Allah'a teslim olmak hususunda sevgili hocamın sohbetlerinden alıntıdır...
http://www.serefcakmak.com sitemizdeki günlük dersi sürekli yaparsanız Yüce Allah'ı yakından tanır, ona teslim olur ve dünyada ve ahirette güzelliklerle karşılaşırsınız. Maddi ve manevi her türlü sorunlarınız ve kötü alışkanlıklarınız kaybolacak ve toplum içerisinde aranan ve saygı gören kullardan olacaksınız..
Değerli kardeşlerim, sevgili evlatlar…
Allah’ın rahmeti ve merhameti, affı ve yardımları, iki cihanda, hepimizin üzerine yağsın…
Rızası her birimizi sonsuza dek tek tek kuşatsın…
Yaşantımızın her anını dünya cennetine dönüştürsün…
Son nefesimizi verirken, imanımızı iman-ı kâmil derecesine ulaştırsın…
Yargılanmak için, Yüce Huzuruna çıktığımızda, bütün günahlarımızı baştan sona affeden ve bizleri kendisine dost kabul eden, sevgili kullarından eylesin…
Bu sohbetimizin konusu Allah’a teslim olmak hakkında olacaktır…
Allah’a teslim olmak; büyük bir duygudur…
Allah’tan razı olanların, O’nu sevenlerin iç âlemindeki sonsuzluğa ulaşan dostluk belgesidir…
Allah’a teslim olmak; tüm kâinatı, yeri, göğü, içindekileri ve bizleri yaratanın Allah olduğuna, ilahi bir düzen ve disiplin içinde, ilahi adaletiyle idare ettiğine ve yönettiğine tam olarak inanmak ve bu yaratıkları üzerinde yaptığı tasarrufların, en iyi ve en güzel olduğunu kabul etmek, gönülden razı olmak, en yüksek duygularla sevmektir…
Bu nedenle Allah’a inandığını, O’nu sevdiğini, O’na güvendiğini söyleyen kulun, inancı gereği O’na mutlaka bu teslimiyet duygusunu vermek zorundadır…
Allah’a teslim olun… O’nun yarattığı eserlerine, yaptıklarının tümüne saygı ve hürmet gösterin… Karşılaştığınız, gördüğünüz, bildiğiniz hiçbir şey, hiçbir olay tesadüf, kendi başına, yaratıkların marifetiyle olduğunu düşünmeyin…
Sonra Hakk’ı darıltırsınız… İmanınız yok olur… İnancınız söner…
Zira Atomların içinde gizlenmiş, hareket halindeki o büyük gücü; feleklerin zikredercesine dönüşünü; insan, hayvan ve bitkiler âlemindeki her yaşantı; kâinatta ortaya çıkan olumlu olumsuz her olay, Yüce Mevlâ’mızın müsaade etmesi, dilemesi ve yaratmasıyla olmaktadır…
Yüce Mevlâ’mız gereksiz, faydasız hiçbir şey yaratmamış, yapmamıştır…
O’nun mülklerinde yaşayan, görünen görünmeyen, akla gelen gelmeyen her yaratık, O’nun takdir ettiği işleri yapmak için yaratılmış, görevlerini tamamladıktan sonra, bir bir bu âlemden göç etmişler ve edeceklerdir…
Hiç kimse, hiçbir şey, kendi başına bir başkasına ne zarar, ne de fayda verebilir…
Hiç kimse nasibi ve rızkı olmayan, kendisine takdir edilmeyen bir şeyi asla elde edemez…
Allah’ın verdiği olumlu ve olumsuz şeyleri geri çevirecek, aldıklarını iade ettirecek, O’ndan ve O’nun gücünden başka hiçbir yaratık, hiçbir güç yoktur…
Karşılaştığınız ve şahit olduğunuz her olayın, Yüce Mevlâ’dan olduğuna inanın…
O’nu sevin… O’nun yaratıklarını beğenin… O’na teslim olun…
Her istediğiniz olmayabilir, istemediğiniz olaylar da başınıza gelebilir… Hakk’ın yaptıklarına karşı neden ve niçin gibi soruları ve sözleri bırakın… Hatta düşüncelerinizden bile geçirmeyin… O’na itiraz etmiş, beğenmemiş, O’nunla çekişmiş olursunuz…
Zira inana bir kula düşen, O’nun yaptığı ve gönderdiği şeylere razı olmak, O’na teslim olmaktır… Aksi, inançsızlığa kadar götürür… Başa daha büyük daha olumsuz felaketlerin gelmesine neden olur…
Yaşantınızda önce Allah’ın sizin için yarattığı sebeplere sarılın… Sonra O’na güvenin, tevekkül edin… Daha sonra karşınıza çıkardığı her olaydan, her şeyden razı olarak, O’na teslim olduğunuzu ispat edin…
Değerli Kardeşlerim… Sevgili Evlatlar…
Dikkat edin…
Allah sevgilidir… O’nu her şeyden daha sevgili görün…
Allah güzeldir… O’nu hep güzel bilin…
Allah dost’tur… Dost’un Dost’a zarar vermeyeceğine inanın…
Allah asla zulmetmez… O’nu hep böyle düşünün…
Zira Allah, “Kulum Beni nasıl düşünür, Beni nasıl zannederse…
İki Cihanda karşısına öyle çıkarım…” buyurmuştur.
Bu nedenle, Yüce Mevlâ’mızın, dünyada ve ahirette sizlere yaptıkları ve yapacakları, hep sizin duygu ve düşüncelerinize göre şekil almış ve almaya devam edecektir…
Allah’ın rahmeti ve merhameti, affı ve yardımları, iki cihanda, hepimizin üzerine yağsın…
Rızası her birimizi sonsuza dek tek tek kuşatsın…
Yaşantımızın her anını dünya cennetine dönüştürsün…
Son nefesimizi verirken, imanımızı iman-ı kâmil derecesine ulaştırsın…
Yargılanmak için, Yüce Huzuruna çıktığımızda, bütün günahlarımızı baştan sona affeden ve bizleri kendisine dost kabul eden, sevgili kullarından eylesin…
Bu sohbetimizin konusu Allah’a teslim olmak hakkında olacaktır…
Allah’a teslim olmak; büyük bir duygudur…
Allah’tan razı olanların, O’nu sevenlerin iç âlemindeki sonsuzluğa ulaşan dostluk belgesidir…
Allah’a teslim olmak; tüm kâinatı, yeri, göğü, içindekileri ve bizleri yaratanın Allah olduğuna, ilahi bir düzen ve disiplin içinde, ilahi adaletiyle idare ettiğine ve yönettiğine tam olarak inanmak ve bu yaratıkları üzerinde yaptığı tasarrufların, en iyi ve en güzel olduğunu kabul etmek, gönülden razı olmak, en yüksek duygularla sevmektir…
Bu nedenle Allah’a inandığını, O’nu sevdiğini, O’na güvendiğini söyleyen kulun, inancı gereği O’na mutlaka bu teslimiyet duygusunu vermek zorundadır…
Allah’a teslim olun… O’nun yarattığı eserlerine, yaptıklarının tümüne saygı ve hürmet gösterin… Karşılaştığınız, gördüğünüz, bildiğiniz hiçbir şey, hiçbir olay tesadüf, kendi başına, yaratıkların marifetiyle olduğunu düşünmeyin…
Sonra Hakk’ı darıltırsınız… İmanınız yok olur… İnancınız söner…
Zira Atomların içinde gizlenmiş, hareket halindeki o büyük gücü; feleklerin zikredercesine dönüşünü; insan, hayvan ve bitkiler âlemindeki her yaşantı; kâinatta ortaya çıkan olumlu olumsuz her olay, Yüce Mevlâ’mızın müsaade etmesi, dilemesi ve yaratmasıyla olmaktadır…
Yüce Mevlâ’mız gereksiz, faydasız hiçbir şey yaratmamış, yapmamıştır…
O’nun mülklerinde yaşayan, görünen görünmeyen, akla gelen gelmeyen her yaratık, O’nun takdir ettiği işleri yapmak için yaratılmış, görevlerini tamamladıktan sonra, bir bir bu âlemden göç etmişler ve edeceklerdir…
Hiç kimse, hiçbir şey, kendi başına bir başkasına ne zarar, ne de fayda verebilir…
Hiç kimse nasibi ve rızkı olmayan, kendisine takdir edilmeyen bir şeyi asla elde edemez…
Allah’ın verdiği olumlu ve olumsuz şeyleri geri çevirecek, aldıklarını iade ettirecek, O’ndan ve O’nun gücünden başka hiçbir yaratık, hiçbir güç yoktur…
Karşılaştığınız ve şahit olduğunuz her olayın, Yüce Mevlâ’dan olduğuna inanın…
O’nu sevin… O’nun yaratıklarını beğenin… O’na teslim olun…
Her istediğiniz olmayabilir, istemediğiniz olaylar da başınıza gelebilir… Hakk’ın yaptıklarına karşı neden ve niçin gibi soruları ve sözleri bırakın… Hatta düşüncelerinizden bile geçirmeyin… O’na itiraz etmiş, beğenmemiş, O’nunla çekişmiş olursunuz…
Zira inana bir kula düşen, O’nun yaptığı ve gönderdiği şeylere razı olmak, O’na teslim olmaktır… Aksi, inançsızlığa kadar götürür… Başa daha büyük daha olumsuz felaketlerin gelmesine neden olur…
Yaşantınızda önce Allah’ın sizin için yarattığı sebeplere sarılın… Sonra O’na güvenin, tevekkül edin… Daha sonra karşınıza çıkardığı her olaydan, her şeyden razı olarak, O’na teslim olduğunuzu ispat edin…
Değerli Kardeşlerim… Sevgili Evlatlar…
Dikkat edin…
Allah sevgilidir… O’nu her şeyden daha sevgili görün…
Allah güzeldir… O’nu hep güzel bilin…
Allah dost’tur… Dost’un Dost’a zarar vermeyeceğine inanın…
Allah asla zulmetmez… O’nu hep böyle düşünün…
Zira Allah, “Kulum Beni nasıl düşünür, Beni nasıl zannederse…
İki Cihanda karşısına öyle çıkarım…” buyurmuştur.
Bu nedenle, Yüce Mevlâ’mızın, dünyada ve ahirette sizlere yaptıkları ve yapacakları, hep sizin duygu ve düşüncelerinize göre şekil almış ve almaya devam edecektir…
http://www.serefcakmak.com sitemizdeki günlük dersi sürekli yaparsanız Yüce Allah'ı yakından tanır, ona teslim olur ve dünyada ve ahirette güzelliklerle karşılaşırsınız. Maddi ve manevi her türlü sorunlarınız ve kötü alışkanlıklarınız kaybolacak ve toplum içerisinde aranan ve saygı gören kullardan olacaksınız..