Gün nasıl başlarsa öyle gidermiş… Ruhumuzda uyuyan nice güzellikleri gizli. Hepsi de uyandırılmayı bekliyor. Bunun için güneşin doğması,saatlerin çalması yetmiyor. Şükür ki yarınlara dair emellerimiz bitmiyor. Yoksa nasıl yaşardık? Allah’tan bu ümit bazen bir söz oluyor,bazen dua olup içimize akıyor,ruhumuzu uyandırıyor.
Sabah kalkıyoruz bir başka, akşam varıyoruz bir başka insanız. 24 saat içinde halimiz ,tavrımız o kadar çok değişmeler uğruyor ki, biz bile şaşırıp kalıyoruz. Bazen kendimiz tanımakta zorlanıyoruz.Kendi nefsimize sözümüz geçmiyor. Ne kadar da Allah’a muhtacız.
Şükür ki her derdin ilacı var. Her yaranın devası var. Rabbimiz dermansız koymamış,bizi yalnız bırakmamış. Her muhtaç olanın duasını işiten O’dur.
Her başta bir düşünce,her yaşta binbir düşünce… Dertsiz ,tasasız kul yok
Ama koyuna kuyruğu yük değil ki. İnsan dert yüküyle güzel.. Çünkü aşmasını taşımasını bilirse,dert insana yük olmaz. BUNUN İÇİN YÜKÜNÜ BIRAKACAĞI YERİ BİLMELİ, VAKTİ GELDİ Mİ SIRTINDAN İNDİRMELİ…
Nefsin şikayeti biter mi? Söylenir durur, sonra da susar. Nefsin sözünü çoook dinledik!!!
Biraz da kalbimizin sesin dinleyelim. Derinlere inelim,orada yaratılışımız icabı pek çok güzellik dolu. Heybetimiz hayat, kalbimiz ümit dolu. Ümitsiz olan aslında sadece şeytan. İnsan dert,kederler hamuru. Hamur ki pişmek için.. Hamur ki yoğrulmayı,mayalanmayı bekler. Fıtrat hamuruna dert keder girmedi mi insan ham kalır. Hamla pişmiş bir olur mu?
Hamla pişmiş bir olur mu?
Yoğrula yoğrula,acılarla ,düşe kalka insan kıvama ere. Yaratılış sırrına erer.
Dayan be yüreğim dayan be kalbim. Sabra alış,şükre çalış. ALLAH de.Her yokuşun bir de inişi var unutma gönlüm! Karanlığın saltanatı çok sürmez. Geceden sonra sabah var. Hem ne kadar çok karanlığın varsa o kadar da çok yıldızın var. Yani çözüm yolların var.
Güzel Allah’ım Seni bize yanlış tanıttılar. Arıyı,balı,meyveyi,doğayı,hayvanları sevmeyi öğrettiler de bu nimetleri yaratandan hiç bahsetmediler. Bakın iste deselerdi,hiçbirşey bizim değil,biz yaratmadık hiçbirşeyi. Kalplerimize sevgiyi,merhameti biz koymadık. Bütün bunları gönderen Allah’tır demediler..
Biz Seni tanımadan yaşadık buca zaman Allah’ım. Ve bunlara rağmen;
SEN VAZGEÇMEYENSİN RABBİMİZ.. KULLARINI ASLA TERKETMEYENSİN..ONLAR GAFLETE DALIP SENİ UNUTSALAR DA SEN HEP ONLARI KORUYUP KOLLLAYANSIN..HER BİR İHTİYACI KARŞILAYANSIN.
TOPRAK BİR SERVİS PENCERESİ, AĞAÇLAR ELEMENT,BULUT ,GÖKYÜZÜ , HEPSİ BİZE HİZMET İÇİN VARLAR..
Ya biz günde kaç defa nefes alıp veriyoruz,kaç defa yiyip içiyoruz. Verene Allah’a şükrediyor muyuz? Düşünsenize biri geliyor siz ona durmadan veriyor,veriyorsunuz, hiç teşekkür etmiyor..Üstelik isyan ediyor,nanörlük yapıyor. Ne kadar daynırsınız. Nefesinizi sadece 30 saniye tutun ,almayın,kabul etmeyin,nefes almayacağım,ihtiyacım yok,istemiyorum Allah’ım verme! Diyebilirmisiniz. Peki verince ve yaşamanızı sağlayınca ne yapıyorsunuz? Teşekkürünüzü nasıl yapıyorsunuz. En büyük şükür namazdır. Namazla şükredin Allah’ın verdiği tüm güzelliklere..Biliyormusunuz ki ölünce(birgün hepimizin yaşayacağı şey bu) ilk sorgu namazla başlıyor. Ramazan geldi, Tervihler başladı,fırsat bı fırsat,namaza başlamak isteyenler hadi harekete geçin
Sabah kalkıyoruz bir başka, akşam varıyoruz bir başka insanız. 24 saat içinde halimiz ,tavrımız o kadar çok değişmeler uğruyor ki, biz bile şaşırıp kalıyoruz. Bazen kendimiz tanımakta zorlanıyoruz.Kendi nefsimize sözümüz geçmiyor. Ne kadar da Allah’a muhtacız.
Şükür ki her derdin ilacı var. Her yaranın devası var. Rabbimiz dermansız koymamış,bizi yalnız bırakmamış. Her muhtaç olanın duasını işiten O’dur.
Her başta bir düşünce,her yaşta binbir düşünce… Dertsiz ,tasasız kul yok
Ama koyuna kuyruğu yük değil ki. İnsan dert yüküyle güzel.. Çünkü aşmasını taşımasını bilirse,dert insana yük olmaz. BUNUN İÇİN YÜKÜNÜ BIRAKACAĞI YERİ BİLMELİ, VAKTİ GELDİ Mİ SIRTINDAN İNDİRMELİ…
Nefsin şikayeti biter mi? Söylenir durur, sonra da susar. Nefsin sözünü çoook dinledik!!!
Biraz da kalbimizin sesin dinleyelim. Derinlere inelim,orada yaratılışımız icabı pek çok güzellik dolu. Heybetimiz hayat, kalbimiz ümit dolu. Ümitsiz olan aslında sadece şeytan. İnsan dert,kederler hamuru. Hamur ki pişmek için.. Hamur ki yoğrulmayı,mayalanmayı bekler. Fıtrat hamuruna dert keder girmedi mi insan ham kalır. Hamla pişmiş bir olur mu?
Hamla pişmiş bir olur mu?
Yoğrula yoğrula,acılarla ,düşe kalka insan kıvama ere. Yaratılış sırrına erer.
Dayan be yüreğim dayan be kalbim. Sabra alış,şükre çalış. ALLAH de.Her yokuşun bir de inişi var unutma gönlüm! Karanlığın saltanatı çok sürmez. Geceden sonra sabah var. Hem ne kadar çok karanlığın varsa o kadar da çok yıldızın var. Yani çözüm yolların var.
Güzel Allah’ım Seni bize yanlış tanıttılar. Arıyı,balı,meyveyi,doğayı,hayvanları sevmeyi öğrettiler de bu nimetleri yaratandan hiç bahsetmediler. Bakın iste deselerdi,hiçbirşey bizim değil,biz yaratmadık hiçbirşeyi. Kalplerimize sevgiyi,merhameti biz koymadık. Bütün bunları gönderen Allah’tır demediler..
Biz Seni tanımadan yaşadık buca zaman Allah’ım. Ve bunlara rağmen;
SEN VAZGEÇMEYENSİN RABBİMİZ.. KULLARINI ASLA TERKETMEYENSİN..ONLAR GAFLETE DALIP SENİ UNUTSALAR DA SEN HEP ONLARI KORUYUP KOLLLAYANSIN..HER BİR İHTİYACI KARŞILAYANSIN.
TOPRAK BİR SERVİS PENCERESİ, AĞAÇLAR ELEMENT,BULUT ,GÖKYÜZÜ , HEPSİ BİZE HİZMET İÇİN VARLAR..
Ya biz günde kaç defa nefes alıp veriyoruz,kaç defa yiyip içiyoruz. Verene Allah’a şükrediyor muyuz? Düşünsenize biri geliyor siz ona durmadan veriyor,veriyorsunuz, hiç teşekkür etmiyor..Üstelik isyan ediyor,nanörlük yapıyor. Ne kadar daynırsınız. Nefesinizi sadece 30 saniye tutun ,almayın,kabul etmeyin,nefes almayacağım,ihtiyacım yok,istemiyorum Allah’ım verme! Diyebilirmisiniz. Peki verince ve yaşamanızı sağlayınca ne yapıyorsunuz? Teşekkürünüzü nasıl yapıyorsunuz. En büyük şükür namazdır. Namazla şükredin Allah’ın verdiği tüm güzelliklere..Biliyormusunuz ki ölünce(birgün hepimizin yaşayacağı şey bu) ilk sorgu namazla başlıyor. Ramazan geldi, Tervihler başladı,fırsat bı fırsat,namaza başlamak isteyenler hadi harekete geçin