Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Allah rızası için yardım edin... (1 Kullanıcı)

brave7979

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Ara 2012
Mesajlar
6
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
34
Ben 21 yaşında maddi durumu normal sayılabilecek birisiyim.Bundan yaklaşık 2 yıl kadar önce başıma bir olay geldi.Hala etkisindeyim.Her zaman aklımda olan düşünceler var ve bunlardan kurtulamıyorum.Yaşamak bile bazen anlamsız geliyor.Arkadaşlarım arasında sessiz olarak adlediliyorum.Eskiden konuşmayı çok severdim ama son 2 yıldır konuşmuyorum öyle fazla.Sessiz birisi olarak tanınmaktan nefret ediyorum.Dini inancım var ama bu zamana kadar hiç 5 vakit namaz kılmadım.Arada cumaya giderim o da mecburiyetten.Tam anlamıyla namaza konstantre olamıyorum.Bu durumumdan kurtulmak için Allaha yönelmek istiyorum belki kurtulurum bu psikolojiden diye.Şimdiden tavsiyeleriniz için teşekkürler
 

smyyes

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
2 Eyl 2009
Mesajlar
3,791
Tepki puanı
5
Puanları
0
Yaş
30
Kur'an ı Kerim okumayı biliyor musunuz
 

smyyes

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
2 Eyl 2009
Mesajlar
3,791
Tepki puanı
5
Puanları
0
Yaş
30
ilimsiz hiç birşey olmaz kardeşim.
net elinizin altında.buradan sağlam kaynaklardan bilgiler edinip bir şeyler edinebilirsiniz.,
kalbin huzuru hissedememesinin sebebi ise işlenen günahlardır.
nasıl ki demir paslanırsa insan kalbi de hep temiz durmaz paslanır.işlenen her günah için bir siyah nokta belirir kalpte ve tevbe edilmediğinde kalp Allah muhafaza kararır gider.
ve artık beden namaz kılsa da ruh orada olamaz.
yani öncelikle siz kalbinizi nasıl temizlersiniz buna bakın.bunların başında da Kur'an okumak ve sohbet dinlemek gelir.
çünkü sohbet kalbi yumuşatır kardeşim.

dinim olmasa inancımız olmasa inanın bu dünya çekilmez.herşey ne kadar sıkıcı olur herşey maddeden ibaret.
ama dinimiz o maddeye manevi değer katıyor ve Rabbim o kulun kalbine öyle bir huzur veriyor ki..
öncelikle günahlardan uzaklaşıp tevbe edin.

Peygamber Efendimiz s.a.v şöyle buyurmuştur:
“Bir kadının güzelliğine bakmak, şeytanın zehirli oklarından bir oktur. Kim bundan kaçınırsa, Allah ona mutluluk duyacağı şekilde ibadet zevkini tattırır.” (Ebu Davud)
İmam-ı Gazali rh.a bu hadis-i şerifi şöyle açıklamıştır:
“Bu şekilde ibadetin tadını ve kulluğun zevkini tatmak şerefli bir mertebedir. Bu söylediklerimiz tecrübeyle sabit olan hakikatlerdir. Bu hadisle amel eden kişiler mutlaka vaat edilen sonucu elde ederler. İnsan kendini ilgilendirmeyen şeylerden bakışını çevirirse, ibadetin lezzetini ve tadını alır. Kalbinde daha önce hissetmediği bir saflık ve duruluk meydana gelir.”
 

brave7979

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Ara 2012
Mesajlar
6
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
34
ilimsiz hiç birşey olmaz kardeşim.
net elinizin altında.buradan sağlam kaynaklardan bilgiler edinip bir şeyler edinebilirsiniz.,
kalbin huzuru hissedememesinin sebebi ise işlenen günahlardır.
nasıl ki demir paslanırsa insan kalbi de hep temiz durmaz paslanır.işlenen her günah için bir siyah nokta belirir kalpte ve tevbe edilmediğinde kalp Allah muhafaza kararır gider.
ve artık beden namaz kılsa da ruh orada olamaz.
yani öncelikle siz kalbinizi nasıl temizlersiniz buna bakın.bunların başında da Kur'an okumak ve sohbet dinlemek gelir.
çünkü sohbet kalbi yumuşatır kardeşim.

dinim olmasa inancımız olmasa inanın bu dünya çekilmez.herşey ne kadar sıkıcı olur herşey maddeden ibaret.
ama dinimiz o maddeye manevi değer katıyor ve Rabbim o kulun kalbine öyle bir huzur veriyor ki..
öncelikle günahlardan uzaklaşıp tevbe edin.

Peygamber Efendimiz s.a.v şöyle buyurmuştur:
“Bir kadının güzelliğine bakmak, şeytanın zehirli oklarından bir oktur. Kim bundan kaçınırsa, Allah ona mutluluk duyacağı şekilde ibadet zevkini tattırır.” (Ebu Davud)
İmam-ı Gazali rh.a bu hadis-i şerifi şöyle açıklamıştır:
“Bu şekilde ibadetin tadını ve kulluğun zevkini tatmak şerefli bir mertebedir. Bu söylediklerimiz tecrübeyle sabit olan hakikatlerdir. Bu hadisle amel eden kişiler mutlaka vaat edilen sonucu elde ederler. İnsan kendini ilgilendirmeyen şeylerden bakışını çevirirse, ibadetin lezzetini ve tadını alır. Kalbinde daha önce hissetmediği bir saflık ve duruluk meydana gelir.”

höncelikle çok teşekkür ederim cevabınız için.Bne nereden başlayacağımı bilmiyorum.Misal başladım birşeylere devamını getirebilir miyim bunu da bilmiyorum.Ben gerçekten ama gerçekten tekrar yaşamak istiyorum.Hayata yeniden başlamak istiyorum.Eğer bunu yapamazsam biliyorum sonum hiç iyi olmayacak.Sizce en basitinden nereden başlamalıyım?
 

smyyes

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
2 Eyl 2009
Mesajlar
3,791
Tepki puanı
5
Puanları
0
Yaş
30
neyi neden yaptığınızı bilmezseniz bir süre sonra onu yapmayı bırakırsınız kardeşim.
bakın netten açın bir namaz sohbeti dinleyin.neden yapmanız gerektiğine inandırın kendinizi.
ve sonra canınız istemese bile , namazda huşuyu yakalayamasanız bile devam edin.
inanın Allah ın izni ile devamı gelecektir.
namaz dinin direği olduğuna göre ilk ondan başlamak gerek değil mi.
ve haramdan ,harama bakıştan korunmaya çalışın ki ibadetin zevkini tadın.
şehveti de ancak oruç kırar.

bakın bence şimdi başlayın.bugün size verilen yeni bir yaşama şansı.
tüm sayfaları silip yeniden yazmaya başlayın.
ben sizi zorlayamam kimse zorlayamaz.
ama şimdi kalkıp namaz kılın mesela olmaz mı kardeşim.hatta ben de kılacam şimdi inşaAllah.birlikte kılalım:)
sonra tevbe edip dua edin AllAH dan yardım isteyin.bende sizin hidayetiniz için dua edeceğim.
sonra zorlada olsa namaz kılmaya çalışın.aklınıza geldikçe de salavat getirin,kelime i tevdid getirin.
bu kısacık iki iş olsun ilk işiniz.sonrası kalbinize gelir zaten;)
 

brave7979

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Ara 2012
Mesajlar
6
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
34
neyi neden yaptığınızı bilmezseniz bir süre sonra onu yapmayı bırakırsınız kardeşim.
bakın netten açın bir namaz sohbeti dinleyin.neden yapmanız gerektiğine inandırın kendinizi.
ve sonra canınız istemese bile , namazda huşuyu yakalayamasanız bile devam edin.
inanın Allah ın izni ile devamı gelecektir.
namaz dinin direği olduğuna göre ilk ondan başlamak gerek değil mi.
ve haramdan ,harama bakıştan korunmaya çalışın ki ibadetin zevkini tadın.
şehveti de ancak oruç kırar.

bakın bence şimdi başlayın.bugün size verilen yeni bir yaşama şansı.
tüm sayfaları silip yeniden yazmaya başlayın.
ben sizi zorlayamam kimse zorlayamaz.
ama şimdi kalkıp namaz kılın mesela olmaz mı kardeşim.hatta ben de kılacam şimdi inşaAllah.birlikte kılalım:)
sonra tevbe edip dua edin AllAH dan yardım isteyin.bende sizin hidayetiniz için dua edeceğim.
sonra zorlada olsa namaz kılmaya çalışın.aklınıza geldikçe de salavat getirin,kelime i tevdid getirin.
bu kısacık iki iş olsun ilk işiniz.sonrası kalbinize gelir zaten;)

dediğinizi yapacağım inşallah.Ben sadece yeniden yaşamak istiyorum.Hakkımda devam eden adli bir konu var.sürekli şüphe içerisindeyim.vicdanen rahatım ancak beynimdeki şüphelerden kurtulamıyorum.Bu durum yüzünden Allaha isyan ettiğim çok zaman oldu.Belki işimi kaybedeceğim.Allaha hep neden ben? diye isyan etmişimdir.Artık her gün aynı şeyleri kurgulamaktan bıktım,usandım.Dağ başında tek başıma da yaşayıp,mutlu huzurlu olmak istiyorum.İnşallah kurtulurum bu sıkıntılardan.2 yıldır ot gibi yaşıyorum
 

smyyes

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
2 Eyl 2009
Mesajlar
3,791
Tepki puanı
5
Puanları
0
Yaş
30
dediğinizi yapacağım inşallah.Ben sadece yeniden yaşamak istiyorum.Hakkımda devam eden adli bir konu var.sürekli şüphe içerisindeyim.vicdanen rahatım ancak beynimdeki şüphelerden kurtulamıyorum.Bu durum yüzünden Allaha isyan ettiğim çok zaman oldu.Belki işimi kaybedeceğim.Allaha hep neden ben? diye isyan etmişimdir.Artık her gün aynı şeyleri kurgulamaktan bıktım,usandım.Dağ başında tek başıma da yaşayıp,mutlu huzurlu olmak istiyorum.İnşallah kurtulurum bu sıkıntılardan.2 yıldır ot gibi yaşıyorum
Neden ben? derseniz kaybedersiniz kardeşim.şimdiye kadar dediniz de ne oldu bunu düşünün.
kazandığımız hangi güzel şeyde Allah a neden ben demiyorsak kötü şeylerde de neden ben demek o derece saçma olur.
sizin isyandan kalbiniz bu hale gelmiş.
herşeyden önce onu bırakın ve sakın bi daha ona yaklaşmayın kardeşim.Kur an da isyankarlara karşı öyle şiddetli ve öyle çok ayet var ki.
hepsi nasihat gibi oldu kusura bakmayın.
Söylediklerimin hepsi nacizane birer tavsiyedir.
dua ya iyi sarılın kardeşim.
Allah sizi isyandan korusun hidayete erdirsin...
 

brave7979

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Ara 2012
Mesajlar
6
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
34
Neden ben? derseniz kaybedersiniz kardeşim.şimdiye kadar dediniz de ne oldu bunu düşünün.
kazandığımız hangi güzel şeyde Allah a neden ben demiyorsak kötü şeylerde de neden ben demek o derece saçma olur.
sizin isyandan kalbiniz bu hale gelmiş.
herşeyden önce onu bırakın ve sakın bi daha ona yaklaşmayın kardeşim.Kur an da isyankarlara karşı öyle şiddetli ve öyle çok ayet var ki.
hepsi nasihat gibi oldu kusura bakmayın.
Söylediklerimin hepsi nacizane birer tavsiyedir.
dua ya iyi sarılın kardeşim.
Allah sizi isyandan korusun hidayete erdirsin...
kardeşim sizin tavsiyeleriniz benim için nasihat niteliğinde teşekkür ederim
 

Hatice-tül Kübra

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
4 Eyl 2006
Mesajlar
7,329
Tepki puanı
9
Puanları
0
Yaş
33
Konum
.........
Ben 21 yaşında maddi durumu normal sayılabilecek birisiyim.Bundan yaklaşık 2 yıl kadar önce başıma bir olay geldi.Hala etkisindeyim.Her zaman aklımda olan düşünceler var ve bunlardan kurtulamıyorum.Yaşamak bile bazen anlamsız geliyor.Arkadaşlarım arasında sessiz olarak adlediliyorum.Eskiden konuşmayı çok severdim ama son 2 yıldır konuşmuyorum öyle fazla.Sessiz birisi olarak tanınmaktan nefret ediyorum.Dini inancım var ama bu zamana kadar hiç 5 vakit namaz kılmadım.Arada cumaya giderim o da mecburiyetten.Tam anlamıyla namaza konstantre olamıyorum.Bu durumumdan kurtulmak için Allaha yönelmek istiyorum belki kurtulurum bu psikolojiden diye.Şimdiden tavsiyeleriniz için teşekkürler

Selamun aleykum kardesim..ben size bir kac site onermek istiyorum..bende bilgilerimi hep ordan ogrenmeye calisiyorum lutfen sizde goz attin ,cok ama cok yarali bilgiler bulacaginizdan eminim..

kurani kerim.org
seyrangah tv
nur penceresi
ilme davet
resullullah

lutfen soyledigim siteler muhakkak goz attin..
eminmiki sizin icinize aklinizi rahatlatacak cok sey lulacaksiniz ilk seyrangah.tv ye bir bakin orda katagori seklinde her sey siralnmis..ben pc indiriyorum bir cok videoyu..ben ordan cok yaralaniyorum vede yararlandim..
 

El-Endulusi

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
8 Nis 2012
Mesajlar
376
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
12
Yaşamak bile bazen anlamsız geliyor.Arkadaşlarım arasında sessiz olarak adlediliyorum.Eskiden konuşmayı çok severdim ama son 2 yıldır konuşmuyorum öyle fazla.Sessiz birisi olarak tanınmaktan nefret ediyorum.

Kardeş işi psikolojik yönden soruyorsan yaşadığın olay sebebiyle tranva geçirmişsin bunun etkiside seni sessizliğe gömmüş. He bu iyi birşey mi dersen bulunmaz nimet derim. Peygamberimiz s.a.v dilinden emin olan cennete girer buyuruyor (hadisin geri kalanını yazmayım konu ile alalı değil) diline sahip çıkan imanına da sahip çıkar bakma benim burda car car öttüğüme :a32: bende konuşmayı sevmem normalde ve bende sessiz biriyim ve gayetde mutluyum. En azından elimden geldiğince dilime sahip çıkmaya çalışıyorum.

Dini inancım var ama bu zamana kadar hiç 5 vakit namaz kılmadım.Arada cumaya giderim o da mecburiyetten.Tam anlamıyla namaza konstantre olamıyorum.Bu durumumdan kurtulmak için Allaha yönelmek istiyorum belki kurtulurum bu psikolojiden diye.Şimdiden tavsiyeleriniz için teşekkürler

Allah c.c. yönelmek için önce ALlah c.c. varlığını bilmek gerekir Cübbeli hocamızın, İmam Rabbani kuddise sirruhun mektubatından konu ile alakalı sohbeti var buyrun dinleyiniz

Cübbeli Ahmet Hoca | Allah'ı (cc) Bilmek | 19 Ocak 2010 | Mektubat - YouTube

Kardeş ikincisi Allah c.c. varlığını bildikden sonra inanmak gerekir gene Cübbveli Hocamızın konu ile alakalı sohbeti buyrun

Cübbeli Ahmet Hoca - Amentü Esasları 1 : Allah'a İman Etmek.mp4 - YouTube

smyyes kardeşim verdiği öğütler yerindedir, alınız ayrıca gülberra kardeşin verdiği linklerde faydalıdır EHli sünnettir.

Bu iş EHli SÜnnet hocaların sohbetlerini dinleyerek yapılır kardeş zira kitap okursun ama ilmin az olduğu için okuduğunu anlamayabilirsin bu sebeple sohbetleri dinle.

Ve tabi ALlah c.c. bilip inandıkdan sonra iman ve namaz gelir kardeş Cübbeli Hocamızın ilgili sohbeti aşağıdadır.

Cübbeli Ahmet Hoca ~ Namaz ve Iman | Eski Sohbetler=27 - YouTube
 

brave7979

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Ara 2012
Mesajlar
6
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
34
Kardeş işi psikolojik yönden soruyorsan yaşadığın olay sebebiyle tranva geçirmişsin bunun etkiside seni sessizliğe gömmüş. He bu iyi birşey mi dersen bulunmaz nimet derim. Peygamberimiz s.a.v dilinden emin olan cennete girer buyuruyor (hadisin geri kalanını yazmayım konu ile alalı değil) diline sahip çıkan imanına da sahip çıkar bakma benim burda car car öttüğüme :a32: bende konuşmayı sevmem normalde ve bende sessiz biriyim ve gayetde mutluyum. En azından elimden geldiğince dilime sahip çıkmaya çalışıyorum.



Allah c.c. yönelmek için önce ALlah c.c. varlığını bilmek gerekir Cübbeli hocamızın, İmam Rabbani kuddise sirruhun mektubatından konu ile alakalı sohbeti var buyrun dinleyiniz

Cübbeli Ahmet Hoca | Allah'ı (cc) Bilmek | 19 Ocak 2010 | Mektubat - YouTube

Kardeş ikincisi Allah c.c. varlığını bildikden sonra inanmak gerekir gene Cübbveli Hocamızın konu ile alakalı sohbeti buyrun

Cübbeli Ahmet Hoca - Amentü Esasları 1 : Allah'a İman Etmek.mp4 - YouTube

smyyes kardeşim verdiği öğütler yerindedir, alınız ayrıca gülberra kardeşin verdiği linklerde faydalıdır EHli sünnettir.

Bu iş EHli SÜnnet hocaların sohbetlerini dinleyerek yapılır kardeş zira kitap okursun ama ilmin az olduğu için okuduğunu anlamayabilirsin bu sebeple sohbetleri dinle.

Ve tabi ALlah c.c. bilip inandıkdan sonra iman ve namaz gelir kardeş Cübbeli Hocamızın ilgili sohbeti aşağıdadır.

Cübbeli Ahmet Hoca ~ Namaz ve Iman | Eski Sohbetler=27 - YouTube

kardeşim bazen o kadar sıkılıyorum ki anlatamam.Sanki bir boşluktayım gibi hissediyorum.Hayatta amacım kalmamış gibi hissediyorum.İnşallah kurtulurum bu durumdan
 

Taygun

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
3 Ara 2012
Mesajlar
60
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
33
Web Sitesi
www.islamadasi.com
Ben 21 yaşında maddi durumu normal sayılabilecek birisiyim.Bundan yaklaşık 2 yıl kadar önce başıma bir olay geldi.Hala etkisindeyim.Her zaman aklımda olan düşünceler var ve bunlardan kurtulamıyorum.Yaşamak bile bazen anlamsız geliyor.Arkadaşlarım arasında sessiz olarak adlediliyorum.Eskiden konuşmayı çok severdim ama son 2 yıldır konuşmuyorum öyle fazla.Sessiz birisi olarak tanınmaktan nefret ediyorum.Dini inancım var ama bu zamana kadar hiç 5 vakit namaz kılmadım.Arada cumaya giderim o da mecburiyetten.Tam anlamıyla namaza konstantre olamıyorum.Bu durumumdan kurtulmak için Allaha yönelmek istiyorum belki kurtulurum bu psikolojiden diye.Şimdiden tavsiyeleriniz için teşekkürler


Kardeşim öncelikle kararın için seni yürekten kutluyorum. Bende senin gibi bazı problemler yaşıyordum. Sürekli olumsuzluklar ile karşılaşıyordum. Ortalama bir dini inancım vardı. Sonra bir gece TV izlerken biliçsiz bir şekilde zapping yapıyordum. Ve aklımdanda " Allah'ım neden hep böyle? Niye dualarımı kabul etmiyorsun?" Diyordum. Tam o esnada Flash TV ye geldi kanal sırası ve Hocalarımızdan birisi aynen şu cümleyi kurdu" Sen Ne verdin ki Allah'tan Ne Bekliyosun?"... Oturup düşündüm. Gerçektende öyle. Biz anne babamızdan bile bişey isteyeceğimiz zaman onların suyundan gitmeye çalışıyoruz. Burada birşey isteyeceğimiz kişi "ALLAH" ve ona göre davranmam gerektiğini düşündüm. Ve araştırmalar yapmaya başladım. Namaz kılmayı öğrendim ki Namaz, inan bana kardeşim gerçekten seni yaratan kişinin huzurudna olduğunu bilerek kıldığında hayatını düzene sokan birşey. Bir defa vakitleri nedeni ile programlı olmak zorunda kalıyorsun. Vicdan açısından yapacağın kötü birşey olduğunda "Ulan Ben Namaz kılan bi adamım, yakışmaz bana" diyosun. Ve yeniden kutluyorum seni kardeşim. Eğer doğru şeyleri araştırıp, doğru kaynaklaradan dinini öğrenmeye çalışırsan Rabbin seni görüp seni ödüllendirecektir. Çünkü "Alah, yapmakta olduklarınızı hakkıyla görendir" (Bakara suresi Ayet 233) B)
 

Hatice-tül Kübra

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
4 Eyl 2006
Mesajlar
7,329
Tepki puanı
9
Puanları
0
Yaş
33
Konum
.........
kardeşim bazen o kadar sıkılıyorum ki anlatamam.Sanki bir boşluktayım gibi hissediyorum.Hayatta amacım kalmamış gibi hissediyorum.İnşallah kurtulurum bu durumdan

Kardesim,bu size mahsusu birsey degil ki..
Inanin hepimizde var bu durum,ama oyle oldugunuza hemen abdest alin,ve bol bol istigfar cekin,salavat cekin..
Elam nesrah leke sadrek( insirah suresini ) okuyun...cok ama cok iyi gelecektir...sabir,rabbim huzunlu kalbtedir..size onerdigimiz su videolari izleyin,Allahin izniyle,ilminiz artacaktir..evet bende kitap onermicem..cunki sohbetler cok daha aciklayaici olarak anlatiliyor...
sikmayin caninizi...sabir,sabir dedigim gibi bu sice degil,herkezin ici sikildigi olur..asla size mahsus bir durum degil..sik,sik abdest alin..ve namazla ilgili videolaro izlemeye baslayin..hemen namaza baslayin..zaten rabbimin izniyle ruhunuz ve kalbiniz huzuru yakalayacaktir...bakin seyrangah,tv de gozumun nuru namaz var...orayi izleyin..bakin ben namaz bile kildigm halde orayi acar dinlerim..
cunki ilmimi guclendiriyor...sizde bu videolari hemen izlemeye baslayin..ve sunu unutmayin kalb ve ruh bir tek rabbimin zikriyle mutmain olur..
ruhumuz nurdan yaratilmistir..eger ona gerekli olan..vermesek..olur...kalbimizin Allah'a ihtiyaci vardir.orasi gunahlri kabul etmiyor..ve bir gunah isledigimiz andan bize sinyal veriyor..sikinti halini aliyor...
 

Hatice-tül Kübra

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
4 Eyl 2006
Mesajlar
7,329
Tepki puanı
9
Puanları
0
Yaş
33
Konum
.........
Onlar, âmenûdurlar ve kalpleri, Allah'ı zikretmekle mutmain olmuştur. Kalpler ancak; Allah'ı zikretmekle mutmain olur, öyle değil mi?

Rad suresi :28 ayet
 

Hatice-tül Kübra

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
4 Eyl 2006
Mesajlar
7,329
Tepki puanı
9
Puanları
0
Yaş
33
Konum
.........
kardeşim bazen o kadar sıkılıyorum ki anlatamam.Sanki bir boşluktayım gibi hissediyorum.Hayatta amacım kalmamış gibi hissediyorum.İnşallah kurtulurum bu durumdan

Kardesim bu arada cok yazdim kusuruma bakmayin..Kardesim istigfari ve salavati hic eksik etmeyin...ve lutfen muhakkak size tavsiye ettigimiz videolari izleyin..

Kişi bunu kalbinde, gözleriyle, gecenin zifiri karanlığını hissettiği gibi, hakiki olarak hisseder. Gözü için karanlık ne ise kalbi için günahın karanlığı odur. Çünkü itaat nûr, masiyet karanlıktır. Bu karanlık ne kadar artarsa kişinin şaşkınlığı o kadar artar. Sonunda farkına varmadan bid'atlere, sapıklıklara ve helak edici şeylere düşer. Çünkü o, gecenin karanlığında tek başına yürüyen bir kör gibidir. Kalpteki karanlık öylesine güçlenir ki bu gözde belli olur, sonra daha da güçlenir ve yüze yansır. Yüzde, herkesin gördüğü bir karartı haline dönüşür.
Abdullah b. Abbas (r.a.) şöyle der:

"İyi amel yüze parlaklık, kalbe nur, rızka bolluk/ bereket, bedene güç, insanların kalbine muhabbet verir.

Günah ise yüzde siyahlık, kalpte karanlık, bedende zayıflık, rızkta kıtlık ve insanların kalbinde nefret yapar."

Günahlar kalbi ve bedeni zayıflatır. Onun kalbe verdiği zayıflık belli bir husustur. Hatta zayıflatılması onu tamamen öldürene kadar devam eder.

Bedeni zayıflatmasına gelince; Mü'minin gücü kalbindedir. Kalbi güçlendiği oranda bedeni de güçlenir. Günahkâr ise bedenen güçlü olsa da, ihtiyaç halinde onun gücü son derece zayıftır. Ona en çok ihtiyaç duyduğu anda kendisine ihanet eder. Bir düşün; İranlıların ve Bizanslıların bedenleri en çok ihtiyaç duydukları anda kendilerine nasıl ihanet etti ve mü'minler onlara bedenlerinin ve imamlarının gücüyle, nasıl galip geldiler?

İbadetten mahrum kalması. Günahın tek cezası, bu olsaydı ceza olarak yeterdi. Günah kişiyi, onu işlemediği takdirde yapacak olduğu ibadet ve tâatten men'eder. Başka bir ibadetin yolunu keser. Yaptığı günahtan dolayı üçüncü, dördüncü... hayırların yolu kesilir. Yaptığı bir günahtan dolayı her biri dünya ve dünyadakilerden daha hayırlı bir çok ibadet ve hayır yolunun önü o kişiye kesilir. Bu, yediği bir lokmadan dolayı hastalanan, böylece ondan daha hoş bir çok lokmadan mahrum kalan kişinin haline benzer. Yardımı ancak ALLAH'tan dileriz.

Günahlar, ömrü kısaltır ve bereketini götürür. Çünkü takva ömrü uzattığı gibi, günahlar da onu kısaltır. Alimler bu hususta farklı görüşlere sahiptirler. Bazıları ömrün kısalması bereketinin gitmesi demektir, demişlerdir. Bu görüş doğrudur. Ömrün bereketinin gitmesi günahların etkilerinden bir tanesidir.

Bazıları şöyle demişlerdi: Masiyetler ömrü, rızık gibi hakikaten azaltır. Çünkü Yüce ALLAH rızkın bereketi için bir çok sebepler koymuştur; rızık bunlarla çoğalır, bollaşır. Bunun gibi ömrün bereketi (=uzunluğu) için de bir takım sebepler koymuştur; ömür bunlarla artar ve uzar.

Bunlar şöyle derler: Ömrün, belli sebeplerden dolayı eksilmesi gibi, belli sebeplerden dolayı uzaması imkansız değildir. Zira rızıklar, eceller, mutluluk ile mutsuzluk, sıhhat ile hastalık, zenginlik ile fakirlik Yüce Rabb'in kaderi ile olsa da, O kaderde belirlediklerini bir takım sebeplerle ilintili olarak belirler.

Bazı âlimler de şöyle demişlerdir: Günahların ömrü kısaltmasından maksat kalplerin ömrünü kısaltmasıdır. Çünkü hakiki hayat kalbin hayatıdır. O yüzden yüce ALLAH kâfiri diri değil ölü saymıştır. O "onlar ölüdürler, diri değildirler" (Nahl, 21) buyurur.

Öyleyse, hakikatte hayat kalbin hayatıdır. İnsanın yaşadığı süre içindeki ömrü sadece, ALLAH ile birlikte hayat bulduğu anlarıdır. Onun ömrü sadece o vakitlerdir. Öyle olunca, yapılan her iyilik, takva, itaat, ve ibadet vs. hakiki ömür olan bu anları artırmış olur. Onun dışındaki anlara ömür denmez.

Özetle... Kul ALLAH'tan yüz çevirip günahlarla iştigal ettiğinde hakiki hayatının (=kalbî hayat) günlerini zayi etmiş olur ve bunun acısını "Ah keşke hayatım için birşeyler yapsaydım" (Fecr, 24) dediği gün hisseder. Günahla iştigal eden kişi; ya bununla birlikte dinî ve dünyevî bazı faydalar için gayret gösteriyordur ya da göstermiyordur. Eğer hiç göstermemişse ömrünün tümünü zayi etmiş, hayatını tamamen boşa harcamış olur. Şayet o yolda az-buçuk gayreti varsa bu engellerden dolayı yolu uzar, o yolun aksi istikametindeki iştigali oranında hayır yolları, ona zorlaşır. Bu ise, ömründe hakiki bir kısalma demektir.

Meselenin sırrı, işin özeti şudur:

İnsanın ömrü, yaşadığı süredir. Yaşaması ise ancak Rabbine yönelmesi, peygamberini sevme, ALLAH'ı zikretme ve rızasını tercih etme yoluyla nimetlerinden istifade etmesidir.
Günahların bir başka etkisi de benzerlerini ekmeleri, birbirlerini doğurmalarıdır. Öyle ki sonunda onları terketmek ve sıyrılmak kul için çok güç hale gelir. Seleften bir zat şöyle der:

"Günahın cezalarından biri de başka bir günah doğurmasıdır. İyi amelin ödüllerinden biri ardından gelen ikinci bir iyi ameldir. Kul iyi bir amel işlese, yanındaki "beni de işle" der. Onu yaptığında üçüncü bir hayırlı amel de aynısını söyler... Böylece kazanç katlanır, sevap çoğalır.

Günahlar da böyledir. Sonunda taatler ve günahlar kişide yerleşik haller, ayrılmaz nitelikler ve sabit melekeler haline dönüşür. Öyle ki iyi bir insan tâat yapmaktan aciz kalsa daralır. Kendini sudan ayrılmış balık gibi hisseder. Bu durumdan ancak ona tekrar döndüğünde kurtulur; rahatlar, huzur bulur, sevinir.

Mücrim de günahı bırakıp tâate yöneldiğinde sıkılır, göğsü daralır, ve günaha tekrar dönene kadar eli kolu bağlı gibi olur. Hatta çoğu fasıklar hiçbir zevk almadıkları ve içlerinde ona karşı dürtü bulunmadığı halde sırf günahtan ayrı kalmanın verdiği elemle günaha dalarlar. Nitekim bunların elebaşı Hasan b. Hâni şu şiirinde bu hususu açıkça ifade eder:

Kadehin biri zevkine içtiğim.
Diğeri ondan hicranımı teskin için.

Başkası şöyle der:

O şifamdı; aslında derdimin ta kendisi
İçkicinin içkiyi tedavi için içişi gibi

Kul bir süre kendini ibadete zorladıktan sonra ona alışır, sever ve onu başka şeylere tercih eder. Sonunda ALLAH rahmetiyle ona melekler gönderir. Melekler onu tâate dürtükler, teşvik eder, yattığı ve oturduğu yerden kaldırıp ibadete yöneltirler. Masiyet ehli kimse de günahlara alışır, kalbi onlara ısınır. Sonunda ALLAH ona, sürekli günaha dürtükleyici şeytanlar gönderir. Birinci kulda tâat askerleri ALLAH'ın verdiği yardımla güçlendiler ve onun en büyük yardımcıları oldular. İkinci kulda da masiyet askerleri verilen desteklerle güçlendiler ve onun yardımcıları oldular.

Masiyetlerin kul için en tehlikeli etkilerinden biri de kalbin hayır yapma iradesini zayıflatıp, günah işleme iradesini güçlendirmesi; tevbe irade ve isteği kalbinden tamamen çıkıncaya kadar tevbe iradesini yavaş yavaş zayıflatmasıdır. O ancak canının yarısı çıkınca tevbe eder. O vakit diliyle yalancıların tevbe ve istiğfarlarını söyler durur. Ama kalbi hâlâ günahlara bağlı onda ısrarlıdır; güç yetirdiğinde hemen yapmaya kararlıdır. Bu hastalıkların en büyüğü ve uçuruma en yakın olanıdır.

Bir süre sonra kişinin kalbinden günahların çirkinliği kaybolur ve günahlar onun adeti haline gelir. Artık insanların onu görmesini ve hakkında konuşmalarını yadırgamaz, rahatsız olmaz.
Bu, fasıklar için arsızlığın zirvesi, zevkin kemâlidir. Öyle ki bunlar yaptıkları günahlarla övünür, onu bilmeyenlere anlatır ve "Ey filan! ben şöyle şöyle yaptım" derler.

Bu tür insanlar bir türlü iyileşmezler. Bunlara genelde, tevbe kapısı kapanır, tevbe yolu tıkanır.

Nitekim Rasûlullah (SallALLAHu aleyhi ve sellem) şöyle buyurur:

"Ümmetimin, günahlarını açığa vuranlar dışında hepsi iflah olur. Şu da açığa vurmaktan sayılır: ALLAH (c.c.) kulunun yaptığı günahı, örtmüştür. Sabah olduğunda adam kendini ifşa ederek:

"Ey filan, ben bu gün şöyle şöyle, böyle böyle yaptım" der. Rabbi geceleyin günahını gizlemişken o kendini ifşa eder."

Her bir masiyet yüce ALLAH'ın helak ettiği ümmetlerden birinin mirasıdır.

- Lûtilik Lût'un (a.s.) kavminden mirasdır.
- Malı alırken fazla, verirken az tartmak Şuayb'ın kavminden mirasdır.
- Yeryüzünde fesat yapmak ve büyüklenmek Firavun'un kavminden mirasdır.
- Kibirlilik ve zorbalık Hûd'un kavminin mirasıdır.

İşte âsi kişi ALLAH'ın düşmanı olan bu ümmetlerden birinin elbisesini giymiş demektir.

Ahmed b. Hanbel'in oğlu Abdullah babasının Zühd kitabında, Malik b. Dinar'ın şu sözünü zikretmiştir:

"Yüce ALLAH israiloğullarının bir peygamberine şöyle vahyetti:
"Kullarıma söyle; düşmanlarımın yollarına girmesinler, düşmanlarımın elbiselerini giymesinler, düşmanlarımın gemisine binmesinler düşmanlarımın yiyeceklerini yemesinler. Sonra onlar gibi, düşmanlarım olurlar."

Ahmed'in Müsned'de Abdullah b. Ömer'in rivayetiyle zikrettiği hadiste Rasûlullah şöyle buyurmuştur:

"Kıyametin biraz öncesinde, sadece ortağı bulunmayan ALLAH'a kulluk edilmesi için kılıçla gönderildim. Rızkım mızrağımın altındadır! Zillet ve kölelik benim emrime muhalefet edenlere kılındı! Her kim bir topluma benzerse onlardan olur."

Masiyet kulun ALLAH nezdinde değersizleşmesine, gözünden düşmesine sebeptir.


Hasan-ı Basri der ki:
"Onlar ALLAH nezdinde değersizleştiler de O'na (c.c.) âsî oldular. Nezdinde değerli olsalar da ALLAH (c.c.) onları korurdu."

Kul ALLAH nezdinde değersizleşince de ona hiç kimse değer vermez. Nitekim Yüce ALLAH:

"ALLAH her kimi hakir ve değersiz yapmışsa ona değer verecek hiç kimse yoktur" (Hac, 18) buyurmuştur.

İnsanlar muhtaç olduklarından veya şerrinden korktuklarından o günahkâra saygı gösterseler de, o kaderinde en hakir, en düşük şeydir.
Kul günahları işleye işleye onları basit görmeye, kalbinde küçümsemeye başlar. Bu ise helak alametidir. Çünkü günah kulun gözünde ne kadar küçülürse ALLAH nezdinde o kadar büyür.

Buhârî Sahîh'inde ibn Mesud'dan (r.a.) şöyle rivayet etmiştir:
"Mü'min günahlarını dibinde bulunduğu ve üzerine yıkılmasından korktuğu bir dağ gibi görür. Günahkâr ise günahlarını burnuna konan ve eliyle şöyle yaptığında uçan bir sinek gibi görür."

Kişinin yaptığı günahın uğursuzluğu çevresindeki insanlara ve hayvanlara da döner. Böylece günahları ve zulmü nedeniyle o da yanar başkaları da.

Ebû Hureyre (r.a.):
"Zalimin zulmünden toy kuşları bile yuvalarında ölürler" demiştir.

Mücahid der ki:
"Kuraklık şiddetlenip yağmur kesildiğinde hayvanlar insanların günahkârlarına lanet eder ve "Bu ademoğlunun masiyetinin uğursuzluğu sebebiyle" derler.

İkrime de şöyle der:
"Yeryüzünün hayvanları ve haşeratları, hatta papuç tartan böcekleri ve akrepler (insana lanet eder) ve "insanoğlunun günahları nedeniyle yağmurdan mahrum edildik" derler.
Kişinin günahının cezası yetmiyormuş gibi, ona bir de hiçbir günahı bulunmayanlar lanet ederler. Masiyet sahibine, mutlaka zillet ve hakirlik verir. İzzetin tümü ise ALLAH'a itaattedir. Yüce
ALLAH:

"Her kim izzet istiyorsa izzetin hepsi sadece ALLAH'ındır." (Fâtır, 10)

"Yani izzeti ALLAH'a itaatte arasın. Zira onu ancak ALLAH'a itaatte bulur."

Seleften bir zat şöyle dua ederdi:

"ALLAH'ım! Beni sana itaatle aziz kıl, sana isyanla zelil kılma".

Hasan-ı Basrî der ki:

"Günahkârları katırlar çatlarcasına hızlı, beygirler rahvanca keyifli götürseler yine de günahkârların kalpleri günahtan ayrılmaz. ALLAH kendisine âsi olanları mutlaka zelil eder."

Abdullah b. Mübarek der ki:

"Günahın kalpleri öldürdüğünü gördüm
Onlara devam zillet bırakır
Günahların terki kalplerin hayatıdır
Kendin için en hayırlısı günaha âsî olman.
Dini, hükümdarlar, kötü âlimler
Ve kötü ruhbanlardan başka kimler ifsad etti ki?"

Günahlar aklı ifsad ederler. Çünkü aklın bir nuru vardır, masiyet ise bunu kaçınılmaz olarak söndürür. Nuru sönünce de akıl zayıflar, eksilir.

Seleften bir zat:

"Aklı yardımına koşan hiç kimse, günah işlemez" der. Bu açık bir şey. Zira çağırsaydı aklı onu masiyetten men'ederdi. Çünkü kendisi yüce Rabb'in avucunda ve hükümranlığı altındadır. ALLAH (c.c.) onu görmektedir. Kendisi O'nun evinde, sergisinin üzerindedir. Melekler yanındalar ve onu görmekteler. Kur'an vaizi onu bundan nehyetmekte, ölüm vaizi engellemekte, cehennem nasihatçisi onu men'etmektedir. Masiyet sebebiyle elinden kaçırdığı dünya ve ahiret nimetleri onu yaptığında elde ettiği sevinç ve lezzetin kat kat fazlasıdır. Hâl böyle iken sağlıklı bir akla sahip hiç kimse tüm bunları göz ardı edebilir mi?
Günahlar çoğaldığında sahibinin kalbini mühürler ve kişiyi gafillerden eder. Nitekim seleften bir zât:

"Hayır, onların işleyip kazandıkları şeyler, kalplerinin üzerine pas olmuştur" (Mutaffifin, 14) âyetinden "Günahtan sonra günah işlemek" demek olduğunu söylemiştir.

Hasan-ı Basrî de:
"Bu, günah üzerine günah işlemektir. Sonunda kalp kör olur" demiştir.

Meselenin aslı şudur:

Kalp masiyet sebebiyle paslanır. Masiyetler çoğaldıkça pas da çoğalır ve sonunda âyette "rân" diye ifade edilen hâle (kalın pas tabakası) dönüşür. Daha sonra kalp mühürlenir, damgalanır, ve kilitlenir. Böylece kalp bir örtü ve dış tabaka altında kalır. Bu durum hidayet ve basiret hâlinden sonra olursa her şey alt üst olur. Öncekinin aksine döner. Artık o noktadan sonra düşmanı ona dost olur ve dilediği yâna götürür.
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt