Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Allah'ın "Gel" Dediğine, Biz "Git" Diyemeyiz..... (2 Kullanıcı)

smyyes

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
2 Eyl 2009
Mesajlar
3,791
Tepki puanı
5
Puanları
0
Yaş
31
Allah'ın "Gel" Dediğine, Biz "Git" Diyemeyiz.....

"Kıbleleri para Şeriatları benlik, Arzulan makam ve şöhret, İbadetleri zenginlere hizmet, Zikirleri vesvese ve desise,
Hazineleri kurnazlık,
Düşünceleri, meşreb ve menfaatlerinin icabettirdiği şekilde hilebazlık olan kimselerin" kalblerine tesir etmek sanıldığı kadar kolay değildir. Büyük islam mütefekkiri iman Gazali 900 sene evvel böyle sesleniyordu. Bu müzmin hastalıktan kurtulmanın çarelerini dile getirirken de:
1. Kalblerin dünyevi kir ve paslardan arınması,
2. Kalblerin mükemmel bir riyazat ve mücahede ile cilalanması,
3. Kalblerin saf bir zikirle nurlanması,
4. Kalblerin doğru düşünce ile beslenmesi,
5. Kalblerin devamlı olarak şeriatın hudutlarına riayetle süslenmiş olması icab eder" teklifleriyle de bir çareye işaret ediyordu.
İslamı hayata hakim kılmak isteyen her İslam tebliğcisinin, İslam davetçisinin ve bu mübarek davayı günahkâr omuzlarına yükleyenlerin öncelikle yapacakları şey Kur'an'da ismi geçen Peygamberlerin verdikleri mücadelelerini yakinen takib edercesine öğrenmek. Heva ve arzulardan sıyrılmanın, şahsi kanaat ve düşüncelerden uzak durmanın, benliklerin din yerine konulmamasının şartı budur. Besmelenin hakiki yüzünü görmenin, sunduğu mesajı idrak etmenin altında da bu gerçek yatmaktadır. "Allah'ın adıyla" diyerek iş yapan, dilini silah olarak kullanan, adımını bu niyetle atan her müslüman kendisini devreden çıkartarak, yerine İlahî kelamı ve Resulün sünnetini, dolayısıyle İslamı koymalıdır. İşte o zaman aşılmaz gibi görülen çok şeyin aşıldığını, kaldırılmaz denilen çok yüklerin hafifliğini, gitmez denilen çok sistemlerin yüzüstü geldiğini göreceğiz. Allah'ın yardımı, kendisi için var olduğunu isbatlayanlara aittir.

Bunun için, diyoruz ki:

1. Müslümanlığın, kendileri tarafından anlaşılan şeklini benimsemeyen kişileri müslüman saymamak, dinde (islamda) bir gedik açmak olur. Bütünden sadece küçük bir parçaya sahip olup, o küçük parçayı bütünün tamamı sayarcasına paçaları sıvayarak din adına yürümeye başlamak, çıkmaz sokağa girmekle neticelenir. İslamı, sadece zikir olarak, veya fakirlere yardım eden bir din olarak, veya komşularla iyi geçinme olarak, veya namaz, oruç, hac gibi sınırlı amellerle noktalayarak işe başlamak, işin başladığı yerde bitmesi demektir.

2. Meşru olan mezheb ve tarikatları, ne olursa olsun, bütün müslümanları birbirine yaklaştırmak, yekdiğerini hoş görmelerini sağlamak, aralarında sevgi ve saygıya dayanan bir münasebetin kurulmasına çalışmak, zamanı çoktan gelmiş en önemli vazifelerdir. Akideye, amele ve hayatın çok yerlerine girmiş batıl, bid'at, hurafe gibi şeyleri, büyük bir azim ve sabırla ayıklamak gerekirken, onları, kâfir, zındık, sapık, sahtekar, hain gibi sıfatlarla suçlamak, acizlerin, çaresizlerin yoludur.

3. Ehl-i sünnete bağlı bulunan mezhep ve tarikat mensuplarını sapık olmakla suçlarken, hatta mezheb bakımından kendisiyle aynı yolda bulunan kimselere hain gözü ile bakarken, bu kişilerden diğer din ve mezhep mensuplarına karşı ortaya koyacağı İslami bir metod, tebliğ, sunacağı bir mesaj beklemek beyhudedir. Yanıbaşındaki arkadaşının bir hatasını gidermede merhamet ve vefakarlık ölçüsüyle hareket etmeyenlere, Allah, dinini, devlet olarak vermez. Yarattığı kulların haklarını koruyamayanlara, en büyük Hak olan İslami devlet olarak vermez.

4. İslamın dert ve ızdıraplarını yaşayan ve duyan, bu dertlere deva bulmanın lüzumuna inanan her müslümanı hatası, kusuru ve noksanı ile kabullenmeliyiz. Allah'ın yasaklarının en büyüğünü işleyenlere karşı, onlara gönderdiği teklif "Dönün", "Gelin", "Tevbe edin" olurken, yol çukuruna birikmiş suyun üzerindeki saman çöpüne binen sineğin, saman çöpünü gemi zannettiği gibi, kendilerini cemiyetin başı, lideri durumunda görenlerin, aynı suçlulara "Gidin", "defolun", "hainler", "Tağutun uşakları" gibi sözleri cömertçe kullananlar kendilerinin ne kadar gülünç duruma düştüklerini göremiyorlar.

5."Lâilâhe illallah Muhammedün Resulüllah" düsturuna samimi bir şekilde bağlı kaldıkları ve bu düstur ile tenakuz (çelişki) teşkil eden bir durumda bulunmadıkları müddetçe, yolları ne kadar farklı olursa olsun ehl-i İslama dil uzatmaktan, onları sapıklıkla, hainlikle, kafirlikle itham etmekten şiddetle kaçınmaktan, onları sapıklıkla, hainlikle, kafirlikle itham etmekten şiddetle kaçınmalıyız. Yüce Rab-bimiz, Peygamber göndermediği, doğruları açıklamadığı hiç bir kavme azab etmemiştir. Peygamberin ismini, doğduğu yeri, vefat tarihini bilip, onun getirdiği ana mesajı kavrayamamış veya anlamasına fırsat tanınmamış insanlara merhamet ve şefkat dünyamızla yaklaşıp, dinimizin mesajını sunmalıyız. 163. madde Terör yasası sebebiyle İslam, bütünüyle anlatılmamaktadır. İslamın tamamını öğrenmemiş insanlardan, dört başı mamur bir görev bekleyemeyiz.

Her müslüman, islamı anlatmak, her kesime sunmak için bir nevi tebliğ seferberliğini başlatmalıdır, nasihat seferberliğini başlatmalıdır. Sözle, yazıyla, telefonla, rica ile, alttan alarak, hediyeler vererek, maddi desteklerde bulunarak sahalardaki futbolcusundan, bürolarındaki memurlara kadar. İslami yanlış anlamış, eksik öğrenmiş veya ters öğrenmiş herkese yaklaşmalıyız. Üzerimizdeki yorganları, örtüleri atarak, bazan dükkanlarımızın kapılarını kapatarak, bazan evlerimizden ayrılarak bu fedakarlığı yapmalıyız. Kınayanların kınamasından korkmadan ve ücretlerimizin Rabbimiz tarafından ödeneceğine inanarak. Dudaklarımızı az konuşturup, uzuvlarımızla iş yaparak, gevezeliğe "Yeter" deyip, fiili hizmetlere "buyur" diyerek. Müslümana yakışan da bu değil mi?

abdullah büyük
 

gurbette

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Eki 2008
Mesajlar
2,850
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
50
Her müslüman, islamı anlatmak, her kesime sunmak için bir nevi tebliğ seferberliğini başlatmalıdır, nasihat seferberliğini başlatmalıdır. Sözle, yazıyla, telefonla, rica ile, alttan alarak, hediyeler vererek, maddi desteklerde bulunarak sahalardaki futbolcusundan, bürolarındaki memurlara kadar. İslami yanlış anlamış, eksik öğrenmiş veya ters öğrenmiş herkese yaklaşmalıyız. Üzerimizdeki yorganları, örtüleri atarak, bazan dükkanlarımızın kapılarını kapatarak, bazan evlerimizden ayrılarak bu fedakarlığı yapmalıyız. Kınayanların kınamasından korkmadan ve ücretlerimizin Rabbimiz tarafından ödeneceğine inanarak. Dudaklarımızı az konuşturup, uzuvlarımızla iş yaparak, gevezeliğe "Yeter" deyip, fiili hizmetlere "buyur" diyerek.*

evet Abdullah Hocamizin dedigi gibi daha söze gerek yok insaALLAH uygulayanlardan idrak edenlerden oluruz tesekkurler kardesim paylasimin için
hayirli ve bereketli geceler
 

smyyes

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
2 Eyl 2009
Mesajlar
3,791
Tepki puanı
5
Puanları
0
Yaş
31
Her müslüman, islamı anlatmak, her kesime sunmak için bir nevi tebliğ seferberliğini başlatmalıdır, nasihat seferberliğini başlatmalıdır. Sözle, yazıyla, telefonla, rica ile, alttan alarak, hediyeler vererek, maddi desteklerde bulunarak sahalardaki futbolcusundan, bürolarındaki memurlara kadar. İslami yanlış anlamış, eksik öğrenmiş veya ters öğrenmiş herkese yaklaşmalıyız. Üzerimizdeki yorganları, örtüleri atarak, bazan dükkanlarımızın kapılarını kapatarak, bazan evlerimizden ayrılarak bu fedakarlığı yapmalıyız. Kınayanların kınamasından korkmadan ve ücretlerimizin Rabbimiz tarafından ödeneceğine inanarak. Dudaklarımızı az konuşturup, uzuvlarımızla iş yaparak, gevezeliğe "Yeter" deyip, fiili hizmetlere "buyur" diyerek.*

evet Abdullah Hocamizin dedigi gibi daha söze gerek yok insaALLAH uygulayanlardan idrak edenlerden oluruz tesekkurler kardesim paylasimin için
hayirli ve bereketli geceler
amin abimiz.inşallah dediğiniz gibi uygulayanladan oluruz.
Allah a emanet olunuz
 

Cileli54

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Ocak 2010
Mesajlar
329
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
70
Allah razi olsun kardesim,büyük kücük Yurtta veya yurt disinda herkeze önemli görevler düsmekte,Allah idrak edip,icra etmeyi de nasip etsin.insALLAH.
selametle kalin,dualariniza beni de alin.
 

smyyes

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
2 Eyl 2009
Mesajlar
3,791
Tepki puanı
5
Puanları
0
Yaş
31
Allah razi olsun kardesim,büyük kücük Yurtta veya yurt disinda herkeze önemli görevler düsmekte,Allah idrak edip,icra etmeyi de nasip etsin.insALLAH.
selametle kalin,dualariniza beni de alin.
evet kardeşim.dediğiniz gibi bu görev ne sadece sizin ne de sadece benim .bu görev hepimizin.Allah bu yolda cihat edenlerin yanındadır inşallah.
Allaha emanet olun kardeşim
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt