yine Buyurur ki;

burda vasfedegeldiklerinden yazıyor burayı anliyamadim ya nolur lütfen bi yardim edin ya


Esselamu aleykum,

Buradaki vasıflandırmak sınıflandırmak Yakıştırmak manasındadır,yani İnsanlar Allah Teala için Melekler Allah'ın (haşa) kızları derdiler,başka bir örnekle Allah Tealaya Hz.İsa yı oğul isnad ettiler,örnekler çok olmakla beraber,Allah Teala buyuruyorki bunlar bana ait değildir,ne İsa benim oğlumdur ne de Meleklerim kızlarımdır ama bunları bana insanlar isnad ettiler sınıflandırıp yakıştırdılar ve devamında da Ben (c.c) onların bana yakıştırdıkları bu işlerden müstağniyim yani öyle deiğilim demiştir.


Allah Teala bazı kullarına bazı hasletler güzellikler verir,öyleki bu kul yolda yürüse o kişiye etrafındakilerin günahkarmı olduğu yoksa çok sevap işleyen birimi olduğu veya birisi bir yere birşey yazdığı zaman bu insanın kim olduğu hakkında bilgileri lütfu ve keremi ile o kişinin kalbine ilham eder kul buna keşf der,umarım sanada hak etmen vesilesi ile böyle şeyleri bir gün nasip eder.

Bu dünyada kim kalbimi kımışda hakkımı çalmışsa o kişiye ilelebet hakkımı helal ediyorum,Rabbim kalbimi kıran kişilerden razı olsun onlar sayesinde mana aleminde süratle yol alıyorum,çünkü benim akıl almaz uslanmaz nefsimi ancak bu beni kıranlara hak helal etmem eziyor,nefsim buna razı gelmesede ben onun ezilmesi ile ıslah oluyorum,baki selamlarımla Kardeşim...
 

Huyela

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Eki 2006
Mesajlar
2,345
Tepki puanı
1
Puanları
36
Yaş
41
Konum
İstanbul
Esselamu aleykum,

Kıymetli yazıların için teşekkür ederim,bir ekleme olarak Yüce Allah (c.c) derki;

“Eğer gökte ve yerde Allah’tan başka ilahlar olsaydı kainat nizamı alt üst olurdu.Arşın (yani kainatın saltanat tahtının) rabbi olan Allah,onların vasfedegeldiklerinden münezzehtir.O,yaptıklarından sorulmaz,onlar ise sorulurlar.” Enbiya / 22
Ve Yine Buyurur ki;

“Ey peygamber de ki: Onların dedikleri gibi,eğer Allah’la birlikte başka ilahlar olsaydı,arşın sahibinin hakimiyetini ele geçirmek için çareler ararlardı.Onların söyleyegeldiklerinden Allah yüce ve münezzehtir.” (İsra, 42-43)

Ayeti kerimelerden de anlaşılacağı gibi,aralarında anlaşmazlıklar çıkacağını şurasını ben yarattım burası senin gibi diyaloglar olabileceği arşın yani hakimiyetin ele geçirilmesi için aralarnda süre gelen savaşlar olabileceğini bu sebeple bunlar olmuyorsa demekki Allah dan (c.c) başka bir yaratıcı düşünülemeyeceğini bütün yaratılmışı yaratanın ancak Hak Teala olduğu ve hala bu yaratma fiili böyle devam ettiği anlatılmıştır...

Allahü teala razı olsun.
 

Huyela

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Eki 2006
Mesajlar
2,345
Tepki puanı
1
Puanları
36
Yaş
41
Konum
İstanbul
“Eğer gökte ve yerde Allah’tan başka ilahlar olsaydı kainat nizamı alt üst olurdu.Arşın (yani kainatın saltanat tahtının) rabbi olan Allah,onların vasfedegeldiklerinden münezzehtir.O,yaptıklarından sorulmaz,onlar ise sorulurlar.” Enbiya / 22
Ve Yine Buyurur ki;

burda vasfedegeldiklerinden yazıyor burayı anliyamadim ya nolur lütfen bi yardim edin ya

Bir gün resulullah efendimize 'aleyhisselam' Allahü tealayı soruyorlar. Nasıldır diye. Gözünü kapat aklına hayaline gelen herşey o değildir buyuruyor. Yani sen neyi düşünüp vasfedersen o mahluktur. Yani sonradan yaratılmıştır. Allahü teala ise vera ül vera dır. Yani ötelerin ötesidir. Akla hayale gelenler hepsi mahluktur. Allahü teala ise ezeli ve ebedidir. Mahluk yani sonradan yaratılmış değildir.
 

s.s.s

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
21 Şub 2008
Mesajlar
2,871
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
47
teşekkürler.....
 

Huyela

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Eki 2006
Mesajlar
2,345
Tepki puanı
1
Puanları
36
Yaş
41
Konum
İstanbul
Sen zaten geri geri gidiyorsun ki. Geri adım atmana gerek yok. çünkü ileri gittiğin filan yok.

Sende muhakkak öleceksin.
 

adaletsiz

Yasaklı Kullanıcı
Katılım
14 Tem 2010
Mesajlar
25
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
39
allahın yani sırf kuranın iddia ettiği bir yaratıcının varlığı hep sorular doğurmuştur kafamda ve bir iksiini paylaşayım:

1) allahın ezeli ve ebedi olduğunu iddia ediyorsunuz.buna saygılarımı sunarım.şimdi bir soru sorarım.ebedi varolacak olan yalnız allah mı?

2)herşeyin bir yaratıcısı vardır.mesela bir saat kendi kendine oluşamaz demek ki yaratıcısı vardır, herşeyin bir yaratıcısı var mantığı ile ilerlersek evrenin de bir yaratıcısı olduğunu kabul etmek zorundayız.buraya kadar kabul eder tüm müslümanlar.şimdi herşeyin bir yaratıcısı var mantığını kabul etmiş iseniz bunu inkar etmemeniz gerek ve allahın da bir yaratıcısı olmalıdır demeniz gerek, eğer demiyorsanız o zaman kendi mantığınızla çelişiyorsunuz, diyorsanız tanrının da yaratıcısı vardır diyorsunuz ve bu da kurana zıttır.

bu sorulara fikrinizi yazın soruların sayılarını 10 a kaldıracam.
 

Erzurumli

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
28 Ağu 2007
Mesajlar
1,455
Tepki puanı
1
Puanları
0
allahın yani sırf kuranın iddia ettiği bir yaratıcının varlığı hep sorular doğurmuştur kafamda ve bir iksiini paylaşayım:

1) allahın ezeli ve ebedi olduğunu iddia ediyorsunuz.buna saygılarımı sunarım.şimdi bir soru sorarım.ebedi varolacak olan yalnız allah mı?

2)herşeyin bir yaratıcısı vardır.mesela bir saat kendi kendine oluşamaz demek ki yaratıcısı vardır, herşeyin bir yaratıcısı var mantığı ile ilerlersek evrenin de bir yaratıcısı olduğunu kabul etmek zorundayız.buraya kadar kabul eder tüm müslümanlar.şimdi herşeyin bir yaratıcısı var mantığını kabul etmiş iseniz bunu inkar etmemeniz gerek ve allahın da bir yaratıcısı olmalıdır demeniz gerek, eğer demiyorsanız o zaman kendi mantığınızla çelişiyorsunuz, diyorsanız tanrının da yaratıcısı vardır diyorsunuz ve bu da kurana zıttır.

bu sorulara fikrinizi yazın soruların sayılarını 10 a kaldıracam.


Esselamu aleykum,


Kıymetli kardeşim öncelikle bize darılmayınız ancak sizin aklınızda olduğunu sandığınız sorular,aslında kalbinize söylenen vesvese yani şeytanın sizi islam inancından uzaklaştırmak için söylediği sözlerden başkası değildir,sorularınıza gelince...

ALLAH TEALA elbette ezeli ve ebedidir,ondan başkada kimse ebedi değildir,fakat burada bir soru geldi aklıma diyeceksiniz yine !!! Kuranda cennet ve cehennem ahalisinin ebedi kalıcılar olduğu yazıyor,diye...

Elbette Hak Teala kendi zatı ile sonsuzdur,ancak kulları kendi iradeleri ile değil bilakis yine yaratıcıları ALLAH TEALA nın müsaadesi ile ebedi olarak cennet ve cehennemde kalıcıdırlar,eğer ALLAH TEALA Kur'an da ebedilik olarak dünya yaşantısına mükafat değeri biçmese idi,kullar belkide ilk başta olmadıkları gibi sonradanda yok olacaktılar...
Peki ama neden ebedi kalacaklar diyecek olursan,şunu söylemek gerektirirki en önemli sebebi Mevlamızın vaadinin bu olduğu,ikinci olarakta ,kullarını kendinden haberdar eden ALLAH TEALA nın onlara varlığını her daim göstermek istemesinden dolayıdır...

Diğer soruna gelince;

ALLAH TEALA Kur'anı kerimde herşeyin bir yaratcısı vardır demiyor,herşeyin yaratıcısı ALLAH tır diye buyuruyor,diğer cümleyi okuyan kişi sizin düştüğünüz hataya düşüyor,bunu ALLAH yarattı,şunu ALLAH yarattı,(haşa) o zaman ALLAH'ı kim yarattı diyor,halbuki İLAH kavramını iyi anlamak lazım...
İLAH = Kendinden başkası olmayan,ezeli ve ebedi olan,yaratan ama yaratılmayan,hiç bir şeye muhtaç olmayan,sonsuz kudret,sonsuz ilim,sonsuz hayat sahibi olan vs vs vs...

Eğer bütün bu vasıflar başka birinde daha olsaydı Kur'anı kerimde geçen ayetlerin ve konu içinde yazdığımız ayetlerin ihtivası gereği İlahlar arasında saltanat savaşı baş gösterecekti,bunun akabinde yaratılanlar zarar görecektiler,bunun olmadığı göz önüne alınınca ALLAH TEALA dan başkasının olmadığıda ortaya çıkıyor,ayeti kerimeleri destekleyen basit bir örnek verirsek...

Geçmişte Yunanistanda yaşayan halk zeus,poseydon gibi mitolojik denilen kendilerince uydurdukları ilahlara tapınırlardı,hatta bunların arasında taht savaşı olduğu bile taki o zamandan günümüze gelmiştir,öyleki haklarında defalarca filimler çekilmiş ve ne hikmetse bu filimlerde hep sahte ilahlar arasında savaşlar geçmektedir,peki ne için yine Kur'anda buyrulduğu gibi '' Saltanatın sahibi...'' olmak için...

Kur'an asla çelişmez,sana gelen vesveseler bizede geldi,ancak sen vesveselere değer vermiş ve aklında büyütmüşsün,artık şeytan senden kabul görür olmuş,bunuda soracağın 10 soru bize ispat ediyor...

Kardeşim unutma ki,ALLAH TEALA haktır,Kur'an asla yalan söylemez,bizler kurandaki müteşabih ayetleri kafamıza göre yorumlarsak işte o zaman hata yapmış oluruz,siz kendiniz kuranı okuyunca anlayamıyorsanız,bir tefsir kitabı alınız,tefsir ile okuyunuz,hangi ayet nerde ne için indi ve ne manaya geliyor ancak böyleanlarsınız...
 

bawercan

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
10 Tem 2010
Mesajlar
21
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
39
Hamd, yalnızca Allah'adır.

Ey müslüman kardeş!

Birincisi:

Allah Teâlâ'nın dînine yapmış olduğunuz dâvet ve Allah Teâlâ'nın varlığının gerçek olduğunu açıklamaya çalışmanız,gerçekten insanı sevindiren ve mutlu eden bir davranıştır.

Şüphe yok ki Allah Teâlâ'yı bilmek ve tanımak, selim fıtrat ve doğru düşünen akıl ile ittifak halindedir.Nice gayri müslim vardır ki gerçekler kendisine beyan edildiğinde hemen müslüman olmuştur. Eğer müslümanlar olarak her birimiz, İslâm dînine karşı görevimizi yerine getirmiş olursak, çok büyük hayır ve iyilikler elde etmiş olacağız.

Ey müslüman kardeş!

Ne mutlu sana ki sen, nebilerin ve rasûllerin görevini yerine getiriyorsun.Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-'in diliyle sana vâdolunan şu büyük ecirden dolayı sana müjdeler olsun!

(( فَوَاللهِ لَأَنْ يَهْدِيَ اللهُ بِكَ رَجُلًا وَاحِدًا خَيْرٌ لَكَ مِنْ أَنْ يَكُونَ لَكَ حُمْرُ النَّعَمِ. )) [ متفق عليه ]

"Allah'a yemîn olsun ki, Allah Teâlâ'nın, senin vesilenle bir kişiye hidâyet etmesi, senin kızılca develere sahip olmandan daha hayırlıdır." (Buhârî, hadis no: 3/134. Müslim; hadis no: 4/1872). Bilindiği gibi, deve cinsinin en kıymetlisi, kızılca olanıdır.

İkincisi:

Allah Teâlâ'nın varlığına dâir delillere gelince, düşünen ve akıl eden kimse için bu deliller çok açıktır. Bu konuda çok araştırmaya ve uzunca düşünmeye hiç gerek yoktur.



Allah Teâlâ'nın varlığına dâir delilleri düşündüğümüzde bunları üç kısımda bulabiliriz:

1. Fıtrî deliller.

2. Hissî (görülen/hissedilen) deliller.

3. Şer'î deliller.

Şimdi bu delillerin açıklığı size belli olacaktır.

1. Fıtrî deliller:

Değerli âlim Muhammed b. Salih el-Useymîn -Allah ona rahmet etsin- bu konuda şöyle demiştir:

"Fıtrat, şeytanların saptırmadığı kimse için, Allah Teâlâ'nın varlığına delâlet eden en güçlü ve en kuvvetli delildir. Bundan dolayı Allah Teâlâ şöyle buyurmuştur:

الله التي فطر الناس عليها [ سورة الروم الآية: ٣٠]

"(Ey Rasûl!) Allah'ın insanları fıtrat üzere yarattığı dîne (İslâm'a) yüzünü hanîf olarak çevir.Allah’ın yarattığında hiçbir değişme yoktur (bulamazsın). İşte dosdoğru dîn budur. Fakat insanların çoğu bunu bilmezler."(Rûm Sûresi: 30)

Bu sebeple selim (bozulmamış) fıtrat, Allah Teâlâ'nın varlığına şâhitlik eder ve onun bu fıtrattan sapması mümkün değildir.Ancak şeytanların kendisini dosdoğru yoldan saptırıp ona hâkim oldukları kimse bunun dışındadır.Şeytanlar kimi dosdoğru yoldan saptırıp ona hâkim olurlarsa,bu delile (fıtrî delile) engel olur." (Seffârîniyye Akîdesi Şerhi).

Çünkü her insan, kendisinin bir Rabbi ve yaratıcısı olduğunu, O'na muhtaç olduğunu kendi isteğiyle ve hiçbir zorlama olmaksızın hisseder. Büyük bir olayla karşı karşıya kaldığı zaman elleri, gözleri ve kalbi göğe yönelir ve Rabbinden yardım ister.

2. Hissî (görülen/hissedilen) deliller:

Tabiattaki olayların varlığı; etrafımızda, kâinatta olayların olması kaçınılmazdır. Bu olayların ilki, eşyaların yaratılması olayıdır. Ağaçlar, taşlar, insanlar, yeryüzü, gökyüzü, denizler ve ırmaklar gibi, kâinattaki her şey yaratılmıştır.

Bu ve bundan başka daha pek çok olaylar vardır, peki bu olayları yaratan ve onları idâre eden kimdir? diye sorulacak olursa buna şu şekillerde cevap verilebilir:

Bu eşyalar, böyle tesâdüfen ve hiçbir sebep olmadan bulunmuştur.Buna göre kâinattaki bu şeylerin nasıl meydana geldiğini hiç kimse bilemez. Bu bir ihtimaldir.

Başka bir ihtimal ise, bu eşyaların kendi kendilerini var etmiş (yaratmış) olması ve kendi işlerini kendilerinin idâre etmesidir.

Üçüncü ihtimal ise, bütün bu eşyaların, yoktan var eden bir var edicisi ve yaratan bir yaratıcısının olmasıdır.Bu üç ihtimali düşündüğümüzde, birinci ve ikinci ihtimalin imkânsız olduğu ortaya çıkacaktır. Birinci ve ikinci ihtimal mümkün olmadığına göre, üçüncü ihtimalin apaçık doğru ve gerçek olduğu kaçınılmaz olur. Bu ise, bütün eşyaların bir yaratıcısının olduğu, O'nun da Allah Teâlâ olduğu apaçık ortaya çıkar.İşte bu gerçek, Kur'an-ı Kerim'de şöyle zikredilmiştir.

خُلِقُوا مِنْ غَيْرِ شَيْءٍ أَمْ هُمُ الْخَالِقُونَ أم خلقوا السموات والأرض بل لا يوقنون [ سورة الطور الآيتان: ٣٥ – ٣٦]

"Acaba onlar (müşrikler), herhangi bir yaratıcı olmadan mı yaratıldılar? Yoksa kendi kendilerini yaratanlar onlar mıdır? Yoksa gökleri ve yeri onlar mı yarattılar? Aksine onlar, (Allah’ın azabına) inanmazlar." (Tûr Sûresi: 35-36)

Üstelik bu büyük mahlukat, ne zamandan beri vardır? Bu dünyada uzun yıllar onun ayakta kalmasını kim takdir etmiştir ve onun kalıcı olması için ömrünü kim uzun kılmıştır?

Bunun cevabı; Allah Teâlâ'dır. O, her şeye, kendisine uygun olanını ve onun hayatta kalmasını sağlayan şeyi vermiştir.

Allah Teâlâ'nın, yemyeşil o güzelim bitkiden suyu kestiğinde o bitkinin yaşamasının mümkün olmadığını görmez misiniz?

Durum inkârcıların iddiâ ettikleri gibi değildir. Aksine o bitki, kupkuru bir yığın hâline gelir.Kâinattaki her şeyi düşündüğünüz zaman, onun Allah Teâlâ ile bağlantılı olduğunu görürsün. Allah Teâlâ olmasa, kâinattaki eşyaların hiçbirisi olmazdı.

Üstelik Allah Teâlâ her şey için onun tabiatına uygun olanını yaratmıştır.

Örneğin deve, üzerine binmek için yaratılmıştır.

Nitekim Allah Teâlâ bu konuda şöyle buyurmuştur:

أولم يروا أنا خلقنا لهم مما عملت أيدينا أنعاماً فهم لها مالكون (71 ) وذللناها لهم فمنها ركوبهم ومنها يأكلون[ سورة يس الآيتان: ٧١ – ٧٢]

"Onlar, ellerimizle yaptığımız eserlerden kendileri için uysal, evcil hayvanlar yarattık da bu sayede onlara sâhip olduklarını görmediler mi? Bu hayvanları onların emrine verdik (musahhar/âmade kıldık).Onlardan kimisini binek edinirler, kimisini de besin olarak yerler." (Yâsîn Sûresi: 71-72).

Deveye bakmaz mısınız? Allah Teâlâ, üzerine binilsin diye onu nasıl güçlü ve sırtını düz yaratmış ve ondan başka hiçbir hayvanın dayanamayacağı en zor şartlara dayanma gücü vermiştir!

Aynı şekilde eğer yüzünüzü kâinata dönüp çevirirseniz, kânatta yaratılmış olan her şeyin yaratılmış olduğu gâyeye uygun hareket ettiğini gözlerinizle görürsünüz! Allah Teâlâ her türlü noksan sıfatlardan münezzehtir.

Yine hissî (görülen/hissedilen) delillerden bazıları şunlardır:

Kâinatta bazı sebeplerden dolayı meydana gelen âfetler, yaratıcı Allah Teâlâ'nın varlığına delâlet etmektedir.

Örneğin insanın Allah Teâlâ'ya yalvarıp yakarması, O'na duâ etmesi, sonra da Allah Teâlâ'nın o duâyı kabul etmesi, Allah Teâlâ'nın varlığına delâlet etmeketdir.

Değerli âlim Muhammed b. Salih el-Useymîn -Allah ona rahmet etsin- bu konuda şöyle demiştir:

"Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- yağmur yağdırması için Allah Teâlâ'ya ellerini açıp: Allahım! Bize yağmur yağdır! Allahım! Bize yağmur yağdır! diye duâ edince, hemen bulutlar oluşmuş ve henüz minberden inmeden yapmur yağmaya başlamıştı.İşte bu, yaratıcı olan Allah Teâlâ'nın varlığına delildir." (Seffârîniyye Akîdesi Şerhi).

3. Şer'î deliller:

Dînlerin (şeriatlerin) varlığıdır.

Değerli âlim Muhammed b. Salih el-Useymîn -Allah ona rahmet etsin- bu konuda şöyle demiştir:

"(Peygamberlere gönderilen) şeriatler (dînler), yaratıcının varlığına, O'nun ilminin, hikmetinin ve rahmetinin kâmil olduğuna delâlet eder. Çünkü bu şeriatlerin, mutlaka bir dîn koyucusu olması gerekir ki, O da Allah -azze ve celle-'dir." (Seffârîniyye Akîdesi Şerhi).

Sorunuzdaki: "Allah Teâlâ bizi niçin yaratmıştır?" bölümüne gelince; bunun cevabı şöyledir:

Allah Teâlâ bizi, yalnızca kendisine ibâdet etmemiz, şükretmemiz ve kendisini anmamız/zikretmemiz ve bize emrettiklerini yerine getirmemiz için yaratmıştır. Sizin de bildiğiniz gibi, insanlar içerisinde kâfir olanı da vardır, müslüman olanı da...

Bunun sebebi; çünkü Allah Teâlâ, kendisine mi, yoksa başkasına mı ibâdet ediyorlar diye kullarını imtihan etmektedir. Allah Teâlâ bunu da herkese dosdoğru yolu açıkladıktan sonra yapmıştır.



Nitekim Allah Teâlâ bu konuda şöyle buyurmuştur:

الذي خلق الموت والحياة ليبلوكم أيكم أحسن عملاً[ سورة الملك الآية: ٢]

"(Ey insanlar!) Hanginizin daha güzel (ve daha ihlaslı) davranışta bulunacağını imtihan etmek için ölümü ve hayatı yaratan O'dur. Şüphesiz ki O, güçlüdür ve çok bağışlayandır." (Mülk Sûresi: 2)

Yine, Allah Teâlâ şöyle buyurmuştur:

وما خلقت الجن والإنس إلا ليعبدون [ سورة الذاريات الآية: ٥٦]

"Ben, cinleri ve insanları ancak bana ibâdet etsinler diye yarattım." (Zâriyât Sûresi: 56).

Allah Teâlâ'dan, kendisinin râzı ve hoşnut olacağı amellerde bizi ve sizi muvaffak kılmasını, O'nun dînine dâvet etmeyi ve O'nun dîni için çok çalışmayı nasip etmesini dileriz.

Allah Teâlâ, Peygamberimiz Muhammed -sallallahu aleyhi ve sellem-'e salât ve selâm eylesin.

alıntı
 

adaletsiz

Yasaklı Kullanıcı
Katılım
14 Tem 2010
Mesajlar
25
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
39
Kıymetli kardeşim öncelikle bize darılmayınız ancak sizin aklınızda olduğunu sandığınız sorular,aslında kalbinize söylenen vesvese yani şeytanın sizi islam inancından uzaklaştırmak için söylediği sözlerden başkası değildir,sorularınıza gelince...
öncelikle şunu söyleyeyim ki şeytan bunu kafana soktu gibi cümleler biraz mifik( mifolojik) kanıtlar oluyor ve bu kanıtlar bana bir şey çağırıştırmıyor.ama bunların benim üzerinde etkisinin olması için müslüman olmam gerek.yani öncelikle tam olarak ortak noktada tartışalım( bu kelime hadi hepinizden akıllıyım falan dediğimi sanmayın, sadece karşı karşıya konuşuyorsak ve her ikimiz farklı şeyler müdafa ediyorsak bunun adı tartışmadır)



ALLAH TEALA elbette ezeli ve ebedidir,ondan başkada kimse ebedi değildir,fakat burada bir soru geldi aklıma diyeceksiniz yine !!! Kuranda cennet ve cehennem ahalisinin ebedi kalıcılar olduğu yazıyor,diye...

Elbette Hak Teala kendi zatı ile sonsuzdur,ancak kulları kendi iradeleri ile değil bilakis yine yaratıcıları ALLAH TEALA nın müsaadesi ile ebedi olarak cennet ve cehennemde kalıcıdırlar,eğer ALLAH TEALA Kur'an da ebedilik olarak dünya yaşantısına mükafat değeri biçmese idi,kullar belkide ilk başta olmadıkları gibi sonradanda yok olacaktılar...
Peki ama neden ebedi kalacaklar diyecek olursan,şunu söylemek gerektirirki en önemli sebebi Mevlamızın vaadinin bu olduğu,ikinci olarakta ,kullarını kendinden haberdar eden ALLAH TEALA nın onlara varlığını her daim göstermek istemesinden dolayıdır...
teşekkürler güzel paylaşım için.gelelim yazdıklarınıza kendi düşüncemi bildirmeğe:
eğer cennet ve cehennemde olanlar da ebedi ise ve oradakı ebedi yaşayanlar allahın iradesinde bu süreçte olacaklarsa demek ki cennette kimse kendi düşüncesi ile değil allahın iradesiyle haraket edecekler, bu da robottan farksız olmak demektir ki bu sonuca göre de özgür iradeye sahip olarak diğer dünyada cenneti kazanan biri cennetde bu iradeden mahrum olacaktır.
gelelim diğer kısmına.allahın kendi varlığını göstermek istemesi: sonsuz akıl bilim kudret sahibi bir yaratıcı neden böyle bir şeye gerek duyuyor? istemek aslında bir nevi ihtiyacı olmak demektir ve allah böyle bir şey istiyorsa ihtiyacı var anlamına geliyor ki bu da allahın ihtiyaca düşdüğünü ve sonsuz bilim sahibinin böyle bir şeye ihtiacı olması onun sonsuz olmadığını gösterir.



ALLAH TEALA Kur'anı kerimde herşeyin bir yaratcısı vardır demiyor,herşeyin yaratıcısı ALLAH tır diye buyuruyor,diğer cümleyi okuyan kişi sizin düştüğünüz hataya düşüyor,bunu ALLAH yarattı,şunu ALLAH yarattı,(haşa) o zaman ALLAH'ı kim yarattı diyor,halbuki İLAH kavramını iyi anlamak lazım...
neden örneklerden düşünmemişsiniz? bir saati yaratabilirim, bir araba yaratabilirim, yaratabilen de evrimden gelmiştir, evrimi de evren var etmiştir, evreni de allah var etmiştir, allahı da kim yaratmış derke kendi kurduğunuz düşünceye dur diyorsunuz.( sırf evrim lafına takılıp kalmayın, çünkü o sadece bir örnekti)


Eğer bütün bu vasıflar başka birinde daha olsaydı Kur'anı kerimde geçen ayetlerin ve konu içinde yazdığımız ayetlerin ihtivası gereği İlahlar arasında saltanat savaşı baş gösterecekti,bunun akabinde yaratılanlar zarar görecektiler,bunun olmadığı göz önüne alınınca ALLAH TEALA dan başkasının olmadığıda ortaya çıkıyor,ayeti kerimeleri destekleyen basit bir örnek verirsek...

Geçmişte Yunanistanda yaşayan halk zeus,poseydon gibi mitolojik denilen kendilerince uydurdukları ilahlara tapınırlardı,hatta bunların arasında taht savaşı olduğu bile taki o zamandan günümüze gelmiştir,öyleki haklarında defalarca filimler çekilmiş ve ne hikmetse bu filimlerde hep sahte ilahlar arasında savaşlar geçmektedir,peki ne için yine Kur'anda buyrulduğu gibi '' Saltanatın sahibi...'' olmak için...
ilk öncelikle yunan tanrıları ne sizi ne de beni bağlamaz, bunun için konu dışından bir kanıt sunmaya çalışmanız o kanıtlara ihtiyacınız olduğu anlamına gelir ki bu da kuranda herşey bildirilmiştir kelimesin terstir, bunun için kanıtlarınız kuran dışından olmazsa sevinirim.ve de alıntıladığım bu kısım pek bir önem arzetmez benim için.


Kur'an asla çelişmez,sana gelen vesveseler bizede geldi,ancak sen vesveselere değer vermiş ve aklında büyütmüşsün,artık şeytan senden kabul görür olmuş,bunuda soracağın 10 soru bize ispat ediyor...
iyi de kardeşim daha 2 soruma istediğim yanıtı alamamışken diğer 10 sorusu sormama ne gerek var ki? gelelim yine şeytan meselesine.bu da mifik durumdur, çünkü benim kabul etmediğim bir şeyi bana hükümlü kılarsanız bu benim iin önem taşımaz.


Kardeşim unutma ki,ALLAH TEALA haktır,Kur'an asla yalan söylemez,bizler kurandaki müteşabih ayetleri kafamıza göre yorumlarsak işte o zaman hata yapmış oluruz,siz kendiniz kuranı okuyunca anlayamıyorsanız,bir tefsir kitabı alınız,tefsir ile okuyunuz,hangi ayet nerde ne için indi ve ne manaya geliyor ancak böyleanlarsınız...
iyi de kardeşim yine de kuran yalan söylemez diyorsun eyvallah diyorum da nereden biliyorsun diyeceğim, kuran öyle söylüyor diyeceksin, bu sence döngüsel mantık değil de nedir? :)
sevgiyle : adaletsiz
 

adaletsiz

Yasaklı Kullanıcı
Katılım
14 Tem 2010
Mesajlar
25
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
39
öncelikle hadisler beni düşündürmüyor bile.çünkü kuranda herşey apaçıktır ve herşey onda bildirilmiştir derken hadislere ihtiyaç duymak bu tip ayetleri inkar etmek demektir.

gelelim islam alimleri ile yazılarınıza,allahın delilleri 3 e bölünür falan filan demişsiniz de burada bir dürü akıllı yaratılışçə teorisi vardır ki bu benim savunduğumun bir farklı versiyonudur, bunun aksini iddia etmediğim için böyle kanıtlara gerke yoktur.ayrıca bunu islam söylemese bile diğer tüm dinler( budizm şamanizm ve.s) de diyor




"(Ey Rasûl!) Allah'ın insanları fıtrat üzere yarattığı dîne (İslâm'a) yüzünü hanîf olarak çevir.Allah’ın yarattığında hiçbir değişme yoktur (bulamazsın). İşte dosdoğru dîn budur. Fakat insanların çoğu bunu bilmezler."(Rûm Sûresi: 30)
gelelim örnek verdiğin ayetlere:
allahın yarattığında hiç bir değişme yoktur derken bu zaten bilimsel kanıtlara darbe demektir.bilim ile çelişen bir bilim sahibi pek de mantıklı değil.

"Acaba onlar (müşrikler), herhangi bir yaratıcı olmadan mı yaratıldılar? Yoksa kendi kendilerini yaratanlar onlar mıdır? Yoksa gökleri ve yeri onlar mı yarattılar? Aksine onlar, (Allah’ın azabına) inanmazlar." (Tûr Sûresi: 35-36)

"Onlar, ellerimizle yaptığımız eserlerden kendileri için uysal, evcil hayvanlar yarattık da bu sayede onlara sâhip olduklarını görmediler mi? Bu hayvanları onların emrine verdik (musahhar/âmade kıldık).Onlardan kimisini binek edinirler, kimisini de besin olarak yerler." (Yâsîn Sûresi: 71-72).

bunun döngüsel mantık olduğunu görebilmenizi arzularım.çünkü kuran doğru söylüyor o gökleri yaratmıştır ve işte kanıtlar derken bu ayetleri getiriyorsunuz.
söylediğiniz şu: "kuran doğrudur çünkü kuran öyle söylüyor" ve tüm söyledikleriniz bundan farklı değil.bu da döngüsel mantıktır ve kabuledilmezdir, sadece inançtır.

"Ben, cinleri ve insanları ancak bana ibâdet etsinler diye yarattım."
niye? böyle bir şeye ihtiyacı mı var? yok hayır insanların ihtiyacı var derseniz bu mantıksız olur, çünkü insan var edilmemişken böyle bir istekde ihtiyaçta bulunamazdı.demek ki tanrı kendisi bunu istemiş ve ihtiyaç duymuştur :)

"(Ey insanlar!) Hanginizin daha güzel (ve daha ihlaslı) davranışta bulunacağını imtihan etmek için ölümü ve hayatı yaratan O'dur. Şüphesiz ki O, güçlüdür ve çok bağışlayandır." (Mülk Sûresi: 2)
bu ayette hitab eden allah değil muhammeddir.bu ayette de ki gafı unutulmuştur.ve de ilave edeyim ki "de ki" gafı ilave edilse bile başka bir soru ortaya çıkıyor: hangimizin iyi olacağımızı imtahan etmek için: imtahan etmeden bilemez demektir bu..



sevgiyle : adaletsiz
 

Erzurumli

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
28 Ağu 2007
Mesajlar
1,455
Tepki puanı
1
Puanları
0
Öncelikle şunu belirtmekte fayda görüyorum biz öğrendiğimizi İslam ilmine göre Kur'an ve Hadis ilminden alırız,bizim sözlerimizi bu iki vasıf bağlarken sizin sizin sözleriniz ancak sizin düşünceleriniz hatta düşünceden öte inanmadığınız bir şey hakkında paranoyalarınızdır...

Şunu söylemem gerekirki benim eğitimim müslüman olan kardeşlerime yoldan çıktıkları zaman islam çizgisine döndürmek içindir,yani madden ve manen düştükleri sıkıntılarda onlara nasihat etmektir,bundan sonra şunu ilave etmem gerekirki asla ve asla bir ateistle veya ateist olmadığını söylesede zaten yazdıkları ve düşündükleri ile bunu kanıtlamış biri ile inandığım ALLAH TEALA nın varlığını tartışmak için aşık atmak değildir,zaten çok soruyorum kendime madem kur'an içindeki ayetler sana ters geliyor sen buna inanmıyorsun inanmadığın bir şeyden sana bir zarar dokunmayacağını sanıyorsun o zaman onun yalan olduğunu kanıtlama gereğini niye hissediyorsun???
Bu nedenle sadece burada yazdıklarım için parantez yaptığın yazılara cevaplar vermek istiyorum,bundan sonrası sorular sormamanızı hatta mümkünse burdaki arkadaşlarımızın akıllarını karıştırmamanızı rica ediyorum,sorularınızın hepsini cevaplayacak kaabiliyette olmamıza rağmen inanmayan biri ile heke hele klavye ortamında tartışmak sizin olmayan inancınız üzerine beton dökmekten ziyade birşey olmayacağı gibi bizimde değerli vaktimiz boşa gitmiş olacaktır...
Yazdıklarıma yazdıklarınıza gelince...
Yazınızda bir yerde diyorsunuz ki Beni Kur'andaki ayetler bağlar hadislere inanmam hatta hadislere inanmak demek kurana ters düşmek demektir.Burada yanılıyorsunuz çünkü ALLAH TEALA Kur'an da '' Peygamber kendi hevasından konuşmaz,onun konuşması ve fiilleri bizim bilgimiz altındadır...'' mealinde ayet buyurur ve ayrıca bir başka ayette '' Peygamber size ne getirirse alınız...'' diye buyrularak,Kur'anla beraber hazreti peygamberin aleyhisselam ALLAH TEALA nın fiili kelamı olduğuda ortaya çıkar,bununla beraber Peygamber efendimizde '' Benim sünnetime (yani sözlerime ve yaptıklarıma) sarılınız ki kurtuluşa eresiniz...'' diye buyuruyor,bu nedenle biz müslümanlar ayetlerle beraber hadisleride kendimize yol gösterici ve kaynak olarak görürüz...
Size bahsettiğim şeytanın sizinle vesvese alış verişine kaynak ise hem kurandan hem hadistendir...
Şeytan cehennemde cehennem ahalisi ile atışacak diyor kuran,buna göre cehennem ahalisi şeytana '' Bizi kandırdın,bizi saptırdın...'' diyecekler,ama şeytanın cevabı manidar '' Ben size zorla birşey yaptırmadım,sadece sizlerin kalblerine yapmanızı istediğim şeyleri söyledim,sizde kendi iradenizle yaptınız...'' evet evet bunlar kuranda geçen ayetlerin kısmen meali ve bununla beraber başka ayetlerde vardır en güzel anlatanlarından biriside ''Şeytanın hiçbir gücü yoktur onun yaptığı ancak kalplerinize vesvese vermektir...'' mealindeki ayettir...
ALLAH Rasulu aleyhisselam '' Şeytan size vesvese verir (yani inandığınız şeyler için kalbinize çomak sokar) eğer onun bu sözlerine inanmaya meyil ederseniz size daha çok yaklaşır eğer onu red ederseniz sizden uzaklaşır...'' bakın bizim vesvese hakkındaki kaynaklarımız kuran ve hadis ama sizinkisi sadece MANTIK...

Cennet cehennemde olanlar ALLAH ın iradesindeyse robottan ne farkımız kalır demişsiniz...
Siz istiyorsunuzki bizlerde ALLAH TEALA gibi kendi irademiz,kendi ilmimiz,kendi isteklerimiz ile yani ilahımız gibi birer ilah olalım !!!
Bu sözleriniz şaka gibi,hadi öyleyse bugün öğlen yemeğinizi kendiniz yaratınız,akşamda yediklerinizi çıkarmak için tuvalet ihtiyacı görmeyiniz, (aman sakın yapmayın sonra mazallah mideniz patlar sağdan soldan toplanmak zorunda kalırsınız...) şaşıyorum size kulların koyduğu bütün kanunlara uyarsınız,sınavlara girersiniz öngörülen saat içinde sorulan sorulara cevap verir kalem bırak dendimi paşa paşa bırakırsınız,trafikte araçlar altında kalmayayım diye trafik kurallarına uyarsınız,inanması zor ama su içmek gibi basit bir işi bile kuralına göre ağzınızdan içersiniz burnunuzdan değil,ANCAK iş sizi yaratan ALLAH TEALA ya gelince,neden cennet ve ehennemde yaşam standartları var niye özgür değiliz,gözüm kollarınız ayaklarınız bile beyninizden izin almadan hareket edemiyorken siz nasıl olurda yaratanınızın sultanlığında başı boş olmak istersiniz !!!
Birde şu var düşünürken hep sondan düşünüyorsunuz neden baştan düşünmüyorsunuz,misal demişsinizki saat yaratabilirim,araba yaratabilirim vs vs (soluduğunuz havayı bile yaratamazsınız orasıda başka ama) yaratabilende evrimden gelmiştir...
Halbuki yaratmak kelime manası ile yoktan var etmek demektir,elinizde ağaç yok bana kürdan yaratabilirmisiniz desem hayır dersiniz,işte yaratmak vasfı budur ki,ağaçsız kürdan yaratır ancak bilinen kürdan ağaç ile yaratıldığı için,ağacı yaratmak meseledir,bir insan ağaç yaratabilirmi desek sen evet dersin ama biz hayır deriz,çünkü bütün ağaçları yok sayarsan bir ağacı bir anda varmen imkansızdır,gerçek yaratıcı ALLAH TEALA için ise çok basittir,şimdi gördüklerini yarattığı gibi,sen buna evrim yapıyor dersin ama evrim dediğin şeyin gözle görünür bir değeri yoktur,bunca canlı kendi kendini yaratmıştır demek müthiş bir akla sahip insanoğlunun diyebileceği en akılsız laf olur...
Sırf evrim lafına takılıp kalmayın bir örnekti diyorsunuz ancak sizin bu örneğiniz ateistlerin kendilerinde İLAHİYATA karşı savundukları bir tezdir,dayanağı ise yoktur,materyalistler bile hala kendi tezlerine cevap vermiş değillerdir,evrim geçirdiğine inandıkları canlılar içinde aslında hiç evrim geçirmemiş türler olduğu yine bilim tarafından ispatlanmıştır...

Yunan mitolojisi konusuna gelince burada yapmaya çalıştığım izah,ALLAH TEALA nın kuranı kerimde buyurduğu ayeti kerime ile alakalı olarak ''ALLAH tan başka ilahlar olsaydı,aralarında arşın hükümranlığı için savaşlar çıkardı...'' ayeti kerimsine örnekleme idi,çünkü insanoğlu kendi uydurduğu ilahlarına bile poseydon ile zeusu aralarında bir süregelen savaş olarak benimsemiş,insanoğluda kendi bilincinde birden fazla ilah figürünün kendi aralarında güç için savaşacağının kesinliğini savunmuştur,biz bunu misal ederken kurandaki ayeti desteklemek veya ona kanıt olarak anlatmak için değil,bilakis kurandan binlerce yıl önce bile yaşayan insanların kendi fikirlerininde birden fazla ilahın savaştan ve dolayısı ile yıkımdan başka birşey getirmeyeceğini görmüşlerdir,bugün neden binlerce yıl önce inanılan ilahlara inanılmaz buda ALLAH TEALA dan başka ilah olmadığının kanıtlarından biridir aslında...

Son olarak daha 2 soruma bile cevap vermemişsiniz ki kalan 10 soruma cevap veresiniz demişsiniz,aslında çok güzel cevaplar yazdık ama anlamak için bakış açınızı değiştirmeniz gerekmektedir,inanmamak inancı ile bakarsanız körün güneşi seyertemeye çalışmasından amaçsız ve farklı bir iş yapmış olmazsınız...

Kalan sorularınızı yaşadığınız vilayetin yada ilçenin DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞI MÜDÜRLÜĞÜNE sormanız sizin için daha uygun olacaktır...

Selametle kalınız...
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt